Masonlar.org - Harici Forumu
Inanc => Inanc Uzerine => Konuyu başlatan: ceycet - Şubat 20, 2013, 07:17:03 ös
-
Sayın Tij'i yi kırmak olmaz.Aslında uzun bir yazı yazmıştım;ancak teknoleji özürlü olmamın yardımıyla konu gitti.
Onun için kısa yazmaya çalışacağım;ilgiye göre detaylandırırız.
Tanrı yaradan dır.
Din;tanrı'ya ulaşma yolunda kullanılacak yöntemleri belirleyen,sınırlı ve dogmatik kuralların oluşturduğu toplumsal bir olgudur.
Dinin yaratıcısı insandır.Bu konuda gelebilecek eleştirileri sınırlamak için baştan belirtirim ki;dini, Tanrı'nın gönderdiğini savunacak arkadaşlar öncelikle bu konu üzerinde biraz düşünsünler,katılımcıların enerjisini boşuna harcamıyalım.
Dinler,Tanrı adına buyruk üretmek için oluşturulmuş kutsal metinleri ve din adamı kisvesindeki ruhban sınıfını aracı olarak kullanırlar.Tanrı adına,dağıtılacak ödülleri ve cezaları vaad ederek,kendilerine amiyane tabirle tarafatar toplarlar.Kurallar dogmatik olduğu için bütün detaylar sorgulamaya kapalıdır.
İnsanlık tarihi boyunca,dinlerin aracılığıyla toplumlar rahatlıkla manüple edilmiştir.Bu dayatmaları sorgulamaya kalkan aydınlar,alkışlar eşliğinde katledilmişlerdir.Dolayısıyla;Tanrı'nın verdiği akıl ve iradenin kullanılmasının önü kesilmiştir.
Görüleceği üzere;Tanrı,kendi adına,insanlar tarafından oluşturulan dinlerce istismar edilmiştir.
Klasik anlatımla dinler,tanrı'ya ulaşma yöntemini belirleyen kurallar bütünüyse ve bunu insanlar belirleyebiliyorsa,Tanrı'nın verdiği aklı kullanabilen insan sayısı kadar din,bir okadar da Tanrı elçisi olması yadırganamaz.Bu eylem,bireysel nitelikte kalmalıdır;toplumsallaşması bile anlamsızdır.
Kısacası;Tanrı'nın ödülü olan huzuru hangi yöntemle elde edebiliyorsanız,sizin dininiz ve ibadet yönteminiz o dur.
Elbette,inanıyorsanız;bu arada,isteyen Tanrı kavramının yerine başka bir erk i de benimseyebilir.
Saygılarımla
-
Kuran'ın işi yürekledir
Asıl din tekdir. Din isimleri ise sadece biçimlerdir. Din bir miras gibi sana geçen bir şey değildir. O kendi içinde bulunacak bir şeydir. Kişisel bir büyümedir. Din gerçekle kişisel bir karşılaşmadır. O kişisel bir arayıştır, toplumun bir parçası değildir. Sen bir dinin içinde doğmazsın ancak din senin içinde doğar...Müslümanlara sorarsan benim müslüman olmadan, Kuran ve sufizm hakkında konuşmam yanlıştır. Fakat Kuran’ın Arapçayla işi yoktur. Onun işi yürekledir, sessizlikledir, lisanla değil...
Osho
-
Osho'yu takdir ederim.Özellikle çağımızda hergeçen gün artan spürütüel akımlar kendisinden oldukça faydalanıyorlar.İnisiye olabilmenin koşullarını vurgulamasa da,içeriği konusunda tatmin edici söylemleri var.
Osho ve onun gibileri okumak veya bilmek de yeterli değil,ne anlatmak istediklerini kavrayabilmek önemli.
Nitekim,İslam tarihinde de nice Osho'lar var ama neyazık ki anlaşılamamışlar.
Saygılarımla
-
Yunus gibimi sn.ceycet
-
Tabi ki sayın karahan.
Yunus ve onlarcası daha...
Mevlana,İbn Arabi,hallac,Attar,Geylani,Şems,Nesimi,Bedrettin,Hacı Bektaş,oğlan şeyh,Yesevi ve diğerleri...
Saygılarımla
-
Konu hassas, sayın ceycet'in yazısının büyük bir bölümüne katılırım. "Dinin yaratıcısı insandır......" ifadesi de bence yerinde bir açıklamadır.
Ancak; "Dinler, Tanrı adına buyruk üretmek için oluşturulmuş kutsal metinleri ve din adamı kısvesindeki ruhban sınıfı aracı olarak kullanırlar......" ifadesinde basit bir hata var. Yukarıda da belirttiğim gibi konu çok hassas olduğu için çok fazla detaya girmeden şu kadarını da söylemeden edemeyeceğim. Dinin yaratıcısı olan insan, ruhban sınıfları da kendi yaratmıştır. Yani o ruhban sınıf Tanrı tarafından yaratılmış "ruhbanlar" değildir.
Saygılar-sevgiler.
-
Elbette,sayın Alşah.Zaten vurgulamaya çalıştığım detayların başında,dinler gibi kutsal metinlerin de ruhban sınıfının da insan tarafından yaratıldığı savı var;görüşleriminin büyük bir bölümünü bu temel kanı üzerine oturttum.
Sagılarımla
-
Sayın ceycet, yıllar önce hem tiyatrosunu ve hem de filmini izlediğim Haldun Taner'in "Keşanlı Ali Destanı" isimli müzikal eserinde,kadınlı erkekli koro halinde söylenen bir şarkı bu güne kadar hafızamdan hiç silinmedi. Şarkının o bölümü şöyle; "İnsanoğlu böyledir, kendi yapar kendi tapar."
Yani yaklaşık yarım asır önce kullanılmış bir ifade. Sanırım çok şey anlatıyor.
Saygılar-sevgiler.
-
Sayın ceycet, yıllar önce hem tiyatrosunu ve hem de filmini izlediğim Haldun Taner'in "Keşanlı Ali Destanı" isimli müzikal eserinde,kadınlı erkekli koro halinde söylenen bir şarkı bu güne kadar hafızamdan hiç silinmedi. Şarkının o bölümü şöyle; "İnsanoğlu böyledir, kendi yapar kendi tapar."
Yani yaklaşık yarım asır önce kullanılmış bir ifade. Sanırım çok şey anlatıyor.
Saygılar-sevgiler.
Daha güzel özetlenemez.
Saygılar