Aydın ihaneti konusunda (önceki bölüm) biraz ses çıkacağını sanmıştım; olmadı.
Dolayısıyla bir masonun bakış açısıyla aydın konusuna geldik.
Ancak şunu belirtmek isterim. Her ne kadar yazarımız çalışmasının bu bölümüne bu alt başlığı koymuşsa da, her mason bu bağlamda onunla bire bir aynı görüş içinde olmayabilir.
BİR MASONUN BAKIŞ AÇISIYLA “AYDIN”
Masonlukta “Aydınlanma”, simgesel dil kullanılarak yapılan anlatımla, karanlıktan aydınlığa geçiştir. Bilgisizliği, noksanlıkları ve yanılgıları gidererek, bilgi ve erdem ile donanmaktır.
Masonlukta aydınlanma, “tekris” ya da “inisyasyon” sözcüklerinin karşılığı olmak üzere kullanılmaktadır. Bu bakımdan, bir masonun masonik yaşamının tümünü kapsar. Masonluğa kabul töreni ile başlar ve yapılan çalışmalarla varılabilecek en yüksek mertebeye ulaşılıncaya kadar sürer.
Masonluğa kabul edilen bir masona simgesel olarak ışık (nur) verilir. Her bir üst dereceye yükseliş ise “daha çok ışık almak” özdeyişiyle dile getirilir, çünkü her bir üst derece, daha ergin bir aydınlanma sağlar.
Geçmişte, masonlar arasında tekrisin karşılığı olarak aydınlanma deyimi kullanıldığından, bu deyim bir masonun yaşamının tümünü kapsayan bir olgudur. Bir mason için aydınlanma, tekris töreni ile birlikte başlar ve daha çok aydınlanma gereksinimi, bir ömür boyu sürüp giden bir eylemdir.
Bunun yanı sıra, Localar Genel Tüzüğünün ilgili maddesinde, mason olmanın şartları şöyle belirlenmiştir: “Masonluğa yalnız, medeni haklara sahip, 21 yaşını doldurmuş, hür, iyi ahlaklı, namuslu, şerefli ve aydın erkekler kabul edilebilir denmektedir. Ayrıca, bu niteliklerden herhangi birini kaybedenler Masonlukdan çıkarılır.” ifadesi vardır.
Önü ve sonu bilinmeyen Evrenin Ulu Mimarının nurunun yardımı ile masonların, kendi içsel aydınlanmalarını sağladıkça, hem bireysel olarak yetkinleşmeye başlarlar ve hem de, dolaylı olarak toplumun barış ve mutluluğuna katkıda bulunurlar.
Kısaca, Hür Masonlukta nur alma ya da aydınlanma deyimi, aklen ve ruhen özgürlüklerine kavuşmuş, kendi içsel duyum ve düşünceleri ile bilimsel aklı rehber edinmiş, gerçek bir masonun, sembolik anlamdaki kimliğini ifade etmektedir.
Masonluk ve masonlar için, aydınlanma demek, kardeşlerinizin özgürce ortaya koyacakları karşıt düşünceler, sizin anlayış biçiminizin ne kadar dışında olsa da, ileri sürülen düşüncelerden ne kadar rahatsızlık duysanız da, o kardeşlerinizin özgürce düşüncelerini açıklamalarına sonuna kadar olanak tanımak ve onları dinlemek demek, o düşüncelerden aydınlanmak demektir.
Taassup, hoşgörüsüzlük ve zulüm… Bunların hepsinin kökeninde de cehalet yatar. Masonluğun ömür boyu mücadele etmesi gereken üç hedef düşman olan cehalet-zulüm ve taassuba karşı biz eğitim ve aydınlanma silahları ile savaşmak durumundayız. Bu mücadelenin en etkin araçları ise toplumun her yönüyle aydınlatılması ve eğitilmesidir.
Hür Masonluk öğretisinin bize sunmuş olduğu semboller ve alegoriler perdesi arkasındaki gizli hakikatleri bulup açığa çıkartabilmek için, öncelikli olarak “aydın insan” olmak zorundayız. Bulduğumuz hakikatlerin ışığı altında, kendi aklımızı ve zihnimizi kullandıkça, değişik konularda ortaya koyacağımız özgün düşüncelerle kardeşlerimizi aydınlattığımız sürece, onlar birer “Aydın İnsan” konumuna gelmektedir.
Ancak, kardeşlerimiz de tıpkı bizim gibi o konu üzerinde kendisine sunulmuş düşüncelerle yetinmeyip onlar hakkında okuyup araştırdıkça kendi düşüncelerine sahip olmaktadır.
Buradan yola çıktığımızda “Her filozof mason değildir, ama her mason biraz filozof olmalıdır” deyişinden esinlenerek, bu cümleyi “Her aydın mason değildir, ama her mason aydın olmak durumundadır” şeklinde değiştirmek olanaklıdır.
Bence pek ilginç, ancak ilginç olduğu kadar da doğru bir değerlendirme. Siz ne dersiniz bilemem ama belki de bu nedenle her aydın mason değildir. Çünkü bir aydın mason olduğunda aydın oluşunun katlanması gerekir gibi bir durum çıkıyor ortaya.
Aydın oluşun katlanması nedir? Bilgelik desek olur mu acaba?
Şu halde aydın olmayan bir kişi mason olduğunda, mason olmanın gereği uyarınca aydın olur da, zaten aydın olan bir kişi mason olduğunda bilgeliğe mi yönelir?