İNSAN SEVGİSİ
“İnsan sevgisi bütün yasaların temelini oluşturur”
"Sevgi ısıtır"
"Bir insanı sevmekle başlayacak herşey..."
Sevgi sözlük anlamıyla gönülden bağlanmayı sağlayan üstün duygu olarak tanımlanır. Fromm “sevgi bir başka insanın etkin bir biçimde içine girmektir. Sevgi kişinin kendi bütünlüğünü, bireyselliğini koruyarak gerçekleştirdiği birliktir” şeklinde sevgiyi tanımlar.
Sevgi için kollarınızı kaparsanız kendiniz dışında tutacak hiçbir şey kalmadığını görürsünüz derken Buscaglia gerçekte sevginin yalnız kalmak demek olmadığını da söylemektedir. Sevgi; bir başka insana karşı duyulan sevgi; insan dışında, doğaya veya doğanın bir varlığına duyulan sevgi; bir tanrısal güce ya da doğaüstü olarak nitelenen bir varlığa duyulan sevgi; canlı olmayan kavramlara / nesnelere duyulan sevgi olarak çeşitlendirilebilir.
Masonluk nura doğru bir yürüyüştür. Nur ise insanlık, zeka ve özgürlüğün sembolüdür. Nur bizi karanlıktan ayırır. Karanlık ise cehalet, batıl, korku, yanlış ve despotluktur. Masonlukta canlı olmayan nesnelere ya da para makam mevki gibi kavramlara duyulan sevginin hoş karşılanmadığı söylenebilir. Masonluğun temel öğretilerinden birisi gerçekte para, güç makam esaretinden kurtulmaya çalışmaktır.
Masonluğun öğretmek istediği sevgi kendimiz dışındakine, insana ve topluma karşı duyulan sevgidir yani maddi değerlerin geride bırakılarak manevi değerlerin ön plana çıkartılmasını ister Masonluk. (Hukuku eğer insanların birbirleriyle ve toplumla ilişkilerini düzenleyen ve uyulması kamu gücü ile desteklenmiş kurallar bütünü biçiminde tanımlarsak gerçekte hukukun da amacının insana barış, güvenlik ve özgürlük içinde yaşayabileceği bir ortamı sağlamak olduğunu görebiliriz)
Sevgi, plazmadan geçen gök kuşağı renkleri gibi analiz edilebilir. Sevginin ve yardımın esasını meydana getiren bu renkler sabır, dinginlik, eli açıklık, egoist olmamak, iyi huy, samimiyet ve alçakgönüllülüktür. Ancak güçsüz durumda ilen alçak gönüllülük göstermek bir meziyet değildir. Ama zirvede iken, övülürken alçakgönüllü kalmak ender rastlanan bir meziyettir. Alçak gönüllülüğün başarılı olması için insanın kedine daha acımasız başkalarına ise daha bağışlayıcı olması lazımdır.
Yine Buscaglia Sevgi ve özbenlik birdir ve bunlardan birinin keşfi ikisini birden sezinlemek olur demektedir. Bunu söylerken, insan sevgisini doğa kurallarıyla özdeşleştirmiş olmaktadır. İnsanlığı sevmek, insanı sevmekle; insanı sevmekse sevgiye sahip olmakla başlar. Sevebilmek için bilmek ve tanımak gereklidir. İçgüdülerden oluşan sevgi dogmalara bağlıdır oysa gerçek sevgi için bireyin sevgiyi de öğrenmesi kendini tanıması gerekir. Bu kendini tanıma / sevgiyi öğrenme aydınlanmasıyla ya da başka bilindik bir ifadeyle (yukarıdaki ifademe sadık kalmayı da güdüyorum) nura kavuşmasıyla, nura doğmasıyla başlayan sürece tekabül eder. Başkalarını sevmek için insan kendini sevmek zorundadır. Kendini sevmek için de gerçek anlamda kendini bilmek mecburiyetindedir. Dolayısıyla sevgi içten dışa doğru yayılan bir nur gibidir.
Masonik kurallar içerisinde yardımın önemi bir yeri vardır. Masonlar yalnız kendilerine değil, bütün insanlara yardım etmekle yükümlüdür. Yardım denince sadece para ve maddi imkanlarla yapılan yardımları düşünmemiz lazımdır. Aslında yardımın yerine sevgiyi de koyabiliriz. Gerçekte sevgi ile yardım iç içedir. Tanrı sevgisi, aile sevgisi, vatan sevgisi, özgürlük sevgisi olmayan yerde Masonluk da yoktur. Masonik çalışma sadece ve tam anlamıyla bir sevgi çalışmasıdır. Masonlukta nafakasını para, ekonomik güç ya da başka yönlerden arayanlar hayal kırıklığına uğrar. Masonların ücretleri birbirlerine ve insanlara karşı olan ilişkileriyle kazanılır ve ödenir. Sempati sempatiyi, şefkat şefkati, yardım yardımı getirir ve Masonların kazançları işte bunlardır.
İşte bütün bunlar bizi sevgiye götürür ve yardım erdemliliğinin uygulamasına kolaylık getirir. Böylece biz daha iyi oluruz, başkaları daha iyi olur ve nihayetinde Dünya daha iyi olur.
Fromm sevgi en iyi biçimde üreticilik eğilimini ortaya çıkarır demektedir. Yaşamı tümü ile seven kişi yaşam sürecine ve her alandaki gelişmeye ilgi duyar. İnsanları cansız nesnelermiş gibi şiddet kullanarak parçalayarak örgütsel kurallarla yöneterek değil sevgisiyle, aklıyla ve kendi kişiliğiyle etkilemek ve biçimlendirmek ister. Heyecan yerine yaşamdan yaşamın her türlü belirti ve görüntüsünden zevk alır diye devam eder.
Bu tanım kendini en iyi “
yalnız kendisi için değil aynı zamanda bütün insanlık için bir ülkü mabedi yapmaya çalışan” birisinde varlık bulur. Zaten aranılan da sevgiyi bulabilen, bulduğu sevgiyi kalbine yerleştirebilen ve sevgisini de başkalarıyla paylaşabilen kişidir.
.....
Yararlanılan Kaynaklar
Leo Buscaglio, Sevgi (e-kitap)
Eric Fromm, Sevgi ve Şiddetin Kaynağı.
M. Ö. Ayfer Ansiklopedik Mason Sözlüğü.