San amurdad'ın vurguladığı gibi ben de tarafsız gözlemimi belirtip biraz derinleştirmek, başka ifade ile kuyuya bir taş atmak istiyorum.
Az sayıdaki bir kaç yazıma *siyasi* ya da başka türlü tepki gelmişti, buna rağmen, belirli bir taraf ithamı olursa da -gerekçesi ile- açıkca belirten olursa sevinirim...
Şu ana kadar ki eczanelerin eylemi ve sağlık-sosyal güvenlik sisteminin temelden değişmeye başladığı aşikar olarak herkes görebilir. Sn erdal, ana başlıklarını yazmış zaten, ilaç fiyatları birden yarı yarıya düşüyorsa, ve şu andaki fiyatlarda avrupa ortalaması dikkate alınarak hazırlanmışsa, benim anladığım, senelerdir hastaların parası *çalınmış*. Dahası, sosyal güvenlik sistemi de dahil edilirse, devletin/milletin parası çalınmış.
Geçen aylarda bir ameliyat geçirdim şahsen yaşadığım, kendi sigortamı yaptırdığım halde, muayene katkı payı adı altında cüzi bir bedel ödedim. Az veya çok önemli değil, sosyal güvenlik sisteminin maddi olarak artık tıkandığının göstergesi olarak, sigortasını ödeyen bir insandan ek bedel tahsil etmek zorunda sistem.... -Daha önceki İlaç firmalarının ve sistemin çatlaklarının artık kırılma noktasına geldiğinin işareti olarak algılıyorum bunu.... Düşündüm ki, herhangibir asgari ücretli çalışan insan da bunu ödemek zorunda kalıyorsa, hukuken, sistemin acziyetini gözler önine sermeye yetiyor bile.... Artı ameliyat sonrasi aldığım ilaçlar için ödemem gereken para da cabası onu da yazmadan geçemiycem.
Şimdi, eczacıların eyleminde, benim gördüğüm, gerekçe olarak hükümetin zincir marketler ve zincir eczaneler adı altında sisteme yabancı sermayeyi dahil etmeye çalışması en temel dayanak idi. Hatta, bunu öne sürerek SGK'nın uygulamasını , ana hattıyla - ilaç fiyatlarının düşürülmesini engellemeye çalıştılar. Sonrasında, eczacılar birliği en başta yapması gereken hukuki yolu kullanarak sistemin neredeyse tıkanması noktasına getirmeyi göze aldı. Bu durum şahsen beni aşırı derece rahatsız etmişti ayrı konu...
İlaç sektörünün birilerine peşkeş çekilmesi gerekçesi, kesinlikle dikkate alınması gerken birnokta olsa da, mevcut durumda çoğu eczanenin, *kardan zarar* ettiğini yakından tanıdığım eczacıların kendisi söyledi, diğer konulardaki ihtilafların da, özellikle ellerinde kalan eski fiyatlı ürünlerin, idari hukuk yolu ile çözülebileceğini kıt hukuk bilgimle ben bile söyleyebilirim....
Bunu mütakip, tam gün yasasında, eczacılar birliği ile tabipler birliğinin tepkileri oldukça benzerdi. Ancak doktorların katılımı ve desteği meslek odasının aksine, oldukça tasarının destekleyicisi bir durum sergiledi. Ki benim gördüğüm, tabip odalarının medyaya yansıyan eylemlerinde, tasarının içeriğinde, düzeltilmesi gereken yerlerini hiçbir şekilde vurgulamıyorlar. Hatta, gene aynı tabiri kullanıcam, benim bildiğim ve anladığım kadarı ile, bu kanun, daha sonra yapılacak çeşitli düzenlemelerin altyapısı olma niteliğinde.
Eğer kimse çalıştığının karşılığını alamıyorsa, doktorlar bari alsınlar ki diğer sahalara da örnek olsun temennisi ile....
Ayrıca, Türkiye'deki çalışma şartları ve sağlık gibi hassas olan bir alanın çalışma şartları aşikar. Sistemi istismar eden çalışanlar zaten herşeyden müstesna.... Ben bir hasta olarak, halen biliyorum, birçok hastanede hatta küçük kasabalarda bile, istismarcı doktorlar mevcut. Benim verdiğim primden ve vergiden yapılan yatırımlarla açılan bir hastaneden faydalanma hakkımı kullanmama engel teşkil eden her uygulamayı ve yaklaşımı tepki ile karşılamak hakkımdır
Bu kanunda, doktorların maaşlarına, özellikle klinik şefi olmuş, kariyerinin doruğunda olanlara, özel sektörde bile kimsenin alamayacağı kadar bir maaş verilecek. Bu göze batar batmaz ayrı konu, bu maaşı hakedip etmedikleri de ayrı bir tartışma konusu. Ancak, ben hastaneye gittiğimde, doktorun beni başka bir özel kuruma yönlendirmesini, yahut bende ek bir özel muayene parası almasını engelleyecekse, ve ben muayene olurken, benden daha cahilane yaklaşımlarda bulunmayacaksa, bu kanun iyidir diye düşünüyorum....
Ayrıca geçenlerde bir haber vardı, mayıs ayında yangın çıkan bir hastanenin idarecileri, sorumlulukları gereği yandından dolayı hayatını kaybedenlere dair, taksirli adam öldürmeye sebebiyet ile yargılanıyormuş. Neden bunu da yazdım, insanların sağlığını ve hayatını emanet alanların yüklendikleri sorumluluğun gereğini yapmalarını sağlayacak her girişim, *bence* olumludur.
saygılarımla