Masonlar.org - Harici Forumu

Mason ve Masonluk Nedir? => Ezoterizm => Islami Ezoterizm => Konuyu başlatan: Risus - Ağustos 19, 2015, 02:48:02 öö

Başlık: Sevgili
Gönderen: Risus - Ağustos 19, 2015, 02:48:02 öö
(http://mehmetaydogan.com/yeni/images/mevlana.png)

Ey canımı ve gönlümü menzil edinen sevgili;
nasıl olur da senin gönlünden çıkarım?
Sen, her an, benim hasta gönlüme tuz serpmektesin...
Bu söylediklerim, bu sözlerim, benim gönlümün hallerine, çektiklerime perdedir!
Gül bahçesine benzeyen gönlüm,
diken gibi olan düşüncemden öyle utanıyor ki...
Bu sevdama layık nara nerede;
benim nurlarımı saçan bir güneş ve ay var mı?
Ya Rabbi! Canıma şu dilden başka bir dil ver de,
Sen'in büyüklüğünü, Sen'in birliğini ederken gönül sazımın teli kopmasın!
Uyumuş olan gönlüm uyandı; gece mest olan varlığım ayıldı, kendine geldi!
Yağmurla dolu olan gönül bulutumdan canıma bir şimşek çaktı!
Bir gece de nedir ki! Yüzyıllar geçti de, bu ateş yine sönmedi, bu cehennem yatışmadı!
Ben hayadan, utançtan su kesildim de, bu ateş, yine sakinleşmedi!
Her an, daha fazla gençleşmedeyim, daha fazla kendimden gizlenmedeyim;
O'nun lütufları sayesinde daha da fazla güzelleşmedeyim!

Mevlana Celaleddin Rumi
Başlık: Ynt: Sevgili
Gönderen: Nefertiti - Mart 03, 2016, 09:22:39 ös
Sayın Risus,

Bende size Aşkın Gözyaşları adlı kitaptan Mevlana'nın Şems'e mektubunda yazdığı beğendiğim paragrafları paylaşmak istedim.

Ey gönlümün tabibi, talibim sana; senden uzak olmanın acısı ile gönlüm Hz.Eyüp gibi hastadır. Bende ne gezer Eyüp sabrı? Gel, yeter ki gel. Yakub'a Yusuf gibi gel. Gönlümün perdelerini yırt gözümü aç. Gözlerini tekrar bahşet gözlerime. Gözlerin kudret huzmesi. Gözlerin miraç sürmesi. Gözlerin Kevser çeşmesi. Gelsin artık ciğerimi püryan eden gözlerin. Aşk illetine müptelayım, ayrılığın esiri olmuşum. Bu yüzden şaşkın, bu yüzden ne yapacağımı bilmez haldeyim.

Yüreğimden sana doğru koşan coşkun ırmaklar var. Dindiremediğim gözyaşlarım var akıp duran. Hasret mektupları yolluyorum gönülden. Senin saçlarında parlayan yıldızların peşindeyim.

Perendem...

Bugün ruhum, hüznün düğününe davet etti yine yüreğimi... Hiç itiraz etmeden duvak ettim bulutların buğulu bakışlarını tenime... Göğümde gürültüler koptuğu an senin fazilet mabedine sığınışım onarıyor eksik yanlarımı... Şimdi yine kıyılarıma yanaştı üşüyen ruhumun ateş doğuran yağmurları... Yürek toprağıma ektiğim her mana beni yaşamın salıncağından düşürüyor... Ben dudaklarıma huzur kelebeğini kondurdukça hücrelerimden hüzün çiçekleri firar ediyor yüreğime...

Ah Perendem...

Sol yanıma saklayamadığım kemâlimin ıslak kaldırımlarında yanıyor şimdi düşlerim Perendem... Korkularım, ruhumun arka sokaklarında umudumu istila etti ne yana dönsem prangalı sessizliklerim... Seninle hayat yolculuğu ruhumun rüzgârlarla yarışındaki coşku tablosuydu hep... Ve seninle hayat yolculuğu yıldızlara mehtabın masalını anlatırken sabahlar doğurmaktı hep...

Dizlerimdeki derman, yapayalnız bir kelebeğin mutluluğa ödediği kanatlarının bedeline eş oldu... Ne zaman gamzelerime gülüşler değse gecenin teni yakıyor güneşe soyunan saçlarımı Perendem...

Ellerini saçlarımdan çekme, sıcaklığını yüreğimin duvarlarından alma, şefkatini yüreğimin sen köşesinde büyüt büyüt ki alamadığım nefesim, susturamadığım hıçkırığımda doğursun içimdeki küskün mehtabı...

Nereye gittiysen gel beni de taşı kanatlarında Perendem. Şemsim. Şemsim.

Mevlana Celaleddin Rumi

Saygı ve sevgilerimle..
Başlık: Ynt: Sevgili
Gönderen: Risus - Mart 03, 2016, 10:38:55 ös
Sayın İpek,

Aşkın Gözyaşları serisi birkaç defa bitirdiğim ve etkisini hala üzerimde taşıdığım seridir. Manidar paylaşımınız için teşekkür ederim.

Saygılarımla
Başlık: Sevgili
Gönderen: Arais - Mart 04, 2016, 07:27:13 ös
Sayın İpek, sayın Risus
Paylaşım için teşekkürler. Gönlümde zihnimde ne şen kelebekler ne ne gül bahceleri açtı bir bilseniz.
Yanlız Mevlana Celaleddin Ruminin bu şiirleri Şemse yazdığına inanmıyorum. O sadece bir kişiye aşık her yerde her insanda onu görürdü... O elbette Şems değildi.
En derin sevgilerimle
Başlık: Ynt: Sevgili
Gönderen: Risus - Mart 04, 2016, 07:43:40 ös
Sayın Arais,

Elbette Mevlana Celaleddin Rumi, bu şiirleri Şems-i Tebrizi'ye  yazmıyordu zira ona yazsaydı bu kadar derin ve kıymetli olmazlardı. O, kanımca Şems'te gördüğü kainata yazıyordu. Hani tasavvufta bir tabir vardır ya ''İçine kainat gizlenmiş, haberin yok'' diye işte Mevlana, Şems'in yüreğinden sızan kainat nurlarını görmüş, aşık olmuş ve bu aşkı haykırmıştır. Elbette bu nurun kaynağı hakikattir...

Saygılarımla
Başlık: Ynt: Sevgili
Gönderen: Arais - Mart 04, 2016, 07:48:06 ös
Farklı bir şekilde aynı şeyi söylemisiz. Bilmem farkındamısınız ? Sayın Risus
Başlık: Ynt: Sevgili
Gönderen: Risus - Mart 04, 2016, 07:49:08 ös
Farklı bir şekilde aynı şeyi söylemisiz. Bilmem farkındamısınız ? Sayın Risus

Farkındayım, güzel olan da bu değil mi zaten sayın Arais? Gül bahçesinde aynı kokuyu veren sarı, beyaz, kırmızı güller mi güzeldir yoksa tek renk güller mi?

Saygılarımla
Başlık: Ynt: Sevgili
Gönderen: mbulut - Mart 04, 2016, 07:56:26 ös
"Mevlana'yı anlamak için, Şems' i bilmek gerek" derler.

Ne mutlu bilebilenlere ve anlayabilenlere..
Başlık: Ynt: Sevgili
Gönderen: Arais - Mart 04, 2016, 07:58:46 ös
Sayın Risus

Aynı şeyi söyleyince aynı renk gül olmuyor muyuz ?
Başlık: Ynt: Sevgili
Gönderen: Risus - Mart 04, 2016, 07:59:57 ös
Sayın Risus

Aynı şeyi söyleyince aynı renk gül olmuyor muyuz ?

Aynı şeyi aynı kelimelerle telaffuz edersek aynı renk gül oluyoruz kanımca lakin aynı şeyi yani aynı kokuyu farklı şeylerle ifade edince farklı renkler de güller oluyoruz.

Saygılarımla
Başlık: Ynt: Sevgili
Gönderen: Tij - Mart 04, 2016, 10:18:24 ös
Ya Şems'e yazdıysa.
Ya aşkı, sevgiyi, mutluluğu ve  insana dair herşeyi Şems'te bulup yazdıklarını direkt O'na yazdıysa.
Ya "yaratanı yaradilandan dolayı" sevdiyse.

Birde böyle baksak.
Başlık: Ynt: Sevgili
Gönderen: hyperbolic metamaterial - Mart 05, 2016, 03:29:51 öö
nazım hikmet diyor ki;
en güzel günlerimin
üç mel'un adamı var:
ben sokakta rastlasam bile tanımayım diye
en güzel günlerimin bu üç mel'un adamını
yer yer tırnaklarımla kazıdım
hatıralarımın camını..
en güzel günlerimin
üç mel'un adamı var:
biri sensin,
biri o,
biri ötekisi..
düşmanımdır ikisi..
sana gelince...
yazıyorsun..
okuyorum..
kanlı bıçaklı düşmanım bile olsa,
insanın
bu rütbe alçalabilmesinden korkuyorum..
ne yazık!..
ne kadar
beraber geçmiş günlerimiz var;
senin
ve benim
en güzel günlerimiz..
kalbimin kanıyla götüreceğim
ebediyete
ben o günleri..
sana gelince, sen o günleri -
kendi oğluyla yatan,
kızlarının körpe etini satan
bir ana gibi satıyorsun!.
satıyorsun:
günde on kaat,
bir çift rugan pabuç,
sıcak bir döşek
ve üç yüz papellik rahat
için...
en güzel günlerimin
üç mel'un adamı var:
biri sensin,
biri o,
biri ötekisi...
kanlı bıçaklı düşmanımdır ikisi...
sana gelince...
ne ben sezarım,
ne de sen brütüssün...
ne ben sana kızarım
ne de zatın zahmet edip bana küssün..
artık seninle biz,
düşman bile değiliz..