Masonlar.org - Harici Forumu

Mason ve Masonluk Nedir? => Ezoterizm => Islami Ezoterizm => Konuyu başlatan: MASON - Ekim 31, 2006, 03:12:45 ös

Başlık: Hermetik felsefenin İslâm düşünce tarihinden görünümü
Gönderen: MASON - Ekim 31, 2006, 03:12:45 ös
“Ebu’l Hukemâ”: Hikmetin Atası
Hermetik felsefenin İslâm düşünce tarihinden görünümü
yazan Mahmud Erol KILIÇ
“Dinler Tarihi”, “Felsefe Tarihi” ve “Bilim Tarihi” sahaları, tarihî (diyakronik) olarak geriye doğru götürüldüklerinde her üçünün kesiştiği bir hem-zaman (senkronik) nokta üzerinde müşterek bir motifin durduğu görülecektir. Farklı gelenek ve kültürlerde değişik isimler altında tezâhür eden bu figür daha çok hâkim greko-latin kültüründe çağrıldığı şekli olan “Hermes” ismiyle şöhret bulmuştur. Felsefe tarihinde, bilim tarihinde ve edebiyat tarihinde mitolojik ve yarı-mitolojik bir görünüm altında karşımıza çıkan bu figürün dinler tarihi sahasında bir peygamber ile özdeşleşerek daha tarihsel bir zemine oturduğu göze çarpar. Eski Mısır dinindeki “Toth”u, İbrânî dinindeki “Uhnuh”u, Budizmdeki “Buda”yı, Zerdüştlükteki “Hûşeng”i ve İslâm dinindeki “İdris”i hep bu“Hermes” karşılığı olarak düşünme bir bakıma modern anlamdaki mukayeseli dinler çalışmalarının da başlangıç noktasını oluşturacaktır. Bu motifin farklı isimler altında tezâhür edişini tevhîd etme çabalarında, meselâ İbranilerin “Uhnuh”u ile Müslümanların “İdris”inin aynı şahıslar olduğunu ileri süren Taberî1 ve Fahreddin Râzî2 gibi düşünürlere Bîrunî ve benzerlerinin “Buda” da olabileceği ihtimalini katmaları3 bu karşılıklı irtibat ağının kapsamının ne kadar geniş olduğunu gözler önüne sermektedir. Pek kabul görmese de onun daha geç döneme âit bir şahıs, meselâ Yeni-Fisagorcu Ammonius Saccas (ki o çok sonraki Hermesçilerdendir) veya İskender’in beraberce âb-ı hayatı aramaya çıktığı aşçısı Andreas olduğunu dahi ileri sürenler olmuştur. Mâmâfih ondan bahseden efsanevî rivâyetlerle örülü bir takım yazılı metinleri çözmeye tâbî tuttuğumuzda söz konusu bu rivâyetler arasındaki bütün farklılıklara rağmen “Hermes” motifinin bütün kültür ve medeniyetlerde asgarî şu üç özelliğe sahip oluşta birleştiklerini de görürüz. Onun ne kadar evrensel bir kimlik olduğunu ispatlayıcı bu özellikler şunlardır:

a-) Bir şekilde Tufan’la beraber anılır; Yâni ya ondan önce veyahut sonra yaşamıştır.

b-) Bütün kültürlerde seçkin, bilgili, nebî veya velî bir kişiliği vardır.

c-) En dikkat çekici olanı da bütün geleneklerde onun yüce bir makâma çıkmış olması, ölmemesidir.