Masonlar.org - Harici Forumu

Mason ve Masonluk Nedir? => Masonluk ile ilgili Sorular ve Cevaplar => Konuyu başlatan: enelsır - Mayıs 24, 2013, 12:34:08 ös

Başlık: Özgürlük, Dogma, Bağnazlık ( 9/ Son)
Gönderen: enelsır - Mayıs 24, 2013, 12:34:08 ös
Aktarımını yaptığım kitabın bu başlık altındaki bölümünü bitiriyoruz. Umuyorum ki çok faydalı oldu.

Ben bu aktarıma başlarken "Dogma" ve "Bağnazlık" kavramlarının tanım ve içeriklerinin yanında " Özgürlük" kavramı ile nasıl bir ilişki ve etkileşim içerisinde olduklarının da irdeleyelim istemiştim. Nitekim bu yönde  çok güzel katılımlar da oldu.

Öte yandan aktarımını yaptığım kitapta yazarın da bu yönde açıklamaları var. Bir de buna bakalım. Bu aktarımla bu bölümü bitiriyoruz. Fakat aktaracaklarımız henüz bitmedi. Başka bir kavramın irdelemesiyle devam edeceğiz. İlgilenenler için bir ön bilgi de vereyim. Sonrasında Masonluğun temel ilkelerinden biri olan " Eşitlik" kavramı üzerinde duracağız.

Devam...

Masonlukta “din” konusu gündeme getirilemez mi?

Bazı mason örgütlerinde, toplantılarda dinler ya da inançlar üzerinde herhangi bir görüşme yapılması kesinlikle yasaktır. Çünkü böyle bir konu gündeme getirilecek olursa mutlaka bir zıtlaşma çıkacağından, bunun masonlar arasında kırgınlıklara yol açabileceğinden çekinilir.

Bazılarında ise, yapılan çalışmanın salt bilgisel bir nitelik taşıması koşuluyla buna olanak tanınmıştır ama belli bir din ya da inanç sisteminin yüceltilip övülmesi, buna karşılık diğerlerinin küçültülüp yıpratılması yasaklanmıştır.

Böyle yasaklamalar özgürlüğü kısıtlamaz mı?

Bunu “özgürlüğün kısıtlanması” olarak niteleyenler de vardır ama bu yanlış bir yaklaşımdır. Çünkü mason örgütlerinin ve masonların uymaları gereken kurallar, özgürlüklere karşı herhangi bir saldırıda bulunulmasını önler. Özgürlüğümüzün sınırlarını zorlarken, bir başkasının özgürlük alanına zarar vermeye kalkışabiliriz. Yasaklamalar ya da “yasalar, kurallar ve gelenekler “düzeni korumak içindir. Masonlukta birtakım kurallara uyma koşulu, çalışmaların uyumlu ve düzenli olmasını, masonlar arasında özgürlük kadar “eşitlik” ilkesinin de korunmasını sağlar. Bu bir kısıtlama sayılmaz; düzenin gereğidir.

Tüm mason örgütleri, “özgür düşünce” konusunda aynı görüşü paylaşır mı?

Dünyadaki mason örgütleri arasında bu bakımdan yer yer görüş ayrılıkları vardır.

Bazı mason örgütleri, Masonluğa alınabilecek kimselerin nitelikleri bakımından, her şeyden önce “belirli bir Tanrı inancı” olmasını zorunlu tutar. Bu mason örgütleri, özgür düşünceyi ancak dinsel inançları kapsamamak üzere benimseyebilir.

Bazı mason örgütleri ise vicdan özgürlüğü konusunda “sınırsız bir tolerans” anlayışını benimsedikleri için “özgür düşünce” kavramını dinsel inançlar ile bağdaştırmaksızın sınırsız bir biçimde savunur.

Bu durum dünyadaki mason örgütleri arasında bir uyuşmazlık bulunduğunu göstermez mi?

Gösterir… Tüm mason örgütleri, Masonluğun evrensel amacında birleşmektedir. Fakat bu amaca ulaşılabilmesi için benimsenen ilkelerin tanımı ve yorumu ile uygulanan çalışma yöntemi bakımından aralarında uyumsuzluklar vardır. Bu da, Masonluğun evrimsel gelişimle uyumlu bir değişim doğrultusunda gerek zamanla gerekse ilgili kültürün etkisiyle farklılıklar gösterebildiğini ortaya koyar.
Başlık: Ynt: Özgürlük, Dogma, Bağnazlık ( 9/ Son)
Gönderen: ADAM - Mayıs 27, 2013, 01:23:49 ös

Sayın enelsır’in bu başlık altındaki aktarımının bu son bölümünün ilk sorusu: Masonlukta “din” konusu  gündeme getirilemez mi?

Buraya nereden, nasıl ve niçin geldik bilemem ama elbette getirilebilir. Ancak soruya yanıt veren ünlü vce önemli yazar bazı mason örgütlerinde toplantılarda dinler ya da inançlar üzerinde herhangi bir görüşme yapılmasının kesinlikle yasak olduğunu söylüyor. Eh, o mason örgütleri zaten yasaklar üzerine kurulu. Diyorlarmış ki, böyle bir konu gündeme getirilecek olursa mutlaka bir zıtlaşma çıkarmış; bunun masonlar arasında kırgınlıklara yol açabileceğinden çekinilmekteymiş.

Demek ki bu görüşte olanlar masonlara, kendi kardeşlerine güvenemiyor. Bu ne biçim masonluk?

Yazar, devamla, bazı mason kuruluşlarında ise çalışmanın salt bilgisel bir nitelik taşıması koşuluyla buna olanak tanınmış olduğunu belirterek eklemiş: Belli bir din ya da inanç sisteminin yüceltilip övülmesi, buna karşılık diğerlerinin küçültülüp yıpratılması yasaklanmıştır.

Ben burada bir soru soracaktım; metinde var: Böyle yasaklamalar özgürlüğü kısıtlamaz mı?

Bana sorarsanız bırakın kısıtlamayı, yok eder; asıl özgürlüktür burada yasaklanan.

Yazar benden ılımlı: Bunu özgürlüğün kısıtlanması olarak niteleyenlerin tutumunun yanlış olduğunu söylüyor. Mason örgütlerinin ve masonların uymaları gereken kurallardan dem vuruyor. Bu tutumun özgürlüklere karşı herhangi bir saldırıda bulunulmasını önlediğini söylüyor.

Hayır efendim… Özgürlüklerin korunmasının yöntemi özgürlüklerin sınırlandırılmasından geçemez. Hani masonların teel çalışma ilkelerinin başta gelenlerinden biri de bilgelikti? Bilgece davranan masonların böyle kısıtlamalarda gereksinmesi olabilir mi!

Yazarın dediğince “düzeni koruma”… Tamam, peki, on destekleyelim. Masonlukta düzen çok önemli. Kabul. Fakat yasaklamalar ile d6üzen sağlamak hiçbir yerde sürekli bir başarı sağlayamamıştır. Özgürlük, o yasak duvarlarını bir gün yıkar.



Bu bölümde bundan sonra “özgür düşünce konusuna giriliyor. O nedenle bence burada durmalı çünkü özgür düşünce konusu ayrı bir konu…



Başlık: Ynt: Özgürlük, Dogma, Bağnazlık ( 9/ Son)
Gönderen: ceycet - Mayıs 27, 2013, 02:15:07 ös

Kendi dinini ve inanç sistemini yücelterek,diğerlerini küçümseyecek bir kişinin mason olma olasılığı bile manidar ve düşündürücüdür.

Böyle bir durumda,masonların dogma ve bağnazlığa karşı olduğunu nasıl kabullenebiliriz.Bu olasılığı öngörmek bile,Masonluk'u yeniden gözden geçirmeyi gerektirir.


Saygılar
Başlık: Ynt: Özgürlük, Dogma, Bağnazlık ( 9/ Son)
Gönderen: ADAM - Mayıs 27, 2013, 04:46:28 ös

Şimdi gelelim şu “özgür düşünce” konusuna…

Yazar, burada, bizim de bu Forumda öteden beri tartıştığımız, kimi zaman masonların kabullenmekte güçlük çektiği doğruları yazıyor: Bazı mason örgütleri, Masonluğa alınabilecek kimselerin nitelikleri bakımından, her şeyden önce belirli bir Tanrı inancı olmasını zorunlu tuttuğunu, özgür düşünceyi ancak dinsel inançları kapsamamak üzere benimseyebildiklerini belirttikten sonra, bazılarının ise “sınırsız bir tolerans” anlayışını benimsedikleri için “özgür düşünce” kavramını da ille ve ille dinsel inançlar ile bağdaştırmadan sınırsız bir biçimde savunduklarını belirtiyor. Elbette bu durum dünyadaki mason örgütleri arasında uyuşmazlık bulunduğunu gösteriyor. Aksini ileri süren mi var?

Var var olmasına da aynı tartışmalı konuyu yeni baştan alevlendirmeyelim. Kimilerine göre sadece kendileri gibi düşünün ve uygulayanlar mason da ötekiler taklitçi… Oysa, yazarın da belirtmiş olduğu üzere, Masonluk, evrimsel gelişimle uyumlu bir değişim doğrultusunda gerek zamanla gerekse ilgili kültürün etkisiyle farklılıklar gösterebilen bir yapıya sahip. Nitekim kendi evrensel bütünlüğü içinde günümüzde bile en azından on küsur farklı rit bulunuşu da bunu gösteriyor. Bu ise Masonluğun bölünmüşlüğü değil, zenginliği…