Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: ATATURK'un Gozlerinin Icine Bakabiliyor musunuz?  (Okunma sayısı 5439 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ocak 18, 2009, 02:04:06 ös
  • Mason
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 353
  • Cinsiyet: Bay

Maalesef memleketimizin "MILLI" olmasi gereken Egitim Sisteminin durumu icler acisi. Aydin, cagdas, bilgili, sorunlara bas kaldiran ve en onemlisi hala kurtaricimiz yuce Ataturk'un izinden giden bir bayan OGRETMEN'imizin ve ustelik Istanbul'da yasadiklarini kaleme aldigi isyani sizlerle paylasmak istedim, icim aciyarak, yuregim burkularak...

BILIYOR MUSUNUZ?

Bu yil Lise 1. sinifta okuma yazma bilmeyen bir ogrenci var.

Carpim tablosunu bilmiyorlar, 10 ve katlariyla carpma ya da bolme islemi yaparken bile hesap makinesi kullaniyorlar.

1000 ogrenciden kutuphaneye uye olanlarin sayisi sadece 7.

Ogrenci tanima formlarindaki "caldiginiz muzik aletleri" sorusuna radyo, teyp, walkmen yazan cok sayida ogrenci var.

Bir ogrenci okula satir getirmekten uzaklastirma cezasi aldi.

Okulda cikan kavgada bir ogrencinin boynu doner bicagi ile kesildi, 28 dikis atildi.

Derste sikinti yarattigi icin ogretmeni tarafindan cezalandirilan ogrencinin asiret olan ailesi okulu basti.

Kisin aksam 5 ten sonra kimse sokakta yuruyemiyor.

Biliyor musunuz, ogrencilerimizin %86'si sigara, %42'si hap kullaniyor.

Okulun etrafinda hap satanlari, okulda hap kullananlari polis biliyor.

Ogrencilerimizin %23'u ensest iliski magduru.

Cogunun ailesinde kan davasi, intihar, bosanma, dayak, kacma, kacirma, hapis gibi hikayler var.

Bir kiz ogrencimizin babasi, cocugundan dayak yedigi icin okula sigindi.

Sorun cikardigi icin mudurun tartakladigi bir ogrenci, mahalleden topladigi tanidiklariyla mudurun odasini basip tehditler savurdu.

Koridorda birbirine carptiklari icin kavgaya tutusan iki kiz ogrencinin aileleri okul onunde yumruk yumruga dovustu.

Bazi kiz ogrenciler, telefon kontoru karsiliginda minibus soforlerine, hali saha sahiplerine kendilerini kullandirtiyorlar.

Gecen yil bir anne, kizinin saci boyali diye okula cagrildiginda, kizini okula koca bulmak icin, bu nedenle de suslenmesi gerektigini soyledi.

Biliyor musunuz, velilerimizin bir kismi, yoksulluktan 3-4 aile bir goz evde yasiyorlar.

Her ay ogretmenler aramizda para toplayip bir ogrencimize bot, palto ya da okul arac gerecleri aliyoruz.

Maddi durumu iyi olan sayili velilerden biri, neredeyse tum notlari zayif olan cocugunun sinir gecmesi sartiyla, akan damimizi onardi.

Kapanis toreninde bayilan bir ogrencinin, iki gundur birsey yemedigini ogrendik.

Ogrencilerimizin %60'i, sagliksiz beslenememekten dolayi hasta, ancak %90'inda son model kamerali cep telefonu var.

Biliyor musunuz, veliler toplantilara "ocakta yemeklerini birakarak" ayakkabilarinin topuklarina basarak, mantolarini omuzlarina atarak geliyorlar.

Cogu, ogretmene nasil hitap edilecegini bilmiyor, guzelim, hanim kizim, sen, canim, hocaaa, ablasi...

Sakalli, cuppeli, salvarli bir veli, yalnizca erkek ogretmenler ile gorusuyor.

Biliyor musunuz, her gun buyuk bir caresizlik ve endiseyle "Acaba bugun ne olacak" diye basliyorum isime.

Ders anlatirken Ataturk'un gozleriyle karsilasmamaya calisiyorum, 10 Kasimlarda, 29 Ekimlerde siir okunurken, istiklal marsimizi dinlerken agladigimda herkes, gunun anlamina agladigimi saniyor, OYSA CARESIZLIGE AGLIYORUM.

"Muhtac oldugu kudretin dolastigi asil kanı" uyusturucuyla, bagnazlikla, yobazlikla, cagdisilikla zehirleyen ogrencilerimi kurtaramiyorum.

Daha fazla yazamiyorum, yazdikca yuregim agirlasiyor.


SIZ, ATATURK'UN GOZLERININ TAAA ICINE BAKABILIYOR MUSUNUZ PEKI???     

Sevgi ve Saygilarimla,
Bakmak yetmez, gormek gerek...


Ocak 18, 2009, 02:58:22 ös
Yanıtla #1

Platon'un "devlet"inden başlayarak bugünlere kadar gelip bakarsak "devlet" kavramının sadece bize öğretildiği gibi "bayrak,yasa, para ve ad" ile sınırlı olmadığını görürüz. Devlet, yurttaşlarına "eğitim, sağlık ve güvenlik" gibi olguları temin eden ve bunları ayrıcalık konumuna getirmemekle yükümlü kurumdur. Mustafa Kemal, bize bir "devlet" bıraktı! Ardından biz o "devlet"e sahip çıkamadık, devlet vasıflarını teker teker yitirdik. Şimdi biz yurtsever ve Atatürk'ün manevi mirasçısı yurttaşlar olarak sadece nüfus cüzdanlarımıza, anayasamıza ve anayasanın bize verdiği yurttaşlık haklarına sahibiz. Tek varlığımız bunlar, aklımız, mantığımız ve bedenlerimizi harekete geçiren yüreklerimiz...

İlk bakışta hiç bir şeyimiz yokmuş gibi geliyor olabilir ancak biz Türk Halkı, bu devleti kimliklerimiz, anaysal haklarımız olmadan hatta yaşama hakkımız olmadan kurduk. Mustafa Kemal'in gözlerine bakıp da yüreğimizin ferahlayacağı günleri getirmek için fazlasıyla şeye sahibiz yeter ki kullanmayı akıl edelim, kullanabilelim.

Özgür tutsakların iktidara gelip,kara gölgeleri tutsaklığa mahkum edeceği günlerin gelmesi ümidi ve İNANCIYLA

Saygılar
Bilgi , en kutsal güçtür !


Ocak 19, 2009, 12:22:38 öö
Yanıtla #2
  • Ziyaretçi

yorumlarınıza sonuna kadar katılıyorum. yanlış anlamazsanız eğer yazılarda kaynak yada alıntı ibaresini göstermeye dikkat edelim diyorum.


Ocak 19, 2009, 09:43:12 öö
Yanıtla #3
  • Mason
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 353
  • Cinsiyet: Bay

Sayin Aaron,

Yazinin alinti oldugunu ve Istanbul'da bir bayan ogretmenimizin duygulari oldugunu belirtmistim, ismini bilmedigim icin de yer veremedim. Sanirim gozunuzden kacti.

Sevgi ve Saygilarimla,
Bakmak yetmez, gormek gerek...


Ocak 19, 2009, 03:34:23 ös
Yanıtla #4
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 211
  • Cinsiyet: Bayan

Sayın Dino Merhaba ,

Alıntı yaptığınız yazıyı okuyunca şaşırmadım ; hele olayın İstanbul'da yaşanmasına hiç şaşırmadım. Sorunun bir yönü de bu. Ülkemizde gerilik ve gericilik , cehalet, kabalık, suç rasyosunun devamlı yükselmesi , diplomalı sefalet, bireyleşememe ve en önemlisi de gelişime direnerek "öğrenmemekte ısrar" artık kanıksanmakta. Alıştırılmak istendiğimiz ve norm yapılmak istenen "profil" yazıda tasvir edilmiş . Yeni "altın nesil" işte böyle bundan sonra.

Şayet bir ülkenin "Milli Eğitim Bakanı" canlı yayında , gözümüzün içine baka baka , çıldırtıcı bir vurdumduymazlıkla :"Eğitimin "Milli" si olmaz , küresel çağdayız , bunlar bir elinde Kur'an ,bir elinde bilgisayar olan çocuklarımız " diyebiliyorsa  artık konuşulabilecek geriye ne kalır ki ?

Siyaset , ülke ve devlet yönetimi , şekillendirme , nesil mühendisliği gibi kavram, olgu ve alanlar ehliyetsiz , basit, geri, cahil , sicili bozuk, kompleksli, ahlaken düşük , feodal kafa yapılarına emanet edilirse , olacağı zaten budur. Bunlar henüz iyi günleri ülkemizin . Kimbilir bu coğrafya daha nelere tanıklık edecek ?   

Ancak halkımız da birey olmayı ve uluslaşmayı zaten pek istemiyor gördüğüm kadarıyla . Zira zordur bireyleşme süreci. Çalışan , bileylenmiş bir zihin ister. Yandaş, hemşeri , cemaatdaş ve aşiret desteği olmadan düşünerek , çaba göstererek , aklını önceleyerek dik durmak müthiş efor ister. Halkımız "Ne gerek var bunlara , devletim bana bakar" şiarıyla müthiş bir akıl tutulmasını tercih etmiştir. Halbuki bireyleşme olmadan uluslaşma da gerçekleşmez. Ümmetlikten milletliğe geçişi sürdürmek için için de rol model olabilecek , tesir ve sürükleyebilme gücü olan , medeni, ileri, rasyonel ve stratejik düşünme yetisine sahip "devlet adamları" gereklidir.

Dünya Tarihi'nde "Tüm Zamanların En Olağanüstü Lideri"  bizim milletimize nasip olmuş ancak Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın olağanüstülüğü yazıda tasvir edilenlerin baba ve büyükbabalarında aşağılık duygularına sebep olmuştur. Bu muhteşem "devlet adamı" profilinin yalnızca bir tek örneği görülmüş ve kendisinin sonsuzluğa intikaliyle birlikte kabus başlamış ; bugünlere getirildiğimiz "cehennem taşları " ısrarla ve inatla döşenmiştir.

Ancak artık "devlet adamlığı" müessesesi lağvedilmiştir;şimdi aslolan "hükümetin adamı" olmaktır. Eğer alıntılama yaptığınız "profilde" iseniz , "devlet baba" sizi tıpkı feodal bir aile babası  gibi , besleyecek , barındıracak, suçluysanız salıverecek , kabahatliyseniz bazen "demir cop ve biber gazıyla" dövecek , kapınıza bulgurlar-kömürler ve burslar yığacaktır.

Siz yeter ki "uslu ve itaatkar bir İslamcı" olun  ; her türlü kepazelik örtbas edilecek , cehaletiniz ve gericiliğiniz "halkımızın samimi hissiyatı" , sadaka meraklılığınız "sosyal devletin gereği" , okullarda mescitlere giden ve "provokatif hutbelerden sonra" elinde satırla sokaklara çıkan ve bira içenleri doğrayan gençler "iri -diri müslüman evlatları bunlar , geleneklere sahip çıkmışlar " cümlesiyle halka takdim edilecektir ; "norm dışı" kabul ettikleri başka aidiyetleri olan ve hiçbir kabahatleri olmadığında bile sadece Alevi,Yahudi,Ermeni vbg. olan vatandaşlarımızı zorla din derslerine sokup "kendine benzetmeye" çalışma gayretleri ise "çocuklar Hak Din'i öğrenmesin mi efendim?" sorusuyla geçiştirilmektedir.

Yazıda betimlenen profilin insanlarınca , Madımak Felaketi nedeniyle Alevi eşimizin dostumuzun yüzüne bakamayacak durumlara "gülerek ve seyrederek" sokulmuş bulunuyoruz. "Benzemeyi kabul etmediğiniz zaman" bittiniz  demektir ;artık siz ve aileniz perişan edilip yıldırılana kadar rahat bırakılmayacaksınızdır. Diretmeniz halinde size ve ailenize işsiz bırakılmadan ,satırla doğranmaya ve kül edilmeye uzanan bir yelpazede muhtelif "yaptırımlar" uygulanacaktır.

Madımak Katliamı'nda sonsuzluğa uçup giden bir çocuk  vardı ; özellikle onu hiç unutamadım , çok küçüktü ve annesiyle yapılan röportajda kalbim bir kerpetenle sıkılıyormuş gibi hissetmiştim. 12 yaşındaydı , adı Koray'dı, yıllar geçti yüzü gözümün önünden hiç gitmiyor , "semah dönmek ha "dediler , onunla birlikte hepimizin kalbini yaktılar bu "profil"in insanları. Bu kafa yapısına göre "uslu itaatkar ve hizmete hazır müslümanlar" vardır , bir de aklı , dünya görüşü, geleneği, bilgisi,eğitimi olan "kendi alanı" olan "kötü müslümanlar ve kafirler" vardır , bunların "halline" bakar bu profil .         

Balık baştan kokar ve yapılmış tahribat on yıllarla giderilebilecek gibi değil ne yazık ki . Bunlara onay vermiş , savunmuş, palazlandırmış, destek vermiş olan kim varsa benim nazarımda vatan hainidir , bu yazıdaki profili ortaya çıkartmak ve kasten yetiştirmek de vatana ihanet değilse , vatana ihanet nedir ?         

O yazıyı paylaştığınız için size çok teşekkür ediyor ve saygılarımı sunuyorum .
Quality has no fear of time ..


Ocak 19, 2009, 04:23:18 ös
Yanıtla #5

Nüfüsunun %80 i din-tarım toplumu bilinci seviyesinde olan ülkemizde zaten sayıları az olan bir avuç entellektüel insanın karşı karşıya oldukları acı gerçeklerin büyüklüğü - ağırlığı karşısında ve siyaset yapan (halkın seçtiği)ülkemiz insan profili içerisinde barınması imkansız hale geldiğinden ve artik siyasetten tiksindiğinden ülke yönetimi demokrasinin doğası gereği malum %80 in iradesi doğrultusunda tecelli etmektedir.Akıl ve mantık doğrultusundan bakıldığında bir mucize(2. bir Atatük ün ortaya çıkacağını zannetmiyorum) olmaz ise gidiş çok  daha kötüye doğrudur.İşin dahada kötüsü bağnaz kafa yapısının başına kötü şeyler gelse bile bundan ders çıkartan kabiliyette ve tabiatta olmamasıdır.Şahsım da dahil olmak üzere utanmadan ve sıkılmadan Atatürk ün gözlerinin içine bundan sonra bakabilecek bir babayiğit olduğunu sanmıyorum.Zaten günümüz Atatük ün gözlerinin içine nefretle ve hesaplaşma için bakanların günüdür.Şahsi fikrim Ülkenin kendi içerisindeki dinamikleri ile kendisini düzeltmesinin veya kurtarmasının imkansız olduğudur.Ancak Global bir düzelmeden sonra Ülkemizde de işler düzelebilecektir.

Saygılarımla,
Omnia mors aequat


Ocak 19, 2009, 05:00:06 ös
Yanıtla #6
  • Mason
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 353
  • Cinsiyet: Bay

Selamlar Sayin Nueva,

Yazinizi dikkatle okudum. Cikartmis oldugunuz ulke profili maalesef son derece dogru. Gittigimiz yolun dogru oldugunu kimse iddia edemez, tabii akli selim ve aydin insanlar icinden.

Bu konuda cok da fazla birsey soyleyemiyorum uzulerek. Biliyorsunuz, Mason'lar din ve siyaset konusmazlar diye bilinir. Aslinda "din ve siyaset konusunda tartismazlar"dir bunun asli. Bizler de bu memleketin evlatlari olarak elbette din ve siyaset konusmaliyiz aslinda, zira hepimiz Ataturk'un cizgisinde olan aydin olmaya calisan kisileriz. Ama yine de bilinenleri bozmamak icin isin siyasi boyutuna girmeyecegim, giremeyecegim.

Fakat su da bir gercek; cok partili doneme gecisimiz ile birlikte, zaten bir zemini olan yozlasma basladi. Ataturk ilke ve inkilaplari, yeterli, donanimli ve akil  kisiler tarafindan takip edilmedi, uygulanmadi, ustune dusulmedi. Amiyane tabirle, kim cekerse onunla beraber gittik. Boylece, ne egitimimiz milli olabildi, ne adalet sistemimiz bagimsiz. Herkesin istedigi gibi mudahale edebildigi bir oyuncaga donduk. Sayisi yuzlerceyi bulan dizilerle uyutuluyor, dusunmemiz engelleniyor, bunu dahi goremiyoruz. Dıs borcumuz 500 milyar USD iken dizilerde olan bitenler sohbet konularini olusturuyor. Ve bu gidise dur diyen yok. Beklemek de saflik olur, yapacaginiz her seyi, baska ulke liderlerinden icazet alarak yapiyorsaniz, bagimsizliktan soz etmek mumkun olmaz.

Biz buyuk bir Millet'iz, bunu kalpten inanarak soyluyorum. Bir suru badireler ile basacikmis, bir suru mikserin ayaklarini kirmisiz. Ama bu ilanihaye boyle gider diye bir kesinlik yok, olamaz. Bir kirilma noktasi olacaktir. Bunu hizlandirmak icin elinden gelenler herseyi uyguluyorlar bu ulkede, hem de sistematik olarak.

Demem odur ki; uyanmaktan, dusunmekten, fikir uretmekten ve paylasmaktan baska yapilabilecek birsey yoktur bugun icin. Akilli olup uyanik kalmamiz gerekmekte. Aksi halde yarin baska kosullar altinda fikrimizi dahi beyan edemeyecegiz.

Allah hepimize akil sagligi, guc ve kuvvet versin.

Sevgi ve Saygilarimla,

 
Bakmak yetmez, gormek gerek...


Ocak 19, 2009, 05:06:13 ös
Yanıtla #7
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 180
  • Cinsiyet: Bay

Eskiden nasıl bir selamet içinde hareket etmişler ise artık milli midir yoksa başka bir deyiş ile takkiyye veya ılımlılık mıdır ama eğitimi baltalayarak yol aldıkları kesin bir gerçek bu adamlar bir dönemler nasıl el öpme yarışında idi iseler şimdi de hiç bişeyden çekinmiyorlar

Eğitimimiz o kadar sağlammış ki öğretmen ihtiyacı varken 30.000 yeni imam aldılar acaba Türkiyenin inançlarında bir zayıflık mı var demeden  edemiyorum.


Temmuz 08, 2009, 08:26:54 ös
Yanıtla #8
  • Ziyaretçi

Ben bugün Atatürk'ün Gözlerinin içine bakamıyorum.Bakmaktan korkuyorum.Biliyorum ki O gözlerinden içinde Bilimin,İrfanın,fenin,demorasinin,çağdaşlaşmanın,uygarlığın ışığı var.Gözlerinin içine baktığım birçok insanda bu ışık olmadığı için;gözlerimi gözleriyle titretir diye korkuyorum.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
15 Yanıt
43929 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 31, 2018, 11:29:20 ös
Gönderen: Zennn
3 Yanıt
4147 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 28, 2008, 07:17:00 ös
Gönderen: Santander
0 Yanıt
3931 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 05, 2011, 12:28:23 ös
Gönderen: Lethe
2 Yanıt
3644 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 07, 2011, 10:37:15 öö
Gönderen: Eser
5 Yanıt
5194 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 31, 2012, 11:18:22 öö
Gönderen: Waldow
12 Yanıt
7455 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 28, 2013, 12:58:51 öö
Gönderen: NOSAM33
33 Yanıt
9233 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 21, 2018, 12:58:42 ös
Gönderen: Manyetizma
22 Yanıt
6527 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 29, 2018, 10:55:51 öö
Gönderen: Melchizedek
38 Yanıt
12657 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 20, 2017, 04:46:46 öö
Gönderen: night manager
19 Yanıt
7205 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 29, 2015, 12:43:44 öö
Gönderen: Ares