Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Kuvvetler ayrimi by Montesquieu  (Okunma sayısı 10148 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Nisan 09, 2010, 02:33:25 öö
Yanıtla #20
  • Ziyaretçi

 Benim yazışmalardan vardığım bir kaç sonuç var.Yüksek müsadenizle sizinlede paylaşmak istiyorum;

1-) Türkiye Cumhuriyet'i her ne kadar hukuk devleti denilsede; devlet aklından bir türlü vazgeçememiştir.
2-)Türkiye Cumhuriyeti'nde demokrasi ve hukuk bilinci tam olarak oturmamıştır.
3-)Bülent Tanör hocamızında dediği gibi 1982 Anayasası olsa olsa "amayasa" olur. 
4-)Türkiye Cumhuriyet'inde kuvvetler tam olarak birbirinden bağımsız işlememektedir.
5-)Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları hemen hemen her zaman siyasal otoriterin baskısı altında kalmıştır.

  Düşüncelerimde hata varsa affola.
                                                                                                                                                       Saygılarımla...


Nisan 09, 2010, 10:37:40 öö
Yanıtla #21
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 324
  • Cinsiyet: Bay

sayın CAn VAriS
açıklamış bulunduğunuz ve alıntı yaptığınız cümleler şu an elimde bulunan Cogito Dergisinin bir sayısında derlenen Türk Anayasal Tarihi adlı kitapta birebir Bülent TANÖR hoca tarafından işlenmiş."Amayasa" kavramına bizzat kat-i  katılıyorum.Hatta bu konuda site için bir yazı yazdım sayın Canvaris sizde bunu takip ederseniz ve eleştiriseniz çok memnun olurum.
Bütün maddelere katılmakla birlikte 1. maddeyi biraz genişletmek istiyorum.Çok anlaşılır değil. Bildiğiniz gibi kanun metinlerini bile yorumlamakta güçlük çeken bizler bunu artık aşmalıyız.
1. maddeden şöyle bir çıkarımım oldu.Türkiye Cumhuriyeti kuruluş ve yapı itibariyle gerçekten br hukuk devletidir.Bu anayasa da ciddi manada olmasa da güvence altına alınmıştır.Lakin Anayasamızın İktidar haritası boyutuna geleceğim.Anayasayı bir kılavuz bir müeyyide olarak kullanmak yerine otorite sağlamak için yararlı bir araç olarak kullanan iktidarlar, T.C'nin hukuk devleti statüsünü bile çıkarlarına hizmet ettirmek için kullanıyor.Yani sorun yine uygulamada.Çünkü bu "amayasayı" yazanlar devletin bir hukuk sistemi olduğunu ciddi bir şekilde savunan kimselerdi.-kanun yazmayı bilmeseler bile- Sorun dönüp dolaşıp hukukun uygulanabilirliğine değil iktidarın yetkilerine dokunuyor...
SAYGILARIMLA


Nisan 09, 2010, 12:41:27 ös
Yanıtla #22
  • Ziyaretçi

    Galiba "devlet aklı" kavramına biraz açıklama getirme zorunluluğu duydum.

    Devlet Aklı: Devletin politik eylemlerini kendiliğinden meşru sayan ve onlara bir tartışılmazlık, kutsallık atfeden otoriter ve muhafazakar düşünceyi ifade eder. Örneğin;" Gandhi" filminde bir sahnede bir İngiliz Yüzbaşı "sivil itaatsizliğe" karşı kanunlarda yer almamasına rağmen Hintli vatanadaşları öldürmüştür. Savunmasında ise devletin bekaası için kullandım demiştir. İşte burada devlet aklı giriyor. Prof. Dr.  Mithat Sancar'ın "Devlet Aklı Kıskancında Hukuk Devleti" adlı kitabından detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz.

    Son olarak hukuk sosyolojisinin incelediği bir alan olan "hukuki etkinlik" problemi çatısı altında anayasanın ve kanunların etkiliğini incelemiz gerekir.Ben bu yönden bakıyorum olaya bir noktada.Türkiye Cumhuriyeti her ne kadar anayasal bir hukuk devleti olsada; hukuk devletini oluşturan ve anayasada ya da kanunlarda yer alan bazı hukuksal normlar hayata geçirelemiyor veya işletilemiyor.Bu nedenle sosyolojik boyuttan ve devlet aklı oldukça bir ülkede hukuk devletinden bahsedebilmemiz mümkün değildir.

                                                                                                                                                               Saygılarımla...