Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Little Big Horn Savaşı - 1876  (Okunma sayısı 6455 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Eylül 04, 2011, 09:36:51 öö


Little Big Horn Savaşı'nın temsili resmi


  25 Haziran 1876 tarihinde, General Custer emrindeki 7. Süvari Birliği ile Montana'nın güneydoğusunda konuşlanmış Lakota, Siyu ve Cheyyenelerden oluşan Kızılderili kabileleri arasında geçen savaş.
   Amerikalıların yıllar boyu Kızılderilileri yaşadıkları topraklardan sürmeleri sonrasında, 1868 yılında Siyular ile Amerikan Hükümeti arasında bir antlaşma imzalanmış ve bu antlaşmaya göre adı geçen bölgenin Siyulara ait olduğu belirtilmiştir. Ancak bir kaç yıl sonra (1874), bölgede altın olduğunun duyulmasıyla beraber, bölgeye beyaz adam hücum etmek istemiştir. Altına hücum emrini veren ise tahmin edilebileceği gibi Custer'dan başkası değildir. Beyaz adamın Montana'dan uzak duracağı sözünü verdiği bu antlaşmanın ihlali anlamına gelen bu olay, Amerikalıların Kızılderililere verdiği ve tutmadığı sözlerden sadece bir tanesidir. Ancak adı geçen savaşa ön ayak olması açısından en önemlisidir.

   Amerikan hükümeti, altının bulunduğu ve daha önce Kızılderililerin olduğunu kabul ettiği toprakları kendilerinden satın almak istemiştir ve kabile reisleriyle görüşmüştür. Ancak Kızılderililer toprakların satılık olmadığını belirtmişlerdir. Bunun üzerine Amerikalılar, kendilerine toprakları bir an önce terk etmelerini, aksi taktirde yakalandıkları takdirde "savaş esiri" konumuna düşeceklerini ve kan çıkacağı tehdidini savurmuşlardır.
   1876 yılının Nisan ayında, Amerikalılar 1500-1600 askerle bölgede Kızılderili avını başlatmış ve yakaladıklarını söyledikleri gibi esir almamış, aksine öldürmüşlerdir. Yapılan saldırılardan haber alan kabileler, birlikten kuvvet doğar dürtüsüyle, kendilerini savunmak adına bir araya gelmeye karar vermişler ve Little Big Horn nehri civarına konuşlanmışlardır. Yerliler, oluşturulan bu gücün lideri olarak Oturan Boğa'yı, yardımcısı olarak ise Çılgın At'ı seçmişlerdi.

   17 Haziran'da, General Crook yönetimindeki 1000 askerin, köyün güneyinde sadece bir günlük mesafede bulunduğunu öğrenen Kızılderililer, saldırmamayı seçmiş, ancak kendilerine saldırıldığında harekete geçileceği kararını vermişlerdir. Fakat Kızılderililerin kanında olan kahramanlık, onur gibi dürtülerle çoğunluğu gençlerden oluşan 500 kişilik bir grup askerlere saldırmış, 6 saat süren savaş sonrasında General Crook yönetimindeki birliğe büyük kayıp verdirmişlerdir. Bu saldırı sırasında Crook'un kendisi de yaralanmış, üstelik bölgeden uzakta konuşlanmış Custer yönetimindeki birliğe, saldırıya uğradıkları bilgisini göndermekte gecikmiştir.
   Saldırıyı takip eden haftada, Little Big Horn nehri kıyısında kurulan köye çevreden pek çok kızılderili katılmış, köyün nüfusu iyice artmıştır. Köyün liderleri ise, köyün nüfusunun iyice artmasının beyaz adamı korkutmasını ümit etmiş ve böylece en azından bir süre daha özgür olarak yaşayacaklarını düşünmüşlerdir..
   25 Haziran'da ise, Crook'a yapılan saldırıdan haberdar olmayan General Terry ve Custer yönetimindeki iki ordu köye yaklaşmış ve Crook'un da kendilerine katılmasını beklemek için ertesi gün sürpriz saldırı kararı vermişlerdir. Ancak, ordunun varlığı Kızılderililer tarafından tespit edilmiştir. Bunun üzerine General Custer artık saldırının sürpriz olmayacağını düşünmüş, General Crook'un kendilerine katılmasını beklemeden, emrindeki 647 adamdan oluşan 7. Süvari birliğine saldırı emri vermiştir. Ancak tek bir kıta ile saldırmanın anlamlı olmayacağını tahmin eden Custer, ordusunu üçe bölmüş; birini Binbaşı Reno, diğerini Yüzbaşı Benteen komutasına vermiştir.
   Köye önce Binbaşı Reno komutasındaki birlik saldırmış, köyün dışında gündelik işlerle meşgul kadınları ve çocukları kılıçtan geçirmiştir. Ardından köyün içlerine dalma hatasını yapmıştır. Zira burada erkeklerle karşılaşmış, adamlarından bir kısmının ölmesi üzerine geri çekilmiştir.
   Ardından Custer yönetimindeki birlik saldırıya geçmiş ancak karşısında, ölen askerlerden ele geçirdikleri silahlarla savaşan Kızılderilileri bulmuştur. Çok kısa süren bu savaş sonrasında, 647 adamdan oluşan beyaz adamın ordusu 102 kişiye düşmüştür. Panikleyen askerler savaş alanını terk etmiş ve daha önceden kaçan Reno'nun askerleriyle birleşmiştir.
   İlerleyen saatlerde son bir saldırı emrini veren Reno ve askerleri, artık ele geçirdikleri silahlarla daha da güçlenen Kızılderililer tarafından öldürülmüşlerdir. Savaşta, pek çok kayıp veren beyaz adamın askerlerine karşılık Kızılderililer, sadece 50-60 civarı kayıp vermişlerdir. Custer, iki kız kardeşiyle beraber ölmüştür.

   Bu olay Amerikan ordusunun en büyük yenilgisi olarak kabul edilir. Savaşta 7. Süvari Birliği tamamen yok olmuş ve sadece General Custer'in atı savaştan sağ olarak çıkmıştır.

Kaynak: Kızılderili Tarihi - Kürşat Yıldırım
« Son Düzenleme: Eylül 04, 2011, 09:43:16 öö Gönderen: Felix Steiner »
"İsteyen yavaş gitsin, ister hızlı koşsun, arayan bulur. İki elinle isteğe sarıl; çünkü istektir iyi yola kılavuz olan."
Mevlana


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
14 Yanıt
12194 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 10, 2013, 12:34:08 öö
Gönderen: Caliper
33 Yanıt
20631 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 19, 2012, 10:06:08 ös
Gönderen: yazbenide
0 Yanıt
2531 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 14, 2011, 01:55:56 öö
Gönderen: Leo - Franz
0 Yanıt
2749 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 04, 2011, 02:35:49 ös
Gönderen: ARCHITECT
4 Yanıt
5111 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 19, 2012, 11:54:10 öö
Gönderen: yazbenide
0 Yanıt
2011 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 05, 2014, 04:42:33 ös
Gönderen: Don Corleone
10 Yanıt
5995 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 26, 2016, 02:59:06 ös
Gönderen: Surgeus
3 Yanıt
2270 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 21, 2015, 11:05:22 ös
Gönderen: kurt