Masonlar.org - Harici Forumu

Diger => Diger Konular => Konuyu başlatan: blossom - Mart 09, 2008, 02:29:16 öö

Başlık: Gülen'e dönüş yolu açıldı
Gönderen: blossom - Mart 09, 2008, 02:29:16 öö
Yargıtay, Fethullah Gülen hakkındaki beraat kararını onadı. Böylece, ABD'de yaşayan Gülen'in Türkiye'ye dönüşünün önünde engel kalmadı.

Fethullah Gülen, 8 yıl önce Ankara 2 numaralı Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde, "laik devlet yapısını değiştirerek yerine dini kurallara dayalı bir devlet kurmak amacıyla yasadışı örgüt kurmak" iddiasıyla yargılanmıştı.
 
Mahkeme, Bülent Ecevit hükümeti döneminde çıkarılan af uyarınca davayı hükme bağlamadı ve erteleme kararı verdi.
 
Gülen'in avukatları, affa rağmen yargılama talebinde ısrarlı oldu.
 
Ankara 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi, Gülen'i 10 yıla kadar hapis istemiyle yeniden yargıladı ve Mayıs 2006'da beraat kararı verdi.
 
Yargıtay 9'uncu Ceza Dairesi de dün beraat kararını onadı.

Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/gundem/8402083.asp?gid=229&sz=4741
Başlık: Ynt: Gülen'e dönüş yolu açıldı
Gönderen: Genius Loci - Mart 09, 2008, 03:15:35 ös
fethullahın hasta olduğu için ülkeye gelmediği, gelmeyi çok istediği ama rahatsızığının buna engel olduğu söyleniyordu...

bu karardan sonra hastalığı jet hızıyla iyileşirse hiç şaşmam :)

Başlık: Ynt: Gülen'e dönüş yolu açıldı
Gönderen: blossom - Mart 09, 2008, 04:59:37 ös
fethullahın hasta olduğu için ülkeye gelmediği, gelmeyi çok istediği ama rahatsızığının buna engel olduğu söyleniyordu...

bu karardan sonra hastalığı jet hızıyla iyileşirse hiç şaşmam :)


Bende sizin gibi tahmin ediyorum sevgili skullG, turp gibi gelecektir Türkiye' ye :D
Başlık: Ynt: Gülen'e dönüş yolu açıldı
Gönderen: blossom - Mart 09, 2008, 05:00:30 ös
Buarada imzanız çok güzel sevgili skullG, kıskandım :D
Başlık: Ynt: Gülen'e dönüş yolu açıldı
Gönderen: Santander - Mart 09, 2008, 07:13:54 ös
Yıllardır ordaydı gitmişken orda ölseydi bare
Başlık: Ynt: Gülen'e dönüş yolu açıldı
Gönderen: Mozart - Mart 12, 2008, 09:48:45 ös
o gelmez.gelirse başına ne geleceğini biliyor.Geldiği andan itibaren davalar,kasetler ortaya çıkar.devletin amacıda bu.şuan suçsuz gösteriyor o yaratığı
Başlık: Ynt: Gülen'e dönüş yolu açıldı
Gönderen: DaVinci - Mart 13, 2008, 09:44:14 öö
Turkıye ye donerse ve onu kahramanlar gıbı karsılarlarsa hıc kımse sasırmasın arkadaslar.Cunku ogrencılerı Turkıye nın basında onu kahraman gıbı gostermeye calısırlar yazık cok yazık....
Başlık: Ynt: Gülen'e dönüş yolu açıldı
Gönderen: Asli - Mart 13, 2008, 10:11:25 öö
Alıntı
o gelmez.gelirse başına ne geleceğini biliyor.Geldiği andan itibaren davalar,kasetler ortaya çıkar.devletin amacıda bu.şuan suçsuz gösteriyor o yaratığı

Ne gibi bir suçu var? Binlerce cocuğu kurduğu okullarda okutup topluma faydalı insanlar yapmak mı? Hangi holding hangi zengin böyle bir hayırlı işle uğraşıyor? Yaptıkları üç beş vakıf kurup üç kuruş bağış yapmak ve onuda vergiden düşmek.

Bence Fetullah hocanın tek bir suçu var oda Müslüman olmak.Tüm başına gelenler Müslüman kimliği yüzünden.Bu kimliğini ön plana çıkartmasaydı devlet şeref madalyası alırdı.Bence verilmelide.

Ayrıca kullandığınız " yaratık" kelimesi için sizi kınıyorum.
Başlık: Ynt: Gülen'e dönüş yolu açıldı
Gönderen: DaVinci - Mart 13, 2008, 10:24:25 öö
Alıntı
o gelmez.gelirse başına ne geleceğini biliyor.Geldiği andan itibaren davalar,kasetler ortaya çıkar.devletin amacıda bu.şuan suçsuz gösteriyor o yaratığı


Ne gibi bir suçu var? Binlerce cocuğu kurduğu okullarda okutup topluma faydalı insanlar yapmak mı? Hangi holding hangi zengin böyle bir hayırlı işle uğraşıyor? Yaptıkları üç beş vakıf kurup üç kuruş bağış yapmak ve onuda vergiden düşmek.

Bence Fetullah hocanın tek bir suçu var oda Müslüman olmak.Tüm başına gelenler Müslüman kimliği yüzünden.Bu kimliğini ön plana çıkartmasaydı devlet şeref madalyası alırdı.Bence verilmelide.

Ayrıca kullandığınız " yaratık" kelimesi için sizi kınıyorum.


Can Dündar'ın "Neden" adlı programında konu aldığı tarikat-cemaat-siyaset bahsinden sonra internetteki köşesine gelen bir yorum:

Fethullah Gülen ya da kendisinin uydurduğu ismiyle M. Fethullah Gülen bugün “ağababası” olan ABD’de ikamet etmektedir. Misyonu çok özeldir lakin vazgeçilmez değildir. Ağababası, bu “okyanusun diğer tarafındaki cenap hazretlerinin” faaliyetleri ve gerçek amacı deşifre edilince mutlaka yerine yenisini koyacaktır.

Türkiye’de sendikal olmayan, sivil toplum hareketi olmayan aynı şekilde parti, tarikat, devlet olmayan bir hareketi vardır. Aslında “yok”tur ama bir kanser tümörü gibi her yanı sarmıştır ve olabildiğince “var”dır. Müritleri doğacak çocuklarının isimlerine kadar “Hoca Efendi”lerine sorarak hareket ederler. Aşırı teslimiyetçidirler. Okulları Dünya’nın en canlı ABD casus kaynaklarıdır. Rusya’dan ve diğer Türki Cumhuriyetlerden hızla uzaklaştırılmalarının sebebi okullarda İngilizce öğretmeni adı altında faaliyet gösteren bu ajanlardır. Yeşil kuşaktan sonra ABD’nin tanımıyla ortaya çıkan Terörist Müslüman-Ilımlı Müslüman kutuplaşmasının ılımlılık tarafındaki rolünü üstlenmiştir. Himmet adını verdikleri para toplama merasimlerinde “azat kabul etmez köleleri” milyarları tek gecede toplamaktadır. Bank Asya’ya dönüştürülen özel finans kurumu bu paraları aklama vazifesini üstlenmiştir.

Hoca Efendi hazretlerininki bir din yorumundan çok yeni bir din tanımıdır. Bu sebeple 1998 yılında yeni bir Kuran bastırmıştır. 800 bin basılan bu yeni “kitap” her sayfasında açıklama adı altında içine serpiştirilmiş 498 adet İncil ve Tevrat alıntısıyla göz doldurmaktadır... Rakamlardan söz açılmışken; 94 ülkede 730 okulu vardır her sene 900 bin kişi değişik adlarla Türkiye’nin her yanında faaliyet gösteren üniversite hazırlık kurslarına gitmektedir. Oks hazırlık kursları bu rakamlardan hariçtir. Gazetelerini hemen hemen her ülkede, o ülkenin dilinde basılı şekilde bulabilirsiniz. Ayrıca dergiler, radyolar, televizyonlar, üniversiteler, vakıflar, ışık evleri vs. her şeyleri vardır. Öyle ki savcıları, kaymakamları, valileri, emniyet müdürleri, öğretmenleri, doktorları, istihbaratçıları(ki bu konuya doymak bilmeyen bir iştahla yanaşmaktadır),askerleri, milletvekilleri, bakanları vardır. Ayrıca buraya ne kadar yazsak azdır.

Sonuçta bu bir karşı devrim hareketidir. Postalsız, üniformasız işgaldir. Kültürel-moral gücünün denetimi ve yıkımıdır. Çok büyük bir ekonomik güç din gücü ile birleşmiştir. Vitrin başka, mutfak başkadır demek isterdim ama artık pişirdiklerini sergilemekten çekineceği ortam ortadan kalktığı için her şey ayan beyan ortadadır.


http://www.candundar.com.tr/index.php?Did=3471

Başlık: Ynt: Gülen'e dönüş yolu açıldı
Gönderen: MASON - Mart 13, 2008, 10:25:44 öö
Alıntı
Hangi holding hangi zengin böyle bir hayırlı işle uğraşıyor?

Sayin Asli,

Bu sorunuzu (isim vermeden) bircok Masonu yada Masonluk toplulugunu ornek vererek cevaplamak isterim.

Alıntı
Ayrıca kullandığınız " yaratık" kelimesi için sizi kınıyorum.

Kisiye yapilan benzetmenin hos olmadigi konusunda size katiliyor ve verdiginiz (saygili) olgun karsiliktan dolayida tesekkur ediyorum.

Saygilarimla
Başlık: Ynt: Gülen'e dönüş yolu açıldı
Gönderen: Mozart - Mart 13, 2008, 10:28:15 öö
http://www.youtube.com/watch?v=oNi3Z3qZ7Z4

size dünyadan biraz bilgi verlim beyefendi.
gidip dünyanın bir ucundaki zavallı insanları kandırarkmı hayır işlediğini düşünüyorsunuz.
mesela niye gidip oradaki insanlara istiklal marşını okutuyorlar?onlar Türk mü?
onlar istiklal marşımızı ne derece içlerinde yaşayabilirler ki?
tabii ki yaşayamazlar çünkü onlar vatanımızda yaşamıyorlar?
ayrıca o zavallı insanlara Türk kültürü diye arapların kültürünü yayıyorlar

Alıntı
o gelmez.gelirse başına ne geleceğini biliyor.Geldiği andan itibaren davalar,kasetler ortaya çıkar.devletin amacıda bu.şuan suçsuz gösteriyor o yaratığı


Ne gibi bir suçu var? Binlerce cocuğu kurduğu okullarda okutup topluma faydalı insanlar yapmak mı? Hangi holding hangi zengin böyle bir hayırlı işle uğraşıyor? Yaptıkları üç beş vakıf kurup üç kuruş bağış yapmak ve onuda vergiden düşmek.

Bence Fetullah hocanın tek bir suçu var oda Müslüman olmak.Tüm başına gelenler Müslüman kimliği yüzünden.Bu kimliğini ön plana çıkartmasaydı devlet şeref madalyası alırdı.Bence verilmelide.

Ayrıca kullandığınız " yaratık" kelimesi için sizi kınıyorum.
Başlık: Ynt: Gülen'e dönüş yolu açıldı
Gönderen: Mozart - Mart 13, 2008, 10:29:44 öö
pardon beyefendi dedim.başınızda ki arap bezinden anlıyamadım.

Alıntı
o gelmez.gelirse başına ne geleceğini biliyor.Geldiği andan itibaren davalar,kasetler ortaya çıkar.devletin amacıda bu.şuan suçsuz gösteriyor o yaratığı

Ne gibi bir suçu var? Binlerce cocuğu kurduğu okullarda okutup topluma faydalı insanlar yapmak mı? Hangi holding hangi zengin böyle bir hayırlı işle uğraşıyor? Yaptıkları üç beş vakıf kurup üç kuruş bağış yapmak ve onuda vergiden düşmek.

Bence Fetullah hocanın tek bir suçu var oda Müslüman olmak.Tüm başına gelenler Müslüman kimliği yüzünden.Bu kimliğini ön plana çıkartmasaydı devlet şeref madalyası alırdı.Bence verilmelide.

Ayrıca kullandığınız " yaratık" kelimesi için sizi kınıyorum.
Başlık: Ynt: Gülen'e dönüş yolu açıldı
Gönderen: MASON - Mart 13, 2008, 10:30:17 öö
Alıntı
Türk kültürü diye pis arapların kültürünü yayıyorlar

Sayin M.Akyol,

Kelimelerinizde hakarete varan ifadeler gormek hos degil. Kisi yada konuyu begenmesenizde daha saygili ve anlayisli olmanizi rica ediyorum.

Saygilarimla
Başlık: Ynt: Gülen'e dönüş yolu açıldı
Gönderen: Mozart - Mart 13, 2008, 10:33:39 öö
bir müslümanın Allahdan ve peygamberinden başka aracıya ihtiyacı yoktur.
İslam aklını kullanma dinidir.
kendiniz kafanızı çalıştırın zaten böyle şeyhe falan ihtiyacınız kalmayacak
Başlık: Ynt: Gülen'e dönüş yolu açıldı
Gönderen: Asli - Mart 13, 2008, 10:39:53 öö
Alıntı
pardon beyefendi dedim.başınızda ki arap bezinden anlıyamadım.

Saygısız üslubunuz yüzünden sizinle tartışmaya girmeyeceğim.Karşınızda bir bayan olduğunu unutmayın.Sizi saygıya davet ediyorum.

Başımdakinin ne olduğunu sizin yorumlayabileceğinizi düşünmüyorum.Bu benim şahsi tercihimdir.Ayrıca sokakta beyzbol şapkası takan bir çok erkek ve bayan var hadi onlarıda fişleyelim hemen, Amerikan sempatizaları, pis Yankee ler....Bu mudur?Bukadar basitmidir?
Başlık: Ynt: Gülen'e dönüş yolu açıldı
Gönderen: Mozart - Mart 13, 2008, 10:41:53 öö
onların ki siyasi bir simge değil.
siz elma ile armudu karıştırıyorsunuz.

ayrıca anlıyamadığım için özürdilediğimi belirttim
Başlık: Ynt: Gülen'e dönüş yolu açıldı
Gönderen: Mozart - Mart 13, 2008, 10:42:59 öö
cevabınız varsa verdiğim videoya cevap verin ve sorduklarıma
Başlık: Ynt: Gülen'e dönüş yolu açıldı
Gönderen: DaVinci - Mart 13, 2008, 10:43:11 öö
Alıntı
o gelmez.gelirse başına ne geleceğini biliyor.Geldiği andan itibaren davalar,kasetler ortaya çıkar.devletin amacıda bu.şuan suçsuz gösteriyor o yaratığı

Ne gibi bir suçu var? Binlerce cocuğu kurduğu okullarda okutup topluma faydalı insanlar yapmak mı? Hangi holding hangi zengin böyle bir hayırlı işle uğraşıyor? Yaptıkları üç beş vakıf kurup üç kuruş bağış yapmak ve onuda vergiden düşmek.

Bence Fetullah hocanın tek bir suçu var oda Müslüman olmak.Tüm başına gelenler Müslüman kimliği yüzünden.Bu kimliğini ön plana çıkartmasaydı devlet şeref madalyası alırdı.Bence verilmelide.

Ayrıca kullandığınız " yaratık" kelimesi için sizi kınıyorum.


Kötüleşen zamanda kendini iyiliğe adamış bir insan, İslam’a hizmet yolunda sınır tanımayan büyük lider, daha çocuk yaşta ilahi kitapla tanışmış büyük İslam âlimi, sadece bir memur maaşı ile Türkiye’nin küçük ilçelerinde dahi yurt, dershane ve özel okul açan mükemmel insan.

Fetullah GÜLEN

Evet, onun destekçileri (yani hizmet erleri) onu bu şekilde tanıtırlar. Dine hizmetten evliliğe dahi fırsat bulamamış. Bir düşünün İslam dininin peygamberi Hz Muhammed (sav) hizmetten evliliğe fırsat buluyor da bu insan bulamıyor. Yani belki de dine dinin Peygamberinden fazla hizmet ediyor. Hayır; öyle değil. Bu insan evlen(e)medi çünkü, zaman kötü, kolay mı bu devirde İslam’a hizmet diyorlar da benim bildiğim İslam cahiliye devrinin yaşandığı Arap yarımadasına inmişti. O zaman benim de sorumluluk payımın olduğu bu zamanın insanlığı cahiliye devrinden de kötü.

Hadi canım sen bir dine hizmet edeceksin o dinin peygamberinin yaptığını yapmayacaksın. Üstelik o dinde kendi özgürlüğünü sağlayabilen aklı başında her ergene evlilik farz olduğu halde.

Ben iki yıl Gülen dershanelerinde okudum ve açıkçası belli bir süreç onların felsefelerinden etkilendim. Çünkü ben Müslümandım ve o da dine hizmet ediyordu. Ama aklıma hiç gelmedi sadece memur maaşı ile nasıl bu sermaye oluştu diye. Adeta üzümü yiyip bağını sormaz durumdaydım. Aynı zamanda vatanımı, milletimi, atamı seviyordum. Nasıl olsa onlar için sorun değil diyordum çünkü vatanım, atam, milletim İslam’ın önünde engel değildi. Ancak yanılıyordum. Onlar bana başörtülü kızların eğitim imkânının olmayışını, ya dinlerinden ya eğitimlerinden vazgeçmeleri gerektiğini, askeri alanlarda çalışanların sıkıntılar çektiğini söylüyorlardı ve ben yavaş yavaş vatanımdan soğumaya başladım. Öyle ki artık sistemin değişmesi gerektiğini düşündüm. Şeriat istiyordum.

Bana söylenene göre ben hukuk fakültesi okuyacaktım. Onlar beni gerekli yerlerde işe alacaktı çünkü atacağım imzalara ihtiyaç duyuyorlardı. Geçen yıl bana eğer polis olmak istersem işe alınacak iki bin güzel insandan biri olacağım söylendi. Bir yılda sadece emniyet sektörüne iki bin kişi, varın gerisini siz düşünün. Kadrolaşmanın olup olmadığı ise sadece sizin yorumunuz.

Bunlar sadece benim değil kucaklarına düşen her öğrencinin durumu. Düşünün doğunun bir ilçesinde bir yurt, bir dershane, bir özel okul açmış. Okulun 600 dershanenin 400 yurdun 200 öğrenci aldığını düşünelim. Toplam 1200 bir yılda hadi diyelim 1000 benim gibi erken uyanıp gerçek yüzleri ile tanışanların sayısı en fazla 50. Yani her yıl bir ilçeden 950 öğrenci Gülen yandaşı dolayısıyla Cumhuriyet karşıtı olarak yetişiyor.

İki yıl boyunca bana bir Ayet veya bir hadis okunmadı. Elime verilen ilk kitap Said Nursi ikincisi ise Gülen’e ait kitaplar oldu. Öğretmenlerim güzel örnekler verirken Gülen’den kötü örnekler verirler onların deyimiyle sol terörün üyelerinden bahsettiler. Hep bakın bu ülkede Müslüman olursan diye başlayan sözler. Yani ülkeye düşman oluyorsun. Gelelim yaşadıklarıma.

Onlara göre Said Nursi Mesih, Atatürk deccalmış. Zaten içlerine girdikçe bu görüşlerle karşılaşıyorsunuz. Eğer her yönüyle onlara inanmışsanız artık Atatürk düşmanı olmanız işten dahi olmuyor. Şükürler olsun atamı deccal edecek kadar atama deccal dedirtecek kadar alçalmadım.

Bir gün dershanede her hafta düzenlenen dini sohbete katıldım. Orada bana Gülen’in videosunu izlettiler. Aradan yarım saat geçti bitmiyor. Sevmediğim bir adamı dinlemek istemiyorum. Çıktım dışarıda beklerken hocam geldi. Ben de açık açık sevmiyorum dinlemicem dedim. Önce sen bilirsin dedi. Sonra ayıp ettiğimi İslam için didinen bir insana bir saatimi ayıramadığımı falan söyledi. Utanmalıydım adeta.

Bir gün okuma programına katıldım. Hocam bana Fetullah Gülen’in yazdığı bir kitap getirdi ve okumamı istedi. ‘Hocam ben başka kitap okusam? Hayır. Ee bari Kuran okusam’ deyince ‘Kuran’ı her yerde okursun önce bir bunları oku’ dediler. Düşünün bir Müslüman ilk etapta Kuran’la değil Gülen’le tanışıyor. Birileri de buna İslam hizmeti diyor.

Devlet okulunda okuyorum. Okulda ki arkadaşlarla toplanıp öğretmen olmadan bir piknik gezisi düzenledik doğal olarak o gezide fotoğrafta çekildi. Resimlerin birinde erkek ve kız arkadaşlarla bir arada sadece yan yana duruyoruz ve bu remi dershaneden öğretmen görünce bana kızlarla konuşmamın dahi haram olduğunu nasıl olup ta yan yana fotoğraf çektirdiğimi sordu. Yetmedi bu kadarı ailemi arayıpta tabire dikkatinizi çekerim söylenen oğlunuz yapmış olduğu gezide uygunsuz fotoğraf çekmiş. Biz de onu telefonun da gördük. Bildirelim dedik. Yahu kardeşim uygunsuz fotoğraf deyince insanın aklına ne gelir. Babam bu heriflere güvenmez de es geçti bu mevzuyu. Yani bizim kız arkadaşların sesini bile duymamız harammış.

Yurtlarında kalan arkadaşlarım anlatıyorlar. Sabah ezanı okunurken bizi namazı kaldırırlar. Kalkmamak gibi seçenek yok illa ki kalkacaksın ve namazdan sonra okul saatine kadar Kuran dersi verilir. Yazılımız olsa dahi izin verilmez çünkü dünyevi işlerimiz dini işlerimize engel olmamalı. Yahu kardeşim senin peygamberin dünyada yapmanız gereken işlerinden vazgeçip de ibadet etmeyin diyor ama şundan emin olun ne Allah’ın ne de Allah’ın elçisinin sözleri bir önem taşımıyor. Tek önemli kişi Gülen.

Arkadaşımı internet cafede gören hoca ailesini arıyor. ‘Öğrenciniz zamanın kirli oyunlarına aldanmış ve kendini kaptırmış. Ayrıca ders çalışmayıp cafeye gidiyor. Artık bizim sorumluluğumuzdan çıktı. Kazanamazsa bilmeyiz.’ Tabi babası dershaneden alıyor. Yani internet ve TV âlemi de yasak. Haa Gülen’i anlatan kanal ve siteler hariç.

Kısacası dine hizmet diye gönüllere fetheden Gülen, hangi dine nasıl hizmet ediyor anlayamadım. Öğrencileri ‘Müslüman olana bu ülkede yaşam yok’ sloganları ile yetiştiriyorlar. Bunun doğal sonucu olarak kişi ülkesini devrim yapmak koşulu ile seviyor. “Tüm kamu alanlarında söz sahibi olacak kadar güçlenmediğimiz sürece attığımız her adım erkendir” diyor. Buradan iki sonuç çıkar. Şuan Türkiye’nin her yerine ulaşabilen ağına rağmen daha güçlü bir şekilde gelecekler. İki henüz atılması düşünülen gerçek adımlar atılmadı. Er ya da geç atılacaktır. Tabi biz bu şekilde sessiz kaldığımız sürece.

Bir tarih öğretmenin derste söylediği sözler her şeyi açıklar.

“Arkadaşlarım, dünya politikası bir onlara bir bize geçiyor. İşte en sonunda güç ABD’nin eline geçince yine onlar söz sahibi oldu. Ancak sıra bizde çok kısa zamanda güzel günler göreceğiz. Bir düşünün şu tahtanın üzerine bayrak, gençliğe hitabe ve istiklal marşı asmak mecburi. Burası özel kurum olduğu halde ben istesem şuraya Allah’ın veya O’nun resulünün ismini asamam. Demek ki değişime önce kendi memleketimizden başlamalıyız ve bunun için umudumuz sizsiniz.”

ALINTIDIR....

Bu nasıl bır muslamanlık anlayısı ve zıhnıyetıdır ben anlayamadım....
Başlık: Ynt: Gülen'e dönüş yolu açıldı
Gönderen: Mozart - Mart 13, 2008, 10:48:28 öö
asli hanım gidip oradaki insanlara istiklal marşı okutmasının nedenini bana anlatın hanımefendi tamam haklısınız diyeyim.
niye başka toplumlara kültürünü empoze etmeye çalışıyor bu fethullah?

birde video ya cevap verin.

benim verilmeyecek cevabım yok.
sizi cevap vererek açık olmaya davet ediyorum
Başlık: Ynt: Gülen'e dönüş yolu açıldı
Gönderen: DaVinci - Mart 13, 2008, 10:52:16 öö
Gülen Cemaati'nin önde gelen ismi Hüseyin Gülerce, cemaatin Kürt sorunu, AK Parti ile olan ilişkiler ve Gülen'in başörtüsü yorumu ile ilgili Neşe Düzel'e çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Fethullah Gülen Cemaati'nin önde gelen ismi, Gülen'in onursal başkanı olduğu Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın Mütecelli Heyeti Başkanı ve Zaman gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce'den uzun süre tartışılacak açıklamalar...

KADINLARIMIZ HAYATIN İÇİNDE DAHA GÖRÜNÜR OLACAK

Dinin özünü anlama sürecine girdik. Biz Anadolu Müslümanlığı diyoruz. Bizim milletimizin Müslümanlık yorumu demek bu. Anadolu Müslümanlığı İslam'ın yumuşak yüzüdür.. Bizim kadınlarımızı da hayatın içinde daha çok göreceksiniz. Biz AB'yle demokratikleşmeyi savunuyoruz. Bu demokratikleşme, kadının görünür olmasını bize kabul ettirecek..

Kürt sorununda yanlış yaptık diye itiraf etmek birşey değil. Komutanlar çözüm için işin doğrusunu da söylemeliler. Samimilerse 'Kürt sorununun çözümü AB üyeliğidir' demeliler.

BAŞÖRTÜSÜ FÜRUATTIR

Fethullah Gülen 'başörtüsü füruattır' dedi. Yani, 'Dinin öncelikli meselesi değildir' dedi. Diyelim ki başörtüsüyle kalp kırıyorsunuz. 'Ben kalp kırmamanızı tercih ederim' demektir bu.

CEMAAT AK PARTİ'YE OY VERDİ

Cemaat AKP'ye oy veriyor. Son seçimlerde Doğu'da ve Güneydoğu'da camianın mensuplarını oylarını büyük çoğunlukla AK Parti'ye vermişlerdir. Bir, hizmetlerden onlar da yararlandılar. İki, AK Parti'nin dindarlığını kendilerinin oy vereceği bir siyasi adres olarak önemsediler. Yukarıdan bir talimatla oy verin diye bir şey olmuyor.

K. IRAK'TAKİ OKULLARI KİM KORUYOR?

K. Irak'taki okullarımızı oradaki Kürt yönetimi koruyor. Kürt bölgesi karışık değil biliyorsunuz. Bağdat karışık. Karışıklığın olduğu yerlerde bizim okullarımız yok.

*********************************************************
YORUM

30 sene cemaatin ilk giren üyelerine bile, 3 yaşındaki kız çocuklarından, 80 yaşındaki yaşlı kadınlarına, evin içinde dahi örtünmelerini, dışarı çıktıklarında mutlaka yüzlerine peçe örtüp ellerine eldiven takmalarını, topuklarına kadar pardesü veya çarşaf ile örtünmelerini emrederken, başörtüsünün füruat ( teferruat ) olduğunu bilmiyormuydu ?...

Acaba 30 sene evvel bunları cemaatine emreden Gülen, o zaman mı Kur'an' ı tersten okuyordu yada ABD' ye yerleştikten sonra mı tersten okuyor ?... Yoksa ABD' ye sığındıktan sonra kendisine ayrı vahiylermi gelmeye başladı ?...

Gülen' in bu açıklamasından sonra, başörtüsünü RABBİ' nin emri olarak bilip uygulayan kadınlarımızın tepkisini çok merak ediyorum...

Nurettin VEREN

www.nurettinveren.net
Başlık: Ynt: Gülen'e dönüş yolu açıldı
Gönderen: Mozart - Mart 13, 2008, 11:07:38 öö
http://www.youtube.com/watch?v=4tbnGnzdmgU&NR=1
http://www.youtube.com/watch?v=SRAyGkE1q50&NR=1

aslı hanım siz bir bayan olarak fethullahın bu dediklerini kabul edebiliyormusunuz?
hele hele doğum ile ilgili olanları
Başlık: Ynt: Gülen'e dönüş yolu açıldı
Gönderen: DaVinci - Mart 13, 2008, 11:16:03 öö
Boyle bır zıhnıyet olamaz.Paylasımınız ıcın tesekkurler Sn.M.Akyol..
Başlık: Ynt: Gülen'e dönüş yolu açıldı
Gönderen: DaVinci - Mart 13, 2008, 11:21:24 öö
AZERBAYCAN İLAHİYATÇILAR BİRLİĞİ BAŞKANI AKİL ALESKER:
“Fethullah Gülen Müslüman değil!”



“Dini camianın içinde olan bir insan olarak Fethullah Gülen’i çok yakından izledim. Ermenilerin olduğu gibi bunların da arkasında ADL var. Fethullah Gülen’in okullarının mezunları Türk dilini o kadar iyi bilmiyor, İngilizce’yi biliyor. Fethullah Gülen Türk devletinin bazı yetkililerinin eilyle Azerbaycan’a giriyor.”
Azerbaycan’da çıkan Yeni Çağ gazetesi kurucusu ve başyazarı Akil Alesker, Ulusal Kanal’da Filiz Öntaş’la Haber Zamanı programının konuğu oldu. Azerbaycan açısından Ermeni sorununu konuşmak üzere konuk olan Alesker, Fethullah Gülen’le ilgili önermli açıklamalarda bulundu. 2003 yılından bu yana Azerbaycan İlahiyatçılar Birliği Başkanı olan Akil Alesker, Azerbaycan’da doğdu. Yüksek Öğrenimini Bakü Devlet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde tamamladı. Türk Cumhuriyetleri arasında öğrenci değişim programı kapsamında bir yıl İzmir 9 Eylül Üniversitesi’nde eğitim aldı. Azerbaycan Milli İlimler Akademisi Doğu Enstitüsü’ne İslam ve Hristiyan diyalogu üzerine tez verdi. Azerbaycan’ın Reyting, Elçi, Milli Yol, Milli Gazete gibi gazetelerinde gazetecilik yapan Alesker, daha sonra Yeni Çağ gazetesini kurdu. Yeniçağ gazetesinin Fethullah Gülen’e karşı manşetleri dikkat çekiyor. Ulusal Kanal’a konuk olan Alasker, Fethullah Gülen tarikatı hakkındaki görüşlerini, Yeni Çağ gazetesini, Azerbaycan açısından Ermeni meselesini anlattı.


FETHULLAH’IN FAALİYETİ İSLAM İÇİN VE TÜRK BİRLİĞİ İÇİN DEĞİL


ULUSAL KANAL- Yeni Çağ gazetesinin nasıl bir çizgisi var? Bize gazetenizi tanıtır mısınız?

AKİL ALESKER- Bizim temel hedefimiz vatanımızı, milletimizi ve dinimizi parçalamak isteyenlere itiraz etmek. Bu itirazı en sert şekilde delillerle susmadan öne sürmek istiyoruz. Yeni Çağ gazetesi bir yıldan uzun süredir yayınlanan haftalık bir gazete. Esas amacımız vatanımızı tehlikelerden korumak. Bunlar 1300’lerin piyonları. Bunların içinde Ermeniler ve çeşitli gruplar var. Yeni Çağ savaşan insanların gazetesidir.

ULUSAL KANAL- Yeni Çağ gazetesinin Fethullah Gülen’e ilişkin çok önemli manşetleri oldıuğunu görüyoruz. Fethullah Gülen’in oradaki faaliyetleri nedir? Azerbaycan’a nasıl bir zarar verdiğini düşünüyorsunuz?

ALESKER- Ben İlahiyat Fakültesi mezunuyum. Dini camianın içinde olan bir insan olarak Fethullah Gülen’i yıllardır çok yakından izledim. Bunlar Müslüman olamaz. Bunları faaliyeti İslam için, Türk birliği için değil. Bunlar İslam bayrağı altında Azerbaycan’a sokulan bir gruptur. Ermenilerin olduğu gibi bunların da arkasında ADL (Anti Defamation Legue:”Türkler Ermenilere soykırım yaptı” diyen Yahudi kuruluşu) var. Amerika’nın Türkiye’deki en büyük ortağı Fethullah Gülen’dir. Kendisinin Hoşgörü ve Diyalog kitabına bakın. O kitabın siparişçisi kimdir? Ve aynı zamanda Fethullah Gülen’in Vatikan seferini organize eden grubun adı da Zaman gazetesinin yazdığı şekilde ADL’dir. Biz insanlarımıza bu gücün İslam değil şer güç olduğunu söylüyoruz. Egemen güç İslam’a karşı bir savaşa girişiyor. Egemen güç hiçbir zaman 95 ülkede İslami bir kurumun olmasını istemez. Ama Fethullah Gülen 95 ülkede faaliyet gösteriyor ve bu her geçen gün artıyor. Bir taraftan Ermeni soykırımı yalanıyla, Karabağ sorunuyla, Hrant Dink’in ölümüyle Türk dünyası karalanmaya çalışılıyor. Diğer taraftan da Türk okulları adı altında Fethullah Gülen Azerbaycan’a geliyor. Fethullah Gülen’in okullarının mezunları Türk dilini o kadar iyi bilmiyor, İngilizce’yi biliyor. O zaman bu Türk okulu değil İngiliz okulu.


TÜRK DEVLETİNİN BAZI YETKİLİLERİ YOLUYLA AZERTBAYCAN’A GİRİYORLAR


Biz bunların Azerbaycan’ın İçine yayılmasına karşı savaş başlattık. Biz Azerbaycan’ın Türkiye’nin durumuna düşmemesi için çalışıyoruz. Bunlar hedeflerine ulaşmak için bütün yolları deniyorlar. Azerbaycan’ın dindar ailesini ve gençlerini ele geçirmek istiyorlar. Bugün Azerbaycan iktisadında bunların çok büyük bir rolü var. Azerbaycan’a gelen şirketlerin birçoğu Fethullahçı yapının içinde. Türk devletinin eliyle Azerbaycan’a büyük paralar sokarak Kafkas Medya Kurumu gibi medya kuruluşları vasıtasıyla örgütlenmeye çalışıyorlar. Ölüm tehditleri alsak da biz mücadelemize devam edeceğiz. Azerbaycan’da tarihten gelen bir dini tolerans var. Azerbaycan’da hiçbir zaman Yahudi, Hristiyan, Müslüman birbirine girmez. Bunlar onu sokmak istiyorlar. Fethullah Gülen Türk devletinin bazı yetkililerinin eliyle Azerbaycan’a giriyor. Türk devletinden ricamız bunların önüne geçmeleridir.


Ermenileri bugün Amerikalılar yarın İngilizler kullanır


ULUSAL KANAL- Ermeni sorununun Azerbaycan açısından önemi nedir?

ALESKER- Esas Ermeni’yi maşa gibi kullanan kuvvetlere bakmak gerek. Bugün Karabağ sorununun çözülememesinin esas nedeni dış güçlerdir. İlham Aliyev, “Bu mesele sulh ile çözülmez ise Azerbaycan’ın savaşa hazır bir ordusu var” demiştir. Ermenistan’ın bir tarihi yok. Ermeniler kullanılmaya hazır bir kuvvet. Onlardan bugün Amerikalılar yararlanır, yarın İngilizler. Azerbaycan’ın petrolü var. Avrupa’nın çok önemli eksperlerinden biri “bu petrol olduğu sürece bu sorunlar olacak” dedi. Onlar bunun için Azerbaycan’ın her zaman baskı altında kalmasını istiyorlar. Karabağ sorunu bitecek bir başkası başlayacak. Türk dünyasıyla Azerbaycan arasında daha sağlam ilişkiler kurulsa, Ermenilere karşı Türk dünyası birliği mümkün olacak. Erivan’daki Ermeni ile Los Angeles’taki Ermeni arasında çok iyi bir irtibat var. Ama Türkiye ile Azerbaycan arasında bu bağlantı yok.


Yeni Çağ’ın Fethullah’la mücadelesi


Yeni Çağ gazetesinin arka arkaya yaptığı Fethullah Gülen karşıtı yayın dikkat çekiyor. Gazetenin 24 Haziran'da attığı “Bir ABD projesi Fethullah Gülen” manşetinde dinler arası diyalog ve bunun perde arkası anlatılıyor. Haber iç sayfalarda “Bir gönül şeytanını portresi” başlığıyla sunulmuş. 2 Eylül’de attığı manşette ise “Fethullahçılar ve Mooncular aktifleşiyor” yazıyor.

İçeride Fethullah Gülen’in Ermeni soykırımını tanıyan ADL şirketinin siparişi ile kitap yazdığı anlatılıyor. Gazetenin “Üç Büyük Tehlike: Gülen, Topbaş, Sumkur” başlıklı yazısında Nakşibendi tarikatının hocalarından diye anılan Osman Nuri Topbaş’ın son seyahatini Abdullah Gül’ün yardımıyla hayata geçirdiği belirtiliyor.

“Gülen Tehlike” başlıklı yazıda ise Fethullah Gülen’in o zamanlar sağ kolu olan Nurettin Veren’in Turgut Özal’ın talimatıyla Azerbaycan’a gittiği bilgisi yer alıyor. 29 Eylül tarihli gazetede Fethullahçılığın Azerbaycan’da Süleyman Demirel ve Tansu Çiller’in himayasinde geliştiği söyleniyor.

Aydınlık,16.09.2007
Başlık: Ynt: Gülen'e dönüş yolu açıldı
Gönderen: aaron - Mart 13, 2008, 11:44:15 ös
her şey günümüz hikayelerinden ibaret.bunları kelam etmeye değmez.
Başlık: Ynt: Gülen'e dönüş yolu açıldı
Gönderen: naval - Mart 16, 2008, 12:46:41 ös
çok gereksiz bir tartışma siyasetçiler kadının saçından türbanından elini çekmeli insanların inaçları üzerinden asla siyaset yapılmamalı herkes dinini inancını serbestçe yaşayabilmeli dini siyasete alet etmek ileride vahim sonuçlara sebep olabilir millet bölünmeye bile gidebilir.Herkes inancında serbesttir bunu yaşamaktada serbesttir.
Başlık: Ynt: Gülen'e dönüş yolu açıldı
Gönderen: Mozart - Mart 17, 2008, 01:47:35 öö
mesela benim inancıma görede çıplak denecek kadar giyinmek zorundayız desem.böyle dolaşmam normalmi sizce?

ayrıca hiç bir dinde saçını kapamak yoktur.
müslümanlıkta türban olsa niye ozaman abdest alırken saça elle mesh alıyor bayanlar?zaten kapalı, almanın bi anlamı olmazdıki?
sonuçta kirlenmiyor
mesela ayağına mest giyersen ayağımızı yıkamıyoruz.

ayrıca islam dini insanın aklını kullanabiliceği bir dindir.en çok kirlenebilecek yerleri yıkarız abdestte.özü budur abdesttin.
ama saç açık olduğu için saçımızada mesh alıyoruz.

ayrıca türban fransızcadır.nasıl müslümanlıkta olabilirki?
Başlık: Ynt: Gülen'e dönüş yolu açıldı
Gönderen: Isis - Nisan 27, 2009, 11:47:53 ös
Gülen Partisi’ kurulsun artık...

27 Nisan Pazartesi 2009


Geçen perşembe bu sütunda yayımlanan “AKP, ‘kutsal ittifak’ın kurbanı olabilir” başlıklı yazımda, Gülen Hareketi’nin, devlet içindeki örgütlenmesini kullanarak düzenlediği eylem ve operasyonların siyasi sorumlusunun AKP iktidarı olacağını belirtmiş ve iktidar partisinin “Gülen faturası”nı ilk genel seçimde kaybedeceği oylarla ödeyeceği öngörüsünde bulunmuştum.
Mevcut iktidarın yükselme döneminde Gülen Hareketi ile AKP arasında kurulmuş ve iki tarafa da menfaat temin etmiş olan “kutsal ittifak”, AKP’nin yerel seçimle birlikte girdiği gerileme döneminde taraflar için dengesiz çalışmaya başladı.
“12. Dalga” diye takdim edilen operasyonlar da göstermiştir ki, seçmene karşı hiçbir sorumluluğu olmayan Gülen Hareketi, artık kendisine sağladığı fayda nispetinde iktidar partisine zarar veren bencil adımlar atabilmektedir. Siyasi manada “parazitik” ilişkiler “kutsal ittifak”ta uç vermeye başlamıştır.
O yazının özeti buydu... Şimdi, kaldığım yerden devam etmek istiyorum.

Seçilmeden iktidar!
“Fethullah Gülen Web Sitesi”nde halen mevcut bulunan eski tarihli metinlere bakın... Hareketin politikayla ilişkisine dair aşağıda alıntıladığım türden iddialar gözünüze çarpar:
“O (Gülen) hiçbir zaman siyasal bir eylemi ve partileşme girişimini benimsememiş, ne bireysel ne de cemaat olarak doğrudan siyasal bir aktivite içinde olmamıştır. (...) Gülen Hareketi doğrudan ya da dolaylı siyasal amaçlarla iştigal etmeyi geçici olarak dahi benimsemez.”

Doğru mu gerçekten?
Hadi geçmişte bu cemaatin siyasetten bir nebze olsun uzak durduğuna inandık diyelim... Ya bugün?
Bugün Gülen Hareketi, boğazına kadar siyasetin içindedir! AKP’yle “kutsal ittifak” ilişkisi cemaati seçim kazanmadan iktidara taşımıştır. Bu “fiili koalisyon” sayesinde cemaat bir taraftan zenginleşmiş, diğer taraftan da devlet içindeki örgütlülüğünün yaygınlaşıp derinleşmesi nispetinde operatifleşen bir siyasileşme izlemiştir.   

Son noktayı Gülen koydu
Siyasileşmede “son nokta” hareketin lideri Fethullah Gülen tarafından mart başında konuldu. Gülen, “gatakulli” açıklamasıyla kendisini ve hareketini Ergenekon saflaşmasının “siyasi tarafı” olarak tescilledi.
Fethullah Gülen, bu ayın başında bu kez güneydoğudaki Hizbullah’ı hedef alan bir açıklama yaparak hakkındaki siyasi algılamayı daha da güçlendirdi.
Cüppenin altındaki siyaset gömleği meydana çıkmıştır. 

Liberal demokratların sessizliği
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, 14 Nisan’daki konuşmasında “cemaat” adı altında Gülen Hareketi’ni doğrudan hedef aldı... AKP muhibbi, sözde “liberal demokrat” gazete yazarları ise bu hücuma tepki göstermediler... Ya da hücumu, bazılarının yaptığı gibi “herkesin şu ya da bu cemaate yakın durmaya, kimliğini yaşamaya hakkı vardır” şeklindeki bir cümlecik ile yasak savmak kabilinden geçiştirdiler...
Başbuğ’un Gülen Hareketi’ne yönelttiği ağır suçlamalar, “asker siyaset yapmamalıdır” başlığı altında toplanan eleştiriler içinde özel olarak cevaplandırılmaya nedense değer bulunmadı...
Ordusunun “cemaat”in doğrudan saldırısı altında olduğunu algıladığı anlaşılan Orgeneral Başbuğ, konuşmasında “bu yapılanlara karşı tepkilerinin hukuk devleti kapsamında kalacağını” söylemişti. Komutanın meşruiyet zemininde kalma özeni takdire şayan olsa da, bunlar elbette ki son tahlilde “siyasi çerçeve” içine oturan sözlerdi.
“Liberal demokratların” manidar sessizliğinin nedenleri, Fethullahçılar tarafından iyi etüt edilmeye muhtaç.
Bir an için varsayalım... Gülen Hareketi, bugünkü iktidar konfigürasyonundaki önemli konumunu, AKP ile girdiği, kanuni dayanaktan yoksun “kutsal ittifak” ilişkisine borçlu olmasaydı... Tam tersine, Gülen Hareketi bir yasal parti olarak katıldığı seçimlerde kendisine gösterilen teveccühün sonucu, yüzde 10 barajını da aşarak meclise girseydi... Ve bugünkü siyasi gücünü, bir koalisyon hükümetinde parti kimliğiyle yer alarak elde etmiş olsaydı... Politikasını ve eylemlerini “seçmene ve yasalara karşı sorumluluk” çerçevesine oturtsaydı... Demokrasimizin selameti için daha hayırlı olmaz mıydı?

Gülerce’nin hesabı
Geçen aralıkta Prof. Dr. Binnaz Toprak’ın, şimdi, “Türkiye’de Farklı Olmak Din ve Muhafazakârlık Ekseninde Ötekileştirilenler” adıyla Metis Yayınları’ndan kitap olarak da çıkan araştırmasının tanıtım yemeğinde, Gülen Hareketi’nin ön plandaki isimlerinden Hüseyin Gülerce ile ayaküstü sohbet etmiştim. Gülerce bana Türkiye’de 3 milyon taraftarlarının olduğunu söylemişti.
Sonra baktım, Vatan’da 10 Mart 2009’da yayımlanan röportajında Mine Şenocaklı’ya sayılarının “5-6 milyon” olduğunu anlatıyor.
Bu geometrik artış hızıyla sayıları haziranda 10-12 milyonu bulur... Mart rakamlarını veri alırsak 6 milyonla barajı rahat geçiyorlar. Buna bir de aile oylarını ekleyelim, ciddi bir güç ortaya çıkıyor.
Ne duruyorsunuz o zaman?
Yıkın tabularınızı; çıkarın imam cüppesini, giyin siyaset gömleğini!
İnin AKP’nin sırtından! Kurun partiyi! Girin 2011 seçimlerine... Siyasetin de demokrasinin de normalleşmesine bundan büyük katkınız olamaz.
Fethullah Gülen partinin dini lideri olur, siyasi lider nasılsa bulunur...


milliyet/kadri gursel
Başlık: Ynt: Gülen'e dönüş yolu açıldı
Gönderen: Isis - Nisan 28, 2009, 12:19:22 öö
MI5 'in kurucularindan da oldugu bilinen John Frederick Thomas Jane aslen bir roman yazari ve gazetecidir. 1865 yilinda dunyaya gelmis olan unlu roman yazarinin adini yasatmak icin 1995'de janes adli bagimsiz bir istihbarat sitesi acmislar.

Site, F.G C yani Fethullah Gulen Cemaatini Turkiye'nin ucuncu buyuk dini motifli siyasi  bir olusumu olarak degerlendirirken, Turkiye'nin Gulen cemaatisiz sosyolojik bir analizinin yapilamayacagini, Gulen cemaatinin Turkiye'de merkezi ve cok koordineli olduklarini ve uyelerinin cok iyi pozisyonlari kapmis olduklarina dikkat cekiyor. Kimilerince cemaatten F tipi , kimilerince Fethullahci kimilerince de Gulenciler olarak bahsedildigini anlatiyor. Cemaatin dunyada ve Turkiye'de bankalarinin, sivil toplum orgutlerinin, yazili ve gorsel basinlarinin yaninda TV larinin ve sayilari binleri asan universite ve kolejlerinin oldugunu vurgularken, Turkiye'de de Emniyet  Polis Teskilati ve Emniyet Istihbarati uzerinde ciddi olcude bir agirliklarinin oldugunu ve dunya uzerinde kontrol ettigi milyar dolarlari oldugunu ifade ediyor. Turkiye'de Gulen cemaatini kimsenin aciktan konusmaya yanasmadigini ve kutuplara ayrilmis bazi Turklerin Gulen'i Iran'in Ayetullah'i gibi gorurken, bir kisminin da Islam'in reformist lideri, modern ve siddet taraftari olmayan bir lider olarak tanimlaniyor oldugunu soyluyor.Cemaatin bu yonunun ve siyasi gucunun kendisini daha yakin bir incelemeye kayda deger yaptigini ve Turkiye'nin gelecegi acisindan kendi siyasi etkisinin global erisimini ve mesajini belirlemekte yardimci oldugunu soyluyor.

Gulen movement: Turkey's third power, INTERNATIONAL


Turkey's Fethullah Gulen Community (FGC), also known as the Gulen movement after its founder and leader Fethullah Gulen, a Turkish Muslim preacher, often escapes scholarly attention. Yet no analysis of Turkey is complete without due attention paid to the FGC; a highly co-ordinated and centralised movement with many well-positioned followers, known as Gulenists. Some Turks deridingly refer to the movement as 'F-type' or 'Fethullahci' (followers of Fethullah).


According to FGC members, the organisation controls millions of dollars and has many organisations, including a network of high schools across the world that serve as signpost FGC institutions. In addition, the FGC owns universities, banks, non-governmental organisations and television networks in Turkey, as well as other countries. What is more, the FGC appears to have influence over the Turkish National Police (Emniyet), including the police's powerful domestic intelligence wing. The FGC's political power renders it a taboo topic in Turkey where many people shy away from discussing the group publicly. The Turks have a polarised view of Gulen: some see him as a political leader such as Iran's Ayatollah Khomeini, while others view him as the face of modern, non-violent, even reformed Islam. This and the FGC's political power makes the organisation worthy of closer scrutiny in an effort to map out its structure, global reach, message, political influence and future in Turkey. Background

http://www.janes.com/articles/Janes-Islamic-Affairs-Analyst-2009/Gulen-movement-Turkey-s-third-power.html