İki güzel kişiden iki güzel yorumun ardından o halde ben de görüşlerimi ekleyerek bir tartışma konusu başlatayım. Evvela bir kaç araştırmamın üzerine sizinde görüşlerinizi almak isterim. Sorulara kendi düşüncelerimi ekleyip, sizlerinde görüşlerinizi eklemenizi isterim.
Kuantum fiziği hakkında ne düşünüyorsunuz?
Kuantum fiziği gibi genel bir alanın aslında boşlukla ilgili kısmı çok dikkatimi çekiyor. Dharma yayınlarındaydı sanırım 'Tanrının Oyununu Çözdüm' gibi bir yoruma rast gelmiştim. Bu kısım, maddelerin %90'ının boşluk ve geri kalanın çekirdekten ibaret olduğunu lakin çekirdeğin de sabit bir noktada belirmediğini, devamlı hareket halinde olduğunu açıklar. Örneğin bir bardağa baktığımız zaman,aslında %90 boşluk ve sürekli belirip kaybolan çekirdek görmemiz gerekir fakat biz onun cam olduğunu,rengini,sertliğini görür,hissederiz. Kuantum fiziği bu noktada 'Ortak Gen' teorisini getiriyor. Atalarımızdan gelen genler sayesinde onu bir cam olarak görüyor,renklerini görüyor ve katı bir cisim gibi algılıyoruz. Colomb Amerika'yı keşfe gittiği sırada, orada yaşayan yerlilerin, gelen gemileri göremediği söylenir. Bunun nedeni ise orada yaşayan kabilelerin genlerinde, henüz su üzerinde yol alabilecek bir taşıta yer olmadığını bu yüzden çok sonradan gördükleri/algıladıkları söylenir. Aynı teori ortak genin 'ego' adı verilen bilinç yani bellek yapısının gelişmesiyle ortaya çıktığını,yani büyüdükçe 'hatırladığımızı' ve bize ek öğretilenleri de depoladığımızı söyler. Bunu ise 2-3 yaşında ki bebeklerin,henüz yürürken/emeklerken duvarları göremeyip çarpmalarını misalle açıklar. Elbette ki bu hipotezlerin kesinliği kanıtlanmamıştır.
Kuantum Fiziğinin insanlara faydası ne olabilir?
Elbette bu faydanın masonluğu da ilgilendirdiğini düşünmekteyim. Örneğin 'kuantum olumlama' elbette duymuşsunuzdur,evrene mesaj gönderme ve karşılığını alma olarak açıklanır tabii kabaca. Kuantum olumlama, çevremizde ki 'yaşayış' adını verdiğimiz atomlar,elektronlar,nötronlar vs. bütününü kontrol edebildiğimizi söyler. Zira metali metal yapanın,camı cam yapanın yine bizim bilincimiz olduğunu savunur. Örneğin hayatımızda olmasını istediğimiz bir şeyi 21 gün boyunca düzenli aralıklarla tekrarlar ve bilinçaltımızı en derinlerine bunu kabul ettirmeyi başarırsak, bilinç çevresinde ki yaşayışa bu isteği de dahil eder. Bunun 'yaşandığı iddia edilen' bir örneğini paylaşmak isterim:
Adamın birisi araba sahibi olmak ister. Kuantum olumlama yapar. 21 gün boyunca bilinçaltına bir araba sahibi olduğunu telkin eder.Elbette ki sabır önemlidir. Adam bir gün her zaman ki otobüsüne yetişmek için hızlıca bir markete girer ve su alır. Kasaya gelir ödemek için.Önünde ki bayan koca bir sepet dolusu alışveriş yapmıştır. Adam sıkılmaya ve sıkıldığını belli edecek davranışlar sergilemeye başlar. Hanımefendi bunu görünce mahcup bir vaziyette yerini adama verir. Adam suyu öder. Tam çıkacakken kasiyer, hanımefendiye; 'Tebrikler 1.0000.000.müşterimizsiniz bizden şu model bir araba kazandınız' der. Velhasıl adam, sırasını bekleyip,evrenin ve zamanın işleyiş düzenine müdahale etmeseydi bir araba sahibi olacaktı.
Bu kıssanın doğruluğu nedir bilmiyorum lakin kuantum olumlamayı açıkladığı söylenir. Aynı teoriye dair kitap yazanlar (Osho,Eckhart Tolle) gibi yazarlar bu konuda: 'Ne ekersen onu biçersin' vurgusunu yapmıştır. Mevlana'nın ise bu konuyu:
Kendindendir çektiklerin gölgenden değil..
Ne yaptın da sana dönüşünü görmedin?
Ne ektin de ektiğini biçmedin?
Eylemlerin ruhundan ve bedeninden doğar..
Sonra da çocuğun gibi gelip eteğinden tutar..
Şeklinde açıkladığı söylenir.
Ayrıca yine İslam ve Semavi dinlerde bu konuya zikir örnek verilebilir. Sağlık zikri için kelimelerin belirli sayılarda tekrarlanması,duaların belirli sayılarda,belirli günlerde okunması vs. gibi.
Temel yargılarımız,sinir,öfke,mutluluk,sevgi gibi hislerimiz ve bu hislerin ortaya çıkış 'tepki'leri,hayatımız,emanetlerimiz kuantum fiziği ve kuantum olumlamanın kesinliğiyle bambaşka bir hal alacağını göstermektedir. Elbette ki kuantum fiziği bu kadar dar bir açıdan değerlendirilemez. Oldukça geniş bir alanın bir kolundan bahsettim. Okuduğum bir kişisel gelişim kitabında kuantum olumlama için kişinin farkındalığını arttırmış,algı ve bilincini ilerletmiş bir kişi olması gerektiği yazıyordu. Sizin görüşlerinizden sonra ek görüşlerimi de dile getirmekten çekinmem. Teşekkür ederim
Saygılar.