Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Türkiye'de bulunan/bulunmayan ritler...  (Okunma sayısı 2214 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mayıs 09, 2017, 04:02:34 ös
  • Mason
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 212
  • Cinsiyet: Bay

Benim nacizane bir sorum olacaktı. Türkiye'de neden yalnızca Eski ve Kabul Edilmiş Skoç Riti bulunmaktadır ve felsefi masonluk açısından tek bir yol vardır. York Riti ya da Memphis-Misraim Riti neden mevcut değildir? Bu ritler arasında felsefi açıdan nasıl farklılıklar vardır? Bilgi veren üyelere şimdiden teşekkür ederim.

Sevgi ve saygı ile...


Mayıs 09, 2017, 08:39:33 ös
Yanıtla #1
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3234
  • Cinsiyet: Bay

okuduklarımdan hatırladığım kadarıyla;

1800lerin başında İtalya'da Mizraim Riti, Fransa'da ise Memphis Riti kurulmuştur. İkisininde ortak özellikleri Antik Misterleri önemsemeleri ve 90 civarında derecesinin bulunmasıdır.

1881de  birleşerek iki Ritinde ortak olan dereceleri korunmuş, karşılığı olmayanların pek çoğu kaldırılmış ve nihayetinde bugün 97 Derecesi olan Birleşik Mizraim-Memphis Riti vucuda gelmiştir. bu Ritte çalışmakta olan atölyelerin çoğunluğu ABD'de olmakla birlikte Fransa İngiltere Belçika Kanada Avustralya'da da bulunmaktadır

http://www.memphis-misraim.us/index.html adresinde ayrıntılı bilgiler mevcut.

ALINTI : skullG
Skoç Riti Masonu
Uzman Uye



Not: İlk defa duyduğum için açıklama ekledim ...
audi-vide-tace
    dinle-gör
        sus


Mayıs 09, 2017, 08:50:02 ös
Yanıtla #2
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay

Kısa ve hiç de tatmin edemeyecek yanıt:
Olamıyor da ondan...
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Mayıs 09, 2017, 08:58:36 ös
Yanıtla #3
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3234
  • Cinsiyet: Bay

MEMPHİS – MİSRAİM RİTİ
Memphis – Misraim riti aslında tarihsel süreçlerinde birbirlerinden ayrı ve inisiyasyon teknikleri olarak da farklı yollar izleyen iki ritti.
Bunlardan ilki olan Memphis riti kökü Mısır firavun inisiyasyonlarına dayanan ağır, zor, uzun süreli bir inisiyasyon sistemini tercih etmekteydi. Eski firavun ve rahip eğitimlerinde izlenen oldukça fazla fiziki performans gerektiren iykaaf törenleri ve kişinin bazen yaşamını dahi tehlikeye attığı sınavlar ve ara geçişleri bulunmaktaydı. Bu seremoniler ise genellikle her yerde yapılamadığı içinde ritin yayılması ve her yerde mabet açılması imkânsızlaşıyordu. Ayrıca oldukça uzun derecelendirme sistemi nedeniylede kişinin ömrü yeterli olmadığından son noktalara bu işe çok genç yaşta başlayan kişiler ulaşabiliyordu. Üyeleri çok küçük yaşlarda eğitime alındığında ise toplumdan soyutlandıkları için çok tercih nedeni olmamaya başlamıştı. Çok uzun bir süre popüler olmadan yaşamlarını sürdürdüler. İlk kez popüler olma yolunda 1721 tarihinden evvel Narnborn da görüldüğü için buna Nornborn Riti de denmekteydi.
audi-vide-tace
    dinle-gör
        sus


Mayıs 09, 2017, 08:58:59 ös
Yanıtla #4
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3234
  • Cinsiyet: Bay

Bu arada orta ve doğu Avrupa’da yaygınlaşmaya başlayan Rosecruin tarikatı geniş bir kolu olan “Brothers of the Golden Rosy-Cross in Asia” üyelerinin oluşturduğu bir grup tarikatte popüler olma yolunda atağa kalktı. Bu iki ritin birleşik olarak 1779 yılına kadar varlıklarını sürdürdüler. Bu tarihte bilinmeyen bir nedenle ortadan kayboldular. Çok kısa bir süre sonra Chefdebien markizinin denetimi altında Philalethes Riti esaslarıyla yeniden organize edilerek  Bu kez Primitive Rite of Narbonne olarak yeniden gündeme geldiler. 1798 yılında Napolyonun Mısırda görevli, Grand Orient of France mensubu askerleri, Lübnan Koleji İnisiyasyonu almış Dürziler ve Sufi inisiyasyonu almış olanlarla ilişkiye geçtiklerinde bu rit artık ciddi bir güç kazanmaya başlamıştı. Bu birlikteliği yaşamış olan bir grup inesiye batı Avrupa’ya geldiklerinde öğrendiklerini uygulama yeri aramaya başladıklarında İngiltere’de çalışan büyük loca bu yeni oluşuma kapılarını açtı. Böylece ilk defa dışarıdan gelen bir öğreti A.A.R içinde yeni bir oluşumu gerçekleştirdi.
audi-vide-tace
    dinle-gör
        sus


Mayıs 09, 2017, 08:59:19 ös
Yanıtla #5
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3234
  • Cinsiyet: Bay

Ancak Ritin saflığını korumak isteyen bir grup Mısırın Memphis kentinde Narnbonne ritinin kendi öğretilerini uyguladıkları ilk locayı oluşturdular. Batı dünyasında ise bu rite ilk defa 1805 te İtalya Milano’da rastlamaktayız. Ancak yukarda da belirttiğim nedenlerle rit çok popüler olamamıştı. Bunun nedenleri arasında o dönemde daha popüler görüntüsü ve talebi bulunan yeni bir oluşumun yaygınlaşmaya başlamış olması idi. Bu oluşumda A.A.S.R olarak Avrupa’da bilinen EKSR dediğimiz oluşum idi. Milanoda taraftar bulamayan bu rit 1814 yılında tüm merkezini Fransaya taşıdı. Fransaya geldikten sonra 21. Ocak.1816 yılında Marconis de Negre ilk Great Hierophant seçildi. Devamında 23. Mart. 1838 de Pariste ilk locaları olan OSIRIS locasını kurdular. Bunu takiben 21. Mayıs. 1838 de Brükselde La Bienfaisance locasını oluşturdular. 17Haziran. 1841 günü cumhuriyetçi ve özgürlükçü çalışmalar yaptıkları ihbarı ile Paris polisi tarafından faaliyetlerine yasak getirildi. Ancak bu yasaklama kısa sürdü ve 5. Mart.1848 günü çalışmalarına yeniden izin verilerek faaliyetlerine başladılar.
90 derece üzerine çalışan bir rit sistemi oluşturmuşlardı.
audi-vide-tace
    dinle-gör
        sus


Mayıs 09, 2017, 09:00:01 ös
Yanıtla #6
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3234
  • Cinsiyet: Bay

Mizraim riti ise belki daha eski tarihlere dayanan bir tarihi olsa da elimizde bununla ilgili çok geniş yazılı belge olmaması nedeniyle, ancak elimizdeki yazılı belgelerle geri giderek başlangıç tarihi olarak 1788 yılında Venedikte ilk kuruluşu olmuştur diyebiliyoruz. Bu rit daha çok Kabalistik ve simya öğretilerini kendilerine esas alan bir öğreti sistemi oluşturmaktaydı. Ancak Kabalistik öğretinin bir kısım temelleri Mısır inisiyasyonlarına da dayandığı için öğreti kendinde evvel var olmuş olan Memphis ritinin öğretilerinden de etkilenmişitir.  Tarihsel yapısında İtalyada baskıcı rejim karşısında güçlenemeyen bu ritte kuruluşunun hemen arkasından diğer inisiyasyon okulları gibi bu okulda merkezini Fransaya taşır. Bununla ilgili en geniş detaylarda bu tarihten sonra elimize geçmeye başlar. Anti Protestan ve gizli Triniterien bir grup olarak tarihte Kont Cagliostro tarafından kurulmuş olduğu açıklansa da bu pek gerçeği yansıtmamaktadır. Ancak Kont Cacliostro’nun bu rite oldukça fazla emeği geçtiği söylenebilir. Bu grubun 1810 – 1813 yılları arasında İskoçya’da çalışan kısmının A.A.S.R organizasyonuna dâhil oldukları ile ilgili belgeler mevcuttur. Bu tarihte de Carbonarii tarafından bu ritin İskoçya ayağı kapatılmıştır. Hollanda, Fransa ve İskoçyada bu sıralarda 50 loca çalışmaktaydı. Bunların büyük bir kısmı da bu kapanma ile A.A.S.R öğretisi içinde çalışmalarına devam ettiler.
Ancak Hollanda da bulunan bir grup loca bu katılıma dahil olmayarak kendi faaliyetlerini tek başlarına sürdürmeye devam etmişlerdir. Bu localar Anvers, Mons, Courtrai ve Brüksel de çalışmalarını sürdürdüler.
1819 da bu rit İskoçyada ve İrlanda da kendi localarını açtı.
1822 de polis tarafından şehir düşmanı ilan edilmelerine rağmen haklarında hiçbir aleyhe belge bulunamadığı için faaliyetlerini sürdürmeye devam ettiler. Fakat 18. Ocak. 1823 te Montpellier’deki Vehrnes biraderin evine yapılan bir polis baskını sonunda çok da dürüst olmayan hazırlanmış belgelere dayanılarak dernek kapatıldı.
Elimizdeki belgelerde 1839 yılında Pariste Messieurs Marconis ve Mouttet adındaki iki kişi tarafından yeniden organize edilerek çalışmalara başladığı ve hemen akabinde de Brüksel ve Marsilyada örgütlrndikleri belirtilmektedir. Bunu takibende Amerikada New York’ta 90 çalışılan ve 6 adet offisinal derece ile çalışmalarına başladıkları görülmektedir.
Tarihlere baktığımızda hemen hemen aynı zaman dilimlerinde her iki ritin ayrı ayrı aynı şehirlerde faaliyet gösterdikleri ve kapatılıp yeniden organizasyonlar yaptıklarını görmekteyiz. Bu ortak kader sonunda iki dernek üyelerini birlikte hareket etmek ve belki de daha güçlü olmak yolunda bazı kararlar almaya zorladığı bir gerçek.
İşte bu nedenlerle de 4.Haziran.1872 de İngiltere’de ilk kez General Guiseppe Garibaldi tarafından kısa bir inisiyasyonla Memphis Büyük Locası kuruldu. 26.Ekim.1876 da ise Memphis Nasyonal Büyük Doğu Riti adıyla bir rit oluşturuldu ve ad vitam Grand Master unvanı ile Garibaldi başkan seçildi. Bunu takiben 1881 yılında da yine Garibaldi başkanlığında bu rit Memphis ve Misraim Riti olarak birçok ülkede oluşumunu aynı başkanın başkanlığını kabul ederek tamamladı. 1899 yılında ise Napoli’de yapılan bir toplantıda da ritin adı “Ancient and Primitive Oriental Rite of Memphis-Misraim” olarak kabul edildi.
Bu birleşmeden sonra giderek güçlenmeye başlayan rit üye sayısını da arttırmaya devam etti. Üyeleri arasında Free-Mason riti üyelerinin de bulunması ve bu rite mensup bulunanların da kendilerine MASON demeleri iki rittin yöneticileri arasında giderek bir yakınlaşma başlamasına sebep oldu. Bu tarihlerde Free-Mason oluşumu bazı ritüelik ve tüzüksel sıkıntılar yaşamaktaydı. Bu sorunların çözümünde Memphis-Misraim Riti kural ve seremonileri çözüme yardımcı olmaya başlamıştı. Hepimizin çok yakından tanıdığı bir işte bu dönemde devreye girmekteydi. Kendisi aynı zamanda bir Memphis-Misraim Riti eğitimi de almış olan Albert PIKE bu sorunların çözümünü iki ritin birlikte çalışmasında bulmuştu. Bu çalışmalar olumlu sonuç verince de bu kere Memphis – Misraim Riti A.A.S.R içinde hem ritüellerin şekillenmesinde hem de derecelendirme sisteminin yeniden yapılanmasında etken oldu. Ancak 90 + 6 ve 3 major derece ile toplam 99 derecelik bir öğreti herhalde pek cazip gelmemişti ki A.A.S.R riti nihai derecelendirmesini 33 olarak tamamladı. Ancak son üç dereceden oluşan idari kısmı hemen hemen Memphis-Misraim Ritinin uygulamasına benzer bir şekilde gerçekleştirdi. Özellikle son 33 derecenin sayısal yapısının öğretinin sayı sembolizmasına da uygun olması nedeniyle 33 kardeşle sınırlayan Albert PIKE gerçekten dejenere edilmesi zor bir sistem oturtmuş oluyordu.
Ancak her zaman olduğu gibi A.A.S.R içine dâhil olmayan bir grup loca vardı. Bunların bir kısmı bir süre sonra değişik şahsi nedenlerle ana öğretisi aynı olmasına rağmen ayrılmış bulunan Grand Orient de France bünyesine de dâhil olarak o sistemin içinde de ciddi değişimler yarattılar. Hatta denebilir ki Grand Orient de France içindeki inisiyasyon sistemlerinin bir kısmında Memphis – Misraim Riti inisiyasyonları özünü daha fazla korumuştur.
Bütün bunlara rağmen hiçbir tarafa dahil olmadan bu riti yürütmeye kararlı bir kısım loca ve kardeşler çalışmalarına Fransa, Brüksel, İngiltere, İskoçya, Hollanda ve Amerika’da ısrarla devam ettirerek üye sayılarını arttırmaya devam etmişlerdir. Mısır ve Güney Amerika’da ki gelişimlerini ise hızla tamamlayan Rit bugün çok fazla ülkede olmamasına rağmen çalışmalarına özellikle Batı Avrupa’da devam etmektedir.
Yönetim kuralları içinde başkanlı Ad-Vitam olmasına karşın seçilen hiçbir başkan 6-10 seneden fazla başkanlık yapmamış ve Genelde derecelerin terfisi ile oluşan sistemde halen yönetimi devam etmektedir.
Albert PIKE’ın çalışmaları ile başlayan birleşme giderek hız kazanmış ve özellikle EKSR oluşumun 28. Derecesi olarak bilinen derecenin ve Templier Tarikatının araştırıldığı dereceler içinde 22. Dereceden başlayan sistemde bu rit çok etkin olmuştur. Grand Orient de France için Orient Templier Order O.T.O diye adlandırılan derece tamamen Misraim Ritine aittir. EKSR içerisindeki 28. Derece ise Güneş derecesi Şövalyeliği bu öğretinin ağırlıklı işlendiği bir derece olarak dünyada uygulanmaktadır. Albert PIKE’tan sonra Aleister CROWLEY ve daha sonra dernekten ihraç edilen Carl KELLNER bu ritin A.A.S.R veya EKSR içinde ki oluşumunda çok etkili olmuşlardır.
Masonik disiplinde 20. Dereceden sonraki derecelerin oluşmasında ve felsefesinin çizilmesinde çok etkin rol oynamıştır. Tabii ki Memphis – Misraim riti’nin acımasız ve zor inisiyasyonları oldukça hafifletilerek daha geçilebilir ve hatta tevcihen verilir hale getirilmiştir. Bunun gerçekleştirilme nedenleri arasında da terfilerin gecikmesi ve sistemin zorluğunun üyelerde caydırıcı neden oynuyor olması beklide etken olmuştur. Bu arada Memphis – Misraim Ritinin taviz verilmeyen yönetici veya başkan olma şartları da hafifletilmiştir. Örneğin Memphis – Misraim Ritinde ilk temel derece grubunun başkanlığı için bile 90. Derece şartı aranmaktadır. 33 ve 66 dereceleri geçemeyen hiç kimsenin görev alamaması ve ülkesinde kurucu olamaması şartı Masonik disiplin içinde söz konusu olmadığı gibi buna paralel veya orantılı bir sistem dahi kurulmamıştır.
Felsefesine gelince gerek ilk özerk oldukları dönemde ve gerekse birleştikleri dönemde asla taviz vermedikleri ve bekli de hep kapanmalarla süre gelen mücadelelerinin temelini oluşturan düşünce yapılarında üç maddeden taviz vermemişlerdir.
Eşitlik – Özgürlük ve Kardeşlik.
Bu üçleme belki masonik öğretide de varsa da bu ekoldeki özellikle özgürlük kavramı herhangi bir sınır tanımadığı için zorlamalar yaratmaktadır. Burada işlenen özgürlük kişinin inanç, hareket, düşünce, ifade, seçme, yaşam tercihi ve ölüm konularında sınırsızlık taşımaktadır. Ancak eşitlik kavramının sınırladığı bu anlayışta bir başkasının özgürlüğünün başladığı yerde biten bir özgürlüğü de toplumsal olarak belirlemiştir. Bu iki doktrine ve esasa dayalı birlikteliğin getireceği sonuçta şüphesiz ki kardeşlik olacaktır. Bahsedilen özgürlüğün tarifi ve anlatımı ise bugün burada çok fazla imkan dahilinde değildir. Ama kısaca şu kadarını söylemeliyim ki kişinin var olabilmesi için sahip olması gereken her türlü ruhsal, ussal, zekasal özgürlük bu tanım içinde yer almaktadır.
Bu çarpıcı eğitim sistemin özellikle Mısır Firavunlarının eğitiminde uygulanan özgürlük anlayışıyla örtüştüğünü belirtmek pek abartı olmamaktadır. Ancak eşitlik ve kardeşlik kavramı ise eğitimi almaya hak kazananlar arasında uygulanmaktadır. Ramses ile Musa arasındaki kardeşliğin temeli incelendiğinde bu daha rahat anlaşılabilir. Ha keza Hassan El Sabbah, Nizam-ül Mülk ve Hayyam kardeşliği de buna örnek gösterilebilir. Her ne kadar sonradan düşman olsalar da.
Öğretisi içinde taviz vermediği bir diğer husus ise kesin ama kesin bir gücün varlığına inançtır. Bana hemen peki Grand Orient de France ile nasıl birleşmişler diye sorulursa bu soruya cevabı özel vermek istediğimi belirtmek isterim. Sadece kısaca şu kadar söyleyebilirim. Öğretilerin temellerinde asla fark yoktur.
Ancak biraz sonra göstereceğim bazı ufak sistem farklılıkları vardır. Örneğin mabette Venüs yani dişi tanrılara da yer vermek gibi. Her şeye rağmen erkek inisiyasyon esaslarına dayanan bir sistemleri olduğu kesindir. İnisiyasyonları esnasında dişi varlığı baştan çıkarma ve duygusal sınav için kullandıklarını, ancak bunun realiter bir sınav olmadığını belirtmek isterim. Temel olarak ağırlıklı sayı sembolizması ve Hermetik misterlerin çok kullanıldığı, Sufi, Dürsi, Kabalistik, inisiyasyonlarla, uzak doğu misterlerinden de etkilendikleri görülür. Orta doğu ezoterizminde çok rol oynayan öğretiler ve eski Yunan ustalarının öğretileri vazgeçilmez derecelerde mutlaka vardır.
Derece geçişleri ise EKSR sistemine benzemekle beraber her ülkede farklılık göstermez. Bazı dereceler olmaz ise olmaz verilmektedir. Bunlar genelde seremoni ile geçer. Diğer derecelerde de seremoni uygulaması olmasına karşın kısa ve çabuk geçilen süreçler uygulanır.
Normal şartlarda bir kimsenin ömrü eğer doğru yaşta girdi ise 97. Dereceyi görmeye yeterlidir. 98 ve 99 dereceler çok nadir verilmekte olup gerçekten Ad-Vitamdır ve tektir.
Yönetim de ise yönetim dönemini tamamlayarak üst dereceye geçen kişiler sistemde kendi sorumluluklarını yerine getirmektedirler. Görev sürelerini tamamlayan kişiler eğitmen olarak görev alarak sistemin felsefesini gençlere aktarmakta olup yönetim sisteminden tamamen çekilmektedirler.
Kullanılan mabet ve seremoniler kapalı ve ancak üyelerine ait olduğu için bu konuda fazlaca bir bilgi vermem mümkün değildir.
Saygılarımla,
Kuthan SAVAŞÇIN
29.Mayıs.2008
audi-vide-tace
    dinle-gör
        sus