Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Masonlugun bilinen bir tarihi varmı?  (Okunma sayısı 6690 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kasım 11, 2016, 11:07:52 ös
Yanıtla #30
  • Mason
  • Aktif Uye
  • *
  • İleti: 718
  • Cinsiyet: Bay

Ayrıca gelmiş geçmiş bütün yönetimler yerine İngiliz destekli yönetimden İslam Devrimi'ne kadar ki yönetim demeniz daha doğru olur.
İran'ı yöneten Türkmen Kaçar Hanedanı'nı, İngilizlerin desteğiyle deviren Rıza Pevlevi zamanında altın dönemini yaşayan İran masonlarının kaderi bu günün fetöcüleri ile aynı olmuştur.
Sonuca bakarsak şayet;
Ağlayan İran'daki masonlar olmuştur. Bu gün FETÖ'ye yapılanlara göre kat be kat fazlası ile cezalar uygulanmıştır.
Fetö'nün önemli kadrolarının Almanya, Amerika'ya sığınması gibi İran'daki masonlardan ciddi oran da Amerika'ya sığınanlar olmuş, görevinden uzaklaştırılan, idam edilen...

Avrupa ve Amerika dışındaki masonlar, tıpkı fetöcüler gibi gerektiğinde kaybetmek için sahaya sürülen piyonlardır.
Aksi olsa siyasal islam bu coğrafya da bu kadar etkin olamazdı. En önemlisi ise vicdanı hür, aklı hür insanların masum kanlarına girmezlerdi.

Türk tarihine baktığımızda Sultan II. Abdülhamid Han bile Türk masonlarına bu tür yaptırımlar uygulamamış iken (bireysel olarak kafasını taktığı bazıları hariç), ülkemizdeki mevcut siyasi iklimin, Türk masonlarını İran'dakine benzer bir sona doğru sürüklemekte olduğunu öngörmeniz bana göre haksız bir söylem. Bizim hepimizin adı ve seceresi hükümetin elinde var. Hükümet izin verdiği için faaliyette bulunabiliyoruz. İstese bizi kapatabilir ve kimse de bir şey diyemez. Eğer gerçekten suçlu isek bunu çoktan yapmıştı, kimse tutamazdı. Türk kültürü, ne Şah zamanındaki son derece yozlaşmış ortama, ne de İslam Devrimi sonrası oluşan Şii-temelli baskı rejimine benzer. Bu ülke Nazi Almanyası veya Franco İspanyası veya Pers Şii uygulamalarını kopyalayıp hayata geçirecek değil. Bu topraklar daha önce Ahiliği de gördü, Bektaşiliği de. Size önerim Bektaşi dergahlarında mason ararken daha iyi bakın. Sizin onları fark etmemiş olmanız, orada var olmadıkları anlamına gelmez. Ve hayır... Türk masonları Fetöcüler gibi ortaya sürülen piyonlar değillerdir, zira bizler devlete baş kaldırıp, silah sıkmayız. Bizden talep edilirse elimizden geldiğince yardım ederiz. Ülken için öl denilirse de ölürüz.
Live long and prosper.


Kasım 12, 2016, 01:04:14 öö
Yanıtla #31
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 319
  • Cinsiyet: Bay

Sn. Spock, Türk masonluğu olarak devlete ve millete karşı olan bağlılığınızdaki samimiyetinize gönülden inanmakla beraber, sorunun kaynağının zaten bu topraklardan değil,
bu topraklara dışarıdan müdahale etmek isteyen zincirin mapası yada diğer halkaları tarafından oluşturulmak istenen radikal sünni siyasal islam ile oluşacağını ön görüyorum.
Muhafazakar kesimin yaşadığı çoğu ilçeler de en az 3-5 tane dergah, bir o kadar dini vakıflar var, anadolu liseleri kapatılıp yerlerine imam hatipler açılıyor.
Türk çocukları atasını, töresini değil ebu cehil'i öğreniyor. Allah onlara öte alem de sen Türk müsün diye değil, sen Müslüman mısın diye soracakmış...
Bakın bir Saddam belası çıkardılar, 20-30 yıldır orta doğu kan ağlıyor. Bizim içimizden böyle birinin çıkması için gereken şartlar günden güne oluşuyor.
Siyasal islam ile Türk kültürünü boğuyorlar. Tarihe bakın, coğrafyamız ve çevresinde nerede siyasal islam zuhur etmiş ise orada Türkler hep kaybediyor.
Ruslar henüz Moskova'da knezlik iken günümüz Rusya topraklarının %90'ı Tengri'ye inanan Şamanist Türk Hanlıkları tarafından yönetiliyordu.
Altın Orda devleti zamanında müslümanlaşan bölgedeki Türkler, zaman geçtikçe siyasal islam ile uyuşturulmaya başladıktan sonra Ruslar Astrahan'ı, Kazan'ı, Kırım'ı birer birer yuttular.
Bakın bu dönem aynı zaman da Osmanlı'nın en güçlü olduğu Kanuni dönemine denk gelmiştir ve oradaki Türkler Osmanlı'dan yardım istemesine rağmen el ile tutulur bir yardım göremediler.
Siyasal islamın olduğu yer de Türk Türk'ü duymuyor. Eskiden kendi içinde savaşan ama dışarıdan bir tehdit geldiğinde bütün olan o halk siyasal islam ile mankurtlaşıyor.
Bu arada siz Türk kültürü demişken İran nüfusunun yarısının Türk kökenli olduğunu hatta dini lider Ali Hamaney'in de Türk olduğunu size hatırlatmak isterim. Demek istediğim mesele Türklük değil, siyasal islam'ın her toplumu zayıflattığı gerçeğidir ve bu gerçeği bizim toplum dışındaki herkes görüyor çünkü 4 asır önce kendi içlerinde bu acı tecrübeyi yaşarak ders almışlar. Oysa biz Çaldıran'da 2 Türkmen Devleti'nin savaşından hala ders alamadık. Oğuz Türkleri'nin yada Müslüman olduktan sonra ki isimleri ile Türkmenlerin yarısı Türkiye'de ise yarısı da Irak(telafer,tuzhurmatu,kerkük,erbil,altınköprü..), ağırlıklı olarak İran, Azerbaycan, Türkmenistan bölgesinde. Bu coğrafyanın en kalabalık halkı biziz. Kürtleri, Arapları, Farsları matematik gereği çıkarırsak 100 milyondan fazla nüfus var ve bu halk Osmanlı ve Safevi gibi 2 büyük devletin ana mirasçıları olmakla beraber, bu topraklar birleşince Avrupa kadar büyük bir yüz ölçüme sahip oluyor. Bu halk mezhepten, siyasal islam'dan kafayı kaldırır ve birleşirse ne ırak kalır ne suriye. Akdeniz yine Türk gölü olur, Karadeniz'den Aden körfezine, Edirne'den Hindistan'a Çin'e kadar ticaret kontrolü Türklerin eline geçer. Bundan çekinenler işte bizi bize yabancılaştırmak için siyasal islam'ı destekliyor. Ve bu durumdan da en çok zararı sizler, bizler göreceğiz. Sizler bizler derken buradaki siz olarak, üyesi olduğunuz topluluğu belirtmek istedim, yoksa hepimiz biziz.
Çaldıran'ın benzerini Irak sınırları içerisinde tekrar tecrübe etmeye kalkarsak bu sefer ne orası ne de burası sağ kalır. Benim iç savaştan bile daha fazla korktuğum şey budur. İç savaş belki hayırlı bile olur, zor olur bastırması ama asırlarca potansiyel bir iç tehdit sıkıntısı çekmeyiz ama İran ile savaşırsak sonucu vahim olacaktır ve mevcut yönetimler mezhepsel yayılmacı politika güderek buna zemin hazırlıyor.
« Son Düzenleme: Kasım 12, 2016, 02:02:52 öö Gönderen: Barbaros »