Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: İnsan inanmaya programlı mı?  (Okunma sayısı 3655 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mart 25, 2012, 03:19:43 ös
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

İnsan inanmaya programlı mı?
'Tanrı ve din’ konularına çok tartışılacak çarpıcı araştırma...


   
İnsanlarda Tanrı inancı doğuştan mı geliyor yoksa sonradan mı öğreniliyor? Dinbilimcilerin ve filozofların yıllardır sorduğu bu soruya bir yanıt da bilim insanlarından geldi. ABD’deki Fuller Yüksek Okulu psikoloji profesörü Justin L. Barrett, New Scientist dergisinin son sayısında Tanrı inancının konuşmak, yürümek gibi her insanda bulunan bir özellik olduğunu savundu. Tezini çocuklar ve bebekler üzerinde değişik deneylerle kanıtlamaya çalışan Barrett, bebeklerin dünyadaki her şeyi anlamlandırmaya çalıştıklarını ve “yönetici bir gücü” daha hayatın ilk yıllarında kabullendiklerini savundu.

Yale Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada ise bebeklerin kendi başına hareket edebilen cisimlere yaratıcı güç atfettikleri görüldü. Çocukların kendi kendine hareket edebilen herşeyi ölümsüz, çok bilgili ve algıları çok gelişmiş gördükleri tespit edildi. Michigan Üniversitesi’nde yapılan bir başka araştırmaya göre ise çocukların anne ve babaları evrime inansa bile, 10 yaşın altındaki çocuklar evrime değil Tanrı tarafından yaratılmaya inanmaya daha yatkın. 10 yaşından sonra da bu inanç kişiye göre değişerek farklı yönlere doğru şekillenmeye başlıyor. Barrett çocukların inanca meyilli olduğunu savunurken inandıkları gücün kültürlerine göre değişebildiğini, din olgusunun daha ileri yaşlarda oluştuğunu hatırlattı. Profesör Barrett’ın tezini destekleyen bir açıklama da ABD’deki Emory Üniversitesi profesörlerinden Robert N. McCauley’den geldi. McCauley’ye göre beyin kişiyi insanları tanımaya programlandığı için sıradan bir bulutta bile insan yüzleri görebiliyoruz. Aynı şekilde doğaüstü olaylarda da bir düzen ve neden bulmaya programlıyız. İnanç hayatla mücadele eden insana düzen kurması için yardımcı oluyor.

Kim neye inanıyor?
-  Hıristiyanlık: 2.2 milyar
-  İslam: 1.6 milyar
-  Hinduizm: 900 milyon
-  Ateist-Seküler-Dine inanmayan-Agnostik: 750 milyon
-  Çin geleneksel dini: 400 milyon
-  Şamanizm ve diğer kabile dinleri: 400 milyon
-  Budizm: 375 milyon
-  Sihizm: 25 milyon
-  Musevilik: 15 milyon
-  Diğer: 80 milyon
 
%93
1998 yılında ABD Ulusal Bilim Akademisi’nde yapılan bir incelemede akademi üyelerinden yüzde 93’ünün Tanrı’ya inanmadıkları görüldü. Ancak aynı araştırma ABD toplumu üzerinde yapıldığında neredeyse aynı oranda ABD’linin Tanrı’ya inandıklarını söyledikleri ortaya çıktı.
 
Din olmasa uygarlık gelişmez miydi?
Kanada’daki British Columbia Üniversitesi’nden Psikoloji Profesörü Ara Norenzayan din ve uygarlık gelişiminin bağını New Scientist’e açıkladı. Buna göre dünyanın en eski tapınma merkezlerinden Göbeklitepe toplumların gelişimine ışık tutuyor. Göbeklitepe’den yola çıkıldığında uygarlıkların Taş Devri’nden günümüze dinin de yardımıyla geliştiği ve ilerlediği görülüyor. Geçmişte çok daha küçük toplumlar halinde yaşanıyordu. Bu toplumlardaki akrabalık ilişkileri nedeniyle herkes birbirine karşı fedakarlıkta bulunuyordu. Ancak topluluklar büyüdükçe fedakarlıklar gittikçe azaldı. Burada din devreye girdi. Din çerçevesinde yapılan ritüeller insanları birbirine yaklaştırdı. Uygarlıklar gelişti. Toplumda ortalama bir düzen sağlanmış oldu.
 
Ateistler sevilmiyor
Amerikan Sosyoloji Dergisi’nde yer alan bir araştırmaya göre bir toplumda en az kabul görenler ateistler oluyor. Tanrı’ya inananlar diğer dinleri takip edenlere da saygı duyuyor ancak ateistlere genellikle güvenmiyorlar.

Botton: İnançsızlar dinden yararlanmalı
‘Ateistler için din’ kitabının ünlü yazarı Alain de Botton ‘Din ve Tanrı’ dosyası için New Scientist’e konuştu. Botton dergiye, “Ateistlerin de dinin yararlarından faydalanmalarını istiyorum. Dinler insanların ihtiyaçlarına dayanıyor. Toplum içinde düzenli bir şekilde yaşanmasına yardımcı oluyor. Dinler kendimizi kontrol etmemize ve iyileştirmemize yol açıyor. Ateistler dini reddettikleri için dinin tüm yararlarını da geride bırakıyor” yorumunu yaptı.
 
Dini hareketlerin ömrü 25 yıl
Günümüzde dünyada varolan dinler bugüne dek ortaya çıkan dini hareketlerin ve grupların yalnızca çok küçük bir kısmı. Connecticut Üniversitesi’nden araştırmacı Richard Sosis, 19. yüzyılda Amerika kıtasında çıkan dini hareketleri inceleyerek bunların ortalama ömürlerinin 25 yıl olduğunu savundu. 80 yılda ise her 10 dini hareketten/gruptan yalnızca dokuzunun ayakta kaldığı görüldü. Laik hareketlerin ömrünün ise çok daha az olduğu görüldü. Çoğu sosyalizmden feyz alan bu hareketlerin yüzde 90’ının ortalama 6.4 yılda ortadan kaybolduğu görüldü.


alıntı habertürk
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Mart 25, 2012, 05:09:58 ös
Yanıtla #1
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1811

Alıntı
10 yaşın altındaki çocuklar evrime değil Tanrı tarafından yaratılmaya inanmaya daha yatkın.
Alıntı
1998 yılında ABD Ulusal Bilim Akademisi’nde yapılan bir incelemede akademi üyelerinden yüzde 93’ünün Tanrı’ya inanmadıkları görüldü
.

Alıntı
Dinler insanların ihtiyaçlarına dayanıyor.

Ah söyle kompozisyonu güclü bir arkadas ciksada su üc cümlenin özüne dayali bir makale yazsa ve insanlarin veya insanligin Allah"i ve dinleri nasil kendi bilgisizligi ( hayati ve dogayi aciklayabilme anlaminda) sonucu kendisinin yarattigini ve akabindede bu bilgisizligini yendikce Allah ve dinden nasil uzaklastigini ve uzaklasmayanlarinda bunlara ihtiyac duyduklari icin uzaklasamadiklarini anlatsada bizde güzel güzel okusak.

Saygilarimla


Mart 25, 2012, 07:09:08 ös
Yanıtla #2
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

sn.tij

aslında o kadar dikkatlisinizki özü konuların içinden cımbızla çekip alıyorsunuz helal olsun size diyorum.

Bakınız o 3 üne konu sahibi olarak ben cevap vereyim önce
10 yaş altı çocuk evrimi bilerek değilde allahı bilerek doğuyor ise bu allahın varlığının bilimsel bir kanıtıdır neticede bilimsel bir yazı.Sonradan büyüyünceki haller tamamen sosyolojik vakıa çok girmeyelim.

2.araştırmadaki sonuçta illaki doğru burada  ben oyum o ben değilin tanımı insan yeryüzündeki tanrıdır formu çıkıyorki o merhaleye gelebilen insan tanrıya ihtiyacı olmadığını  yaşamın kendisini irdeledikçe kendince bir çok farklı kuramlar kuruyor.

son cümleniz ise çok doğru dinler insanların tamamen ihtiyaçlarına dayanıyor.

Ben allah tarafından her tür şekili ile ihtiyaçlı yaratıldım.

Uyumazssam duramam
yemeden yaşayamam
cinsellik olmadan bedenimi mutlu edemem
su içmeden duramam
tuvalete gitmeden durama
yemeden duramam
düşünmeden duramam
korkmadan duramam
aşık olmalıyım
gülmeden duramam gülmeliyim
of ne çokta ihtiyacımız var değilmi
bedensel ve ruhsal 2 tür ihtiyaçlı yaratılmış varlıklarız biz tabi bana göre.

saygılar
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Mart 25, 2012, 07:57:52 ös
Yanıtla #3
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1811

Alıntı
10 yaş altı çocuk evrimi bilerek değilde allahı bilerek doğuyor ise bu allahın varlığının bilimsel bir kanıtıdır neticede bilimsel bir yazı.
Sayin karahan, bu cümleniz yazi itibariyla pek dogru degil,( en azindan benim anladigim kadariyla ) lütfen yaziyi bir daha okumanizi istesem umarim bana kizmazsiniz.
Yazida
Alıntı
10 yaşın altındaki çocuklar evrime değil Tanrı tarafından yaratılmaya inanmaya daha yatkın.
cümlesi geciyor ve yatkin olmakla kesin bilmek arasinda daglar kadar fark var derim ben.

Madem bilimsellik dediniz bende derimki bütün dünya bilim cevrelerinin üstünde birlestikleri bir nokta var oda sudur, 10 yas altindaki bir cocuk Allah gibi soyut bir kavrami kavrayamaz ve onunla birseylere aciklama getiremez. Benim oglum 6 yasinda, karanliktan korkar, hayaletlerden ( okuduklari hikayelerin etkisiyle ) korkar ama daha agzindan Allah"la ilgili bir kelime dahi duymadim, kendisine kardesinin nereden geldigini sorsaniz " annemin karnindaydi sonra ordan cikti " der, cünkü kendisinin duydugu ve gördügü budur.

Saygilarimla


Mayıs 14, 2012, 02:22:46 ös
Yanıtla #4
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 76
  • Cinsiyet: Bay

>>10 yaş altı çocuk evrimi bilerek değilde allahı bilerek doğuyor ise bu allahın varlığının bilimsel bir kanıtıdır neticede bilimsel bir yazı.

gerçekten çok bilimsel bir yazı, hatta bu yazının bilimselliği üzerine sayfalarca yazı yazılabilir. (insanoğlu ne kadar kolay kullanıyor bilimsel kelimesini)

bilimsel bilimsel bilimsel bilimsel bilimsel bilimsel, evet gerçek bir rahatlama bir tür nirvana hissettim. Sonuçta bilimsel şeyler bunlar üstelik te gerçek.

bir çocuğun allahı bilerek doğmasını "bilimse bir yazı" diye tanımlayan biri ile "bilimsel platformda" tartışmak olanaksız. Çünkü "bilimsel kelimesinin sözlük anlamı hakkında hiçbir fikri yok demektir.

bu yazıyı okuyunca aklıma şu komik gazete haberi geldi

http://www.iha.com.tr/bilim-ispatladi-en-dogru-din-islam-84704.haber

bakınız gördünüz bilim ispatlamış, bilim bu yani boru değil.

tamam belki kaynakça yok araştırma yok, tekrarlanamıyor, incelenemiyor, gözlemlenemiyor, yalnışlanamıyor, hiçbir bilimsel metoda uymuyor ama farketmez :)



Ekim 23, 2012, 10:52:39 öö
Yanıtla #5
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 84
  • Cinsiyet: Bay

İnsan inanmaya programlıdır, ancak insan doğası neyden kendini rahatlatacak ise ona inanır, allaha indirgemek burada yapılan en büyük hatadır.olay çok daha büyüktür, insan güven-bilgi-deneyim-cesaret dörtlüsünün birbirine göre değişimlerine göre  sürekli farklı şeylere inanır ama bunların içinden sadece allah kelimesini çok işittiğinden ona inandığını zanneder.
Non nobis, Domine, non nobis, sed Nomini Tuo da gloriam


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
1 Yanıt
9118 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 05, 2015, 10:05:41 ös
Gönderen: ali osman
0 Yanıt
3328 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 05, 2010, 09:07:29 öö
Gönderen: ceycet
26 Yanıt
9617 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 07, 2016, 11:41:26 ös
Gönderen: Tık-Tik-Tak
0 Yanıt
2926 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 06, 2010, 09:19:37 öö
Gönderen: ceycet
1 Yanıt
4089 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 12, 2014, 12:54:17 öö
Gönderen: Melina
1 Yanıt
6196 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 04, 2011, 10:11:30 ös
Gönderen: Zagzagel
0 Yanıt
4054 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 27, 2011, 11:26:03 ös
Gönderen: AQUA
15 Yanıt
8840 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 19, 2011, 04:23:44 ös
Gönderen: Alşah
0 Yanıt
2699 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 23, 2012, 01:17:36 ös
Gönderen: MMT
2 Yanıt
4202 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 24, 2012, 10:26:08 öö
Gönderen: MMT