Süt ve öğle yemeği

[sun]

SSK 'yı zarara uğratıp batıran Kılıçtaroğlu her yıl 800 bin işsize iş, mazotu 1.5 lira, fakirlere 600 tl verirken şimdi üstüne her öğrenciye günde 1 öğün süt ve 2 tas öğle yemeğini ücretsiz sağlayacakmış. Küçük bir hesap yaptığımızda 2007 rakamlarına göre ilköğretim öğrenci sayısı 1 milyon 378 bin 236.Sütü 50 kuruş 2 tas öğle yemeğini 2 liradan hesap ettiğimizde yıllık masraf 242 milyon dolar yapıyor. Türkiye'de fakir sayısı arttı diyen Kılıçtaroğlu'nun kafasında oluşturduğu rakamla 600 tl yi çarpmıyorum bile.

Nasıl yapıcağınıda sır gibi saklayan Kılıçtaroğlu'nun haberi.


Süt ve öğle yemeği
Okan KONURALP
24 Nisan 2011
CHP'den 1 kutu süt 2 kap yemek sözü
CHP’nin “Çocuklar Geleceğe Umutla Bakacaklar” adlı raporunu açıklayan Kemal Kılıçdaroğlu, “Çocuk Bütçesi” adını verdikleri bütçe düzenlemesiyle “Her öğrenciye günde 1 öğün süt ve 2 tas öğle yemeğini ücretsiz sağlayacağız. Doğum yapan anneye yarım altın ile bez ve mama yardımı yapacağız. CHP çocukların partisidir” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun sunuşu şöyle:

Çocuklar önceliğimiz

Bu rapora ‘Çocuk bütçesi’ diyoruz. Çocuk bütçesi, ‘Devlet bütçesi içinden çocuklar için yapılan tüm harcamaların ortak bir çerçeve içinden izlenmesi’ demek. 44 yaş üzerindeki bir yurttaşımıza, bir çocuğumuzdan 2,5 kat daha kaynak ayırıyoruz. Lafa gelince de mangalda kül bırakmıyoruz. Çocuk bütçesiyle bu dönem son bulacak. Çocuklar bütçede önceliğimiz olacak.

Ücretsiz eğitim

Okul öncesi 2 senelik eğitim ücretsiz olacak. Okullarda katkı payı uygulamasına son verilecek. Okullar çocukların vakit geçirmekten hoşlandığı mekanlar haline getirilecek. Engelli çocukların topluma katılımı en üst seviyeye çıkartılacak. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğiyle erkan yaştan itibaren mücadele edilecek.

CHP iktidarında tüm okullarımız tam gün eğitime geçecek. ‘Bir kutu süt bir öğün yemek’ projemizle hiç bir çocuğun yatağa aç girmemesi için önemli bir adım atılmış olacak. Çocukların doğum sonrası sağlık denetimi de bu merkezler aracılığıyla takip edilecek. Her ilde en az bir çocuk hastalıkları hastanesi kurulacak, 2015 yılına kadar tüm doğumların sağlık personeli nezaretinde yapılması hedefine ulaşılacak.

Çocuklar hiç bir zaman terör mevzuatı altında kavuşturmaya tabi tutulmayacak. Tüm çocukların yargılanmasında sosyal hizmet uzmanlarının yanı sıra, sosyolog, pedagog, psikologlardan oluşan bir uzman kadro ilk noktadan itibaren çocuğun yanında yer alacak.

Anadilde eğitime karşıyız

Kemal Kılıçdaroğlu, “Çocukların anadillerini ‘okur/yazar’ olması tartışmasını, Kürt sorunu kapsamında nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna, “Anadilde eğitime karşıyız. Ancak, anadil kapsamında seçmeli ders seçeneği de tartışılabilir, ‘Neden tartışılıyor’ diye rahatsız olmayız. Öte yandan anadillerini öğreniyor çocuklar ilk konuşmaya başladığı andan itibaren. Onun okuma yazma bölümüyle ilgili olarak ise bizim sınırlamamız söz konusu değil. Bizim için her çocuğun Türkçe öğrenmesi, sınavlara ve hayata Türkçe hazırlanması önemli. Yoksa biz ‘Kimse anadilini öğrenmesin’ demiyoruz” karşılığını verdi.

Bakabileceğin kadar çocuk

SEÇİM bildirgesinin “2 çocuğu kapsayan” çocuk yardımı konusunda da bilgi veren Kılıçdaroğlu, “Yoksa kimseye ‘Neden daha fazla çocuk yaptın’ diye sormamız söz konusu değil. Mesele insanların bakabilecekleri kadar çocuk sahibi olmaları” dedi. Kılıçdaroğlu, sunuşunda “Yoksul bir aile çocuğunun daha üst bir gelir grubuna yükselmesinin tek yolu iyi bir eğitim almasında geçiyor. Türkiye ise bu açıdan da çocuklarını geride bırakıyor” sözleriyle “Eşitsizliğin ve yoksulluğun nesiller arasında aktarımı” kapsamında bir değerlendirme yaptı. Bu değerlendirmesini Karl Marks’ın “Ekonomik koşulların belirleyiciliği” tezini andıran “Ekonominin, bütün hayatı şekillendirdiğine inanıyorum ben” sözleriyle desteklemesi dikkat çekti.

Hürriyet.

[Hacamat]

  Kuzey korede 30 milyon insan diktatörün pençesinde inim inim inliyor.
bırakın ekmek süt bulmayı taş yiyorlar. 30 milyonun 15 milyonu yeterli beslenmediği için kör. 30 milyon insan sınırdan dışarı çıkamıyor, çıkanların geride bıraktığı aileleri kurşuna diziliyor. 40 yaşını göremeden çoğu insan hastalıktan, bakımsızlıktan ölüyor. Hatta bu yazıyı okuduğunuz şu an da Kuzey Kore de 5 yaşında bir çocuk bakımsızlıktan öldü.

  Toplumların önde gelenleri Semboller e, ritüellere e  meğil vermişse. Bir partinin çıkıp ''size ekmek, süt verecem'' demesi kimseyi şaşırtmasın.

[ozkann]

Küçük bir hesap yaptığımızda 2007 rakamlarına göre ilköğretim öğrenci sayısı 1 milyon 378 bin 236.Sütü 50 kuruş 2 tas öğle yemeğini 2 liradan hesap ettiğimizde yıllık masraf 242 milyon dolar yapıyor.

Yapalım küçük hesabı.

2 tas yemek + süt = 2,5 TL = 1,65 USD x 1.278.236 öğrenci = 2.109.089 USD masraf
242 milyon dolar değil, 2 milyon 109 bin.

Ama lehinize bir hatanızı daha söyleyeyim.
2007 yılında ilköğretime 'yeni' kayıt olan öğrenci sayısı 1 milyon 278 bin 236, tamamı değil.
2007/2008 Meb İstatistiklerine göre ilköğretim öğrenci sayısı 10 milyon 870 bin 570 dir. (açık, özel, azınlık vs dahil)

Yani yaklaşık hesap için bir sıfır daha koyun 21 milyon dolar eder. Hala 242 milyon dolar değil.

Küçük hesabınız yanlış.

Doğru hesap ile ortaya çıkan rakam devlet için küçüktür.
Şu anda M.E.B. e ayrılan bütçe 34 milyar 112 milyon 163 bin liradır.
Kalem kitap veren hükümet ile süt ve 2 tas yemek vereni de aynı şekilde eleştirebilmeliyiz.
Birini alkışlarken, diğerini yermeyelim.

Bir not olarak, bu projeye katılmıyorum.
Kişisel fikrim ise şu anda yürürlükte olan ve göz önündeki teklif edilen sistemlerden tamamen farklı bir yöndedir.
Ben sadece rakamlara takıldım.

Saygılarımla

[moonlight]

GGG       Geçmişten günümüze bakarsak arkadaşlar buna da şükür diyelim .Bana soracak olursanız şartlar ne olursaolsun iktidar devam etmeli ;Bu Türkiye'nin kaderi.
saygılar sevgiler

[Alşah]

        Değerli arkadaşlar ;  2002 ve 2007 genel seçimlerinde seçimlere katılan bir siyasi parti genel başkanı, ilköğretim deki kitapların parasız olacağını, her şehre  bir üniversite kurulacağını, köylü ve tarım kesimi için mazotun  bir Tl. olacağını  meydan meydan gezerek söylemişti.  O zaman ilköğretim deki kitaplar parasız değildi, her şehrimizde üniversite yoktu.  Bütün siyasiler bunları nasıl yapacaksınız, kaynaklarınızı gösterin gibi  laflar ediyorlardı. Fakat  ne gariptir ki, kaynkları soranlar  iktidara gelince ilköğretimdeki kitapları parasız yaptılar, her şehre bir üniversite kurdular. Demek ki oluyormuş.
            Şayet planlamalarınızı  doğru yapar, adil bir vergi sistemini oturtur, kayıt dışı ekonomiyi kontrol altına alırsanız  bu vaadlerin yerine gelmemesi için ben  bir neden göremiyorum. Her hangi bir yanlış anlaşılmaya sebebiyet vermemek için bu söylediklerimin bütün siyasi partiler için geçerli olduğunu da belirtmek istiyorum.
           Saygılar-sevgiler.

[sun]

Sn.Ozkan
Ben yıllık bütçeyi söyledim siz günlük bütçeyi hesaplamışsınız. Bir hatamı yakaladım 242 milyon dolar değil 242 milyon tl olacak. Öğrenci sayısı 10 milyon ise bu rakam yıllık yaklaşık 2.5 milyar tl yapıyor.

 İkincisi süt ve öğle yemeği projesi, defter kitap bütçesini oldukça aşan bir proje olduğunu zannediyorum.

Aslında bu projeyi mantıksız diye kesip atamam mantıklı mı değil mi tartışmak araştırmak lazım, değinmek istediğim nokta Kılıçtaroğlu'nun bu denli spesifik kaynağını bulamadığı vaatler vermesi.

Saygılar

[ozkann]

Sayın Sun,
Hesap konusunda belirttiğiniz şekilde hata yapmışım, haklısınız.

Saygılarımla