Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Rozkrua Tarikatı - 2  (Okunma sayısı 3671 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kasım 05, 2009, 02:06:29 ös
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Rozkruacıların Ortaya Çıkışı


Rozkrua Tarikatı’nın ilk ortaya çıkışı 17. yüzyıl başlarına rastlar.

1614 yılında Almanya’da, daha sonra kısaca “Fama Fraternitatis” adıyla anılmış olan bir kitap yayınlanır. (Kitabın çok uzun bir adı var.) Üzerinde bir yazar ya da derleyici adı yoktur. Ancak bu kitabın, devrin değerli yazar ve ilâhiyatçılarından Johann Valentin Andreä tarafından kaleme alınmış olduğu bilinmektedir. Nitekim ertesi yıl Andreä’nin aynı konuyla pek yakın bağlantısı olan ikinci kitabı “Chemische Hochzeit der Cristian Rosencreuz” (Cristian Rosencreuz’un Kimyasal Nikâhı) başlığı altında yayımlanır.

Genel görünümleri bakımından âdeta birer sürükleyici romana benzeyen bu iki yapıt, yalnızca beklenmedik ölçüde ilgi görmekle kalmaz; varsayımsal bir Rozkrua Tarikatı’nı temel alarak yeni tarikatların doğmasına neden olur.

Johann Valentin Andreä 1586-1654 tarihleri arasında yaşamıştır. Aslında bir din adamı olmasına karşın, özgür düşüncesini ve edebiyat yeteneğini, Kilise’nin yanılgı ve çelişkilerini ortaya sermek ve eleştirmekte çekinmeden kullanmıştır. Thomas More ve Tommasso Campanella gibi, insanların düzen, barış, dürüstlük ve mutluluk içinde kardeşçe yaşayacakları bir dünya tasarlamıştır.

Kimilerine göre Andreä Rozkrua Tarikatı’nın kurucusudur. Kimilerine göre ise, Rozkrualik ile hiçbir ilgisi olmayıp; Roger Bacon ve Paracelsus’un etkisinde kalarak bir varsayımsal tarikat oluşturmuştur.

Andreä’nin gerçeği ne olursa olsun, yapıtları, birçok kişinin ona başvurarak Rozkrua Tarikatı’na kabul olunma ricasında bulunmalarına yol açmıştır.

Derken, bu tarikata kabul edilmiş olduklarını ileri sürerek, kendilerine göre başkalarının da kabulünü yapmaya başlayanlar çıkar. 17. yüzyıl boyunca, Almanya, Fransa, Hollanda ve İngiltere’de birbirinden ayrı Rozkrua dernekleri kurulur. Bunlardan hangisinin gerçek hangisinin uyduruk olduğunu söylemek zordur.


Fama Fraternitatis


Bunca ilgi ve etkinliğe neden olan Fama Fraternitatis’in konusu kısaca şöyle özetlenebilir:

Yoksul bir ailenin çocuğu olan Christian Rosencreuz, önce manastırlarda eğitim görür, sonra da bir başka manastır keşişi ile birlikte doğuya hacca gider. Birlikte yola çıktıkları keşiş, Kıbrıs’ta hastalanarak ölür; Rosencreuz ise uzun yıllar Kıbrıs’ta kaldıktan sonra Suriye’de, Mısır’da, Filistin’de dolaşır. Gittiği her yerde çeşitli tarikatlara girip çıkar; eski misterlere, okült ve gizemsel bilgilere ilişkin birçok şey öğrenir. Kuzey Afrika boyunca Fas’a gelir ve buradan İspanya’ya geçer.

İspanya’da bilgi ve görüşlerini anlatmaya, kendi yöntemiyle hastaları iyileştirmeye başlayan Rosencreuz, engizisyonun kovalamasına uğrar. Almanya’ya kaçarak, kendi yetişmiş olduğu manastırdan dört genç keşiş seçer. Bunlara tüm bilgilerini, kesin bir sır saklama andı altında öğretir.

Rosencreuz’un önderliğinde böylelikle oluşan bu kardeşlik topluluğuna sonradan dört kişinin daha kabulü yapılır. Örgütün sekiz kişiyle sınırlandırılan üyeleri, kendilerini diğer insanlardan ayrı ya da farklı göstermeyecek, tüm yaşamlarını doğayı incelemeye ve insan sağlığı ile mutluluğunu gerçekleştirmeye adayacaklardır. Her üye, ölümünden sonra yerine geçecek olan kişiyi sağlığında saptayacaktır. Tarikat, Rosencreuz’un adını taşımakla birlikte, bu ad kimseye söylenmeyecek. “R.C.” rumuzu bir parola olarak benimsenecektir. Tarikat üyelerinden ikisi önderleriyle birlikte gizli tapınaklarının bulunduğu yerde kalacak, diğerleri çifter çifter çeşitli ülkeleri gezerek görevlerini yerine getirecek, zaman zaman merkezde buluşacaklar, bu buluşmalarında herkes diğerlerine edindiği yeni bilgi ve deneyimlerini anlatacaktır. Gezginlikten dönen çiftlerden biri Rosencreuz ile kalacak, diğerleri yine gezginliğe çıkacaktır.

Christian Rosencreuz, 106 yaşında ölür. Yanındaki iki müridi, 120 yıl boyunca yeri bilinmemek üzere cenazeyi özel bir şekilde kaldırır.

Aradan tam 120 yıl geçtikten sonra bir gün tarikatın üyeleri, gizli tapınağın bulunduğu yerdeki olağan buluşmalarında, geleneksel yöntemleri uyarınca bir duvarın üzerine isim plakalarını çakarken, duvar yıkılır ve ortaya bir geçit çıkar. Geçidin ötesindeki kapının üzerinde, 120 yıl sonra açılacağı yazılıdır. Kapının ardında dokuzgen şeklinde bir oda ve bu odanın tam ortasında Rosencreuz’un hiç bozulmadan kalmış olan cesedi vardır. Aynı odada, Rosencreus’un yaşam öyküsünü anlatan bir kitap, Paracelsus’un sözlüğü, Alşimistlerin kullandığı çeşitli araçlar da vardır. Rosencreuz’un sağlığında belirlemiş olduğu kurala göre, bundan böyle Rozkrua Tarikatı gün ışığına çıkacak ve üyelerinin sayısındaki sınırlama kaldırılarak genişleyip yaygınlaşacaktır.

Değerlendirme


Andreä’nın anlattıkları bir gerçek olarak kabul edilecek olursa, Christian Rosencreuz’un 1370’li tarihlerde doğmuş ve 1480’li tarihlerde ölmüş olması gerekmektedir. Ancak bu öykünün ayrıntılarına girilecek olursa, simgesel anlamlar ve öğütlemeler çıkarmak, dolayısıyla bu öyküyü “alegori” olarak benimsemek de olasıdır.

Bu öyküdeki ilginç olaylardan biri, Rosencreuz’un mezarında Paracelsus’un sözlüğünün bulunmasıdır. Paracelsus, 1493-1541 yılları arasında yani varsayımsal Rosencreuz’un ölümünden sonra yaşamıştır. Astroloji, alşimi, tıp ve büyü ile uğraşan Paracelsus, 16. yüzyılda Almanya’da kendine özgü bir tarikat kurmuştur. Bu tarikatın üyelerinden kimilerinin 17. yüzyıl ortalarında mason localarına kabul edilmiş olduğu da söylenir.



Burada ayrıca Christian Rosencreuz’un Kimyasal Nikâhı adlı kitabı da özetleyerek anlatmak isterdim. Ancak o kitap çok uzun ve çok yorucu. Kapsamının anlaşılabilmesi de pek zor. İnsanın kafasına bin bir soru geliyor okurken ve bunların yanıtını bulabilmesi için de hayli kafa patlatması gerekiyor. Buradaki konu başlığını da öyle pek fazla etkilemez. Onun için göz ardı ettim. Belki bir gün “Edebiyat” bölümünde anlatırım.

« Son Düzenleme: Ocak 25, 2011, 12:17:02 öö Gönderen: dogudan »
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
93 Yanıt
76648 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 01, 2014, 03:17:53 ös
Gönderen: Dor
0 Yanıt
4386 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 02, 2009, 01:11:22 ös
Gönderen: ADAM
2 Yanıt
7888 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 05, 2010, 04:21:05 ös
Gönderen: Texan
2 Yanıt
4848 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 19, 2019, 06:57:41 ös
Gönderen: Zennn
10 Yanıt
11541 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 30, 2016, 09:39:00 ös
Gönderen: Achilles
0 Yanıt
6688 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 19, 2010, 04:59:44 ös
Gönderen: sundance
2 Yanıt
19625 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 23, 2011, 05:52:15 ös
Gönderen: Süvariler
7 Yanıt
9651 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 02, 2013, 04:57:21 ös
Gönderen: imhotep
4 Yanıt
11827 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 02, 2013, 02:25:48 ös
Gönderen: Spock
Kluni Tarikatı

Başlatan Don Corleone Diger

2 Yanıt
6835 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 12, 2014, 04:39:31 ös
Gönderen: Don Corleone