Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: HALLAC-I MANSUR /SON KONUŞMA - 2  (Okunma sayısı 2399 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mayıs 06, 2010, 05:18:55 ös
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1731
  • Cinsiyet: Bay

Beni kendimi yüceltmekle ve Allah’ın yerine koymakla itham ediyorlar. Fakat sevenle sevilen rasındaki ilişkininin derinliklerine vakı olanlar için bu iddia o kadar gülünçtür ki! Aşk dininde hepimizin örnek alması gereken Rabia, Peygamberimizin ölümünden kısa bir süre sonra yaratıcısını sevdiğinin içinde görmemiş miydi? O da rahatlıkla şu sözleri söyleyebilirdi: Ben yaratıcı gerçeğim!

Suçlandığım cümlelerden biri de bu. Ben yaratıcı gerçeğim! Ben mutlak gerçeğim! Biz tanrısal sevenlerin özelliği, Allah’a sadece itaat etmekle yetinmeyişimizdir. O bizi nasıl tanıyor ve seviyorsa, biz de onu aynı şekilde tanımak ve sevmek istiyoruz. Sadece onun sayesinde varlığımız aslında olması gereken olur. Allah’ın efendi ve insanında köle ve hizmetkar olduğunu söylüyorsunuz. Bu konuya bambaşka bir açıdan bakıyorsam da, söylediklerinizi onaylıyorum. Benim hizmetim gönüllüdür ve efendime olan sevgiden ileri gelir ki bu sevgi olmazsa ben de gerçek olamam. Onu sevdiğim zaman, o içimi tamamen kaplıyor, onun ruhu benim ruhum oluyor. Benliğim onun benliğiyle yer değiştiriyor. Başka bir benliği daha yoğun yaşayabilmek için, o kara zalimi geçici olarak öldürmek, aşkın gerçek anlamıdır. Yaratılmış bir varlık olmamın sebebi o olduğu için, ben yaratıcı gerçeğim. O olmadan ruhsal anlamda ben bir hiçim, boş bir bardak, kör ve karmaşık güçlerin bir oyuncağıyım; onunl beraber ise her şeyim, bardak içerik ve anlam kazanıyor, çünkü bir bardğın anlamı ancak dolu olmaktır. Bardağın varlık sebebi budur.

Kutsal Kuran dinde zorlama olmayacağını öğretiyor. Sahtekarlar elbette gerçek anlamını asla kavrayamadıkları kurallara harfiyen uyarlar. Benim yaratıcı gerçekle dolu olmam, onunla bir ve aynı yapıda olduğumu göstermez; o her zaman benim ulaşabileceğimden çok daha fazla olacaktır. Çünkü ben sadece bir insanım. Güya ben Allah’ın insanla birleştiğini öne sürüyormuşum. Böyle bir iddiada bulunmak dine karşı yapılan bir ihanet olmayıp, aynı zamanda onu inkar etmektir. Bir erkek ve bir kadınla ya da bir kadın bir erkekle birleştiği zaman nasıl birbirlerinin vücutlarını mesken tutmazlarsa- her biri yapı ve öz itibarıyla kendisi kalır- ben de yaratıcı gerçekle birleşmeyi arzu ettiğim ve o da içimi doldurduğu zaman, o asla vücudumla bir v aynı olamaz. Erkek ve kadın ancak aşkta bir olabilirler. İnsan ve Allah da aynı şekilde aşkta bir olmalıdır. Bunu bir mesel olarak kabul edin. Yada ateşin içinde kızdırılan demiri düşünün. Geçici bir süre için kor haline gelmesine ve şekil verilmesine rağmen, demir yine demirdir. Bunu da bir mesel olarak kabul edin ve üzerinde düşünün. Belki içinizden bazısı beni anlamayı başarabilir, çünkü ardımda pek çok şahit bıraktım. Bu şeyleri anlamanın çok zor olup olmadığını Şıbli’ye sorun, ya da yıllardan beri aşk dinini öğrenmek için bana gelen insanlara sorun.

İsa Peygamber’e saygı gösterdiğim için Hıristiyanlarla birlik içinde olmakla bile itham edildim. Ona saygı göstermenin her müslümanın görevi olduğunu bilmiyor musunuz? Peygamber, İsa ve annesi Meryem hakkında kötü söz sarf edenlerin Müslüman olamayacağını söylemedi mi? Biz Müslümanlar Hıristiyanlar gibi İsa’nın çarmıhta öldüğüne inanmıyoruz; onun yerini bir başkası almıştı. Bir an için onların söylediğinin doğru olduğunu kabul etsek bile, insanın onu kendisine örnek almasında ne gibi bir kötülük olabilir? Etimdeki çivileri görüyosunuz. Hıristiyanların Mesih İsa için düşündükleri donun aynısının bana hazırlanmış olduğu dikkatinizi çekti mi hiç? Her zamanki gibi, hatta ruhum vüuduma girmeden önce bile olduğu gibi, bugün de kaderime boyun eğiyorum. Kendimi idam sehpasına ve çarmıha teslim etmekle, gönüllü olarak Allah’ın iradesine de teslim etmiş oluyorum. Hıristiyanların söylediği gibi Mesih İsa öldükten sonra nasıl Allah katına çıktıysa, ben de aynı şekilde ona yükseltileceğim. Mesih, İslam’ı Allah’a mutlak teslimiyet olarak müjdelenmiştir. Beni Hıristiyanlara bağlayan tek şey budur. Bizi birbirimize sadece bu bağlar. Ve bu çok şeydir.

Bana yöneltilen büyücülük suçlamaları konusunda ise ancak gülünç olduklarını söyleyebilirim. Tüm bu ithamlar bilgisizliğe dayanmaktadır. Körlerin gözünü açtığım, topalları yürüttüğüm, ölüleri yaşama döndürdüğüm söylentileri saçmalıktan ibarettir. Fakat yine de bunları yaptım. Emin olun ki, insan ruhu aslında hayal bile edemeyeceği şeyleri yapmaya kadirdir. Gözleri olmadan görebilir ve bacakları olmadan yürüyebilir. Ölüm korkusunu ruhu aracılığı ile yenen bir kimse, yeniden hayata dönmüş sayılmaz mı? Şurası kesindir ki, insan ruhu, eskiden çekirdeğin özü gibi içinde uyumakta olan yetenekleri başarıyla ortaya çıkartabilir. Cüneyt Hoca’nın, Sahl Hoca’nın ve diğer büyük üstatların ruhun mucizesi hakkında söylediklerini inceleyin. Hepinizin bildiği dış organların yanısıra, bir çoğunuza gizli kalan iç organlarda mevcuttur. Ben onları geliştirmeyi Hindistan ve diğer uzak ükelerdeki bilgelerden öğrendim. Bütün büyücülük yeteneğim işte bundan ibaret. Yaşamım boyunca hak dinini yaymaktan başka bir şey yapmadım.

Buna rağmen benden mutlaka düşmanca duygular içinde ayrılmak istiyorsanız, size Peygamberimizin Allah’ın vahyi olarak bize aktardıklarını hatırlatmak istiyorum: Ben sizin taptıklarınıza tapmam. Benim taptığıma da sizler tapmazsınız. Ben de sizin taptığınıza tapacak değilim. Benim taptığıma da sizler tapmıyorsunuz. Sizin dininiz size, benim dinim banadır.”   


Kaynak:Bağdat’ta Ölüm
Hallac-ı Mansur (s.231-238)
Wolfgang Günter Lerch
Ben"O"yum,"O"ben değil...


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
13 Yanıt
8829 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 29, 2010, 05:27:25 ös
Gönderen: ozak1977
1 Yanıt
5842 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 26, 2014, 11:33:22 öö
Gönderen: BULGARIA
1 Yanıt
3131 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 17, 2010, 09:20:23 ös
Gönderen: Texan
0 Yanıt
2557 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 06, 2010, 05:13:06 ös
Gönderen: ceycet
0 Yanıt
3262 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 19, 2010, 10:19:46 öö
Gönderen: ceycet
0 Yanıt
3251 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 06, 2012, 07:50:18 ös
Gönderen: karahan
21 Yanıt
9656 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 16, 2014, 12:22:03 ös
Gönderen: propulsion