Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Gizlenen Gerçek!  (Okunma sayısı 13509 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Eylül 10, 2011, 04:25:19 ös
Yanıtla #10
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Sayın SkullG sayesinde bu konu açıklığa kavuştu. Hatta gereğinden de fazla bilgi vermiş Sayın SkullG; bu da ilgilenen araştırıcılara yararlı olur.

Öte yandan bana bireysel yüklenmede bulunuluyor. Ben kişiyi hedef almam ama ben alınmışım. Umarım bu tarz söylem bir daha yinelenmez. Tamam, özen göstermemişim. Hızlı okumuş ve atlamışım. Gözümden kaçmış, özür dilerim.  Ancak ben hiç kimseyi antimasonik bir söylem içinde olmakla suçlamadım. Sadece özgün kaynakçanın antimasonik olabileceğini belirtmek istedim. Yoksa onu da mı yanlış yaptım? Öyleyse, onu da şimdi düzeltmiş olayım.

Sayın SkullG'nin uzun anlatımları sonucunda şöyle bir sonuç çıkarabiliriz.

Almanya'da bizim kısaca NAZİ dediğimiz parti yükselişe geçtiğinde (Forumda bunu bir başka başlık altında bir nebze anlatmıştım) onları desteklemiş masonlar hatta localar da olabilir. Çünkü Masonlukta tüm masonların belirgin bir politik görüşü olacak diye bir şey yoktur. Bu farklılık ve karşıtlaşma localar boyutuna vardığında durum çok keyifsizleşir ama tarihte bunun başka örnekleri de görülmüştür; Fransa'da, İtalya'da, Rusya'da... Şu halde Almanya'daki masıonlardan kimisi Nasyonal Sosyalistlerden yana çcıkmış ve bu bağlamda etkinlik göstermiş olabilir. Antimasonik cephenin tutumu işte burada devreye girer. Kötü ya da beğenilmeyen/onaylanmayan bir eylem yapılmışsa ve bunun içinde masonların da yer aldığı biliniyorsa, o eylemin faturası tümüyle Masonluğa çıkarılır. Hem bu fatura ayırımsız tüm dünya masonlarına bile çıkarılabilir. Sadece Alman masonlarına çıkarnılmış olsa bile onları bir zan altına sokar.

Benim karşı çıkmış olduğum ve açıklanmasını gerekli gördüğüm nokta bundan ibarettir.



ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Eylül 10, 2011, 06:05:56 ös
Yanıtla #11
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

Eksik bıraktığımı farkettim. En azından bir ismi anmamak Masonluk açısından insanlık açısından kadir kıymet bilmezlik olacaktı.

o isim  Leo Müffelmann Kardeşimizdir. Bugün Almanya'da Großloge der Alten Freien und Angenommenen Maurer von Deutschland'a bağlı Distrikt Nordrhein-Westfalen bünyesinde çalışan 1014 numaralı Müffelmann zur Treue Locasına  (bir de Almanya EKSR bünyesinde Müffelmann zur Pflicht und Treue Atelyesi mevcuttur) ismini veren sadakatin, bağlılığın simgesi olan  Müffelmann Kardeşimiz, 1018-1933 arasında uluslarüstü kardeşlik bağlarının oluşması gerektiğini ısrarla söyleyen bir yol gösterici. bu inancıyla katıldığı 1928 Belçika toplantısı sonrası o zamanki Alman (eski Prusya) Büyük Locaları tarafından dışlanan, bunun üzerine Viyana'da masonik çalışmalarına ve hedefleri için çanhıraş mücadeye devam eden o inanç abidesi Kardeşimizi anmamak olmaz. SGLvD'yi oluşturduğunda o zamanki Eski Prusya Büyük Localarınca düzensiz kabul edildi. Daha öncede söyledim aslında Eski Prusya BL'leri humanitarian Locaları dışlamaktaydı. 600 Kardeşle çalışan Freimaurerbundes zur aufgehenden Sonne Hitler iktidarı sonrası ne yazık ki devam edemedi ama SGLvD yoluna devam etti.

Eski-Prusya BL'lerinin Hitlerizme yaranmak için yaptıkları değişiklikler Masonluğu terk etmek demekti, verilen sözlere ihanet etmekti. Hani tabiri caizse büyük bir günaha girmekti. Ama bu günah onları kurtaramadı. Masonik ilkeleri terk edip, yeni tüzükler hazırlasalar da, yemini kaldırıp, Kapalılığı bir kenara atsalar da, yalnız Aryan ırkına kapılarını açıp diğerlerine sımsıkı kapatsalar da  yetmedi. 1935'te yasaklandılar.

Ama Müffelmann Kardeş, faşizmle anlaşma yoluna gitmedi, taviz vermedi. Bambaşka bir yol izledi. 1933'te AMI kongresine katıldıktan sonra İngiltereye bir iş gezisine gidecekken Gestapo tarafından tutuklandı, sonra Sonnenburg Toplama Kampı... Raporunda şu yazıyordu "Masonluk üyesi olduğu için 3 aylık koruyucu bakım"...  Kasım 1933'te serbest bırakıldı. Sağlığının kötleşmiş olmasına rağmen aynı ay gizli olarak ülkeden ayrıldı. SGLvD'nin Işığını sürgünde Kudüste ışıtmaya devam etti. (Symbolische Großloge von Deutschland im Exil Kasım 1933'te kurulmuştur). SGLvD, 1935'te Almanya'da Masonluk tamamen yasaklandıktan sonra çalışan tek Alman Büyük Locası oldu. 1934'te hastalığına rağmen yeniden Almanya'ya döndü. 29 Ağustos 1934'te dönüşünden kısa bir süre sonra Sonnenburg Toplama Kampında gördüğü kötü muamele sonucu oluşan hastalığı sebebiyle gözlerini bu dünyaya kapayarak Sonsuz Doğu'ya göç etti. (Tel Aviv'de 1935  yılında SGLvD im Exil bünyesinde bir Loca kuruldu "Müffelmann Sadakati") SGLvD im Exil, diğer Büyük Localar tarafından sürgünde iken tanındı ve düzenli bir Büyük Loca olarak çalıştı. Sürgünde Alman Masonluğunun Işığını korudu. Alman Masonluğu 250 yıllık kesintisiz tarihini SGLvD'ye ve Leo Müffelmann Kardeşe borçludur. Almanya sınırları içerisinde Masonluk, 19 Haziran 1949 günü Vereinigte Großloge der Freimaurer von Deutschland kurulmasıyla geri döndü.

Bu vesile ile sevgili, sadık ve vefekar Kardeşimiz Leo Müffelmann'ı gıpta, şükran, Kardeşçe sevgi ve saygıyla anıyorum.


Eylül 10, 2011, 07:03:32 ös
Yanıtla #12
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 879
  • Cinsiyet: Bay

Kimi masonların NAZİ rejimine destek çıkması sadece bir politik görüş olarak basite alınamaz. Bu aslında çok acı bir gerçeği de içinde barındırmaktadır. NAZİ rejimi sırasında onlara destek olmak demek yapılan bütün kötülüklere de destek olmak demektir ki bu da katliamlara ortak olmaktır. Maddi ve ya manevi herhangi bir şekil de destek olunduysa mason denilen kişi sahip olması gereken kişiliğe ters düşmüş demektir. En başta öğretilenlerden biri masonluğun amacı neydi ? Kişinin kendini yontması ve daha iyi bir insan olarak toplumu da elinden geldiği kadar iyiye, doğruya yöneltmesi değil midir ?
Peki o zaman nasıl bu destek olan masonlar ayrı tutulup masonluğu bağlamaz denilebilir. Burada ortaya çıkan bazı sorunlar var. Ya kişiler masonluğa layık değildi ve gereği kadar incelenmeden kardeşlik hakkı verildi. Ya da masonik eğitimde aksaklıklar mevcut. Açıkçası mason olan kişilerin davranışları masonluğu da bağlar.


Eylül 10, 2011, 07:46:23 ös
Yanıtla #13
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

Şimdi benim anlattıklarımla ilk paylaşım arasında farklar var.

1. Evet NSDAP'ın iktidara gelişinden sonra Alman ulusu büyük bir çoğunlukla Nazizme destek vermiştir. Bu toplumsal bir şizofreni sonucudur. 1918 Versaille anlaşmasını kabullenemeyen, ekonomik olarak çöküntüye uğramış bir ulusun sapmasıdır.

2. Ama Masonların büyük çoğunluğu Nazizme destek vermiş midir? Bilinmez. Bir ulusun büyük çoğunluğu tarafından sessiz de olsa desteklenen bir dönem söz konusudur. Eski Prusya Büyük Localarının yaptığı da bir destekten ziyade bana göre bir savunma içgüdüsüdür, yanlıştır ama amaç Nasyonal Sosyalizme destek vermek değildir. Lakin Nasyonal Sosyalist iktidarın talepleri kabul edilip önce isim değişikliği yapılmış sonra Masonik ilkelerden tamamen ayrılmışlardır. Kaldı ki bu Eski Prusya Büyük Locaları kuruldukları günden 1935'e dek zaten kapılarını sadece belli bir dinin mensuplarına açık tutmuşlardır. Ancak Humanitarian olarak adlandırılan Localar, başlangıçlarından itibaren çalışmalarına isevi olmayanları da dahil etmişler ve 1933 yılında ya kapanmışlar ya kapatılmışlar ve nihayetinde tüm örgütler 1935te devlet tarafından sona erdirilmiştir.

3. İlk aktarımda Eski Prusya Büyük Localarının (yazıda üç büyük loca deniyor) uzun süre devam ettiği söyleniyor. Bu da tarihsel gerçekle örtüşmez. 1933'te Hitler iktidarından sonra evet bu 3 Büyük Loca sapma göstermiştir. Anca 1935'te tüm örgütlenmeler kapatılmıştır. Ayrıca Eski Prusya Locaları dışında 9 tane daha Büyük Loca olduğu unutulmamalıdır. İkinci ve ilk yazımda ayrıntıya girmeden söyledim. 33^ten sonra Masonlar ve Masonluk üzerinde bir vahşi saldırı başlamıştır. SA'lar Gestapo tüm Nazist Devlet tarafından. Masonlar işlerinden alınmış, Toplama kamplarına sürülmüş, Locaların mal varlıkları satılmış, locaların likitleri de bu tasfiye, satış ve taşınmalarda kullanılmıştır.

4. Yaşayan tek Masonik örgüt SGLvD im Exil'dir ki o da Almanya sınırları içerisinde değil o zamanki ismiyle Filistin'de Kudüs'te kurulmuştur.

Aktarımla benim bildiklerim bu bağlamda örtüşmüyor.

Bunları niçin yazıyorum? Sn. Waldow'un bugünden bakarak yaptığı saptamaların bence çok da insaf dairesinde olmadığını düşündüğüm için yazıyorum. Tarih bize dersler verir. Bir daha olmaması için... bir daha asla demek için, dersler verir. Lakin bu anlattıklarımızdan sonra Masonluk öğretisi ile ilgili söz söylenince orada devreye girmek gerekiyor. Doğrudan Masonluğun ve değerlerinin üzerinden tartışma açılmasının bence o ders açısından bir faydası olmayacaktır. Aksine  Masonluğun ilkeleri, amaçlarını özümseyerek ancak bir daha asla diyebiliriz. Bir eleştiri yaparken o dönemi, yeri iyi bilmek lazım. Weimer Demokrasisinin pek çok açığı vardı. Demokratikleştiremiyordu. Masonlar da o devir Almanya'sında bireysel olarak etkin bir rol oynayamamışlardı. Her ne kadar 75.000 üstünde Mason olmuş olsa da. En başta Mason örgütleri kendi içlerinde  ve birbirleri arasında bir bütünlük sergileyememişlerdir. Bunda Almanya'nın geç bütünleşmesinin de etkilerini dikkate almak lazım. Az evvel söyledim 1. Dünya Savaşı sonrası Alman Ruh halini de düşünmek lazım. Bunları göz ardı ederek yorumlama yapmak bizi yanlış sonuçlara götürebilir diye düşünüyorum.

Saygılarımla.
« Son Düzenleme: Eylül 10, 2011, 07:48:53 ös Gönderen: skullG »


Eylül 10, 2011, 09:16:11 ös
Yanıtla #14
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 879
  • Cinsiyet: Bay

Hmm anladığım kadarıyla şartlar nasıl gerektirirse öyle davranılıyor. Epey pragmatikmiş !


Eylül 10, 2011, 09:55:16 ös
Yanıtla #15
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

Bu kadar yazdım. Neredeyse tüm ayrıntısına kadar anlattım. Eh  sonuçta pragmatik çıkarımı yapılıyorsa, eh yapılabilir. Ama burası da bana bir çok şey öğretiyor. Mesela niçin Masonlukta ezoterik yöntemin benimsendiğini gittikçe daha iyi anlıyorum. Bazen anlatmaktan ziyade anlaşılacaksa anlatmak gerekiyor. Teşekkür ederim. Ya da anlatılacaksa ta en başından başlayacaksın, çivinin işlevlerini mi anlatacaksın, ordan değil, daha geriden, dünya bir gaz bulutuydu diye söze girip, işte ocaktan çıkarılmadan işlenip çivi haline getirilmesine dek geçen tüm süreçleri, çivi çeşitlerini, hangi duvara hangi tür çivinin gerektiğini vesaire açıklayıp ondan sonra çivinin işlevlerine gececeksin. O da beni yorar açıkcası. Kerpeteni olan varsa ben şu çaktığım çiviyi bir yerinden sökeyim mümkünse.

Çok çok merak edenler, 1700lerden başlasın sonra, Prusya imparatorluğuna geçsinler, Alman birliğini okusunlar, 1848 devrimlerinin Almanyaya etkilerine bir göz atsınlar, 1. Dünya Savaşına dek gelsinler. Sonrasında daha ayrıntılı olarak 1. Dünya Savaşı sonrası Almanya'yı tahlil etsinler. Almanyanın politik çerçevesine bakıversinler. Bu bittikten sonra dönsünler Almanya'da Masonluk'un gelişimini incelesinler. Çok değil 1720lere falan gidecektir en fazla. Ordan gele gele en nihayetinde 1970'e dek 250 yıl kadarcık. Hatta 3 tanede temel referans verdim onlara da erişip okurlarsa tam olur.

Saygılarımla.


Eylül 10, 2011, 10:05:39 ös
Yanıtla #16
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 879
  • Cinsiyet: Bay

Sn.SkullG bence gayet güzel açıkladınız Alman masonluğunun o dönemdeki halini. Tabi bu duruma farklı sekillerde yorum getirebiliriz nedenide sanırım sizin içeriden benimse dışarıdan bakıyor olmam. Yani bakış açısı farklılığı diyebiliriz. Ama ne siz ne de ben haklıyım bu konuda. Bu dünyada insanlar idealleri uğruna ölenleri gördü. O dönemde de sisteme karşı çıkanlar olduğu gibi sisteme ayak uyduranlarda oldu. Karşı çıkanların akıbetleri ortadadır. Kişisel fikrim masonluğun ideallerini gerçekten özümsemiş bir insanın o dönemde sisteme karşı çıkması gerektiğidir. Ama kişisel menfaatler için sisteme adepte olmuşta pek çok insan vardır kimi masonlarda buna dahil. Benim yanlış olarak gördüğüm noktada bu.


Eylül 11, 2011, 09:19:03 öö
Yanıtla #17
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay

Şimdi burada Sayın relic tarafından açılmış ve son aşamalarda Sayın SkullG ile Sayın Waldow arasında âdeta bir diyaloga dönüşmüş bir konu başlığı var. Başlığının öylea oluşuna karşı konu kapsamı 1930'lu yıllarda Almanya'da Masonluğun durumu ve masonların tutumu.

Öte yandan bir başka başlık daha var tam bu sıralarda "Hitler mason muydu?" diye ama onu göz ardı edelim derim çünkü orada buradaki gibi bilgisel bir inceleme ve değerlendirme olgusu yok. 

Sayın SkullG öyle güzel, öyle ayrıntılı bilgiler verdi ki…

Sayın Waldow biraz direniyor.

Bence Sayın Waldow yanılıyor. Ancak çok rica edeceğim sakın gücenmesin.

sayın Waldow’un niçin yanıldığını aslında Sayın SkullG belirtti ama onca anlatı arasında gözden kaçmış olabilir.

Sayın Waldıw konuya bugünün gözlüğü ile ve Masonluğu genelde çok idealleştirerek bakıyor. Bence yanılgısı orada.

Dünyanın her yerinde Masonluk benimsenen amaç ve ilkeleriyle keşke Sayın Waldow’un öngördüğü gibi olsa… Mason örgütleri çalışma biçim bakımından benzeşiyor; belki evrensel amaçta uyuşuyor ama ne bunun ayrıntılarında ne de bu doğrultuda benimsenen ilkelerde bir homojenlik var.

Bu heterojenlik tarih boyunca kendisini en çok Fransa-Almanya çevrelerinde göstermiş. Birbirinden çok farklı ilkeler benimseyen hatta almaçları bile birbiriyle çelişkili masonlar hatta localar hatta giderek büyük localar görülmüş. Hele bir de Masonluktaki yüksek derecelere gelecek olursak, işin boyutu çok daha büyüyor.

Dolayısıyla 1930’lu yıllarda Almanya’da masonlardan kimilerinin NSDAP yandaşı olması hiç de aykırı, hiç de beklenmedik bir olgu değil. Hatta masonlardan kimilerinin 1935 sonrasında yani localar tümüyle kapatıldıktan sonra bile Yahudilere yapılanları desteklemesine şaşırmamalı. Bunlar olabilir. Olasılıkla olmuştur da…

Benim bu tartışmanın en başında gösterdiğim bir hassasiyet var: Olmayacak, olamayacak, kabul edilemeyecek olan odur: TÜM BUNLAR BİREYSELDİR; ALMAN MASONLUĞU’NUN BÜTÜNÜNE MAL EDİLEMEZ.

ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Eylül 11, 2011, 04:18:39 ös
Yanıtla #18
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 879
  • Cinsiyet: Bay

Sn.Adam gücenmek bir yana beni çok iyi anladığınızı düşünüyorum. :) Ayrıca yazınızın sonunda belirtmiş olduğunuz ''TÜM BUNLAR BİREYSELDİR; ALMAN MASONLUĞU’NUN BÜTÜNÜNE MAL EDİLEMEZ.'' sözünüze de katılıyorum. Her zaman olduğu gibi herkes yüzde yüz iyi insan olamayabiliyor. Bunu da tüm kuruma mal etmek tabi ki çok yanlış olur.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
Gercek Nedir?

Başlatan MASON « 1 2 ... 14 15 » Felsefi Sorular

148 Yanıt
77351 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 22, 2014, 03:00:27 ös
Gönderen: ruzber
Gerçek Değerimiz

Başlatan LuckyEye Edebiyat

1 Yanıt
3178 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 11, 2007, 04:28:27 ös
Gönderen: SublimePrince
GERÇEK ÜSTÜNE

Başlatan arte Kavramlar

0 Yanıt
2753 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 05, 2009, 12:03:11 öö
Gönderen: arte
Gizlenen ATATÜRK

Başlatan karahan « 1 2 » Tarih

13 Yanıt
11920 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 20, 2013, 03:31:43 ös
Gönderen: Melina
38 Yanıt
24378 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 08, 2013, 10:23:00 ös
Gönderen: GOASISG
0 Yanıt
2998 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 10, 2011, 11:45:21 ös
Gönderen: moonlight
0 Yanıt
2413 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 06, 2012, 08:23:56 ös
Gönderen: Tij
2 Yanıt
3528 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 13, 2013, 11:15:04 öö
Gönderen: shakespeare
8 Yanıt
7634 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 06, 2013, 09:45:20 öö
Gönderen: karahan
0 Yanıt
2615 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 13, 2013, 10:13:51 ös
Gönderen: Melina