COOKE EL YAZMASI – 4

[ADAM]

Anglosakson Masonluğunda "Eski Yükümlülükler" (Old Charges) terimi oldukça sık kullanılır.

Bu terim, "Eski Landmarklar" (Ancient Landmarks) terimiyle de, özdeş tutulmasa bile bağdaştırılır. Bunlar, "Masonluğun değişmez ve değiştirilemez öğeleri" olarak nitelenir. Nelerden oluştukları ise pek açıklanmaz.

Eskiden, her masonun bunları zaten pek iyi bildiği varsayılırdı. Günümüzde ise bunların masonik çalışmalar sırasında zamanla öğrenilip kavranabileceği söylenmektedir.

Bunların Operatif Masonluk döneminden kalma oldukları da saklanmaz. Böyle olunca da, kuşkusuz bunların bulunabileceği en doğru kaynaklar ancak "Masonluğun Eski El Yazması Belgeleri" olabilir.

Anglosakson Masonluğu topluluğu içindeki bir locanın üyesi olan her masonun, bu konuyu iyi bilmesi gerekir çünkü “Eski Yükümlülükler”e uyulması zorunludur. Bir mason, kendisini, bilmediği şeylere gözü kapalı boyun eğmek gibi çağ dışı bir zavallı durumuna sokmamalıdır. Bunları bildiğinde ise, benimsemediği halde benimsemiş gibi görünerek, en değerli varlığı olması gereken onurundan ödün de vermemelidir. Ancak bu gerçekten böyle mi oluyor; işte orası sorgulanabilir.

Özgürlükçü (Liberal) Masonluk kanadındaki kuruluşların genel görüşü ise şöyledir: “Masonlukta değişmez ve değiştirilemez nitelikli herhangi bir Landmark olamaz. Aksi halde Masonluk çağdaşlığını ve geleceğe dönük olma özelliğini yitirir. Operatif Masonluk döneminden kalma eski yükümlülüklerin değiştirilemeyeceği doğrudur çünkü günümüzde bunu yapacak bir kurum yoktur. Fakat Çağdaş Masonlukta bunların artık ne geçerliliği ne de uygulanabilirlikleri kalmıştır.”

Bu görüşü benimseyen ve savunan bir masonik kuruluşun üyesi olan masonların da, "Eski Yükümlülükler" ve "Eski Landmarklar" konusuna karşı ilgisiz kalmaları, bunları umursamamaları çok yanlış bir tutum olur. Çünkü karşıt olunan bir şeyin aslında ne olduğu bilinmeden ona karşıtlık etmek, ancak "bilgisizlikle beslenen bir olumsuz ön yargı" hatta "bağnazlık" olarak nitelenebilir. Oysa Özgürlükçü Masonluktaki yaklaşımın en önde gelen iddialarından biri, ön yargılı tutumlardan sakınmak ve bağnazlıkla da savaşmaktır. Şu halde, bu anlayışı benimseyen locaların üyeleri olan masonların da karşı çıktıkları şeyin ne olduğunu bilmeleri gerekir. Buna karın onların da bu konuyu doğur dürüst bilip bilmedikleri, ilgi gösterip göstermedikleri sorgulanabilir.

Dolayısıyla şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Masonluğun Orta Çağdan kalma el yazmaları aslında çok önemlidir ama masonların çoğu bunları ne bilmekte ne de yeterince ilgi göstermektedir.



Ortaya böyle bir görüş koyunca bu noktada durmak gerektiğini düşündüm. Öyle ya, ister gelenekçi ister özgürlükçü kanattan olsun, burada masonları hayli ağır bir suçlama yöneltmiş oluyorum. Bilmem doğru mu? Belki forumdaki mason katılımcılar bana bu bakımdan karşı çıkar, yanıldığımı söylerler. Ben de özür diler, başlığın gereği anlatımlarıma öyle devam ederim.