Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Türk Ordusunun yanlışları nelerdir ?  (Okunma sayısı 18348 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Nisan 22, 2013, 09:28:57 öö
Yanıtla #10
  • Mason
  • Aktif Uye
  • *
  • İleti: 718
  • Cinsiyet: Bay


Benim en çok da dikkatimi çeken şudur: Türk ordusunda nasıl olur da koskoca Türkiye ordusu senelerce dış devletlerin bu kadar oyununa gelmiştir ?

Müdahale ve ültimatomlarını dışa dönük değil de içe dönük kullanmıştır.

Kendi teknolojiniz, savunma sanayiniz, yerli sofistike silah sistemleriniz yoksa, bu tür sistemlerin elde edilmesini geçiniz, çok daha ilkel sistemlerin elde edilmesi için bile dışa bağımlıysanız, yabancıların izin verdiği silahları yine onların izin verdiği bölgelerde kullanabiliyorsanız, doğal olarak havuç-sopa taktiğinin muhatabı olarak, bilerek ve isteyerek dış devletlerin her türlü oyununa alet oluyorsunuz demektir. Atatürk'ün başlattığı savunma sanayi atılımı, İnönü devri ile birlikte bir kenara atılmış ve bu son yıllara kadar hep böyle devam etmiştir. Sakın iktidar partisi taraftarı sanmayın beni. Ancak son yıllardaki savunma sanayi atılımlarını memnuniyetle izlemekteyim. Geç kalınmış bir çabadır.

Bu arada müdahale ve ültimatomlar dışa dönük olarak da bol miktarda kullanılmıştır. Bu strateji en çok Yunanistan üzerinde kullanılmıştır. Günümüze kadar Yunanistan ile yaşadığımız irili ufaklı askeri krizleri şurada yazmaya kalksam sayfalar sürer. Yunanistan ile girişilen bu stratejik kriz statükosu, TSK'yı halk gözünde yüceltirken, yanlış bir "güçlü ordu" izlenimi yaratmıştır. Evet güçlü ama kime göre, neye göre güçlü? Yunanistan'a göre mi? Suriye'ye göre mi? Geçiniz... Kimin silahıyla, kimin teknolojisiyle güçlü? Amerikalılar herhalde bol bol gülüp dalgalarını geçmişlerdir Türklerle Yunanlılar yine Ege üzerinde birbirlerine girdiler diye... Daha halen bugün bile uzun menzil-yüksek irtifa hava savunma sistemimiz yok.
Live long and prosper.


Nisan 23, 2013, 02:50:26 öö
Yanıtla #11
  • Ziyaretçi

"Yeni bir dünya kurulur, Türkiye orada yerini bulur."

Bu İsmet İnönü'nün bir sözü.

Eski Hun ve eski Osmanlı devirlerinde atalarımız kendi kaderlerini belirliyorlarmış.

Ama İnönü'nün sözü bugünkü bizi ifade ediyor.

Biz dünyaya göre yerimizi bulmaya çalışıyoruz.

Büyük ülkelere de yaptığımız restler genellikle o büyük ülkelerin rakiplerine yanaşmakla sağlanmış hep.

Bir batıya, bir Rusya'ya yaklaşarak hep denge sağlamışız. Olayımız bundan ibaret.


Türk ordusu ile ilgili sözümü söylersem: Bu memlekette cunta olmadığı sürece, demokrasi olduğu sürece, genelkurmay hükümetin/başbakanın memuru olduğu sürece bu ordu hep gelişir, teknoloji ile barışık olur; aksi halde asla profesyonelleşemez.

Bu yüzden yeni anayasa, barış süreci, Ergenekon ve Balyoz davaları süreci, vs. gibi şeyler sevindirici olsa da ordu tamamen teröristlerden temizlenmelidir ki ordunun içindeki İttihat ve Terakki geleneği heyecanından gelen cuntacılık ve demokrasiye saygısızlık merakının tamamen kökü kurutulmuş olsun ve Türk ordusu orduyu istismar edenlerden arındırılarak saygınlığını korumuş olsun.

Saygılarımla.


Nisan 26, 2013, 02:22:49 öö
Yanıtla #12
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1795
  • Cinsiyet: Bay

       Her nasılsa gerek Atatürkçülük gerekse ulusalcılık konusu açıldımı bir bakıyorsunuz her kes tarihçi kesilmiş. Vurun abalıya. Şimdi gün nasıl olsa Türklüğe ve Atatürk'e hakaret günüdür. Öyle ya yıllarca süklüm püklüm  bir kenarda dururken, birden bire tarihçi kesiliverdi bu günleri bekleyenler. Yazıları okuyunca utanıyorum. Nasıl olur ? Banisine düşman bu kadar büyük bir kitle her halde dünyanın hiç bir yerinde yoktur.
       Birde her fırsatta Dersim'i ortaya atarlar utanmadan sıkılmadan. Neymiş, Dersim'de katliam yapılmış mış, zart zurt. Dersimi eleştirenler, Dersim İsyanının nasıl başladığını, nasıl geliştiğini, kimlerin ne için bu isyanı başlattığını biliyor musunuz ?. Siz zannediyor musunuz ki, Dersimliler kahvehanelerde çaylarını, kahvelerini  içerken, bulvarlarda gezip halaylar çekerken mi Türk ordusu gittide orada katliam yaptı. Böyle mi zannediyorsunuz ?. Biliyormusunuz,  silah sesi duyulupta harekete geçilmemesi için kışlalarda nöbet tutan Türk askerlerinin başlarının kılıçlarla kesildiğini. Kışlalara girilip uyuyan askerlerin teker teker uykuda katledilip şehit edildiklerini. Bunları bilmiyorsunuz tabii, yoksa biliyor da işinize mi gelmiyor söylemek. 
        Şimdi gün Türklerden, Atatürk'ten ve devrimlerde intikam alma günüdür. Dün terörist denilen  kanlı katillere bu gün Aktivist deniliyor, kimbilir belki de  yarın heykelleri dikilir caddelere meydanlara isimleri bile verilir bu kanlı katillerin.
        Eskiden Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktu derlerdi. Şimdi tersine döndü, galiba Türk'ün en büyük düşmanı yine Türk'tür oldu o özdeyiş.
         Saygılar-sevgiler.
"Vur ama dinle beni"


Nisan 26, 2013, 02:28:14 ös
Yanıtla #13
  • Ziyaretçi

"Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur" felsefesini bırakmanın tam zamanı ve hangi ırk, hangi mezhep olursa olsun insan ayırmadan ve cuntacılara, nefret politikası yapanlara da prim vermeden birlik olma zamanıdır.

İnsanlar tarihi ile barışıyor. Tarihinden bu kadar nefret eden bir ideoloji olamaz. Tüm geçmişini, değerlerini, kültürünü bir çırpıda silmeye kimsenin gücü yetmez. Belki diktatörlükle bu başarılabilir fakat demokratik haklar sağlandığı an bu milleti kimse tutamaz çünkü bu millete kimse yukarıdan bakamaz ve onu kafasına göre değiştirmeye çalışamaz.

Atatürk'e hakaret günüymüş. Bak sen.

Fazıl Say manevi değerlere hakaret ettiği için 9 ay ceza alınca (ki bence ceza alması yanlıştı) muhalefet insan hakları, düşünce, ifade özgürlüğü demeye başlıyor fakat Atatürk'ü eleştiren her vatandaşın 3 sene hapis cezası almasına neden olan Atatürk'ü Koruma Kanununa laf söylemiyor. Ben bu politikaların samimiyetine zerre inanmıyorum.
Dersim konusunda da dediğim gibi harekât haklı bir harekâttır fakat ipin ucu kaçmış ve olaylar katliama dönüşmüştür; katliama dönüşmeseydi eğer o vakit sadece haklı bir harekât olarak zihinlerde kalacaktı fakat maalesef öyle olmadı.

Saygılarımla.


Nisan 26, 2013, 02:44:46 ös
Yanıtla #14
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1811

Sayin Kaan Atatürk"ü koruma kanununa takmis,tamamda onu kaldiralimda, peygambere laf söylediginizde cezaniz direkmen ölümdür, degilmi? Eeeee bu cifte sitandart niye.


Nisan 26, 2013, 06:07:47 ös
Yanıtla #15
  • Ziyaretçi

Sayin Kaan Atatürk"ü koruma kanununa takmis,tamamda onu kaldiralimda, peygambere laf söylediginizde cezaniz direkmen ölümdür, degilmi? Eeeee bu cifte sitandart niye.


Hangi ülkede yaşıyorsunuz acaba Sn. Tij? Peygambere, dine, Allah'a istediğiniz gibi küfür edip hakaret edebiliyorsunuz, her hakareti yapabiliyorsunuz ve hiçbir suç almıyorsunuz fakat "Atatürk diktatör" dediğiniz an makamınız ne olursa olsun direk mahkemeye gidiyorsunuz 3 sene hapis cezası alıyorsunuz! Asıl benim sormam lazım. Bu çifte standart niye diye?
Ayrıca geçin hakareti eleştiri bile hakaret sayılıyor. Diktatör demek hakaret midir ki?
Ya da mesela eğer Atatürk'ün hain dediği birisinin hain olmadığını söylerseniz bile hapis cezası alabiliyorsunuz. Bunun örnekleri vardır tarihte.
Sn. Kaan Atatürk'ü Koruma Kanununa takmış, tamam o kalkar da, vs. vs. vs. diye geçiştirilecek bir durum değildir bu.
Bu üslubunuzdan zaten bu antidemokratik kanundan rahatsız olmadığınız ve aleyhte konuşanlardan rahatsız olduğunuz da aşikâr Sn. Tij maalesef.
Saygılarımla.


Nisan 27, 2013, 02:30:51 öö
Yanıtla #16
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1795
  • Cinsiyet: Bay

        Sayın Kaan tam günün adamı gibi yazıyor. Bende bunu söylüyorum zaten. Bu gün o kadar çok demokrasi var ki !!!!medya özgür, üniversiteler özgür, sendikalar, sivil toplum örgütleri alabildiğince özgür.
       Fasıl Say manevi değerlere hakaret etmiş!!! Bak sen. Ne demiş?. Ülkenin banisinin heykellerini parçalıyorsun failler yok. "Veledi zina diyorsun" tık yok. Alkolik diyorsun tık yok. Bak demokratik haklar sağlandı ama Türk olduğunu söyleyemiyorsun. "Ne Mutlu Türküm diyene  "yazısı silinip, çeşitli renklere boyanıyor tık yok. Valisi ben bilmem, Belediye başkanı benim haberim yok diyor. Her halde uzaylılar yapıyor bütün bunları. Kargalar katıla katıla gülüyor.
Takiyye almış yürümüş. Gün o gündür işte.
         Neyzen'in şiiri i yazacaktım ama vazgeçtim. Nasıl olsa hüküm verilmiş.
         Saygılar-sevgiler.
"Vur ama dinle beni"


Nisan 27, 2013, 05:28:31 ös
Yanıtla #17
  • Ziyaretçi

O zaman hapistekileri salalım, cuntaya devam etsinler, birkaç güne darbe yapsınlar, tüm partiler kapatılsın, başbakan asılsın, vs. size göre demokrasi bu zaten.
Fazıl Say terbiyesizlik yaptı fakat hakkında verilen karara katılmıyorum. Yanlış oldu. Ama yine de değerlere hakaret edip kışkırttığı aşikârdır. Ama yine de bence kendi basitliği içinde bırakılmalıydı.
Sn. Alşah bu hükümet nasıl düşerse düşsün yeter ki düşsün kafasında olanlardan maalesef. Ve bundan dolayı da cuntacıların zihniyetini sorgulayamadığı gibi destek verenlerden. Buradaki tahammülsüzlük de zaten bunu ifşa ediyor.
Sağlıcakla.


Nisan 27, 2013, 08:56:28 ös
Yanıtla #18
  • Seyirci
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 68

        Sayın Kaan tam günün adamı gibi yazıyor. Bende bunu söylüyorum zaten. Bu gün o kadar çok demokrasi var ki !!!!medya özgür, üniversiteler özgür, sendikalar, sivil toplum örgütleri alabildiğince özgür.
       Fasıl Say manevi değerlere hakaret etmiş!!! Bak sen. Ne demiş?. Ülkenin banisinin heykellerini parçalıyorsun failler yok. "Veledi zina diyorsun" tık yok. Alkolik diyorsun tık yok. Bak demokratik haklar sağlandı ama Türk olduğunu söyleyemiyorsun. "Ne Mutlu Türküm diyene  "yazısı silinip, çeşitli renklere boyanıyor tık yok. Valisi ben bilmem, Belediye başkanı benim haberim yok diyor. Her halde uzaylılar yapıyor bütün bunları. Kargalar katıla katıla gülüyor.
Takiyye almış yürümüş. Gün o gündür işte.
         Neyzen'in şiiri i yazacaktım ama vazgeçtim. Nasıl olsa hüküm verilmiş.
         Saygılar-sevgiler.
Sayın ALŞAH'IN sadece yukarıda alıntısını yaptığım düşüncesine değil konu genelinde yaptığı bütün yorumların altına aynen imzamı atarım. Kendisine teşekkür eder yaşadığımız şu günlerin tehlikelerini gördüğünden ve burada paylaşıp bilmeyenlere anlatmaya çalışmasından dolayı da ayrıca tebrik ederim. Bireyin yaşadığı dünyaya bir fayda sağlayabilmesi için önce kendisini tanıması bilmesi ve daha sonra toplumsal sorunlara çözüm bulması daha doğru olur kanaatindeyim. Bunun içinde sağlam bir karakter yapısı, bir kültürü ve duruşu olmalıdır. Yaşadığı milletin bir parçası olamayan bireyler ise her zaman sorunlu ve hain olarak tarih sayfalarında yerlerini almıştır. Bizim coğrafyamızda ise hainler her zaman fazla sayıda olmuştur. Kurtuluş savaşı sırasında dahi bu ülke,  tarih kitaplarındaki gibi topyekün bir millet direnişiyle değil, hainlere rağmen daha az bir çoğunlukla savunulmuştur. Hainliğin sebebi ise sadece güce tapmaktan kaynaklanmaktadır. Bizim coğrafyamızda biat kültürü çok fazladır. Sürekli birilerine el pençe divan durmaktan gerçekleri özümseme ve sorgulama kabiliyetleri evrimsel olarak körelmiştir. Hala öyle değil mi? Otoriteye sahip birisi yanlış ta yapsa sorgulanmaz çünkü o güçlüdür ve karşı durulamaz. Durursan zara görürsün. O yüzden zamanında ve şimdi de birileri birilerinin emir kuludur, gelecekte de bu olacaktır. Ama işte arada sırada birileri çıkıp bu işleyişe çomak soktuğu zaman hainler feryat ediyor. Şimdiki hainlerin kini eski dedelerinden kaynaklanmaktadır. Buradan da hainliğin nesilden nesile geçtiği sonucunu çıkarıyoruz. Bunun böyle olduğunu ise bu ülkede birinin çıkıp kininize sahip çıkın demesinden anlıyoruz. O yüzden bunların dümenlerini bozduğu için, insanları kandırıp sömürmeleri sekteye uğradığı için, aydınlanmanın önünü açtığı için, millet bilincinin ve paylaşımının ne kadar güçlü olduğunu gösterdiği için ve bunlara özgürlüğün ne olduğunu anlattığı için ATATÜRK'ten nefret etmeleri gayet doğal. Ayrıca tarih özellikle yakın tarih bize gösteriyor ki millet bilinci olmayan topluluklar, bir takım baharlara yada devrimlere yenik düşüyorlar. Özgürleşeceklerini sanıp parçalanıyorlar. Bizi de aynı sürece sokmak istiyorlar. Hep denediler, deniyorlar, deneyecekler...


Nisan 27, 2013, 11:12:28 ös
Yanıtla #19
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3234
  • Cinsiyet: Bay

Böyle elit bir formda bu başkananın reklamının yapılmasını esefle karşılıyorum.
yazık...
audi-vide-tace
    dinle-gör
        sus