Masonlar.org - Harici Forumu

Diger => Guncel Konular => Konuyu başlatan: NOSAM33 - Aralık 08, 2017, 03:51:37 ös

Başlık: KUDÜS
Gönderen: NOSAM33 - Aralık 08, 2017, 03:51:37 ös
Kudüs

9 Aralık 2017.
*
Kudüs'ü kaybedişimizin 100'üncü yıldönümü.
*
9 Aralık 1917'ydi.
*
İngiliz kuvvetleri komutanı Allenby, Yafa Kapısı'nda otomobilinden indi,
yürüyerek, tören bölüğünü selamlayarak Kudüs'e girdi.
*
Yafa Kapısı, Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılmıştı.
*
Londra'da Westminister Katedrali'nin çanları çalıyordu, Paris'te Notre Dame
Katedrali'nde özel ayin düzenleniyordu, Papa tüm dünyaya mesaj gönderiyor,
“Türklere yardım eden herhangi bir Hıristiyan devlet olursa, derhal aforoz
edileceğini” duyuruyordu.
*
30 bin evladımızı şehit verdik orada.
*

Kudüs'ü kaybetmemize en çok Araplar sevinmişti.
İngiliz casus Lawrence tarafından organize edilen Araplar, Türkler gittiği için,
İngilizler geldiği için “dua” ediyordu.
*
The Daily Telegraph gazetesi adına Kudüs'te bulunan İngiliz gazeteci W.T.
Massey hazin bir örnek veriyordu: “Türk ordusunda görevli Arap subay Kızılhaç
Hastanesi'ne getirilmişti, Yaşasın İngiltere diye bağırıyordu!”
*
Araplar kendi kendilerine bir kehanet uydurmuştu, bu kehanete göre “bir
peygamber Nil'in suyunu Filistin'e getirdiği zaman, Türkler Kudüs'ten
sürülecek”ti… Bu palavradan kehanet çerçevesinde, general Allenby'e “Allah
Nebi” diyorlardı.
Türkleri Kudüs'ten çıkaran İngiliz generale “peygamber” muamelesi yapıyorlardı!
*
Allenby, Kudüs'e girdi.
Çok kısa konuştu.
“Halk sevinçle karşıladı, Haçlı Seferleri sona erdi” dedi!
*
Mustafa Kemal o sırada Filistin'deydi, Şeria Nehri'nin kıyısında vuruşuyordu.
İstanbul'daki arkadaşlarına gönderdiği mektupta, dramatik gözlemlerini
anlatıyordu: “Bu topraklar şayan-ı merhamet (acınası) hale gelmiştir, vali yok,
kumandan yok, İngiliz propagandası çok, İngiliz teşkilat-ı hafiyesi her tarafta
faaliyette, yerel ahali bizim hükümetten tiksiniyor, İngilizlerin yolunu gözlüyor,
hergün tayyareleriyle bombadan ziyade beyannameler atıyorlar, düşman
kıtaatça, vesaitçe kuvvetli, biz onun karşısında pamuk ipliği” diyordu.
*

*
Kudüs'te bugün yaşananlar…
Arap ihanetinin sonucudur.
*
Bu gerçek ortaya konmadan, bu gerçekle yüzleşmeden, bu gerçeklerin ışığında
hareket etmeden… Araplarla işbirliği yaparak Kudüs meselesini çözebilmemiz
imkansız ötesidir

http://www.sozcu.com.tr/2017/yazarlar/yilmaz-ozdil/kudus-2122971/ (http://www.sozcu.com.tr/2017/yazarlar/yilmaz-ozdil/kudus-2122971/) 2/10
YILMAZ ÖZDİL
SÖZCÜ GAZETESİ


SORUYORUM ; ORADA ÖLEN MEHMETLER HANGİ MİLLETTENDİ ...
Başlık: Ynt: KUDÜS
Gönderen: Farmakoloji - Aralık 08, 2017, 08:15:46 ös
Araplar Osmanlıyı açılan cephe savaşlarında arkadan vurdular.Filistin Türk milletinin sorunu değildir.Küdüs Dünya'nin sorunudur.Kudüs'e taşınacak Abd konsolosluğu Abd ve Bm'yi ilgilendirir.Basimizdaki yönetim Filistin halkini cok düşündüğünden değil, hırsızlığını kapatmak icin birde milete hırsızlığını unutturup,acitasyon ile ömrünü uzatma peşinde.Tabi Abd yargısı bunları yemez.Elinde sonunda Lahey yolcusu.😁.... Filistinin yaşadığı soykırım ve acılar herkesi cok üzüyor.Ama zamanında Yasel Arafat'ın sözlerini hatırlatmak istiyorum.Saygilarimla.
Başlık: Ynt: KUDÜS
Gönderen: malang - Aralık 08, 2017, 08:22:47 ös
Kudüs 3 din için çok önemli ise yıkılsın. Kimsenin olmasın. Kudüs yüzünden binlerce insan ölmesin.. 

Başlık: Ynt: KUDÜS
Gönderen: Tık-Tik-Tak - Aralık 08, 2017, 09:24:38 ös

 Ellerindeki bu kadar beceri ile bu dünya'nın süregelen tarihinde kan ve karışıklık yaratmadan da emellerine ulaşabilirlerdi.
Başlık: Ynt: KUDÜS
Gönderen: karahan - Aralık 09, 2017, 03:06:53 öö
Yahudi için orası çok önemli.
Emeline uğraşana kadar bu tecavüz sürecek.
Dünya milletlerini tam anlamı ile kıskaca aldılar.
Başlık: Ynt: KUDÜS
Gönderen: BuZ - Aralık 09, 2017, 06:43:36 ös
NOSAM33, değerli yazarımızın paylaşımı ile konuyu güzel detaylandırmış

durumu özetlemek gerekirse;


(https://i.hizliresim.com/4GJQY0.jpg)
Başlık: Ynt: KUDÜS
Gönderen: NOSAM33 - Aralık 09, 2017, 08:10:05 ös
Kişiliksiz ve çibiliyetsiz , kansız ve SALAK olduğumuz için kuş beyinli olduğumuz için vb. bu kadar RUHSUZ bir millet dünyada yok YUHHHHH  !


Umarım bazıları uyanır benim yaptığım kafatasçılık değil ALLAH aşkına şu ölü toprağını üzerinizden atıp çağdaş ilerici ve kendi idaalerimize dönüp geçmişten zamanı geldimi hesap sormalıyız bu bizim genlerimizde var başımız dik bir milletiz ...
Başlık: Ynt: KUDÜS
Gönderen: NOSAM33 - Aralık 09, 2017, 08:21:01 ös
Müslüman müslümanın kardeşi deniyor ama biz bunu görmedik hep kazık attılar .Osmanlıdaki o askerin suçu neydi  Yapılan Kahpeliği  hak edecek ne yaptık .Buisyanım Arapa oduğu kadar İngilizide amerikalı joniyede karşıyım  hala emperyalizmin kölesi olduk içimizden çıkan KANSIZLAR  yüzünden içimizden darbe vurdular ve hala darbeye devam ediliyor .YAZIK , ŞEBEKTEN BETER OLDUK ...
Başlık: Ynt: KUDÜS
Gönderen: Tık-Tik-Tak - Aralık 09, 2017, 08:22:09 ös
Kişiliksiz ve çibiliyetsiz , kansız ve SALAK olduğumuz için kuş beyinli olduğumuz için vb. bu kadar RUHSUZ bir millet dünyada yok YUHHHHH  !


Umarım bazıları uyanır benim yaptığım kafatasçılık değil ALLAH aşkına şu ölü toprağını üzerinizden atıp çağdaş ilerici ve kendi idaalerimize dönüp geçmişten zamanı geldimi hesap sormalıyız bu bizim genlerimizde var başımız dik bir milletiz ...

Sevdiğim bir büyüğüm ile bir gün benzeş bir konuyu konuşur iken, bana şöyle bir cümle kurmuştu; "Kurtlar kışı atlatır yanlız, yediği ayazı unutmaz"
Başlık: Ynt: KUDÜS
Gönderen: NOSAM33 - Aralık 09, 2017, 08:24:31 ös
çOK DOLUYUM   Sayın Tık-Tik-Tak  çok doluyum ...  Sıkılmadan İslam ordusu adı altındaki arabistanın arkasında yürüyüş yaptırdılar yahu gülenmi ağlanmı Salaklıkta bir yere kadar .
Nosam33 yahudileri seviyor neden acaba ...
Başlık: Ynt: KUDÜS
Gönderen: Tık-Tik-Tak - Aralık 09, 2017, 08:53:11 ös
çOK DOLUYUM   Sayın Tık-Tik-Tak  çok doluyum ...  Sıkılmadan İslam ordusu adı altındaki arabistanın arkasında yürüyüş yaptırdılar yahu gülenmi ağlanmı Salaklıkta bir yere kadar .
Nosam33 yahudileri seviyor neden acaba ...

 Sevgili NOSAM33;

  Birilerini aldatmak,aldatıldıklarını anlatmaya calışmaktan çok daha kolaydır.Milletlerin Sinir uçları olan değerlere sızarlar ve ardından o değerleri kullanıp seni,senden olana kırdırırlar; seni, senden olandan nefret eder hale getirirler.

Alıntı
Nosam33 yahudileri seviyor neden acaba ...

Yahudi var ( ! ) ... Yahudi var (İ) ... .

Alıntı
Salaklıkta bir yere kadar

Böylede söylemeyin; bunu yarış sanıp birbirlerini ezenlerde çıkabilir  :)  ;)  :)     :)

Saygılar-Sevgiler
Başlık: Ynt: KUDÜS
Gönderen: malang - Aralık 09, 2017, 09:42:38 ös
Türkiye hariç herhangi bir sözde İslam ülkelerinden ses çıkmadığına göre Kudüs artık İsrail'in başkenti olarak öyle ya da böyle kabul ettirilmiş ve yavaş yavaş dünyanın buna alışması için biraz zaman gerekli ve bu da her zaman ki gibi unutulup gidecektir. Sistem farklı bir şey.. Bunu Siyonizm'in yöneticileri elde ettiler.
Yani artık kaçıncı kale ise hem Hıristiyan hemde Müslüman halkı için Kudüs düştü. geçmiş olsun. Burada kandırılanlar sadece Müslümanlar değil Hıristiyanlar da kaldırılmış oldu bir nevi.. Siyonizm'in Hıristiyan halkını 3-5 yalan ile kandırarak Kudüs'ü elde etti.. Neden Hıristiyanlardan ya da Papa'dan ses çıkmıyor? Yoksa şuan ki Papa Hıristiyan değil de bir Hıristiyan kılığına bürünmüş bir Başhaham mı?

Hıristiyanların vazgeçilmez şehri: Kudüs

Bazı Hıristiyan kaynakları, Hz. Meryem’in 90 yaşları civarında Kudüs’te vefat ettiğini nakleder

İncillerde verilen bilgilere göre Yahudiliğin bir devamı olarak kendini tanıtan Hıristiyanlık, inanç ve kültürünün merkezine Hz. İsa'yı koyar. Buna göre, ahir zamanda geleceği beklenen Mesih, Hıristiyanlara göre Hz. İsa'nın şahsında gerçekleşir. Öyle ki, Hıristiyanlıkta İsa Mesih'in şahsı ve getirdiği asli günahtan kurtuluş müjdesi ile hem Kudüs'ün içinde yer aldığı vaat edilmiş topraklar hem de seçilmiş millet inancı geri plana itilmiştir. Hıristiyanlıktaki her inanç ve esas gibi, Kudüs'ün Hıristiyanlarca kutsallığı da İsa Mesih'in orada yaşamış olması ile ilişkilendirilmiş olup vaat edilmiş toprağın merkezi olarak yeryüzündeki Kudüs'ün yerini, Hıristiyanlıkta 'semavi Kudüs' inancı alıyor. Ancak, yukarıda da işaret edildiği üzere, 'Tanrı Baba'nın oğlu' olarak yeryüzüne inmiş ve ete kemiğe bürünmüş olan İsa Mesih'in hayatını geçirdiği yani doğduğu, yaşadığı, tebliğ faaliyetlerini sürdürdüğü, çarmıha gerildiği, gömüldüğü ve tekrar dirildiği yerler olarak kabul edilen Kudüs'teki bazı mekânlar, Hıristiyanların kutsal ziyaret merkezleri olarak kabul edilir. Hz. İsa, tebliğ faaliyetlerini özellikle Celile bölgesinde yani Filistin'in kuzeyinde gerçekleştirdiği dikkate alındığında, Hz. İsa'nın Kudüs'le irtibatlı olan faaliyetleri özellikle hayatının son kısmını teşkil eder.

Kudüs, sadece Hz. İsa değil, onun hayatında önemli yeri olan şahısların ve azizlerin kabirlerinin orada olması nedeniyle de Hıristiyanlar tarafından önem verilen ve ziyaret edilecek yerlere sahip. Mesela, Hıristiyanlıkta 'Tanrı'yı doğuran' ve bakire olarak Mesih'i dünyaya getiren Hz. Meryem'in kabri, Kudüs'tedir. Ayrıca Kudüs, Hz. Meryem'in doğduğu ve takdis edildiği yer olduğundan burası Hıristiyanlar tarafından en çok ziyaret edilen mekânlardan biridir. Hıristiyan kaynaklarındaki rivayetlere göre, Hz. Meryem daha çocuk yaşta iken Kudüs'te Süleyman Mabedi'ne götürülüp bakirelik yemini yapmış, söz konusu mabette inzivaya çekilmiş, kendini Tanrı'ya adamış ve gece gündüz ibadetle meşgul olmuş. Bu inziva döneminde her gün bir melek Hz. Meryem'i ziyaret eder ve çeşitli yiyecekler getirirmiş. Hz. Meryem'in böyle bir hayatı tercih etmesi, Hıristiyanlıkta rahibelik müessesesinin kendisini dayandıracağı önemli bir nokta oldu. Yine Hıristiyan kaynaklara göre nişanlısı Yusuf'la birlikte Nâsıra'da yaşayan Hz. Meryem, Hz. İsa'nın doğumundan 40 gün sonra çocuğuyla birlikte Kudüs'e gider ve orada kurban takdim eder. Hz. Meryem, Fısıh Bayramı münasebetiyle 12 olan mükellefiyet yaşına giren Hz. İsa'yı Kudüs'e götürür ve birlikte Süleyman Mabedi'ni ziyaret ederler. Burada Hz. İsa, Yahudi din adamları ile tartışır ve verdiği cevaplarla onları hayrete düşürür. Bu durum, Hıristiyan inancına göre, Hz. İsa'nın beklenen Mesih olduğunun işaretlerindendir. Hıristiyanlara göre, Kudüs Mabedi'nde gerçekleşen bu olayın diğer bir anlamı ise, Yahudiliğin artık geçerliliğini yitirmesidir. Bundan sonra artık 'Mesihî' diye adlandırılacak olan yeni bir dönem başlar çünkü Yahudilerin Kudüs'e geleceğini bekledikleri Mesih gelmiştir.

Hıristiyanlığın önemli isimleri Kudüs mezarlığında

Hıristiyanlara göre, çarmıhta can çekişen İsa Mesih, annesi Meryem'i havari Yuhanna'ya emanet etmiştir. Geleneğin dördüncü İncil'in yazarı olarak kabul ettiği Yuhanna, Kudüs'te ikamet eden bir havaridir. Hıristiyan kaynakları, Hz. Meryem'in 90 yaşları civarında Kudüs'te vefat ettiğini nakletmektedir. Buna göre, özellikle Hz. Meryem'in vefatı ve ona dair olayların anlatıldığı 'Hz. Meryem'in Bu Dünyadan Geçişi' anlamına gelen Transitus Mariae adlı eserde, çarmıh hadisesinin gerçekleştiği Golgota'da Hz. Meryem, üzüntü içerisinde duasını eder ve Kudüs'te ruhunu teslim eder. Daha sonra cenaze töreninin ardından bedeni, havariler tarafından günümüzde Harem-i Şerif ile Zeytin Dağı arasında yer alan ve Kidron Vadisi olarak da bilinen Josaphat (Yehoşafat) Vadisi'ndeki kabre konur. Bugün, Hz. Meryem'in kabrinin 60 basamakla inilen Assomption Kilisesi'nde olduğuna inanılıyor. Kaynakların aktardığına göre, gerçekte bu yer 5'inci yüzyılda İmparatoriçe Pulcherie'nin girişimiyle gün yüzüne çıkarılmış. Kaynaklar, bu yerin 5'inci yüzyıldan itibaren Hıristiyan hacılar tarafından ziyaret edildiğini aktarıyor. Hıristiyanlar, Hz. Meryem'in bedeninin göğe yükseldiğine inandıkları için bugün söz konusu kabrin olduğu yer boş. Halen burada eski bir ritüel olarak, kötü ruhları uzaklaştırdığına inanıldığı için günün belli saatlerinde tütsüler yakılmaya devam ediliyor. İlginç olan, her ne kadar Hz. Meryem'in Kudüs'te vefat ettiği kaynaklarda belirtiliyor olsa da onun ahir ömrünü havari Yuhanna ile birlikte Efes'te geçirdiğine dair bilgiler, Hz. Meryem'in Kudüs'te değil de Efes'te mi vefat ettiği şeklinde şüphelerin ortaya atılmasına neden olacaktır. Nitekim bugün Kudüs'te Hz. Meryem'in vefat ettiği veya kabrinin olduğu yer olarak bilinen iki farklı bina mevcut. Katoliklere ait olan Yükseliş Kilisesi (Assomption), Hz. Meryem'in 'gerçekte ölmediği ve ruh ve bedeniyle birlikte Tanrı katına yükseltildiği' yer olarak kabul edilmekte. Hz. Meryem'in vefatı ile ilgili diğer bina ise, Ortodoksların kabul ettiği görüşü ifade ettiği için herkes gibi 'Ölüm Uykusuna Daldığı' ve Tanrı'ya kavuştuğu yerdir. Burası, bu olayın yaşandığı yer adına yapılan bir manastırın içinde yer alır. Bununla beraber, genel kanaat Hz. Meryem'in kabrinin Kudüs'te olduğu yönünde.

Kudüs'ün mezarlığı olarak da bilinen Kidron Vadisi'nde Hz. Meryem'in kabrinin yanında, Hıristiyanlık tarihinin önemli şahsiyetleri kabul edilen İsa Mesih'in kardeşi Yakup'un, Hz. Meryem'in annesi Hanne (Anne/Anna) ile babası İmran'ın (Yoakim/Joachim), Hz. Yahya'nın babası Hz. Zekeriya'nın ve Hz. Meryem'in nişanlısı kabul edilen Aziz Yusuf'un da kabirleri yer alıyor.

Kendisini doğrulayan kehanet

Hıristiyanlar için Kudüs'ü önemli kılan unsurların başında, Hz. İsa'nın doğrudan misyonuyla alakalı olan ölümü, mezarından dirilişi ve göğe yükselişi ile ilgili yerler geliyor. İsa Mesih, kendisinin Yahudi inancına göre beklenen Mesih olduğunu göstermek için, Yahudi Kutsal Kitabı olan Eski Ahid'de belirtilen; "İşte kralın bir eşek sıpasına binmiş geliyor" (Zakarya, 9/9) şeklindeki kehanete uygun olarak Kudüs'e bir sıpanın üzerinde girer. Bu durum Hristiyanlara göre Hz. İsa'nın beklenen Mesih olduğunun bir delilidir. Yeni Ahid'e göre, Hz. İsa'nın Kudüs'e yakın bir yerde dört gün önce ölmüş olan Lazarus adlı şahsı diriltmesi, Kudüs'teki Yahudi din adamlarından Baş Kâhin Kayafa'yı tedirgin eder ve derhal Sanhedrin'de mahkemenin toplanmasını sağlar ve İsa'nın kendileri için bir tehlike arz ettiği ve en kısa zamanda öldürülmesi konusunda karara varırlar.

Hz. İsa, Romalı askerler tarafından yakalanmadan bir gün önce, Zeytin Dağı'nın eteklerinde havarileri ile birlikte Fısıh Bayramı'nda hazırlanan Seder yemeğini yemek üzere bir araya gelir. Hıristiyanlar için bu olay, daha sonra her pazar günü yâd edilecek olan Evharistiya, yani Şükran Ayini'nin de kökenini teşkil edecek Son Akşam Yemeği'dir. Hz. İsa, yemek esnasında ertesi gün havarilerden birisinin kendisini ele vereceği kehanetinde bulunur. Yine aynı yemekte, 'Ekmek-Şarap Ayini'nin veya 'Şükran Ayini'nin ilk uygulaması da gerçekleştirilecektir. İncillerde aktarıldığına göre Hz. İsa, yemek esnasında havarilere ekmek ve şarap dağıtır ve 'Bunu yiyin, bu benim etimdir; bunu için, bu benim kanımdır' der. Yemekten sonra, Hz. İsa dua ve ibadet etmek üzere Getsemani Bahçesi'ne gider. Ölümünün yaklaştığını hisseden Hz. İsa, hüzünlenir, secdeye kapanır ve dua eder. Yeni Ahid'de anlatılan bu hadiseden de anlaşılacağı üzere, Hz. İsa ibadet esnasında secde ediyordu. Kudüs şehrinin duvarlarının dışında bulunan ve zeytin ağaçlarının bol olduğu Getsemani Bahçesi'nin bulunduğu yerde bugün de yer alan zeytinliklerin Hz. İsa döneminden kaldığına inanılıyor. Günümüzde, buradaki zeytin ağaçlarından elde edilen zeytinyağı, bazı önemli kiliselerde takdis yağı olarak kullanılır. Çekirdeklerinden ise tespihler yapılmaktadır. Burası aynı zamanda uzun yıllar Kudüslü fakirlerin, hastaların ve cüzamlıların sığındığı yer olmuştur.

Günümüzde Getsemani Bahçesi'nde, Hz. İsa'nın yakalanmadan önce son gecede hissettiği ıstırabın hatırası olarak Katoliklerin 1924'te inşa ettikleri ve yapımına birçok ülkenin katkıda bulunduğu Milletler Kilisesi yer alır. Rivayete göre, kilisedeki sunağın önünde yer alan kaya, Hz. İsa'nın dua ve ibadet etmek için secdeye kapandığı yerdir. Aynı bahçenin bir başka yerinde, Luka İncili'nde yer alan Hz. İsa'nın yakalanmadan önce şehri ve Süleyman Mabedi'ni seyrederek ağlamasının anısına yapımı 1955'te tamamlanmış olan Gözyaşı Kilisesi yer alır. Kudüs'te, günümüzde Son Akşam Yemeği'nin yendiği kabul edilen oda, Hz. Davut'un kabrinin bulunduğu yerin üst katında yer alıyor. Bu yerin, Hz. Davut'un kabri ve Hz. İsa'nın Son Akşam Yemeği'nin gerçekleştiği yer olarak tayini ise, efsaneyle karışık anlatılan bir rivayetin ortaya atıldığı 12'nci yüzyılda, Haçlılar döneminde olmuştur. Bu da ileride Yahudiler ve Hıristiyanlar arasında uzun yıllar sürecek olan hak iddialarının ve anlaşmazlıkların ortaya çıkmasına neden oldu. Bu konuya müdahale eden Kanuni Sultan Süleyman, duruma el koymuş ve burayı camiye çevirmiş ancak günümüzde söz konusu mekân, her ne kadar cami mimarisine ve içerisinde ayetlerin yer aldığı hatlara sahip olsa da bu özelliğini kaybetmiş ve hem Yahudiler hem Hıristiyanlar hem de Müslümanlar tarafından ziyaret edilen bir mekân haline getirilmiştir.

Hz. İsa'nın ıstırabını hissetmek için yürünen yol

Hz. İsa, Yahudilerin mahkemesi Sanhedrin'de yapılan sorgulamada Mesih olduğunu itiraf ettiği için ölüme mahkûm edildi. Hıristiyan geleneği ise Pontus Pilatus'un ölüm fermanını verdiği valilik binasından İsa Mesih'in sırtında taşıdığı çarmıh ile haça gerileceği yere kadar olan güzergâhı, Via
Dolorosa yani Elemli Yol yahut Çile Yolu olarak isimlendirdi. Hıristiyan hacılar Elemli Yolu yürürler, bu da aslen 4'üncü yüzyıldan kalmadır.
14 duraktan oluşan bugünkü yolun tespiti, 14'üncü yüzyılda Fransisken rahipleri tarafından tespit edilen sekiz merhaleli güzergâh ile başlar ve 19'uncu yüzyılda ise bazı yeni durakların eklenmesiyle son şeklini alır. 500 metrelik bir mesafeden oluşan Elemli Yol'un başlangıcı bugün Kudüs'ün sur kapılarından Aslanlar Kapısı'nın önündeki Müslümanlara ait elÖmeriyye İlkokulu'nun önüdür. Elemli Yol'un 14'üncü ve son durağı ise, 4'üncü yüzyılda inşa edilen Kıyamet Kilisesi'nin (Diriliş Kilisesi) içindedir. Hıristiyan hacılar için bu Elemli Yolu kat etmek, her bir durakta bir müddet durup İncil'den ilgili pasajları okumak ve İsa Mesih'in çektiği ıstırabı hissetmeye çalışmak çok önemli bir hac ibadeti ritüelidir. Bazı Hıristiyan hacılar ise, Hz. İsa'nın çekmiş olduğu bu elemi hissederek söz konusu 14 merhaleli bu yolu sırtında haç taşıyarak gerçekleştirirler. 14 merhaleli Elemli Yol güzergâhının son beş durağı ise, Hıristiyan âleminin en kutsal mekânı kabul edilen Kıyamet
Kilisesi'nin içinde yer alır.

Kudüs, Hıristiyan Konsiller tarihinde ilk Konsil olarak kabul edilen Havariler Konsili'nin gerçekleştirildiği yerdir aynı zamanda. Kudüs Konsili'nde, Hıristiyanlığın temel inançları ve Yahudi olmayanların dinî yükümlülüklerinin neler olacağı tartışılmış ve karara bağlanmıştır. Hıristiyanlık açısından Hz.İsa'nın hayatının önemli bir kısmını yaşadığı yer olarak Kudüs, Hıristiyanlar için vazgeçilmez en kutsal topraklar olarak kabul ediliyor. Nitekim Ortaçağ'da Haçlı Seferleri'nin (1095-1272) en önemli sebebi, Kudüs'teki 'kutsal emanetlerin' (reliques) yıkıldığı, Hıristiyan hacıların Kudüs'ü ve kutsal yerleri ziyaretlerinin engellendiği yönündeki iddiaları olacaktır.

http://www.lacivertdergi.com/dosya/2017/06/14/hiristiyanlarin-vazgecilmez-sehri-kudus (http://www.lacivertdergi.com/dosya/2017/06/14/hiristiyanlarin-vazgecilmez-sehri-kudus)

Peki kim kazandı kim kaybetti ?



Başlık: Ynt: KUDÜS
Gönderen: NOSAM33 - Aralık 10, 2017, 12:02:45 ös
https://scontent-frx5-1.xx.fbcdn.net/v/t1.0-9/24862543_10212887631763970_755585989008436177_n.jpg?oh=b4f9c5c8af7d919a30cfb87e82b9258e&oe=5AD3C1A0
Başlık: Ynt: KUDÜS
Gönderen: malang - Aralık 10, 2017, 01:48:30 ös
Bu Arablar nasıl bir ırktır, ırkçılığı sevmiyorum lakin bu farklı bir şey..

Sn. NOSAM33, Teşekkürler..



https://scontent-frx5-1.xx.fbcdn.net/v/t1.0-9/24862543_10212887631763970_755585989008436177_n.jpg?oh=b4f9c5c8af7d919a30cfb87e82b9258e&oe=5AD3C1A0
Başlık: Ynt: KUDÜS
Gönderen: NOSAM33 - Aralık 10, 2017, 06:37:22 ös
Bunlar yediği kaba eden bir millet . Hiç bir zaman bağısız olmamış devamlı yönetilmiş bir millet  ...
Başlık: Ynt: KUDÜS
Gönderen: NOSAM33 - Aralık 11, 2017, 09:20:02 ös
Akit TV'den silahlı mücadele çağrısı
Hükümete yakın Akit TV'de yer alan "Gün Başlıyor" programında "savaş çağrısı" yapıldı.


     

11.12.2017 15:54 Karakter boyutu : 
ABD Başkanı Donald Trump'ın skandal Kudüs kararı ve İsrail'in, Filistinli Müslümanlara takındığı tavra tepkiler devam ediyor.

Hükümete yakın Akit TV'de yer alan "Gün Başlıyor" programında ise, "savaş çağrısı" yapıldı.

"ARTIK SAVAŞMAK ZORUNDAYIZ"

Akit TV Ankara Haber Müdürü Mehmet Özmen, "Kudüs sorununun çözülmesi maalesef bu andan itibaren liderlerin konuşmalarından, siyasetinden öteye geçmiş, taşmış durumda. Silahlı savaşla, bu aşamadan sonra mücadele tamamen silahlı savaşla mümkün olacaktır" derken, "Artık savaşmak zorundayız" ifadelerini kullandı.

Özmen, "Sosyal medya üzerinden klavye kahramanlığı yapmak yerine, tüm Türkiye'de yaşayan Müslümanların, Türkiye genelinde mitinglere katılan milyonlarca vatandaşlarımız, eğer Kudüs sorununun çözülmesini istiyorsa, akın akın Mescid-i Aksa'ya, Kudüs'e gitmek zorundayız, gitmeliyiz" dedi.

Özmen, "Akit TV ekranlarında, tüm Müslüman kardeşlerimizi, tüm izleyenleri hiçbir çekincede bulunmaksızın, korkmaksızın, Kudüs'e, Mescid-i Aksa'ya davet ediyorum" ifadelerini kullanırken, İslam ülkelerinin de işbirliği yapması gerektiğini belirtti.


 
 
Özmen, şu ifadeleri kullandı:

"Uluslararası hukuku, dünyadan gelen tepkileri hiçbir şekilde dinlemeyen İsrail'e karşı, Türkiye başta olmak üzere, İslam ülkelerinin de işbirliğiyle savaşmak zorundayız. Çünkü, İsrail'in dili savaş dili, aynı dilden cevap vermek zorundayız. Filistin davasına sahip çıkmak, Kudüs davasına, Mescid-i Aksa'ya sahip çıkmak ancak bu andan itibaren savaşla olur diye düşünüyorum."

İşte Akit TV'deki o "savaş çağrısı":

http://odatv.com/vid_video.php?id=8F359 (http://odatv.com/vid_video.php?id=8F359)





Arkadaşlar bu zata ne demeli . 18 adan işgal edilmiş tık yok  Kudüsse gelince çoşku var . Bu toplum kafayı yemiş salla sallayabildiğin kadar ... >:( >:( >:(
Başlık: Ynt: KUDÜS
Gönderen: Farmakoloji - Aralık 11, 2017, 10:23:53 ös
Yahudilerle,İsrail devleti ile kimsenin sorunu yokken ne diye Mescidi Aksaya insanlar gidip savaşsin.Savasi cok seviyorsa Akitçi, AKP'liler kapı açık çoluk,çocuğunuzu,eş,dost,akrabanizı, komşunuz buyrum bir zahmet alıp gidin.Bir daha da dönüşünüz olmasın.Sehit olup şehit mertebesine yükselin😁...Türk mileti de Akpcilerden,ahmaklardan rahat bir nefes almış olur...Saygilarimla.
Başlık: Ynt: KUDÜS
Gönderen: karahan - Aralık 13, 2017, 02:26:25 öö
https://www.instagram.com/p/BcntER3gQdm/ (https://www.instagram.com/p/BcntER3gQdm/)

Bu adam in videolarını takip edin
Başlık: Ynt: KUDÜS
Gönderen: NOSAM33 - Aralık 13, 2017, 04:12:17 öö
Yabancı dilim olmadığı için anlamadım .Sadece Yahudi gençlerin gözünde bir davaya inanmışlık gördüm.Ne yazıkki bizde olmayan bir şey ...
Başlık: Ynt: KUDÜS
Gönderen: NOSAM33 - Aralık 13, 2017, 04:17:52 öö
İsrail muhalefetinden Erdoğan'a karşı hamle
Türkiye'nin ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma kararına ve İsrail'e yönelik sert eleştirilerine tepki gösteren, İsrail'deki muhalefet harekete geçiyor...


http://odatv.com/images/2017_12/2017_12_12/israil-muhalefetinden-erdogana-karsi-hamle-1212171200_m2.jpg (http://odatv.com/images/2017_12/2017_12_12/israil-muhalefetinden-erdogana-karsi-hamle-1212171200_m2.jpg)
     

Türkiye'nin ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma kararına ve İsrail'e yönelik sert eleştirilerine tepki gösteren, İsrail'deki muhalefet harekete geçiyor. Yesh Atid lideri, eski Maliye Bakanı Yair Lapid, Türkiye’ye karşı adımlar atılmasını talep ederken İsrail parlamentosuna (Knesset) “Ermeni soykırımını tanıyan” bir tasarı sunacaklarını söyledi.

Times of İsrael’e göre, Yair Lapid, ikili siyasi ilişkileri onarmak amacıyla İsrail’in geçen yıl Türkiye ile yaptığı “uzlaşı” anlaşmasının “diplomatik hata”  olduğunu öne sürdü.  Lapid, “Tehdit edilmeyeceğiz. Ne Türkler, ne Filistinliler ne de Arap dünyasınca. Eğer birileri Başkan Trump’ın açıklamasını beğenmiyorsa bu onların sorunudur” ifadelerini kullandı.

Yesh Atid'in haftalık grup toplantısında konuşan Lapid, partisinin Knesset’e “Ermeni soykırımı”nın tanınması amacıyla bir tasarı sunacağını belirtti. Lapid, konuşması sırasında da İsrail’den Türkiye’ye gaz boru hattı döşenmesi fikrinin “gömülmesi” gerektiğini de savundu.

Bu çıkışı aktaran The Times of İsrail ise, "Ermeni soykırımı tasarısına" ilgili “İsrail’in Türkiye’yi öfkelendirme kaygısı ile geleneksel olarak böyle bir adım atmaktan kaçındığını” anımsattı.

Bu arada, Lapid, İsrail’in “bağımsız bir Kürt devletinin kurulmasına desteğini artırmasını” ve “ABD ve bölgedeki diğer ülkelerle Kürtleri desteklemesini” de istedi.

Odatv.com




BİR BU EKSİKTİ ...
Başlık: Ynt: KUDÜS
Gönderen: Farmakoloji - Aralık 13, 2017, 07:57:22 öö
Hitler, Hazar Türkleri Yahudilerine soykırım yaptı.Yahudi soykırımı diye dünyaya acitasyon yapıp "İsrail Devletini" kurdurtular.Ortadoğuda üç büyük terörist devlet var.İran,Sudi Arabistan,İsrail...İran Suriyede insanları öldürüp yayilmaci politikası ile dünyanin hedefinde.Sudi Arabistan Yemende insan katliamı yapmakta.İsrailde savunmasız Filistin halkına biyolijik silahlarla ve silahlarla soykırım yapmakta..İsrail Hitler'in soykirimina uğrayan millet olarak neden bu zulmü Filistin halkına reva görmekte?...Videoda kışkirtmaci bir röportaj ve sorular sorulmuş.Filistinliler icin ne düşünüyorsunuz diye soru sorulmuş."Kabalacı"yeni nesil Yahudi genç; filistinliler terörist filistinlileri sevmiyorum diyor.İsrail,halkina savaşı, nefreti aşılıyor.. Kudüsteki butun dini mabetlerin yıkılması lazim.Puta tapar gibi ağlama duvari saçmalıkları,Camilerin içi ibadethane ama günümüz de Müslüman görünümlü insanların camilerin maneviyatini ve  ibadethanelerin içini boşaltılmış olmasi... Dinleri yaşamak isteyen içinde yaşamalı.Dinler uğruna boş yere insanlik ölüyor... Saygılarımla.
Başlık: Ynt: KUDÜS
Gönderen: Farmakoloji - Aralık 13, 2017, 08:07:50 öö
Hasidik Yahudiler'inin ( Siyonist ) İsrail ile ilgili Görüşleri ve İsrail Devletinin Filistin topraklarında kurulmasını pretesto etmesi videosu.. İkinci videoda bir Yahudi insanın ağzından Siyonist İsrail ile ilgili gerçekler.. Saygılarımla.       
                                                                       https://youtu.be/RFYkGqUojz0

https://youtu.be/svqxqYwXehw
 
Başlık: Ynt: KUDÜS
Gönderen: NOSAM33 - Aralık 14, 2017, 08:49:27 ös

Türkiye ile ticaretimiz oldukça iyi gidiyor
İsrail Ulaştırma ve İstihbarat Bakanı İsrael Katz, İsrail ve Suudi Arabistan arasında ilişkilerin geliştirilmesi çağırısında bulunurken, İsrail-Körfez demiryolu hatının kurulması çağırısında da bulundu.

       
İsrail Ulaştırma ve İstihbarat Bakanı İsrael Katz, İsrail ve Suudi Arabistan arasında ilişkilerin geliştirilmesi çağırısında bulunurken, İsrail-Körfez demiryolu hattının kurulması çağırısında da bulundu.

Bakan Katz'a göre, İsrail ile Suudi Arabistan arasındaki Demiryolu hattının, İsrail Beyt Shaan'da bulunan Şeyh Hüsseyin köprüsü ve İsrail Ürdün Sınırı üzerinden geçebileceğini ve bu sayede de gerek İsrail, gerekse ürdün ticari ilişkilerinin Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleri ile gelişebileceğini ifade etti.



Katz

"GAZZE DIŞ DÜNYAYA BAĞLANMIŞ OLACAKTIR"

"Bu vesile ile aslında hiç de rüya olmayan Hicaz Ternyoluna atıfta bulunmak istiyorum" diyen Katz, Osmanlı'nın tesis etmiş olduğu Şam-Hayfa ve Medine hattının tekrar hayata geçirilebileceğini belirtti.

Katz, Gazze karşısında kurulması olası olan bir ada ile Gazze'nin insani yardım sorunlarının giderilebileceğini ifade etti. Katz, "Bu şekilde Gazze dış dünyaya bağlanmış olacaktır" dedi.

Bakan İsrael Katz, ABD Başkanı Donald Trump'un Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanımasından sonra Erdoğan'ın "Düşmandost" (Frenemy) rolü oynadığının altını çizerek, "Bize oldukça fazla saldırıyor. Biz de haliyle cevap veriyoruz. Unutmamak gerekir ki, Türkiye'nin Körfez ülkelerine yaptığı ihracatın %25'i Hayfa limanı üzerinden gerçekleştirilmektedir" dedi.




İKİ ÜLKE ARASINDAKİ TİCARET, SADECE ARTIŞ GÖSTERMEKTE...

Erdoğan'ın kendisini Müslüman Kardeşler örgütünün doğal lideri olarak görmekte olduğunu ve bu konumu itibarıyla da sürekli İsrail'e saldırmak zorunda hissetmekte olduğunu ifade eden Katz, ''-Aslında sadece kendisi için konuşmaktadır(Erdoğan için)- Türk Hava Yolları, İsrail'de faaliyet gösteren en geniş uluslararası havayoludur. Dış Ticaret hacmi de iki ülke arasında, özellikle Mavi Marmara'dan sonra sadece artış göstermektedir" dedi.

Trump, Kudüs'ten söz ederken "Birleşik Kudüs" ifadesini kullanmazken, Kudüs sınırlarından da söz etmedi. Katz, gelecekte bu durumun tartışılabileceğini belirtti.

Katz, Suudi Arabistan'ın, İsrail ile Arap dünyası arasındaki ilişkileri düzeltebileceğini belirtirken, yapılacak anlaşmaların Suudi Arabistan veliaht prensi Mohammed Bin Salman'ın İsrail'i ziyareti ya da Salman'ın İsrail Başbakanı Netanyahu'yu, Riyad'a davetiyle mümkün olabileceğini ifade etti.

Yazar: Yona Schnitzer

Tercüme: Rafael Sadi

Odatv.com


 ;D ;D ;D Kimi kandırıyorsunuz ...
Başlık: Ynt: KUDÜS
Gönderen: NOSAM33 - Aralık 14, 2017, 09:13:46 ös
EMİN ÇÖLAŞAN

Sevgili okurlarım meşhur bir fıkra vardır, çoğunuz duymuşsunuzdur…
İtalyan ordusu savaşta. Çok kritik bir hücum başlamak üzere. Siperdeki
askerlere, komutanları olan yüzbaşı emir veriyor:
“Şimdi ben siperden çıkıp saldıracağım. Sizler de hemen arkamdan çıkıp
saldırıya geçeceksiniz, düşmanı kaçıracağız. Tamam mı… Haydi ileri…”
Yüzbaşı mert adammış, dediğini yapıyor ve siperden ileri doğru fırlıyor…
Ancak arkasına dönüp baktığında gelen yok!
Askerlerin tam kadro tezahürat yaptığını, kendisini alkışladığını duyuyor:
“Bravo kapitan (yüzbaşı.)”
* * *
Bizim İslam ülkelerini ben bu İtalyan askerlerine benzetirim.
İşlerine geldiğinde alkış ve lâf çoktur.
Coşkulu nutuklar atılır, gösteriler düzenlenir…
Vur de vuralım, öl de ölelim… Kahrolsun Siyonist İsrail!
Oysa avuç içi kadar İsrail bunlarla (ne yazık ki) kedinin fareyle oynadığı gibi
oynar.
Çıkan her savaşta Arapları hezimete uğratır. Arapların bugüne kadar kazandığı
hiç görülmemiştir. Niçin?..
Çünkü Arap ülkeleri, başka bir deyişle bizim din kardeşi olan İslam ülkeleri
birbirine düşmandır.
* * *
Bazıları ABD'nin, bazıları Rusya'nın kucağında oturur.
Çoğu birbiriyle kavgalıdır….
Birbirlerinin altını oymak için çaba harcarlar.
Aralarında savaşırlar, acımasızca vururlar.
İsrail ve Yahudi düşmanlığı ağızlarından hiç düşmez ama önemli bir bölümü

İsrail yandaşıdır.
Pek çoğunun önemli bir özelliği, bunlar geri kalmış ülkelerdir. Bilimde,
eğitimde, sağlıkta, her konuda geridirler. İlkel bile diyebilirsiniz.
Birbirlerinin ülkelerine kendi teröristlerini sokup oralarda olay yaratırlar.
“Müslümanlık” bunlar için kendi iktidarlarını, kendi güçlerini korumak için
kullanılan en önemli silahtır.
Üstelik aralarında “Mezhep kavgası” vardır.
* * *
Dün İstanbul'da bizim dünya liderimizin çağrısıyla İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi
adı altında toplandılar.
Toplantıya 57 İslam ülkesinden sadece 48'i, onlardan da 16'sının lideri
katılmış. Gerisi ikinci üçüncü sınıf alt düzey yöneticilerden oluşuyor.
Filistin ve Kudüs şimdi güncel ya, o konu konuşulacak, her birinin temsilcisi
nutuk atıp İsrail'e bindirecek, İsrail'e veryansın edecek falan filan!
Toplantı bitti, peki sonra ne olacak?
Her şey eskisi gibi devam edecek! Hele aralarındaki kavga dövüş, her gün
sürüp gidecek.
* * *
Şu İslam aleminin halini gördükçe, bunları yakından tanıdıkça, insan şükürler
edip “Ey büyük Allah, ülkemize iyi ki Mustafa Kemal Atatürk gibi birini
yollamışsın” diye dua etmeden yapamıyor.
İçlerinde bir tane adam gibi gelişmiş, uygarlaşmış ülke var
mı!
Bazıları petrol zengini şımarıklar…Ve en büyük hırsızlar.
Bazılarının halkı resmen aç, insanlarının nefesi açlıktan ve sefaletten kokuyor.
Bir bölümü aralarında savaşıyor…
İşte yakın geçmişteki İran-Irak savaşı.
İşte şimdi Suudi Arabistan'la Yemen arasında olanlar ve dökülen kanlar…
Afganistan'ın, Pakistan'a teröristler sokup olaylar yaratması…
Filistin'i yönetenler bile kendi aralarında can düşmanı.
İşte bu yüzden bugün İslam alemi denince akıllara vahşet, terör, ceset,
hukuksuzluk, adaletsizlik, yolsuzluk, hırsızlık ve din sömürüsü geliyor.
* * *
14.12.2017 Emin Çölaşan: Şu bizim İslam ülkeleri! – Sözcü Gazetesi
http://www.sozcu.com.tr/2017/yazarlar/emin-colasan/su-bizim-islam-ulkeleri-2131169/ (http://www.sozcu.com.tr/2017/yazarlar/emin-colasan/su-bizim-islam-ulkeleri-2131169/) 3/4
Şimdi, dünkü İstanbul toplantısında olduğu gibi, İsrail'e karşı birleşmiş
görünüyorlar. Sakın inanmayın, çoğu palavra. İçlerinde birkaç dürüst ülke
olabilir ama çoğu göstermelik İsrail düşmanıdır.
Örneğin İsrail'in en yakın müttefiki olan Suudi Arabistan bu konuda tavır
koyacak, öyle mi!
* * *
Akdeniz'in ortasında KKTC adında küçük bir devlet var. Nüfusunun tamamı
Müslüman.
Haydi bakalım, eğer sıkıyorsa bizim Müslüman kardeşlerimizden biri çıksın
ortaya ve KKTC'yi tanıdığını açıklasın! Sıkar…
Zira hemen hepsi ya ABD'nin, ya da Rusya'nın kucağında oturmaktadır.
Onlardan emir gelmedikçe böyle bir karar alamazlar.
Ama hepsinin Hristiyan Rum Kesiminde büyükelçiliği ve çok yakın dostluk
ilişkileri vardır.
Hele de “Bir millet iki devlet” dediğimiz Azerbaycan'ın!
* * *
Bazı konular vardır, nutuk atmakla çözülmez. İşte avuç içi kadar İsrail orada.
Aralarında birleşsinler, İsrail'i yok etsinler! Bıraktık yok etmeyi de bir yana, şu
veya bu biçimde zora soksunlar.
Ama birleşemezler zira aralarında hep kavga vardır. Kudüs konusunda bile
her birinin çıkarı ayrıdır, birbirinden farklıdır.
Kudüs için bir süre daha bol kepçe nutuklar atılacak, gösteriler yapılacak, İsrail
lanetlenecek, dağ fare doğuracak ve yine unutulup gidecektir…
İstediğiniz kararları alın istediğiniz kadar bildiriler yayınlayın, bu işin sonu da ne
yazık ki bundan öncekilerde olduğu gibi “Bravo kapitan” olayına dönüşmeye
mahkûmdur!
Başlık: Ynt: KUDÜS
Gönderen: karahan - Aralık 15, 2017, 02:25:28 ös
Hariciler ve masonlar için bir bilgi ve tavsiyem var forumda oldukca sık konu olarak paylaştığımız tapinak sovalyeleri ile ilgili bir dizi basladi ismi
Knightfall
Henuz 2.bölümü yayinlandi.
Donemi anlayanilmek icin mutlaka izleyin.

http://www.dizigold5.com/knightfall (http://www.dizigold5.com/knightfall)
Dizi linkide bu olmasi lazim.
Başlık: Ynt: KUDÜS
Gönderen: Gezdirici - Aralık 15, 2017, 05:09:06 ös
Dünya nüfusunun büyük bölümünü etki altında tutan üç büyük semavi  dinin çok önemsediği ; KUDÜS
İsrail in değil Dünyanın, Birleşmiş milletlerin başkenti olsun.

Amaaa

Önce Milletler gerçekten birleşsin.  Bütün milletlerin yerine G20 yi onun da yerine G8  i  daha da olmadı onun yerine ABD  ve güçlü ordusunu koymakla milletler birleşemez. Şimdi olduğu gibi KUDÜS ü de Dünyanın her bir köşesini de orasından burasından tutup çekiştirip kapışmaya kavgaya devam eder bu milletler.

Sadece G8 in değil her milletin, kendi hayatına kasteden her türden karar hakkında veto yetkisi vardır.

Tüm milletler "kendi rızasıyla", yaşama hakkından aldığı bu "veto yetkisini" güçlü 8 devletlere değilde; hakkaniyetli, adil, devletler ve uluslar üstü  olan başka türlü bir birleşmişliğe "armağan etmediği " sürece milletler gerçekten birleşmez.

Kudüs üzerinden kopartılan fırtınalara benzer fırtınalar daha çok eser ve daha çok kanlı savaşlar olur.

Başlık: Ynt: KUDÜS
Gönderen: denizhan - Aralık 30, 2017, 10:13:47 ös
okuduğum yorumların büyük çoğunlugu hatta nerdeyse tamamı israil karşıtıydı.
o yüzden kızabilirsiniz ama ben sizin gibi düşünmüyorum. yahudilik ibrahimi dinlerin en eskisidir ve merkezi kudüs olmuştur.müslümanlar için ise manevi değeri olan bir mescid vardır. ilk kıblemiz diyorlar anlayamıyorum allah yolun ortasında kıblenin yerini değiştirmeye mi karar veriyor.eğer böyle yapıyorsa bu çok saçma. müslümanların kabesi mekkedir. yahudilerin ise 3000 yıldır kıblesi kudüstür. hristiyanlar için ise bir kıble mevcut mudur sanmıyorum. bu işin dini boyutuydu. siyasi boyutu ise 1967 den beri israil meclisi ve bakanlıkları zaten kudüstedir. tüm diplomatik ziyaretlerde burda yapılıyordu. şu an sadece resmiyete döküyorlar. ben türk halkıyla israil halkının birbirine çok benzediğini ve arka planda iyi bir doslukları olduğunu düşünüyorum. türk halkı kendini arap sandığı için bazen anlamsız duygusal tepkiler verebiliyor. ama mantığı ön plana alırsak. israille bir problemimiz ne geçmişte oldu nede şu anda var. ben şahsi olarak israile hayırlı olsun diyorum.