Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Cahit Gulebi  (Okunma sayısı 4489 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Nisan 06, 2009, 11:40:09 ös
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1662

   ÖLÜMLÜ DÜŞLERİMDEN ALSAN BENİ

    Sen yokken gittim
    Korkularımın üstüne
    Hiç ardıma bakmadım
    Gümüş şiirler yazdım sen yokken
    Çok yangın çıktı yüreğimde
    Küllerini bile savurmadım
    Irak denizlerin fırtınasıydım
    Uzak iklimlerin sert rüzgarları
    Kulaçlarken denizinde gurbeti
    Kanlı savaşlarım,
    Belalı sevdalarım olmadı hiç
    Ama hep sustum,
    Hep ağladım, hep yandım sen yokken.
    Bekliyorum dönüşünü yeniden,
    Bir gelsen,
    Hayatın önünden alsan beni
    Bir gelsen,
    Sellerin önünden alsan beni
    Bir gelsen,
    Ölümlü düşlerimden alsan beni.

    Çok durdum güneşe karşı bir başıma
    Savrulurdum rüzgarlarında sensizlik denizinin
    Sen yokken,
    Az dolaşmadım gönlümün kuytularında
    Üşüyen karanfilim şimdi buruşuk parmaklarda
    Bir kırağı ayazıydım gecenin kollarında
    Zifirlerinde sadece ben üşürdüm.
    Hiç aldırmadım esen rüzgara
    Hiç dinlenmiş bir yürekle çıkmadım ortaya
    Yinede hiç yıkılmadım giden trenlerin ardından
    Ama bütün yangınlar beni yaktı önce
    Hep ortasında kaldım vurgunların
    Vurgun nedir ki? deme
    Bir babanın serzenişi nasılsa öyle
    Bayrakları indirilmiş,
    Bozguna uğramış bir hisardım sen yokken
    Hep sustum,
    Hep yandım, hep ağladım sen yokken.
    Bir gelsen,
    Yangınlardan alsan beni,
    Bir gelsen,
    Dünyalarımdan alsan beni,
    Bir gelsen,
    Şafaksız gecelerden alsan beni,
    Ama ne zaman gelsen,
    Akşam kızılı gözlerimle bulacaksın beni

Cahit Gulebi


Nisan 06, 2009, 11:46:46 ös
Yanıtla #1
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1662

KUŞUN HİKAYESİ 

Evin önünde hark vardı,
Harkın önünde alçacık köprü,
Köprünün üstündeki çocuklar
Hayalet gibi bir kuş gördü.

Eğilip baktık tahtalar arasından
Uzaklardan gelme bir garip kuş.
Kuzgun gibi,balıkcıl gibi birşey,
Köprünün altına yorğun düşmüş.

Kutupların,denizlerin,romanların,
Sihrini taşıyordu.
Biz ona bakıyorduk, o bize
Korkusuyla karanlık ormanların.

Kimimiz deynekle dürte dürte...
Kimimizde kaynar su döktük,
İşedik bir güzelce üstüne,
Garip kuşu öldürdük.

Yaralı bir gemi gibi yüze yüze
Köprünün dışına çıktı.
Vura vura eğlendik,
Attık birbirimize.

Uzaklardan gelme garip kuş
Mürekkep rengi gözlerinle
Artık dünyamızı göremezsin!
Bağrışmamız gitmez kulaklarına,
Yaprakların arasında güneşe karşı
Çiftleşemezsin.
Dişiysen yumurtlayamazsında!

Böyle deyip kuşun dört yanında
Akşama kadar hora teptik
İnsan olduğumuzu iyice
Garip kuşa öğrettik


Nisan 06, 2009, 11:50:04 ös
Yanıtla #2
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1662

Cahit Külebi (d. 1917 Tokat- ö. 20 Haziran 1997 Ankara), Türk şairidir.

Halk şiirinden ve türkülerden yararlanarak çağdaş bir şiir oluşturmuş, konu olarak yurt sevgisini, insan ve doğa sevgisini işlemiştir. Şiirlerinde çocukluğunun ve gençlik yıllarının geçtiği yörelerden izlenimlerini yansıtmıştır.






 Yaşamı

20 Aralık 1917'de, Tokat'ın Zile ilçesinin Çeltek Köyü’nde doğdu. İlkokulu Niksar'da, liseyi Sivas'ta bitirdi. İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi. Antalya Lisesi'nde, Ankara Devlet Konservatuvarı'nda, Ankara Gazi Lisesi'nde edebiyat öğretmenliği yaptı. Milli Eğitim Müfettişi oldu. İsviçre’ye kültür ataşesi ve öğrenci müfettişi olarak atandı. Yurda dönünce Milli Eğitim Bakanlığı Başmüfettişliği ve Kültür Müsteşar Yardımcılığı görevlerinde bulundu. 1972'de emekliye ayrıldı. 1983 yılına kadar Türk Dil Kurumu'nda çalıştı. 1976'dan sonraki dönemde Türk Dil Kurumu Genel Yazmanı’ydı. Şair, 20 Haziran 1997 tarihinde Ankara’da hayata gözlerini yumdu.


 Şiirleri

    * Atatürk Kurtuluş Savaşında (1952)
    * Yeşeren Otlar (1954), 1955 Türk Dil Kurumu Edebiyat Ödülü
    * Süt (1965)
    * Şiirler (1969)
    * Türk Mavisi (1973)
    * Sıkıntı ve Umut (1977)
    * Yangın (1980), 1981 Yeditepe Şiir Ödülü
    * Bütün Şiirleri (1982)
    * Ğüz Türküleri (1991)
    * Bütün Şiirleri (1997)
    * Güzel Yurdum (1996)
    * Zerdali Ağacı
    * Kamyonlar Kavun Taşır
    * Biz Biliriz Bizim İşlerimizi

Anıları

    * İçi Sevda Dolu Yolculuk (1986)

Düz Yazıları

    * Şiir Her Zaman (1985)
    * Ece'nin Günlüğü


Nisan 06, 2009, 11:53:22 ös
Yanıtla #3
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1662

KADINLAR, ÜLKELER, DENİZLER 

Gözlerin gözlerime değince
Su katılıyor rakıya
Denizler açılıyor önümde.

Üç çeşit deniz var bildiğim:
Birincisi süt liman deniz.
İlkgünün özenle okşadığı,
Gökyüzüyle kaynaşan deniz.

İkincisi dalgalı oynak,
Bir kedi gibi önce sokularak
Sonra tozu dumana katan deniz.
Balıklara beşik sallayan deniz.

Üçüncüsü volkansı dağlar...
Tüfek namlusundan menevişli,
Baştan başa gövdesi köpek dişli,
Kendi kendine savaşan deniz.
Anadolu dağları gibi kıraç,
Kış ortasında kurtlar gibi aç
Karanlığa uluyan deniz.

Senin gözlerin de öyle uzak,
Üç türlü denizde balkıyarak
Bütün yaşamımı alıp gitti.
Türküler yitirdim dağlarda.
Çiğdemleri rüzgar okşar ya,
Sarkar ya söğütler ırmağa
Rakıya su katılır gibi
Gözlerin başlar yansımaya

Gözlerin gözlerime değince su katılıyor rakıya,
Ülkeler de kadınlara benziyor,
Başlıyor yansımaya.

İşte güvercin kemikli kız!
Koca Fransa, Akdeniz...
Ve Almanya ki lahana, tütün,
Sokakları kan kokarken bir gün
Gençliğimi orada bırakıp geldim.
Oysa balık gibiydi Urzula Rayh
Bir sarı çiğdem gibi severdim.


Nisan 06, 2009, 11:59:32 ös
Yanıtla #4
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1662

SEVDA PESINDE

Kimsenin başına gelmemiştir
Benim başıma gelenler.
Hangi günüm sevinçli geçti?

Elbette tadı var bu alemin
Ağaçların çiçekleri var,
Kadınların sıcak dudakları,
Bin bir türlü hali var denizlerin.

Evimdeyken bu saatte ben
Çarşıya ekmek almaya giderdim,
Şehirli bir kadın gibi kokardı
Evlerin bahçeleri akşam serinliğinde.

Vektiyle İzmir'e gitmiştim
Ömrümde ilk defa
Aşıklık yüzünden.
Şehre girerken ışıklar uçuşuyor
Rüzgar okşuyordu saçımı tren penceresinde,
Kalbim bir bayrak gibi çırpınıyordu.

O gün bugündür başıma gelenler
Kimsenin başına gelmemiştir
Ekmek peşinde.
Geçmişten söz etmek neye yarar.

İşte şu anda naçar kaldım
Koca bir şehrin ortasında.
Karanlık caddeler uzayıp gidiyor,
Kar yağıyor ışıkların üstüne
Bir kadın çorabını çekiyor.
Çok sallanma küçük hanım,
Gönlüm gitmez peşinden
Birisi var yolumu bekler.
Ömrüm günüm yanlız geçiyor
Bir tek sevda peşinde.


Nisan 07, 2009, 12:04:14 öö
Yanıtla #5
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1662

SABRET

Sen petekte bir gömeç bal gibisin!
Renksin yazdan kıştan, tazeliksin bahardan.
Yapraklarda dolaşan serin bir rüzgarsın ki
Her gün eser durursun hafızamdan.

Ellerin var beyaz güller gibi küçücük,
Mutlak kalbin tomurcuklardan pembe!
Sanki yeşil yaylalardır gözlerin
Alnımda ter ve kuvvetsin işimde.

Ben kanadı kırık bir kuş değilim
Döner birgün gurbet ellerde kalan
Sabret neşem, sabret şarkım, sabret sevdiğim,
Sabret kalbi tomurcuklardan pembe olan.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
23324 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 25, 2006, 10:19:59 öö
Gönderen: MASON
0 Yanıt
6267 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 02, 2007, 09:06:42 ös
Gönderen: MASON
0 Yanıt
5832 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 24, 2007, 01:56:09 ös
Gönderen: Ittihatci
3 Yanıt
4333 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 06, 2009, 06:17:57 ös
Gönderen: Prenses Isabella
0 Yanıt
1775 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 19, 2015, 12:45:49 öö
Gönderen: Risus
0 Yanıt
1473 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 19, 2015, 12:47:09 öö
Gönderen: Risus