Masonlar.org - Harici Forumu

Mason ve Masonluk Nedir? => Turkiye`de Masonluk => Konuyu başlatan: MASON - Ekim 18, 2006, 02:02:18 öö

Başlık: Büyük Üstat Mesajı
Gönderen: MASON - Ekim 18, 2006, 02:02:18 öö
Büyük Üstat Mesajı
16 Ocak 1996 tarihli Milliyet Gazetesinde yayınlanmıştır
Ülkemizde zaman zaman Masonluğa karşı dile getirilen asla hak etmediğimiz görüş ve düşünceler, gerçeklerden çok uzak hatta karalamalar şeklinde olduğu halde, her insanın düşüncelerini özgürce söyleyebilmesi gerektiğine içtenlikle inandığımız için, ânında cevaplamak ve polemiklere girmek yerine, konuyu büyük çoğunluğunun sağ duyu sahibi olduğuna inandığımız vatandaşlarımızın değerlendirmesine bırakmak, özenle uygulamaya çalıştığımız geleneksel bir davranıştır. Bu arada değerli Basın ve Yayın kuruluşlarımızın Masonluk konusuna objektif olarak yaklaşımları ve soruları da, yeri geldikçe içtenlikle değerlendirilip, doğru olarak cevaplandırılmıştır.

Ancak son günlerde bazı çevreler, Masonluk hakkında her türlü hatalı görüş ve söylentilerin sınırlarını da aşarak bir siyasi parti başkanının Mason olduğu iddiasından yola çıkıp, konuyu bir Masonluk suçlaması biçiminde ve adeta bir hakaret gibi ele almışlardır. Bu nedenle kuruluşundan bu yana geçen üçyüz yıl boyunca siyasetle uğraşmayan ve insanların dinî inançlarına saygı duyan Masonluğun ne olup, olmadığını bir kez daha anlatmak gereği duyulmuştur.

Büyük Locamızın bu davranışı, şu veya bu kişinin üyemiz olup olmaması açısından değil, Masonluk yolunda olmanın bir suçlama veya hakaret sayılmayacağı açısından önemlidir.

1. MASONLUĞUN AMACI VE GİZLİLİK KONUSU

Masonluğun amacı, bütün insanlar arasında dostluk ve sevgi bağlarının güçlenmesi, insan kişiliğinin yüceltilmesi, insanlığın özgürlük ve barış içinde gelişmesidir. Bu nedenle Masonluk utanılacak birşey değil, onur duyulacak bir yaşam biçimidir. Çünkü Masonluk, içimizdeki erdemlerin ve insaniyetin dışarıdan görülür hale gelmesidir. Ama bütün kusurlarımızdan arınmak, ne yazık ki olanaksızdır. Kendini bilen hiç kimse "Ben kusursuz tam ve mükemmel bir insanım" diyemeyeceği için; Masonluğa gönül verenler de "Ben Masonum" dememeye ve başkalarının Masonluğu hakkında konuşmamaya özen gösterirler. Bu davranışta bir gizlilik, bir korku değil; bir kendini bilme, bir alçak gönüllülük saklıdır. Kaldı ki Türk Masonluğu gizli bir dernek değildir. Ülkemizin dernekler yasasına göre kurulmuştur. Lokallerimizin adresleri bellidir. Kapılarımızda adımız yazılıdır. Bütün kayıtlarımız Devletimizin denetimine açıktır.

2. DIŞA BAĞIMLILIK İDDİASI

Türk Masonluğu, görevlileri üyelerimiz tarafından iki yılda bir seçilen Büyük Locamız tarafından ülkemizin yasaları doğrultusunda yönetilir. Diğer ülkelerdeki Masonik kuruluşlarla idari veya parasal açıdan hiç bir bağlantısı yoktur. İlişkilerimiz aynı insanlık gayesine yönelenlerin birbirlerini tanımaları düzeyindedir.

3. DİN VE POLİTİKA

Evrenin Ulu Yaradanı dediğimiz Yüce Allah'a inanmayanlar aramıza giremezler. Kardeşlerimiz dini inançlarında ve ibadetlerinde serbesttirler.

Toplantımıza Kutsal kitaplar açılarak başlanır.

Dinler tartışma konusu yapılamaz.

Masonluk politik bir kuruluş da değildir. Demokrasinin benimsendiği ülkelerde Masonluk çok saygın bir kuruluştur.

Masonluk adı altında hiç bir politik veya toplumsal eyleme katılınamaz. Kardeşlerimiz diledikleri partilere girebilirler, görev alabilirler ancak lokallerimizde politik tartışmalar yapılamaz.

Politik görüşleri ne olursa olsun, her Türk Masonu Atatürk ilkelerini korumakla, Lâik Cumhuriyetimizin yasalarına uymakla, vatanımıza sadakatle ve ülkemizin yararları için çalışmakla yükümlüdür.

4. MASONİK SIR VE DAYANIŞMA

Masonik sırlar, eski duvarcı ustalarının yapı san'atına dönük bilgileri idi. Bugünün teknolojisinde, yapı san'atı sır olmaktan çıkmıştır. Ancak ilkelerini efsaneler ve semboller aracılığı ile anlatmaya çalışan Masonlukta; insan hayatında sıkı ağızlılığın önemini vurgulamak ve kurucularımız dediğimiz duvarcı ustalarının anısını yaşatmak için bazı kelime ve işaretlerden oluşan sembolik bir sır kavramı vardır.

Masonik dayanışma ise, öğrenim çağında aynı okuldan, askerlikte aynı devreden, sporda aynı kulüpten olan insanlar arasındaki arkadaşlık ve dayanışmadan farklı değildir.

5. SİYONİZM YAKIŞTIRMASI

Masonluk politikayla uğraşmadığı gibi, ne Siyonizmle ne de herhangi bir siyasi akımla ilgisi yoktur. Kaldı ki, Yahudi olmayanları bünyesine almayan Siyonizm, 1897'de Filistin'de düzenlediği kongre ile dünyanın dikkatini çekmiş, 1948'de İsrail Devletinin kuruluşu ile hedefine ulaşmıştır.

Masonluğun kökleri ise 900-1000 yıllarından bu yana yapı san'atı ile uğraşan duvarcı ustalarına kadar uzanmaktadır. İlkeleri de Siyonizmin sesini duyurmasından çok önce: 1717'de kaleme alınmıştır. Görüleceği gibi zaman tüneli içinde bile Siyonizmle Masonluk yan yana değildir.

6. "TOPLUMA NE KATKINIZ VAR?" SUALİ

Masonlar ağırlıklı olarak eğitim alanında topluma katkıda bulunmaya çalışırlar. Kardeşlerimizin veya Localarımızın okuttuğu bir çok öğrenci ve yaptırdıkları okullar vardır. Kızılay, Çocuk Esirgeme Kurumu, Veremle Savaş, Yeşilay, Cüzzamla Savaş, Kanserle Savaş, Kalp Vakfı, Sev Vakfı, İnsanlık Vakfı, Ankara Trafik Hastanesi gibi kamu yararına çalışan kuruluşların temelinde halen yöneticileri arasında da kardeşlerimiz veya eşlerimiz bulunmaktadır. Ve bu hizmetler yapılırken sağ elin verdiğini sol elin bilmemesine özen gösterilir. Büyük Locamız da olanakları ölçüsünde maddi durumu bozuk ama erdemli ve başarılı gençlere karşılıksız üniversite bursu vermekte; doğal felaketlere, sağlık hizmetlerine, Milli Savunmamıza dönük Vakıflara, şehit ailelerine, soykırımına uğrayanlara yardım elini uzatmaya ve yurdumuzu ağaçlandırma kampanyalarına katılmaya çalışmaktadır. Ancak bizim için en önemlisi; Masonik ilkelerin doğrultusunda her gün biraz daha iyi insan olma çabamızın karanlıkta kalan insanlar için bir ışık olabileceği umududur.

7. HUKUK VE AHLAK KURALLARINA TERS DÜŞEN KİŞİLER MASON OLABİLİR Mİ?

Temel prensiplerimiz uyarınca, Hür Masonluk ahlâk sağlamlılığını şart koşar. Arasına alacağı kişiler için bu niteliği en başta gelen ilke olarak kabul eder. Erdemli olmayan kimselerin aramıza girmemelerine özen gösterilir.

Bütün dikkatimize rağmen sızmalar olursa, bunların Türk adaleti karşısında yüz kızartıcı suçlardan mahkumiyetlerinin kesinleşmesi halinde tüzüklerimiz uyarınca derhal kayıtları silinir.

8. TARİH BOYUNCA MASONLUĞU KÖTÜLEMEYE ÇALIŞANLAR KİMLERDİR?

Masonluğa gönül verenler dünyanın her tarafında barışın, özgürlüğün, insan haklarının, demokrasinin ve lâik düzenin savunucusu oldukları için; bu kavramların karşısında yer alan diktatörler, naziler, faşistler ve komünistler ve her inançtan bağnaz dinciler ve inançsızlar Hür Masonluğa karşı daima cephe almışlardır.

9. ASILSIZ SUÇLAMALAR KARŞISINDA HUKUKİ DURUMUMUZ

Lâik Cumhuriyetimizin Dernekler Kanunu'na göre kurulmuş ve üyeleri saygın kişilerden oluşan Mason Derneğimiz ve Masonluk hakkında, Türk kamu oyunda yanlış ve kötü bir imaj yaratmaya çalışan gerçek ve tüzel kişiler hakkında yasal haklarımız olduğunu çok iyi bilmemize rağmen, görüşleri farklı da olsa insanların kardeşçe yaşamaları gerektiğine inandığımız için şimdilik hukuki yollara başvurmuyoruz.

10. SON SÖZ VE ÜNLÜ TÜRK MASONLARINDAN BİR KAÇI

Masonluğu bir suç gibi göstermeye ve kötülemeye çalışanları yakın geçmişimize bakmaya davet ediyoruz. Büyük Devlet adamlarımız Keçecizade Fuat Paşa, Âli Paşa, Mithat Paşa, Ahmet Vefik Paşa Sadrâzam Kardeşlerimizin, Plevne Kahramanı Gazi Osman Paşa Kardeşimizin, Çocuk Esirgeme Kurumu'nun kurucusu Tıp Profesörü Besim Ömer Paşa Kardeşimizin; ünlü şair ve yazarlarımızdan Namık Kemâl, Ziya Paşa, Şinasi, Mehmet Emin Yurdakul, Ziya Gökalp ve Ömer Rıza Doğrul Kardeşlerimizin; değerli Şeyhülislâm Hayri Efendi ve Musa Kâzım Efendi Kardeşlerimizin ülkemize, insanlığa ve Masonluğa hizmet etmiş, şerefli ve seçkin kardeşlerimizden bir kaçı olmaları karşısında Masonluk suç mudur? Fazilet midir? kararını vermeleri için onları vicdanları ile başbaşa bırakıyoruz.

Ve son olarak, bugün aramızda bulunan pek çok kardeşimizi, bizden sonraki kuşakların ülkemize ve insanlığa hizmet etmiş kişiler arasında sevgiyle, saygıyla anacaklarını söylemek istiyoruz.

Evrenin Ulu Yaradanı ülkemizden barışı, özgürlüğü aydınlık günlerde kardeşçe ve insanca yaşamayı eksik etmesin.

Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar
Büyük Locası Derneği
Başlık: Ynt: Büyük Üstat Mesajı
Gönderen: NOSAM33 - Şubat 27, 2012, 07:45:26 ös
Amin üstst amin saygılar ...
Başlık: Ynt: Büyük Üstat Mesajı
Gönderen: NOSAM33 - Mart 11, 2012, 11:09:25 ös
Sayın Mason  iletiyi 2. defa okuduğumda bir konu dikkatimi çekti izniniz le yazıdan kopyaladığım kısmı arz ediyorum ;     ( Bütün kayıtlarımız Devletimizin denetimine açıktır. )  bağlamındaki kısımda dikkatimi çeken  üyelere ait bilgilerin konunun muhatabı Devlet kurumun'daki en alt kademede ki memur'unda ulaşma imkanı varmı ? Mason üyeler'in isimleri nin gizliliği açısından saygılar. ???
Başlık: Ynt: Büyük Üstat Mesajı
Gönderen: Alşah - Mart 12, 2012, 12:17:00 öö
     Sayın MASON'un alıntı olarak yayınladığı mesajı  gerçekten çok manidar buldum.  İlkelere bakarmısınız. Hayran olmamak mümkün mü?. Hangimiz bu ilkelerin hayatımızın her aşamasına yansımasını istemeyiz ki;  burada sorulan bir soruya da cevap vermem gerekirse, neden suç olsun, yasalara uygun olarak kurulup yasal denetimlere açık olan bir oluşum nasıl  olur da suç olur. Suç olarak düşünebilenlerin konuya bir de bu açıdan bakmalarını isterim. Bence Masonluk bir fazilettir. Hem de müstesna bir fazilet.
      Saygılar-sevgiler.
Başlık: Ynt: Büyük Üstat Mesajı
Gönderen: Tij - Mart 12, 2012, 04:41:33 ös
Alıntı
soykırımına uğrayanlara yardım elini uzatmaya


Bilen varmi acaba sayin Büyük Üstat burda ne kastediyor?

Saygilarimla
Başlık: Ynt: Büyük Üstat Mesajı
Gönderen: Tij - Mart 12, 2012, 05:53:05 ös
Benim bir kac tane sorum olacak, ve cevaplanmasini özellikle istirham ediyorum.

1.Bir ateist ( inancsiz) hangi barisa karsidir?
2. Bir ateist  hangi özgürlügün karsisindadir?
3. Bir ateist hangi insan haklarinin karsisindadir?
4.Bir ateist hangi demokrasinin karsisindadir?
5. Bir ateist hangi laik düzenin karsisindadir?

Tabi Masonlugun vede Masonlarin yukardaki maddelerden yani demokrasiden, insan haklarindan, özgürlükten vede baristan ne anladiklari ve özellikle ülkemizde bu ugurda neler yaptiklarida bir baska soru. ( cevap alamiyacagimi biliyorum)

Saygilarimla.
Başlık: Ynt: Büyük Üstat Mesajı
Gönderen: yazbenide - Aralık 04, 2012, 12:18:03 ös
Paylaşım için teşekkürler efendim.Olması gereken bu. İnsanların çoğu bilgi sahibi olmadan masonluğa karşı duruyor olmalı.Saygılar...
Başlık: Ynt: Büyük Üstat Mesajı
Gönderen: gnothi - Aralık 04, 2012, 01:18:20 ös
Sayın Tij,

12 Mart 2012 tarihli sorunuzu yeni gördüm. Masonların bahsettiğiniz gibi sıkıntıları yok. Alıntı içerisindeki bağlam da çok açık, inançsızlığı da içeren bazı ideolojiler Masonları yüzyıllardır emperyalizmin, kapitalizmin ve küresel sömürünün iplerini elinde tutanlar olarak düşünmeyi pek sevdiği için mesleğimize her zaman karşı olmuşlardır. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak önyargıdan başka bir şey üretmez.

"Cevap alamama" imalarına gerek yok diye düşünmekteyim. Son derece açık anlatılan meseleleri başka yönlere çekmenin de pek manası yok sanırım.

Saygılarımla.
Başlık: Ynt: Büyük Üstat Mesajı
Gönderen: ADAM - Aralık 04, 2012, 01:33:12 ös

Bu başlık ile bağlantılı olmak üzere dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta var.

Burada söz konusu olan Büyük Üstat Mesajı bir genel büyük üstat mesajı değil... 16 Ocak 1996 tarihli Milliyet Gazetesi'nde yayınlanmış olduğuna göre, Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası'nın o tarihteki büyük üstadının bir demeçi.

O tarihte HKEMBL En Muhterem Büyük Üstadı kimdi diye bir baktığımızda, karşımıza Can Arpaç çıkıyor (Ansiklopedik Mason Sözlüğü  S. 397) Gerçi o yıl görevi Tunç Timurkan devralmış ama gazete tarihine bakacak olursak henüz görev el değiştirmemiş.

O iki büyük üstadın genel tutumu arasında pek büyük fark yoktur. 1950'li yıllaran sıonlarında Büyük Üstat Ahmet Salih Korur'un tutumunu geri getirmek istediklerine ilişkin bir eğilim açıkça sezilmektedir. (Bu eğilimin sonrasınının, HKEMBL içinde bir soruna yol açmış olduğu bilinir ama o konumuzun dışındadır.)

Masonlukta büyük locaların tutumu zaman içinde değişime uğrar. Bu tutumun, o tarihte her kim büyük üstat ise onun bireysel tutumuyla da hayli sıkı bir şekilde uyuştuğu görülür.

Nitekim HKEMBL açısından bu örgütün tutumu, 2000 yılından sonra hayli değişime uğramıştır. 1996 yılında yayınlanmış olan bir mesaj belki birçok bakımdan geçerliliğini korur ama bazı bakımlardan da artık geçersizdir.

Bir örgüt ne kadar geleneklerine bağlı olduğunu ileri sürerse sürsün, ne kadar tutucu ve değişmelzikçi bir tavır takınırsa takınsın, zaman içinde bazı açılardan kendi kendini değişime uğratır. Çünkü bu doğanın diyalektik yapısının gereğidir ve engellenemez.

Nitekim geçenlerde Forum üyelerinden Sayın enelsır, bir başka başlık altında HKEMBL'nın şu andaki En Muhterem Büyük Üstadı Remzi Sanver'in en yakın tarihli mesajından bir bölüm aktardı. Hatta yanlış hatırlamıyorsam, bu mesajın bütününü yayınlayacağını da belirtti ama Sayın SkullG hafif sitemli bir söz edince duraladı. Bence duralamasının hiç gereği yok; bir dergide yayınlanmış olan bir yazının buraya aktarılmasına karşı hiçbir yasak yok. (Ritüelik içerikler hariç)

Demek ki şimdi biz Sayın enelsır'dan o bildirgenin tamamını yayınlamasını rica edebiliriz.

İşte o bildirge, tüm Türk Masonluğu adına değil ama HKEMBL adına bir Büyük Üstat mesajı olur ve 1996 tarihini taşıyan bu mesaj ile çelişkileri varsa, o çelişkili yönleri bakımından önceki değil, şimdiki geçerlidir.

Kim bilir, belki bu yayınlamayı doğrudan Sayın MASON yapar; böylece kendi başlığını yenilemiş olur; öylesi çok daha güzel ve çok daha doğrudur.

   

Başlık: Ynt: Büyük Üstat Mesajı
Gönderen: Tij - Aralık 04, 2012, 03:52:28 ös
Alıntı
Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak önyargıdan başka bir şey üretmez.

Sayin gnothi, hani cevabiniz icin "tesekkür" edeyim diyecem ama cevap vermemissinizki benim sorularima, vede akabindede birde hakaret vari bir cümle yazmissiniz.

Bu "cevaba" istinaden bende kendimde sunu yazma hakki görüyorum. Vermis oldugunuz "cevap" suna benzer.

" Dam üstünde saksagan, vur beline kazmayi"

Hatta aklima su bile geldi simdi, " acaba sayin Büyük Üstat bunu, yani inancsizlar kelimesini birazda bilerekmi ekledi. Nedeolsa %99 müslüman vede ´inancli´ insanlarin yasadigi bir ülkede yasiyoruz"

Vede özellikle müslümanligin inancsizlara yani diger bir ( genel ) deyimle ateistlere karsi tavrini ve bakisini vede düsmanligini biliyoruz.

Ve bendende saygilar.
Başlık: Ynt: Büyük Üstat Mesajı
Gönderen: gnothi - Aralık 04, 2012, 04:09:51 ös
1- Sorularınıza cevap verdim.
2- Hakaret olarak algılamayı seçtiğiniz cümleyi icinde bulunduğu paragrafla iliskilendirseydiniz yanlış anlamayacaktınız.
Başlık: Ynt: Büyük Üstat Mesajı
Gönderen: enelsır - Aralık 04, 2012, 11:59:34 ös
Sayın ADAM haklı, bütününü yayınlamayı düşündüğüm, şu anda HKEMBL ( Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası) En Muhterem Büyük Üstadı olan Sayın Remzi Sanver'in, HKEMBL'nın araştırma ve yayın organı olan Mimar Sinan dergisinin son sayısında yayınladığı demecini Sayın ADAM'ın belirttiği gerekçe ile foruma aktarmaktan vazgeçmiştim. Fakat konu bu başlık altında gündeme gelince aktarmaya karar verdim. Sayın Sanver'in dediklerinin forum üyelerimizin de merak ettiği birçok konuya ışık tuttuğunu düşünüyorum. Bu yüzden yayınlanması  çok yararlı olacak kanısındayım... İyi okumalar ve iyi anlamalar dilerim.

Sevgili Kardeşlerim,

Masonluk insan aklının ürünüdür. Masonluğun ritüellerini, temel ilkelerini, değişmez addedilen kurallarını hep insan aklı üretmiştir. İnsan aklı ise üretir ve çeşitlendirir. Dolayısıyla, Masonluğun doğuşundan bu güne geçen asırlar içerinde birbirinden farklı Masonluk anlayışlarının ortaya çıkmış olması gayet doğaldır.

Anlayışlarında farklılaşan Mason örgütleri arasındaki ilişkilerin mahiyeti, kısmen yerel tercihler, kısmen de dünyadaki gelişmelerle alakalıdır. Muntazam Masonluk anlayışını benimseyen Büyük Locaların konuya ortak yaklaşımı, kendi temel ilkeleri dışında faaliyet gösteren Mason örgütlerinin üyeleriyle, Loca çalışmalarında bir araya gelinmemesidir.Öte yandan, bu kurala uyulduğu müddetçe, bu örgütlere mensup Masonlarla kurulacak ilişkilere getirilen herhangi bir kategorik kısıt yoktur.

Dünya ölçeğinde kabul gören bu yaklaşım, Muntazam Masonluğun Türkiye'deki yegane hakimi ve temsilcisi olan Büyük Locamız tarafından da benimsenmiştir.Yasalarımız, ülkemizde farklı temel ilkelerle faaliyet gösteren Büyük Locaların mensuplarıyla Loca çalışmalarında bir araya gelinmesine izin vermemektedir. Diğer yandan bu durum, ortak değerlerimizi güçlendirmeye yönelik işbirliklerine mani değildir. Bilhassa, bir asrı aşkın tarihimizin yarısından fazlasının ortak olduğu Özgür Masonlar Büyük Locası ile dostane ilişkiler içerisinde olmamamız düşünülemez. Bu Büyük Loca ile yıllar önce haricilere dair kritik bilgilerin paylaşılması ile başlayan ve son zamanlarda ortak arşiv çalışmaları ile devam eden karşılıklı ilişkinin, önümüzdeki yıllarda gelişerek süreceğini umuyorum.

Yeri gelmişken Türkiye'de Kadın Masonluğu konusunu da değerlendirmek isterim. Kadınların tekris edilmeleri temel ilkelerimizin dışındadır. Dolayısıyla, Kadın Masonluğu'nu temsil eden Mason örgütleriyle ilişkilirimiz, Loca çalışmalırında bir araya gelmeme kuralımıza uygun olmak zorundadır. Ancak bu durum, Cumhuriyet Türkiyesi'nde Masonluk yolunda yürümek isteyen kadınları yok saydığımız anlamına gelemez elbette. Aksine bize yakışan bu varlıktan mutluluk duymak ve kadınlarımıza bu imkanı sağlayan Mason örgütlerine saygıyla bakmaktır.

Sevgili Kardeşlerim,

Muntazam olan ve olmayan Masonluk ayrımı Türkiye'ye nispeten geç gelmiş ve dünya örneklerinin aksine, tek bir kurumun içinde yaşanan kavgalı bölünmeyle ortaya çıkmıştır. Bu da, ülkemizdeki farklı Masonluk anlayışları arasındaki ilişkilerin, dünya normlarının dışında bir gerginlikle başlamasına ve sürmesine yol açmıştır. Tarihimizin kendimize özel şartlarından kaynaklanan bu durum artık geçmişte kalmıştır. Bu günden geleceğe baktığımda, Türkiye'deki farklı Mason örgütlerinin kendi anlayış ve kurallarıyla kendi yolarında yürüdükleri, ancak birbirleriyle dostça ilişkiler içerisinde oldukları; Nazımca söyleyecek olursak " Bir ağaç gibi tek ve hür; ve bir orman gibi kardeşcesine" var oldukları bir Türk Masonluğu görüyorum.
Başlık: Ynt: Büyük Üstat Mesajı
Gönderen: NOSAM33 - Aralık 05, 2012, 12:29:53 öö
Alıntı
Büyük Loca ile yıllar önce haricilere dair kritik bilgilerin paylaşılması ile başlayan

Yazının içeriğinden cımbızla çekip çıkardığım yukarıdaki ALINTI beni fazlasıyla şaşırttı ?  ???

Saygılar

Not:Harici olan birisinin  , Masonluğu ikiye ayırdı söylemi bana biraz manidar geldi .     :-[
Başlık: Ynt: Büyük Üstat Mesajı
Gönderen: enelsır - Aralık 05, 2012, 12:37:19 öö
Sayın NOSAM33, sizden bir ricada bulunsam... Şu son iletinizde ne demek istediğinizi bize biraz açarak anlatabilir misiniz? Samimiyetime inanın lütfen... Neyi cımbızla çekip çıkardınız, size ne "manidar" geldi? Ben anlayamadım. Anlatmanızı, aydınlatmanızı beklerim.
Başlık: Ynt: Büyük Üstat Mesajı
Gönderen: NOSAM33 - Aralık 05, 2012, 12:46:13 öö
Sayın enelsır ;
Çok basit ; Mason olmayan bir kişinin bilgisini   istenmesiyle nasıl oluyor da aklı selim İnsanlar birbirinden ayrılıyorlar . Masonların durumu ile  neyse fazla detayı girmiyeceğim.Konuyu araştırırsanız neden ayrılığın olduğunu daha net bulursunuz .Eğer bendeniz de konuyu yanlış biliyorsam , sayenizde doğruya ulaşırım. :)

Saygılar
Başlık: Ynt: Büyük Üstat Mesajı
Gönderen: enelsır - Aralık 05, 2012, 12:50:37 öö
Sayın NOSAM33, lütfen, ama lütfen okuyun, ama kendinizi vererek okuyun. İşte tam da bu yüzden aktarımı yaptığım iletinin sonuna iyi okumalar ve "iyi anlamalar" diye yazmıştım.

Belki yanlış anlamışsınızdır. Olamaz mı? Lütfen tekrar okuyun.
Başlık: Ynt: Büyük Üstat Mesajı
Gönderen: NOSAM33 - Aralık 05, 2012, 01:36:31 öö
Sayın enelsır ;

Birkaç gündür birşetler paylaşıyorum ve iyi oku vb. cümlelerle yüklenme oluyor .

1-
Alıntı
Ne alaka Büyük Loca ile yıllar önce haricilere dair kritik bilgilerin paylaşılması ile başlayan
bu alıntıdan bilenler için cevap içindedir ;

Alıntı
Türk Masonluğu niçin ve nasıl bölünmüştür?
 Bölünmenin etkenleri olarak, 1964 ve 1965 yıllarında Türkiye Büyük Locası içinde geçmiş bazı olaylar gösterilmiştir. Hatta kamuoyunda Türkiye’deki Masonluğun ikiye bölünmüş olmasının nedeni “o sırada politikaya atılmış olan Süleyman Demirel’e, mason olduğu halde Masonluk ile ilgisi olmadığına ilişkin gerçek dışı bir belge verilmiş olmasının sonucu” olarak gösterilmiştir. Fakat bu iş o kadar basit değildir. Çünkü Türk Masonluğunun bölünmesi bu olayın üzerinden iki yıl kadar bir süre geçtikten sonra oluşmuş, bu süre boyunca daha birçok olay yaşanmıştır.

Burda tekrar üstüne basarak ifade ediyorum bir kimse istemediği takdirde Mason olduğunu kimse açıklayamaz , böyle bir yazıdan sonra benim gibi bir Harici nasıl tavır takınır . Yukarıda gerçek dışı şeklinde ifade edilen ayın Demirel olayınada Sayın Üstat teke Tek proğramındada net bir şekilde açıklık getirmediğinden dolayı ben önceki ileti yazdım . Şayet böyle bir durum yok ise bu konu hala Özgür Masonlar Locasında neden mevcut. Saygılar
Başlık: Ynt: Büyük Üstat Mesajı
Gönderen: ADAM - Aralık 05, 2012, 08:46:37 öö

Sayın enelsır'a kendi adıma teşekkür ederim.

Sanırım başkaları da bana katılır.

Bu mesajın bütünü madem böyledir; o zaman bunun üzerine Forumun sayın Mason üyelerinden yorum ve değerlendirme bekleriz.


(Bu arada Sayın NOSAM33 bir yorum getirmeye çalışıyor ama ne demek istediğini ben de anlayamadım. Kendisi kendi yazdığını okuyunca ne demek istediğini anlıyorsa ne mutlu ona; o anlatabiliyor da ben anlayamıyorum demektir. Diğer yorumları aldıktan sonra belki benim de anlayabileceğim bir tarzda basitleştirerek yeniden yazar.)
Başlık: Ynt: Büyük Üstat Mesajı
Gönderen: NOSAM33 - Aralık 05, 2012, 12:25:02 ös
Üstat Mason'un Haricilere ait KRİTİK bilgilerin  paylaşımı denen  cümlesine  takıldım . Masonların biz Harici olan Kişi ve/veya kişilere ait ne gibi bilgi verebilir ?
Bence acaip olan burdaki ifadedir Sayın ADAM .
Saygılar
Başlık: Ynt: Büyük Üstat Mesajı
Gönderen: Katharsis - Aralık 05, 2012, 01:29:54 ös
Sayın NOSAM33'e yanıt:


Sayın ADAM'ın Mustafa Kamil adlı bir kişinin sorusuna, sizin sorunuza paralel bir soru, verdiği cevap şöyleydi:

Yazı şu balığın altında geçiyor: "Türkiye’deki mason örgütlerinin ilişkileri nasıldır?"
http://www.masonlar.org/masonlar_forum/index.php/topic,8324.0.html (http://www.masonlar.org/masonlar_forum/index.php/topic,8324.0.html)


Mustafa Kamil:

"Sayın Adam,

Ülkemizdeki 2 Büyük Loca'da 2000'li yıllarda bir yakınlaşmanın olduğunu fakat engellendiğini belirttiniz. Bu engellemenin detaylarına girebilirmisiniz. 2010'lu yıllardaki durum hakkında da kısaca bilgilendirebilirmisiniz. Ben Mason değilim. Bu konuları geçmiş zamanlarda az buçuk okumuştum."


ADAM:

"... İkinci neden ise örgütlerin yönetimsel bir sorunundan kaynaklanır. Şöyle bir örnek verelim. Bir büyük locada falanca üye, bir olay yaratmıştır. Bu o kadar önemlidir ki, o büyük loca onu artık kendi bünyesinde üye olarak tutamaz; hakkında gerekli işlemleri yapar ve üyeliği düşürülür. Fakat falanca bunun üzerine gidip öteki büyük locaya üye olmak üzere başvurur. Öteki büyük locanın ise bu olaydan haberi yoktur, dolayısıyla sonuç olarak karakteri bakımından Masonlukta yer almaması gereken bir kişiyi alır ve benzer bir olayın doğması bakımından farkına varmadan bir risk altına girer. Bu gibi sorunların karşılıklı olarak bilinmesinde, büyük locaların birbirlerini bu bağlamda bilgilendirmelerinde yarar görülmüştür."


Sayın ADAM'ın belki burada yazılanlara eklemek istedikleri olabilir, "Büyük Loca ile yıllar önce haricilere dair kritik bilgilerin paylaşılması" sözünde yukarıdaki paragrafa ek bazı bilgiler de verilebilir.


Saygı ve sevgilerle.



Başlık: Ynt: Büyük Üstat Mesajı
Gönderen: NOSAM33 - Aralık 05, 2012, 01:40:06 ös
Sayın Katharsis ;

Üzülerek ifade ediyorumkine bahsettiğiniz konu ile benim tartıştığım konu farklı . Daha net ifade ile söylenecekse Mason olan bir kişinin , Mason olduğu halde Locanın onun isteği doğrultusunda Değildir diye yazı vermesi olayını dile getirdim. Bu konu asparagasta olabilir öyle ise de ; hala neden Sayın Üstad bu konuda üstü kapalı serzenişte bulunuyor , bunu anlamakta zorlanıyorum . Ayrıca bu konu benim gibi bir Harici 'yide ilgilendirmez , sonuçta derneklerin kendi yönetmelikleri bu konuda yol gösterir .
Saygılar
Başlık: Ynt: Büyük Üstat Mesajı
Gönderen: NOSAM33 - Aralık 05, 2012, 01:44:11 ös
Bu konu öyle uzatılıp tartışılacak kadar Önemli bir konuda değildir benim açımdan . Bu uzun yolda o kadar daha çok engin bilgiler varki , benim kendi açımdan hedefim o olmalı .
Saygılar
Başlık: Ynt: Büyük Üstat Mesajı
Gönderen: ADAM - Aralık 05, 2012, 03:16:18 ös

Birbirinden çok farklı şeyler birbirinin içine geçirilerek dile getiriliyor; şayet ben yanıt vereceksem bir yanıt vermem güçleşiyor.

Sayın Katharsis'in benim üç yıl önce yazmış olduğum bir yazıyı bularak aktarmış olması çok güzel oldu. Gerçi Sayın NOSAM33'ün sorusuna yanıt veriyor ama o anlayamamış yanıt verdiğini. Ayrıca benim o tarihte Süprem Konsey ve Yüksek Şura için yazmış olduğum söz bugün artık geçerli değil çünkü aralarından çok olumlu ilişkiler kurulduğunu, karşılıklı ziyaretler yapıldığını öğrendik.


Demek ki evrimsel doğrdultuda gelişim sürüyor ama ara sıra tökezlemeler oluyor. Tıpkı doğada, tıpkı bilimde, tıpkı diğer sosyal ilişkilerde olduğu gibi.


Bir mason üye için geçerli olan bir durum bir harici için haydi haydi geçerli olur. Dolayısıyla nasıl üyelikten çıkarılmış olan bir kişinin diğer tarafta kabul görmemesi söz konusu ise aynı uygulama bir harici için de işler. Bir mason derneğine başvurmuş ve başvurusu reddedilmiş olan bir kişinin, bir diğer mason kuruluşunda da aynı durumla karşılaşması gerekir. Bir zamanlar büyük localar arasında sağlanmış olan uyum bu gibi konuları içermiş hatta bunu öszellikle ulusal konular gündeme geldiğinde daha da ileri götürmüştür, duyabilmiş olduğumuz kadarıyla.

Şu Süleyman Demirel konusu üzerinde durulması ise anlaşılabilir gibi değil. Bu konu tüm kamuoyuna mal olmuştur. Gizlenecek, saklanacçak bir yanı yoktur. Kaldı ki bunun ötesinde birçok masonun adı-sanı basılı kitaplarda (antimasonik olmayan; örneğin Celil Layıktez: Türkiye'deki Masonluğun Tarihi) vardır ve bunların da gizlisi saklısı falan yoktur.

Sayın enelsır haklı... En Muhterem büyük Üstadın mesajı okunurken, çok dikkatli, ne denildiğini anlamaya çalışarak okunmalı.

   
Başlık: Ynt: Büyük Üstat Mesajı
Gönderen: NOSAM33 - Aralık 05, 2012, 04:19:02 ös
Sayın ADAM ve Sayın enelsır beyefendiler konularında savundukları bilgi doğrultusunda haklı oldukları kanaati bende de oluştu PAYLAŞMA ile Ayrılma kelimelerini tek gözle bakınca ayıramadım.Teşekkürler Sayın ADAM ve enelsır , Katharsis e Forumdaki Üyeler önünde TEŞEKKÜR ederim .
Saygılar
Başlık: Ynt: Büyük Üstat Mesajı
Gönderen: NOSAM33 - Aralık 05, 2012, 04:22:44 ös
Sonuçta Boşboğazı Cehenneme atmışlar , ODUN yaş diye bağırmış. Benim durum bundan daha kötü oldu zannedersem . >:(
Saygılar  :)
Başlık: Ynt: Büyük Üstat Mesajı
Gönderen: blackfriairs - Mart 10, 2016, 11:45:20 öö
HKEMBL ( Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası) En Muhterem Büyük Üstadı Sayın Remzi Sanver'in yazısını çok beğendim gerçekten.  Uzun süredir forumdan uzak kalmam nedeni ile bazı yazıları kaçırdığımı farkettim. Ama herkese paylaşım ve yorumlarından dolayı ayrıca teşekkür ederim .
Başlık: Ynt: Büyük Üstat Mesajı
Gönderen: night manager - Mart 10, 2016, 12:20:06 ös
Çok anlamlı ve açıklayıci olmuş
Başlık: Ynt: Büyük Üstat Mesajı
Gönderen: propulsion - Mart 11, 2016, 11:30:42 öö
HKEMBL Önceki En Muhterem Büyük Üstadı Sayın Remzi ŞANVER Mimar Sinan dergisinde yazdığı yazının yanısıra kendi yazdığı Unutma Beni Çiçeklerinin Devrim Hikayesi kitabında da bu konuya değinmiştir. Bilmeyen katılımcılar için bu kitap kendinin büyük üstatlık dönemi için yazdığı hatıra kitabıdır. İstenirse kitapçılarda bulunabilir. Kitabın tamamının okunmasını tavsiye ederek bahsettiğim ilgili kısmını aşağıya yazıyorum. Birebir aktarımdır.

 Türkiye'deki Diğer Büyük Localarla İlişkilerimiz
Bugün dünya Masonluğu, geleneksel Masonluk anlayışını benimseyen ve benimsemeyen Büyük Localar olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Literatürümüzdeki yaygın kullanımda, bunlardan birincisine "muntazam", ikincisine "gayrımuntazam" Büyük Localar diyoruz. Muntazam-gayrımuntazam ayrımı, Masonluğun temel ilkeleri ekseninde bir ayrımdır. Bir Büyük Locanın hangi temel ilkeleri benimseyeceği ise kendi tercihidir. Dolayısıyla "gayrımuntazam" tabiri her ne kadar bir olumsuzluk çağrıştırıyorsa da, aslında muntazam olmak ya da olmamak birbirine bir üstünlük meselesi değil kurumsal bir tercihtir. Sütçü sütüm kara demezmiş, her kurum da kendi ilkesel tercihinin doğru olduğunu düşünür.

Muntazam ve gayrımuntazam Büyük Localar arasındaki ilişkinin temel bir normu vardır. Muntazam Büyük Localar, gayrımuntazam Büyük Localarla tanışmazlar. Bu durumun sonucu olarak, bu iki ayrı anlayışın Masonlarının Locaların ritüelik çalışmalarında bir araya gelmeleri mümkün değildir. Bundan başka da ilişki kısıtlayan bir evrensel norm mevcut değildir. Tersine, bu iki ayrı anlayışa mensup Masonlar, dünyanın her yerinde, ritüelik çalışmalar dışında, Masonik olan ya da olmayan birçok husus vesilesiyle bir araya gelmektedirler.

Muntazam-gayrımuntazam Masonluk ayrımı Türkiye'ye nispeten geç gelmiş ve dünya örneklerinin aksine, tek bir kurumun içinde yaşanan kavgalı bölünmeyle gerçekleşmiştir. Bu da, Türkiye'deki muntazam-gayrımuntazam Masonluk ilişkilerinin, dünya normlarının dışında bir tansiyonla başlamasına ve sürmesine yol açmıştır. Bu duruma bir de dünya normlarına dair bilgi eksikliklerimiz eklenince ortaya trajik bir tablo çıkmıştır. Dünyanın hiçbir yerinde var olmayan "onlar da Mason mudur?" veya "onlara Kardeşim diyebilir miyiz?" anakronik tartışmaları; Kardeşlerimizin Mason olan eşlerinin (yani Mason hemşirelerimizin) Açık Celselere getirilmelerini men eden yahut Özgür Masonlar Büyük Locası'nın mensuplarıyla haricî alemde yapılan toplantıları yasaklamaya kalkan Büyük Üstatlar; Özgür Masonlar Büyük Locası'nın mensupları tarafından yazılmış kitapların İktisadi İşletmemizde satılmasını yasaklayan Büyük Görevliler Kurulları; Özgür Masonlar Büyük Locası'nın binasına gittiği için haysiyet kuruluna verilmekle tehdit edilen Kardeşler ve daha nice acı örnekler...

Dünyada birbiriyle tanışmayan Büyük Locaların ortaklaşa bina kiraladıkları bir devirde, kabul edilemez bir geri kalmışlık olarak gördüğüm bu duruma, tek kelimeyle, dayanamıyordum. Tabanın da fevkalade rahatsız olduğunu hissettiğim bu meseleye elbette neşter atacaktım. Ancak görev dönemimin ilk zamanlarında başımdaki bin bir türlü soruna yeni bir tanesini ilave etmek istemediğimden, bu konuyu ele almayı görev dönemimin sonuna bırakmaya karar verdim. Böyle karar verdim ama "dayanamıyordum" dedim ya, gerçekten de dayanamadım ve zamanlamanın hatalı olduğunu düşünmeme rağmen, görev dönemimin hemen başında Özgür Masonlar Büyük Locası Büyük Üstadı Metin Ansen Kardeşimle temasa geçtim. Metin Kardeşimin sıcak ve candan kişiliği sayesinde hemen yakın dost olduk. Eskiden de iki kurumun Büyük Üstatları arasında diyalog kurulduğu dönemler olmuştu ama bu diyalog belirli bir örtülülük anlayışıyla gerçekleşirdi. Ben Metin Kardeşimle göstere göstere görüştüm. Özgür Masonlar Büyük Locası'nın davet edildiğim bütün organizasyonlarına katıldım; dergileri için fotoğraf çektirdim; Metin Ansen Kardeşimi bizim organizasyonlarımıza davet ettim. Üstelik bu ilişkiyi Büyük Üstatlarla sınırlı tutmaya da çalışmadım. İki Büyük Locanın arşiv komitelerinin birlikte çalışmalarını teşvik ettim; İzmir'de iki Büyük Loca'ya mensup Masonları bir araya getiren "sinerji" adlı organizasyonu açıktan destekledim. Ayrıca, bütün bu yaptıklarımı Localarımızın ritüelik çalışmalarında anlattım; Kardeşleri de (ritüelik çalışmalarda bir araya gelmemek kaydıyla) benzeri şekilde davranmaya teşvik ettim.

Bu konudaki açıklığım, yıkmaya çalıştığım zihniyete karşı yükselttiğim bir bayraktı aslında. Diğer yandan, neşteri erken vurmuş ve verdiğim genel mücadelede yeni bir cepheyi zamansız açmış olmaktan endişeliydim. Yaklaşımlarımın sessiz çoğunluk tarafından desteklendiğini bilmekle birlikte, sesi yüksek çıkacak bir azınlık muhalefetiyle karşılaşmayı bekliyordum. Bu bile olmadı. Yaptıklarıma hiçbir açık itiraz gelmedi. Konuya dair verdiğim mesajlar çarpıtılarak üretilen dedikodulara ise kimse itibar etmedi. Son bir örtülü muhalefet, 7 Mayıs 2011 tarihli Büyük Üstat seçimine giderken gerçekleşti. Özgür Masonlar Büyük Locası'nın Cumhuriyet Balosu'nda çekilen fotoğraflarım bana karşı propaganda malzemesi olarak kullanıldı; Büyük Loca Toplantısında da bu konudaki yaklaşımlarımdan dolayı birkaç cılız eleştiri aldım. Seçim sonuçları, camiamızın bu konudaki duruşunu net bir biçimde ortaya koydu ve ben, daha görevdeki ilk yılımda anladım ki, dayanamadığım o zihniyet meğer zaten yıkılmış. Burada bana düşen, bir devrin kapandığını resmen ilan etmekti. Bunu da, evvela 2012 yılının sonbaharında Mimar Sinan Dergisi'nde yayınladığım, sonra da 2013 yılı başında Localarla paylaştığım aşağıdaki Büyük Üstat mesajıyla yaptım:

    "Sevgili Kardeşlerim,

    Masonluk, insan aklının ürünüdür. Masonluğun ritüellerini, temel ilkelerini, değişmez addedilen kurallarını hep insan aklı üretmiştir. İnsan aklı ise üretir ve çeşitlendirir. Dolayısıyla, Masonluğun doğuşundan bugüne geçen asırlar içerisinde birbirinden farklı Masonluk anlayışlarının ortaya çıkmış olması gayet doğaldır.

    Anlayışlarına farklılaşan Mason örgütleri arasındaki ilişkilerin mahiyeti, kısmen yerel tercihler, kısmen de dünyadaki gelişmelerle alakalıdır. Muntazam Masonluk anlayışını benimseyen Büyük Locaların konuya ortak yaklaşımı, kendi temel ilkeleri dışında faaliyet gösteren Mason örgütlerinin üyeleriyle, Loca çalışmalarında bir araya gelinmemesidir. Öte yandan, bu kurala uyulduğu müddetçe, bu örgütlere mensup Masonlarla kurulacak ilişkilere getirilen herhangi bir kategorik kısıt yoktur.

    Dünya ölçeğinde kabul gören bu yaklaşım, Muntazam Masonluğun Türkiyedeki yegane hakimi ve temsilcisi olan Büyük Locamız tarafından da benimsenmiştir. Yasalarımız, temel ilkelerimiz dışında faaliyet gösteren Mason örgütlerinin üyeleriyle Loca çalışmalarında bir araya gelinmesine izin vermemektedir. Diğer yandan bu durum, ülkemizde bizden farklı temel ilkelerle çalışan Mason örgütleriyle ortak değerlerimizi güçlendirmeye yönelik işbirliklerine mani değildir. Bilhassa, bir asrı aşkın tarihimizin yarısından fazlasının ortak olduğu Özgür Masonlar Büyük Locası ile dostane ilişkiler içerisinde olmamamız düşünülemez. Bu Büyük Loca ile yıllar önce haricîlere dair kritik bilgilerin paylaşılması ile başlayan ve son zamanlarda ortak arşiv çalışmaları ile devam eden karşılıklı ilişkinin, önümüzdeki yıllarda gelişerek süreceğini umuyorum.

    Yeri gelmişken, Türkiye'de kadın Masonluğu konusunu da değerlendirmek isterim. Kadınların tekris edilmeleri temel ilkelerimizin dışındadır. Dolayısıyla, kadın Masonluğunu temsil eden Mason örgütleriyle ilişkilerimiz, Loca çalışmalarında bir araya gelmeme kuralımıza uygun olmak zorundadır. Ancak bu durum, Cumhuriyet Türkiyesi'nde Masonluk yolunda yürümek isteyen kadınları yok saydığımız anlamına gelemez elbette. Aksine, bize yakışan, bu varlıktan mutluluk duymak ve kadınlarımıza bu imkanı sağlayan Mason örgütlerine saygıyla bakmaktır.

    Sevgili Kardeşlerim,

    Muntazam olan ve olmayan Masonluk ayrımı Türkiye'ye nispeten geç gelmiş ve dünya örneklerinin aksine, tek bir kurumun içinde yaşanan kavgalı bölünmeyle ortaya çıkmıştır. Bu da, ülkemizdeki farklı Masonluk anlayışları arasındaki ilişkilerin, dünya normlarının dışında bir gerginlikle başlamasına ve sürmesine yol açmıştır. Tarihimizin kendimize özel şartlarından kaynaklanan bu durum artık geçmişte kalmıştır. Bugünden geleceğe baktığımda, Türkiye'deki farklı Mason örgütlerinin kendi anlayış ve kurallarıyla kendi yollarında yürüdükleri, ancak birbirleriyle dostça ilişkiler içerisinde oldukları; Nazımca söyleyecek olursak "bir ağaç gibi tek ve hür, ve bir orman gibi kardeşçesine" var oldukları bir Türk Masonluğu görüyorum.

    Kardeş sevgi ve saygılarımla

    M. Remzi Sanver
    Büyük Üstat
Başlık: "Unutma Beni Çiçeklerinin Devrim Hikayesi" Kitap önerisi.
Gönderen: Tık-Tik-Tak - Mart 11, 2016, 12:08:57 ös
Sayın @ propulsion,

Aklımdaki soruları okudunuz.Teşekkürler.

Saygılar
Başlık: Ynt: Büyük Üstat Mesajı
Gönderen: propulsion - Mart 11, 2016, 01:09:23 ös
Küçük bir düzeltme: HKEMBL Önceki En Muhterem Büyük Üstadı'nın soyadını yazarken yanlışlıkla"Ş" kullanmışım. Aslında ŞANVER değil SANVER'dir.

Sayın Zig-Zag rica ederim. Benim yaptığım sadece aktarımdır.
Başlık: Ynt: Büyük Üstat Mesajı
Gönderen: Ocean35 - Ocak 06, 2020, 08:37:50 ös
Amin Sayın Mason . Yazınız için teşekkürlerimi sunuyorum.Tespitler gayet yerinde. Saygılar