Masonlar.org - Harici Forumu

Sanat => Edebiyat => Konuyu başlatan: karahan - Mayıs 18, 2012, 08:44:52 ös

Başlık: Ne güzel cahildik,
Gönderen: karahan - Mayıs 18, 2012, 08:44:52 ös
Ne güzel cahildik,

Televizyon yoktu.

Gazete de her zaman olmazdı. Öyle güzel cahildik ki, keyfimiz bozulmazdı hiç!

Dışarıda kar... Ama kuzine içten içe öyle yanıyor ki. Kuzinenin üzerinde demir maşa... Maşanın üzerinde de ekmek dilimleri. Aydınlık bir kış sabahı ve kızarmış ekmek kokusu...

Sucuk lükstü. Yumurta lezzetli. Ekmek her zaman ekmek gibi...

Bir kez olsun kümesten yumurta almamış, bir kez olsun o kızarmış ekmeğin kokusunu duymamış ve fakat alışveriş merkezlerinin restoran katlarında boğucu bir gürültü ve havasızlık içinde hamburger keyfine fit olmuş çocuklar ve gençler için ben ne kadar yaşlıyım...

Dışarıda kar... İçeride kanaat... İçeride huzur... Televizyon yoktu. Gazete de her zaman olmazdı. Öyle güzel cahildik ki, keyfimiz bozulmazdı hiç!

Portakal kabuklarını sobanın üzerine dizer, kokusuna râm olurduk. Kestane közlemek büsbütün bir gecenin akıllara seza mutluluğuydu.

Sonra illa ki, büyüklerin anlattığı hikâyeler, hatıralar... Birçoğu arızalı ve tedaviye muhtaç beyinlerden çıkma dizilerin ve filmlerin açtığı hasarlar yerine, geniş ve besleyici bir masal dünyası...

Lezzet bir tarafa, kokuya da hasret kalacağımız kimin aklına gelirdi? Ekmeklerimiz el değerek üretilirdi, sağlıklıydı, lezzetliydi ve mis gibi kokardı. Çay da kokardı... Domates de... Bütün bu nefasete, küçücük bir bakkal dükkânının zenginliği yetiyordu.

Dışarıda kar... İçeride huzur... Zam endişesi, doğal gazın kesilme korkusu, yolda kalma telaşı, rejim tehlikesi... Kimin umurunda... Ne güzel cahildik. Mutluluğun resmini çiziyorduk...
Başlık: Ynt: Ne güzel cahildik,
Gönderen: Arais - Mayıs 18, 2012, 09:47:13 ös
Sayın karahan


Harika fevkalede bir paylaşım olmuş beni çocukluk yaşlarıma geri götürdünüz.Hafif gözlerim ıslandı çok sevdiğim rahmetli dedem geldi aklıma;gömleğinin üst düğmesi sürekli ilikli, fırında poset olmadığı için gazete kağıdına sarılmış ekmek, alamayan olmuştur, görenin canı çekmesin diye çeketin koltuk altı bölümüne sıkıstırılmış.

Gerçekten cahildim... ve çok güzeldim, güzeldi yıllar.....

Saygılarımla
Başlık: Ynt: Ne güzel cahildik,
Gönderen: karahan - Mayıs 18, 2012, 09:52:19 ös
Bende azda olsa yaşadım bu hayatı lüküs derdi nenem bir gaz lambamız vardı en güzel keyf ise kuzinemiz hem su ısıtır çay yapardık hem ateşi ile ısınır arada ketane kebap mevsiminder mısır közlerdik,Altında fırın yeri vardı nenem mısır ekmeği yapardı yusyuvarlık üzerine tereyağı sürer verirdi yanında ayran ile,akşamları köy meydanında ay ışığının altında toplanırdık sanki o zamanlar daha mutluyduk bu kadar yıpratmıyorduk birbirimizi.
Başlık: Ynt: Ne güzel cahildik,
Gönderen: Tık-Tik-Tak - Ocak 26, 2017, 11:15:07 ös
 Yıllar...
 
Aklıma geldi: 1.lokum'u 2.bisküvit arası sıkıştırıp yerdik; şimdiki her lezzetden daha tatlı gelirdi...  - -  :)

 Cahilmiydik ?, yada varlığımızı olgunlaştıran bir akışın "O" anda yaşanması gereken bir sürecindemiydik ?; bilemiyorum.Gelişiyoruz; bu form'da yazdığım en az 300 mesajı yazmazdım geri dönülebilse; ama yazdım, ve bu benim, gelişiyorum,pişmanlık duyuyorum ama ilerliyorum.

 Masonlar'da yazdıklarına bakıp pişmanlık duymadan yazabilmeli bence.Zaman bireysel olarak tanımlanır ise:
Geçmiş dediğimiz zaten geçmiştir; gelecek ise zaten hiç yaşanmamıştır. :) :) :)

Sevgiler.





Başlık: Ynt: Ne güzel cahildik,
Gönderen: NOSAM33 - Ocak 27, 2017, 12:05:22 öö
Cahil değildik lakin milletçe fakirdik .Az önce bir filim seyrettim paylaşmak istiyorum , konumuzla pek alakalımı bilemiyorum sene 1961 yer ABD İyi seyirler .

Lütfen büyük düşünelim ve çağın gerisinde kalmayalım ...
Saygılar



Gizli Sayılar – Hidden Figures (2016) Türkçe Altyazılı izle
Başlık: Ynt: Ne güzel cahildik,
Gönderen: Tık-Tik-Tak - Ocak 27, 2017, 08:06:09 ös
  "Cehalet mutlulukdur" derler; ben bu görüşe katılmıyorum.
 İnsan,kendi hakikatlarına yakın kişilerin,toplumların arasında iken mutludur; cahil olduğu için değil.

 Zekamız ile yükselen bu öğrenim yolculuğunu 72 basamaklı yukarı yükselen bir piramit olarak düşünür isek,başlangıç olarak taban geniştir,kendimizin ve düşüncelerimizin ait olduğu yada ait hissettiğimiz alan büyüktür.Öğrendikce ve yükseldikce, piramit'de basamak atladıkca alan daralmaya başlar ve küp taşlar azalır; bu her basamak cıkıldığında daha cok yanlızlık demektir; 73'üncü basamakda zeka'nın ulaşa bileceği tekilliği yanlızlığı hissederiz.Bu basamaklar maddesel,somut,bilimsel öğrenimin yolculuğudur.


 Aklın Soyut piramit'i ise tersine/aşağı doğru yükselen 72 basamak barındırır.Soyut bir örnek verir isek:Biri, tek bir cümle ile kolayca "Kelime-i Şehadet" getirerek müslüman olabilir; böylece o tersine piramit'in ilk ve tek küp taşına ulaşır. O din,i öğrendikçe tersine piramit'de yükselir ve küp taşlar coğalır; basamaklarda daha cok yandaş ve benzer fikirler ile mutlu olur.Bu tersine piramit'in 73'üncü basamağında bütün müslüman aleminin ortak akıl hazzına ulaşır.(Bu benzetme, bütün soyut din,ideolojik düşünce vb olarak çoğaltıla bilir).

Bu ters ve düz piramitleri birleştirdiğimizde hür iradenin,sonsuz döngünün, zamansızlığın, varlığın hazzını hissederiz.Asıl soru, bir cahil olarak, iç içe geçmiş bu piramitlerin hangi ve ne yöndeki basamağında küp taş olarak ikamet ettiğimiz sanırım. -  :)  -

Sevgiler.