Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: MEVLANADAN SEVDİĞİM 4 ŞİİR  (Okunma sayısı 2405 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ocak 20, 2013, 09:48:33 ös
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Gitme İstemem...

Hoş hırdman mirevi iy can-ı can bi men merov
İy hayat-ı düstan der büstan bi men merov

Demek sen böyle salına salına bensiz gidiyorsun, ey canımın canı.
Ey, dostların canına can katan, gül bahçesine böyle bensiz gitme, istemem.
İstemem, ey gökkubbe, bensiz dönme.
İstemem, ey ay, bensiz doğma.
İstemem, ey yeryüzü, bensiz durma.
Bensiz geçme, ey zaman, istemem.
Sen benimle beraberken
hem bu dünya güzel bana, hem o dünya güzel.
İstemem, bensiz kalma bu dünyada sen, o dünyaya bensiz gitme, istemem.

İstemem, eydizgin, bensiz at sürme.
İstemem, ey dil, bensiz okuma.
İstemem, ey göz, bensiz görme.
Bensiz uçup gitme, ey ruh, istemem.
Senin aydınlığındır aya ışığını veren geceleyin. Ben bir geceyim, sen bir aysın madem, gökyüzünde bensiz gitme, istemem.
Gül sayesinde yanmaktan kurtulan dikene bak bir. Sen gülsün, bense senin dikeninim madem,  gül bahçesine bensiz gitme, istemem.
Senin gözün bende iken ben senin çevganın önündeyimdir, Ne olur, öylece bak dur bana, bırakıp gitme beni, istemem.

O güzelle berabersen, sen ey neşe,
İstemem, sakın içme bensiz. Hünkarın damına çıkarsan, ey bekçi, sakın bensiz çıkma, istemem.
Bir şey yoksa bu yolda senden, bitik bu yola düşenlerin hali.
Ben senin izindeyim, ey izi görünmez dost, bensiz, gitme, istemem.
Ne yazık bu yola bilmeden, rasgele girene! Sen ey, gideceğim yolu bilen,
sen ey yolumun ışığı, sen ey benim değneğim, bensiz gitme, istemem.
Onlar sadece aşk diyorlar sana, oysa aşk sultanımsın sen benim.
Ey, hiç kimsenin düşüne sığmayan dost, bensiz gitme, istemem.



Hatırla Ama!

Azm-i reften kerdei çun ömr-i şirin yad kar
Kerdef esb-i cudayi ragm-i ma zin yad dar
Bir tatlı ömür gibi gitmeye niyetlendin, ayrılık atına eyer vurdun inadına.
Ama bizi unutma, hatırla ama.
Sana temiz dostlar, iyi dostlar, bağdaş dostlar yeryüzünde de var, gökyüzünde de var.
Eski dostla ettiğin yemini, hatırla ama.
Sen hergece ay değirmisini
başına yastık edince yollarda, dizime yattığın geceleri hatırla ama.

Sen ey, Hüsrev'i kendine kul,
Şirin gibi bir nice güzeli esir eden, aşkının ateşiyle tıpkı Ferhat gibi benim
ayrılık dağını delmede olduğumu, hatırla ama.
Bir deniz kesilen gözlerimin kıyısında bir aşk ovasını görmüştün hani;
safran dallarıyla, ağustos gülleriyle sarmaş dolaş. Bunu unutma, hatırla ama.
Ey Tebrizli Şems,
dinim aşktır benim, senin yüzünü gördüm göreli, benim dinim senin yüzünle övünür, ey sevgili. Bunu unutma, hatırla ama.



Gel Artık!

Biya biya ki hecret ne akl mand-u ne din
Karar u sabr bireftest zin dil-i miskin
Ne aklım kaldı benim, ne dinim, ne kararım kaldı benim, ne sabrım, gel ne olur, gel artık.
Ne gönlümün derdini sor bana,
ne sararan yüzümü sor bana,
ne içimin ateşini sor bana, gel gözünle gör, gel artık.
Sıcağınla pişmiş bir somun gibi o kıpkızıl, al al yüzümü sorma.
Gene ekmek gibi bayatlayıp bayatlayıp
gene ekmek gibi ufalana ufalana   .
çaresiz, dökülmüşüm yollara,
gel topla beni, gel artık.

Bir vakitler bir aynaydım, yüzünden izler toplamadaydım, şimdi buruştum, şimdi sarardım. gel gör beni, gel artık.
Dere gibi akıyorum sağa sola, ayrılık her yanımda pusuda. Sabahları yalvarırım yakarırım rüzgarların karşısında, gel ne olur, gel artık.
Başın kille ıslaksa da, ayağına diken batmışsa da, durma gel Allah aşkına, gel demeden kurtar beni
Ey aşıklar peygamberi, gönül ateşinde yanmışım ben, boğulmuş um göz yaşına.
Git Sor Allah’ın seversen:
Ne yol gösterir sevgili, ne çare yazar bana?


Bu Şiir Ondan Utanıyor.


Çi buyest in çi buyest in meger on yar miyayed
Meger on yar’ı gül-ruhsar ezon gülzar miyayed
Bu ne güzel koku böyle, bu ne güzel koku.
Gül bahçesinden yoksa gelen o mu?
Gece mi bu gelen, misk mi bu, amber mi bu? Bu ne güzel koku böyle,
bu ne güzel koku.
O pazardan tezcecik yoksa o mu geliyor, yoksa güzelimiz geri mi geliyor ne?

Bu nasıl yüz böyle, bu nasıl ışık?
Bu nasıl ay böyle, bu nasıl güneş? Mağaradan mı çıktı, dağdan mı iniyor, yalnızlığın adamı, o dost?
Boş yere arama şarap testisini sen. Koklama onun ağzını sen boş yere.
Şu meyhaneciden mi geliyor sandın onu; dostum, onu sen kendin gibi belleme.
Yolda o yapayalnızsa ne olur? Başında sank yoksa ne çıkar? Ne bundan güneşe bir leke olur, ne ayın gösterişine zarar.

Bu gece uyuma dostum, uyuma. Bir kolayına getir onu bul.
Sarhoşlar meclisine hep böyle geceleyin gelir o. Bu gece uyuma dostum, uyuma.
Biz duvarda asılı duran resimleriz. Bizi yapan ressamın varlık şavkı duvarın üzerine bir vurdu mu, bakarsın o anda canlanı vermiş, kımıldanmışız. Onun selvi boyu bir göründü mü, bakarsın dünya güllük gülistanlık.
Kalktı bir salındı, kendini bir gösterdi mi, bakarsın kıyamet koptu gitti. .
Bakarsin Calinus gibi hastalar ülkesindedir o. Bakarsın hayret yurdunda dolaşır hastalar gibi.
Sustum artık ben, sustum artık.
Bu şiir utanıyor ondan.
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Ocak 21, 2013, 10:50:42 öö
Yanıtla #1
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1731
  • Cinsiyet: Bay


Mevlana'nın şiirleri ve Mesnevi'si,tamamen alegorik anlatımla örtülmüştür.

Verdiği mesajı anlamak ve kavramak,özel bir yeti ve yetkinlik işidir.

Her satırı,ayrı yorumlama ve tefekkür ister.Düz mantıkla okursanız hiçbirşey anlamazsınız.

Dolayısıyla O nu anlamak için,O nun uyguladığı sanata aşina olmalısınız.


Saygılarımla 
Ben"O"yum,"O"ben değil...