Zerdüşt peygamber daha önceki dini arıtıp temizlemiş, İran Çoktanrıcılığını Tektanrıcılığa doğru yöneltmiş ve çok yüksek bir ahlâkın kurallarını koymuştur.
Zerdüştîlik her şeyden önce Ahura Mazdâ (ki buna bazen Ormazd veya Ormuz da denir) adlı yüce Tanrı'ya tapınmaktan ibarettir.
Ahura Mazdâ parlak ,ihtişamlı çok büyük, çok iyi ,çok güzel Yaradandır. Çok bilge bir ruhtur, tâ uzaklara sevinçler saçar. Işığın , saflığın, gerçeğin Tanrısıdır. Azıcık değeri olan bütün hassalar, vergiler ve en başta yaşama hassası ile ölmezlik hassası ondan gelir.
Söderblom'un dediği gibi : " Yahve hariç , antik çağda hiçbir Tanrı Tektanrıcılığa bu kadar yaklaşamamıştır. " Ahura Mazdâ'nın 'Ölmez Azizler' diye adlandırılan yarı - tanrı yardımcıları da vardır ki daha önceki dinlerin ikinci derecedeki Tanrıları çoğu zaman bunlarla eş tutulur.
Zerdüşt'ün çıkışından önce yeryüzünde üç bin yıl geçmiştir. Başlangıçta dünya, bir zevk , safa yeriydi. Fakat Angra Mainyu dünyaya kışı,dolu âfetini, yırtıcı hayvanları , insanlarla hayvanlara zararlı böcekleri , haraplığı, çoraklığı, ölümü getirdi. İnsanların ruhlarına inanmazlığı, şüpheyi, bütün kötü iç güdüleri soktu.
Angra Mainyu'nun faaliyetine öldürücü bir darbe indirecek olan Zerdüşt'ün gelişine kadar, aradan üç bin yıl geçti. Her bin yıllık devrede Zerdüşt'ün tohumu ile bir bâkireden mucizeli şekilde doğan yeni bir Kurtarıcı meydana çıktı.
Ahura Mazdâ'nın dâvasına hizmet eden her şey iyidir,onun zaferine karşı gelen yahut zaferi kazanmasını geciktiren her şey kötüdür.
Ödevlerin birincisi dindarlıktır. Herkesin hak girmesi , Zerdüşt'ün buyruklarına uyması , ona yeni yeni müminler kazandırması gerektir. Büyülü bir kudreti olan "Ahura Mazdâ" adını söyleyerek dahi,insan korunur ve iyicil etkiler elde eder. Bir başka ödev de samimi olmaktır. Aynı zamanda çalışma da bir ödevdir.
Kregliner diyor ki : "Ahura'nın ülkesi ,ışık ülkesidir. Angra Mainyu'nun ülkesi ise karanlığın ülkesidir. Karanlığı doğurabilecek ve ancak karanlıkta rahatça gelişebilecek olan bütün fiiller, Mazdeist'in yani Zerdüştî'nin hayatından uzak olsun! Hiçbir kavim Pers'ler kadar yalandan nefret etmemiştir.
Bu, iftiranın ve aynı zamanda, daima şüpheli usullere başvuran dedikodunun da mahkûm edilişi demektir.
Ahura Mazdâ'ya göre ateşi ,toprağı ve suyu bir cesedin teması ile kirletmek günahtır. Onun için , ölümden sonra cesedin , bilhassa adlarına 'Sessizlik Kuleleri' denen üstüvane biçimi yapılarak köpeklerle akbabalara terk edilmesi lâzımdır.
Ateş, Işık Tanrısı olan yüce varlığı sembolleştirir. Her tapınakta bir ateş odası vardır. Bunun içinde ebedi bir ateş yanar. Hiç kimse buna dokunamaz. Hata soluğu ile dahi bunu kirletemez. Rahibin ellerinde eldivenler, ağzının üzerinde de bir peçe vardır.
