Masonlar.org - Harici Forumu
Mason ve Masonluk Nedir? => Ezoterizm => Konuyu başlatan: burakc - Ocak 16, 2016, 02:23:22 ös
-
Gerçek, ona yaraşır olandan başka hiç kimsenin eline geçmemelidir. Onu öğrenmek isteyenlerin akıl ve buyrultularının yeterince güçlü olduğu üzerine güvence sağlanmalıdır.
Akıl ve buyrultuları güçsüz olanlar ya yolun dönülebilecek olan bir aşamasından geri döner ya da karşılaştıkları gerçeğin karşısında çıldırmaktan kendilerini alıkoyamaz.
Her iki durumda da zaman ve enerji boşa harcanmış olur.
Bu yolun sonuna varabilmek için her türlü tehlikeye katlanmak, ölümsüzlüğe hazırlanmak gerekir.
Öte yandan, gerçeği elde edenler kötü niyetli ise, elde ettikleri gerçeği de kötüye kullanırlar.
Gerçeği saklamaktan başka çıkar yol yoktur.
BULMAK, BİLMEK VE SUSMAK GEREK
Kaynak: ADAM OLMAK KİTABI, Yazarı: Murat Özgen AYFER, sayfa 240'dan alınmıştır.
Buradaki ''GERÇEK'' sizce nedir ?
-
Sn.Burakc,
Gerçek burada bireyin tekamülü ile ilgili olup , aydınlanma ile ilgilidir.Aydınlanma yolunda geçilen yollar,kazanımlar ve bu süreçte elde edinilen bilgiler o kadar eşsiz ve sonsuzdur ki bu bilgiler edinildikçe bireylerin bildiklerini bilmediğini farkettiği için kafaları karışmaktadır.aslında birey ne bildiğini bilmiyordur.aydınladıkça esas bilgi ve "Gerçek" ile karşılaşılır.yani "Gerçek" , aydınlanma yolumuzda elde ettiğimiz kazanımlar ile bireyin esas farkındalık boyutu olarak değerlendirebiliriz.
Saygılarımla,
-
Başrahip Hiyerofan'a göre her akıl bu gerçeği kavrayamaz.
Büyük sırrı gönlümüzde saklayarak eylemlerimizle söyleyelim. Bilim gücümüz , inanç kılıcımız, sükut kalkanımız olsun. Ufaklıklar, ki büyük çoğunluktur, ya aptal ya da kötüdürler.
Aptalsalar, bu gerçek karşısında akıllarını büsbütün yitirirler. Kötüyseler, bu gerçeği kötüye kullanarak büsbütün kötülük ederler.
Gerçeği gizlemekten başka bir çıkar yol yoktur. Bilmek ,bulmak,susmak gerek.
-
Başlıktaki sorunun cevaplanması için
masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=17940.0
adresindeki paylaşımlarda bir okuma yapmak iyi olacaktır diye düşünüyorum. Sonrasında neden susmak gerek onun üzerine fikir yürütülebilir.
-
Gerçek hakikattir , var olandır, tartışılması bile edilemez kavramdır...
-
Terimleri birbirine karıştırmayalım ve yanlış kullanmayalım.
Güncel dilde özensiz olarak gerçek ve hakikat eş anlamda kullanılmakta olabilir ama felsefe alanında farklıdır.
Bu başlıkta konu gerçek; hakikat değil.
Şimdi devam edebilirsiniz irdelemeye.
-
"Gerçeği bilin ve gerçek sizi özgür kılsın." demiştir Hz.İsa. Hakikat ilahi bir güzelliktir,mevcuttur ama varlığı yoktur.Hakikati,Platon'un dediği gibi "bütün ruhunla"aramak gerekir.Hakikat tam bir özgürlük içinde aranmalıdır.Hakikat zamansızdır."Yaradılış ; mutlak hakikat yolunda tekamülden ibarettir." Hakikat : özdür.Hiçbir bilgi hakikat değildir.Gerçeklerden hareketle hakikat yoluna koyulunur.Onu aramak için cehalet,ihtiras ve bağımlılık gibi ilkel güdülerden kurtulmak gereklidir.Bu yolla karanlık yanımızıı yani gölgelerimizi yok ederiz.
Kaynak : ABRA KADABRA ! // BERK YÜKSEL
Sayfa : 82 // Bilgi Ve Hakikat // paragraf 4
Saygılarımla,
-
Yorum yazan arkadaşlara katkılarından dolayı teşekkür ederim.
Yorumlardan çıkarttığım;
Bu konuda gerçek ile hakikat aynı anlamda değil,
hakikat, özümüz
gerçeklerden hareketle hakikat yoluna konuluyor.
Gerçek ise hakikat yolunda aydınlanmamız için yaptığımız, kazandığımız her şey
Buraya kadar doğru geldiysem;
Işığı arayanlar ile gerçeği arayanlar aynı mıdır ?
-
Şu kavram tanımı özetlerini göz önünde tutsanız, rahat edeceksiniz:
Gerçek, insanın bilincinden bağımsız olarak VAR OLAN'dır. Somut ve nesneldir.
Hakikat, gerçeğin insan zihnine yansımasıdır. Soyut ve özneldir.
-
Burada kullanılan GERÇEK kelimesi, içrek bir ifade değil midir? Akıl ve buyrultuları güçsüz olanlar ile kötü niyetli kişilerin ve bu ifadenin kendisinden saklanmış insanların tanımını yapması sizce mümkün müdür?
-
Bilsek, bulsak ne olacak. Susmamak gibi bir şansımız var mı? Toprağı üzerimize attıklarında hepimiz susacağız. İncil'deki Vaiz kitabından bir alıntı yapalım bari:
Bilge nereye gittiğini görür,
Ama akılsız karanlıkta yürür.
İkisinin de aynı sonu paylaştığını gördüm.
“Akılsızın başına gelen, benim de başıma gelecek”
Dedim kendi kendime, “Öyleyse kazancım ne bilgelikten?”
“Bu da boş” dedim içimden.
-
Burada kullanılan GERÇEK kelimesi, içrek bir ifade değil midir? Akıl ve buyrultuları güçsüz olanlar ile kötü niyetli kişilerin ve bu ifadenin kendisinden saklanmış insanların tanımını yapması sizce mümkün müdür?
Sayın Ve-nıce;
Gercek sizsinizdir.Hakikat ise ayna da yansıyan suretiniz, ve yahut resminizdir.Işığın vurdurduğu yöne ve şiddete Göre değişen bir halinizdir.Foto ya ve yahut ayna ya yansıyan halinizi,gönlünüzce ufak rötuşlar ile değiştirme arzusu taşırsınız; Gerceği saklamayı, Hakikatinizi değiştirerek başarırsınız; ve "O" hakikata kendinizi inandırırsınız.Ama "Gercek" herkez de ayni olan somut bir benzerliktir.
Bu benzerlikler den biri, ortak zaaflardır; ve ortak zaafları bilmek, tehlikelidir;bilene susmayı gerektirir.Büyük resmi göremiyen bir aklın, göre bildiğini algılayıp ve ordan girip, sahte hakikatlar ve boşluklar doldurmak,sureti ile aklı karıştırılabilir, bu durum: Karaktersizlerin ve şarlatanların kılıçıdır.
Sevgiler- Saygılarrr
-
Sayın zigzag, bu konulardaki bilgi açlığımı hoş görün. Aynada yansıyan ile gerçek olan arasındaki farkı kişinin öğrenmesi tehlikeli midir? Biraz daha irdeleyelim. Asıl olan ben ile yansıyan ben'in farklılıklarını ezoterik yollar mı çözüme kavuşturur?