Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Masonlar hakkında soru sorulsa nasıl tanıtırdınız?  (Okunma sayısı 21895 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ekim 10, 2008, 12:31:08 öö
Yanıtla #10
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 180
  • Cinsiyet: Bay

Sadece bilen bilir
Bilmek isteyen ise sadece anlayabilir
Bilmeyen zaten bilmiyordur bilemez
Bilmek istemeyen ise de ne kadar anlatsanda anlamak istemez.



Ekim 11, 2008, 06:05:57 öö
Yanıtla #11

Masonluk magara gibi dısarıdan bakarak derinine giremezsin, iceriye girdiginde ise tek istedigin karanlıktan kurtulup ısıga dogru yurumektir. Bu yolu belli semboller ve ustadlar yardımıyla yuruyebilirsin ve her insan kendi kapasitesi kadar idrak edebilir.
Sakladıkları bir sır yok sır zannettigin sadece onlarla aynı dili konusamamandan kaynaklanan yanılsamadır.


Ekim 11, 2008, 02:05:35 ös
Yanıtla #12
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 211
  • Cinsiyet: Bayan

Bu soruyu bir haricinin cevaplaması çok güç . Şahsen ve yakından tanıdığım muntazam masonları üşenmeyip saydım , İstanbul, Ankara ve İzmir'de toplam 22 mason ..Her birinin özelliklerini , diyaloğumuzu ve belirgin yanlarını düşündüm .Ama bu soruyu sadece tanıdığım masonların tarzına , ilkelerine bakarak cevaplamaya çalışsam , bu çok eksik ve yetersiz bir tanım olur ; çünkü benim düşünceme göre masonlukta bilim , sanat, ruh, gelişim , duygu, karakter ve evriliş iç içe ...

Yeryüzündeki her masonun aynı ilkelerden yola koyulduğunu ama bu ilkelere kendi birikimini , algısını , kişiliğini ve bireysel evriliş katkısını koyduğunu , bunun da tüm "masonik oluşum" ü büyütüp evrilttiğini düşünüyorum . Bu nedenle de masonlukla ilgili "Masonluk şudur." diye  kısa ve sınırlı bir tanımın yapılmaması gerekir bence .

Saygılarımla
Quality has no fear of time ..


Ekim 12, 2008, 01:11:49 öö
Yanıtla #13
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 180
  • Cinsiyet: Bay

Sakladıkları bir sır yok sır zannettigin sadece onlarla aynı dili konusamamandan kaynaklanan yanılsamadır.

Sayın Fraternis

Arkadaşım :) dil dediğin nedir ki öğrenilir ama sır kısmı orasını ne bilebilirim nede söyleye bilirim.
Tamer AYAN üstadımızın internetten kitaplarını incelerken bir yazısı gözüme ilişti "sır" kısmı için güzel bir açıklama olabilir diye düşündüm

Mevlânâ'nın buyurduğu gibi;
Gece Üstadıma sordum kaç kez:
"Bana bu dünyanın sırrını söyle tez."
Üstadım cevap verdi gülerek: "Bu sır ancak bilinir söylenemez."
:)
ve bilene "sır olan" sır değildir

« Son Düzenleme: Ekim 12, 2008, 01:19:40 öö Gönderen: semsin »


Ekim 12, 2008, 02:52:05 öö
Yanıtla #14
  • Mason
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 353
  • Cinsiyet: Bay

Sayin Semsin,

Sir konusu, dediginiz gibi onemli bir olgudur. Atasozumuzde ne guzel ifade edilmistir: “Soyleme sirrini dostuna, onun da dostu vardir, o da soyler dostuna.” Sairin tembihi de bu atasozumuzu destekler: "Sirrini kimseye ifsa etme, sirrin ifsa olur, sen kendi sirrini saklayamazsan, el sana nasil sirdas olur." Imam Safî  “Sirrini saklamasini bilen, isinin hakimi olur.” der. Hicbir sirri olmayan insan, bu yuce ve ilahî kaynaklardan hangi sirri anlayabilir ki? Allah katinda degeri olan insanlarin yazdiklari da sirlarla bezenmistir. Ibn-Arabi’nin Fusus'ul-Hikem isimli eserinde belirttigi uzere, “her mevcudun ezelde bir ayn-i sabitesi vardir. Mevcut, bu ayn-i sabitenin gerektirdigi bicimde dis alemde gerceklesir. Neyin neyi gerektirdigini sadece Allah bilir.” Her varlik bir sirdan ibarettir.

Sir oldugunu bilen; sirlanan ve sirlariyla ayna olabilen bir varlik, hem Hakikat’in askiyla yanar, kavrulur, hem de O’nun rengine burunur. Sonsuzluk yolu, ayna olmanin ozelliklerini kazanabilen sirdas iki kisinin varligi ile baslayabilir.

Ayna nedir? Saydam bir camin arkasindaki “sir” denilen ve cok ince metal bir tabakanin surulmesinden elde edilen bir alet. Sir, bazi nesnelere parlaklik verir, onlari dis etkilerden korur. Turkcemizde, kup parlakligini yitirdirdiginde, “kupun sirri dokulmus” deriz. Peki, aynanin sirri dokulmus ise, kendimizi aynada seyredebilir miyiz? Sir olmazsa, ayna olur mu? Ayna olmazsa, kendimiz olur muyuz? Bugun pek cok kisi aynaya maddi anlamda guzel gorunmek icin bakiyor olsa da, kendi manevi guzelliklerini, derinliklerini gorebilmek icin aynaya bakmak insani heyecanlandirir.

Insana kendisini ve insan olani gosteren aynadaki sir, herkese soylenemeyen seydir; gizli bir hakikattir. Bir isin, bir seyin dikkat, yetenek, tecrube ve sezgi yardimiyla kavranabilen en zor, en ince yanini anlatmak icin de sir kavramini kullaniriz. “Mana itibariyle; ilmin hakikati ve halin marifeti uzerine yogunlasan insan, sirra erebilir. Sirra ermek deyimi, gizli tutulan veya sir durumunda olan bir seyi anlamak ve kavramaktir.

Bir veliye "tevhit" nedir diye sorulmus. Verdigi cevap cok anlamlidir : “Iki ayna arasinda bir elmadir.” Iki ayna arasindaki cisim sonsuza cikar; ama bir tanedir. Bu cumleyi derinlemesine incelemeliyiz ki, aynanin rolunu kavrayabilelim. Sonsuzluk yolu, ayna olmanin ozelliklerini kazanabilen sirdas iki kisinin varligi ile baslayabilir. Yoksa, bir seyden haberi olmayanlarla surekli oturup kalktik mi, bu yolu yitirdik demektir: Ehil olmayanlarla bir soluk bile eglesme, aynayi suya atma gibidir, ayna suda kalirsa paslanir elbet. İnsan icin ten mi aynadir yoksa can mi? Cevabini Mesnevi ilk beyitlerinde mevcut:
           
Ten canin aynasidir, can tenin
Lakin olmaz can gozu her kimsenin.

Bu sorunun cevabini farkli bir acidan da anlamak icin yeni bir soru da sorabiliriz: Mecnun mu Leylâ idi yoksa Leylâ mi Mecnun?
         
Sirra eren tam anlamiyla bir sufidir . Kendisi de sir olan kisi, artik bir sir kupudur. Bircok sirlari bildigi halde hicbirini aciga vurmamaktadir. Kendisine lutfedilen sirri ifsa ederse, aynasinin arkasindaki tabaka dokulmeye baslayacak ve camdan kendisini degil hep baskalarini gorecektir. Sirri ifsa edene, yeni sirlar verilir mi? Dolayisiyla her varlik bir sirdir. Sir oldugunu bilen; sirlanan ve sirlariyla ayna olabilen bir varlik, hem Hakikat’in askiyla yanar, kavrulur, hem de O’nun rengine burunur:
         
Her seyi ayakta tutan sey “Sir”dir. Sirri ortadan kaldirabilirseniz, o her sey hicbir sey olur.

Sevgi ve Saygilarimla,
Bakmak yetmez, gormek gerek...


Ekim 12, 2008, 01:34:35 ös
Yanıtla #15

Sayın semsin ve Sayın Dino, yazılarınızdan anladıgım kadarıyla öğreti süreci bir yaşam biçimidir.Her kişi kendi yolunu belirler.
Sizlerle Mısır Rahiplerinin inisiye olmasına iliskin pekte bilimsel sayılamayacak ancak ifadelerindeki netlik ile olayı kavramama yardımcı olan bir hikayeyi paylasmak isterim.

Eski Mısır'da rahip adayları normal yasantılarından son günü keyif icinde gecirmektedir bilinen dunya'nın hemen her yerinden gelen adaylar ertesi gun rahiplerce ates ve sudan olusan bir inisiye torenine tabi tutulurlar. Sınavı gecen adaylar tek tek hakikat sutunlarının ve heykellerin oldugu bir yere götürülür, rahip adaya belli semboller ve heykellerin neyi temsil ettiklerini anlatır ancak rahip-adayı pekcogunu sindiremez. İsis ve Osiris yolundan bahseder. İsis'in gülünü kokladıgında artık Osiris rahibi olarak diger rahiplerin seviyesine ulasacagından kendisinin de kardesleri olacagından bahseder. Bu yola baslayan rahip-adayı cesitli meditasyon ve erginlenme sureclerini yasarken rahip onu gözlemlemektedir. Aynı gün beraber geldigi adayların birer ikiser yukseldigini kendisinin ise aynı seviyede kaldıgını gören adayımız Bas Rahip'e olaydan duydugu üzüntüyü dile getirir kendisine sırlar konusunda yardım etmesini ister. Rahip ise bu sırra ancak adayın kendiliğinden ulasabileceğini yeterince cabalarsa meditasyon ve diğer calışmalarını sürdürürse bunun mümkün olacağını anlatır. Günler günleri kovalamakta aday artık karamsarlığına bürünmekte ve harcadığı emek ve zamanın karşılığını alamamaktan dolayı üzüntü içerisinde hayıflanmaya düşmüştür. Derken bir gece güzel bir odanın içinde yine güzel bir kadınla beraber kalacağı ancak kadına esir olmaması sadece amacını düsünmesi istenir. Aday bu sınavıda başarır. Bundan sonra bu odada kalacağı ve çalışmalarını burada yapacağı söylenir ama onun istediği bu değildir. O İsis'in Gülünü koklamak ve Osiris Rahibi olmak ister.
Derken bir gece yarı uykuda bir ses duyar ses ona ismiyle hitap etmektedir. Sesi işiten rahip adayı daha yüksek konsantre olarak sesin nerden geldiğini anlar ses kafasının içinden gelmektedir. Maat'ın çağrısını duymuş ve İsis'in Gülünü koklamıştır. Aday odadan dışarı çıkar kapıda Ögretmeni Rahip ve diğer Osiris rahipleri vardır. Onu tören giysileri içine sokarlar ve artık onun kardeşleri olduğunu çünkü çağrıyı duyduğunu ve aralarına katılmayı hakettiğini söylerler...

Bu hikayede anlatılan ''sır'' insanın kendini geliştirmesi ve gereken ödevlerini yerine getirmesiyle oluşan bir inanç bu inançla kendi içine dönmesi ve kendine yeni bir kapı açarak daha önce geçenlerin ardına düşmesi şeklindedir.
Karışık olduysa kusura bakmayın lütfen hatırlayabildiğim kadarını yazdım.
Saygılarımla.
« Son Düzenleme: Ekim 12, 2008, 01:43:04 ös Gönderen: Fraternis »


Ekim 13, 2008, 01:36:08 ös
Yanıtla #16
  • Ziyaretçi

Sayın üyeler!
Masonluk, antimasonluk ya da başka kavram...
Bu atıp tutmaların faydası nedir? Bilemiyorum. Böyle tartışmaların gereği ve yeri yok düşüncesindeyim. Çünkü hepimizin bir yolu, tercihi vardır. Buna neden saygı duyamayız? Onu da çözebilmiş değilim. Hani masonsanız bir amacınız vardır ve gereğini yaparsınız.  Mason değilseniz, hatta bir antimasonsanız da böyle bir siteye üye olduğunuz için boş biri değilsinizdir ve bir amacınız vardır. Siz de bunun gereğini yaparsınız. Amaçlar yeter ki boş tartışmalar olmasın, diyerek reveranslarımı sunarım.


Ocak 24, 2009, 09:44:32 ös
Yanıtla #17
  • Ziyaretçi

cikarlarin birleserek olusturdugu bir cikar grubu


Ocak 24, 2009, 10:02:24 ös
Yanıtla #18
  • Seyirci
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 386

      Dünya yüzünde artık bir " Sır" ın kaldığını düşünmüyorum.Yaşananlar sadece Ata-erkil - Ana-Erkil savaşıdır.
     Nasıl bugün Mısırda İsrailoğlu diye bir halk yaşamadığı biliniyorsa, gizli sırda artık yoktur.


Ocak 25, 2009, 12:59:14 öö
Yanıtla #19
  • Mason
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 353
  • Cinsiyet: Bay

cikarlarin birleserek olusturdugu bir cikar grubu

Yanildiginizi anlamaniz icin bu forumun detaylarini incelemenizi salik verecegim, eger dogrulari ogrenmek istiyorsaniz.

Sevgi ve Saygilarimla,     
Bakmak yetmez, gormek gerek...


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
154 Yanıt
58493 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 30, 2009, 08:41:27 ös
Gönderen: Isis
3 Yanıt
4021 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 30, 2009, 07:51:54 öö
Gönderen: Fraternis
6 Yanıt
5931 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 18, 2008, 01:11:53 öö
Gönderen: blossom
5 Yanıt
12690 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 12, 2008, 05:41:31 ös
Gönderen: Prenses Isabella
12 Yanıt
21845 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 27, 2010, 06:37:47 ös
Gönderen: maka
5 Yanıt
6610 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 04, 2010, 02:19:31 öö
Gönderen: abdkeskin
5 Yanıt
6992 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 11, 2010, 10:44:55 öö
Gönderen: karahan
16 Yanıt
28818 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 11, 2011, 02:40:26 ös
Gönderen: Cin Ruhi
5 Yanıt
8593 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 22, 2014, 01:58:16 öö
Gönderen: camilleri
7 Yanıt
7500 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 10, 2014, 07:41:59 öö
Gönderen: KAM