Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Kırmızı Başlıklı Kız  (Okunma sayısı 8658 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ekim 31, 2006, 02:10:58 ös
  • Administrator
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 9553
  • Cinsiyet: Bay
    • Masonluk, Masonlardan Öğrenilmelidir

Kırmızı Başlıklı Kız
Özet:

Kırmızı başlıklı kızı annesi, bir parça pasta ve şarap vererek, hasta ninesinin ormandaki kulübesine gönderir. Kız, yolda kurtla karşılaşınca şaşırmaz ve korkmaz; kurda nereye gittiğini söyler. Kurt kızı, ninesi için çiçek toplamak uğruna, farklı bir yola yönlendirir. Acele ile ninenin evine koşan kurt, ihtiyar kadını yutar ve yatakta onun yerine yatar. Kulübeye varan kız, ninesinin kocaman kulakları, gözleri, elleri ve ağzı olduğunu fark eder. Kurt kızı yutar. Bir avcı gelir, olanları anlar, kurdun karnını makasla yarar ve kırmızı başlıklı kız ile ninesini kurtarır. Kız, uyuyan kurdun karnını taşlarla doldurur. Kurt, uyanınca devrilir ve ölür. Zorlukla soluk alan nine, şarap ve pasta ile kendine gelir. Kırmızı başlıklı kız, “yaşadığım sürece bir daha asla kendi kendime yoldan çıkıp, ormana girmeyeceğim” der. Neşe için de evine döner ve bir daha kıza hiç kimse zarar veremez.

Analiz:

Kırmızı başlıklı kız masalı, hem yetişkinler için, hem de çocuklar için evrensel bir çekiciliğe sahip olduğundan seçilmiştir. Masalın, hemen herkes tarafından bilindiği düşünülürse, erginlenme törenleri ile ilgili yaklaşıma, hızlı bir yoğunlaşma sağlanacaktır.

Erginlenme töreni bireyin 10-13 yaşları arasındayken evinden ve ailesinden ayrılması ile başlar. Masalın Grimm tarafından kaleme alınan biçiminde, anne kırmızı başlıklı kızı, yabancılarla konuşmaması için uyarmaz. Oysa Perrault tarafından yazılan biçiminde bu uyarı bir ders olarak yer alır. Kırmızı başlıklı kız, kurtla karşılaştığında şaşırmaz ya da korkmaz zira erginlenme töreninin başladığını biliyordur; her sınava boyun eğecektir. Erginlenme törenini yönetenlerin, çeşitli maskeler, kürkler, tüyler ve takma pençeler kullanarak hayvan kılıklarına girmeleri çok sık rastlanan bir durumdur. Hayvanların bir aşkınlık-yücelik simgesi olarak kullanılmaları neredeyse evrenseldir. Erginlenme törenini yönetenler de, hayvan biçimindeki tanrısal güçlerdir. Bu ritüel, büyük olasılıkla arkaik bir avcı kültürüne aittir. Masaldaki en önemli özellik, bir kahraman olarak avcının kızı gerçekten kurtaran kişi olmasıdır.

Ormandaki kulübe, erginlenme töreninin zaman dışı kutsal mekanıdır. “Bir varmış, bir yokmuş” sözleri, zaman dışı bir mekana gidileceğini açıklayan ilk uyarıdır. Bir diğer anahtar da, bu kutsal yere yine kutsal simgelerden olan şarap ve tatlı ekmek (pasta) bırakılması oluşturur (Grimm masalları kutsal Hıristiyan simgeleri ile doludur). Nine, bir çok köken mitinde karşılaşılan Ana Tanrıça ya da Toprak Ana’yı simgeler; hem besleyen, hem de yutup yok edendir. Kurt aslında nineyi, yani Ana Tanrıçayı yutmaz, sadece Ana Tanrıçanın yok edici, yutucu niteliğini simgeler.

Diğer bir erginlenme motifi, simgesel ölümdür. Genellikle erginlenme kulübesi bir yılan ya da canavar biçiminde varsayılır ve erginlenme adaylarını yuttuğu düşünülür. Karına ya da rahme geri dönüş sayesinde, kişilik yitirilir. Kurdun midesine giren kırmızı başlıklı kız, simgesel olarak ölmüştür.

Aslında kız, ninesinin yerini alan kurdu anında tanımalıydı. Oysa, yalnızca bu “yeni” ninenin olağandan büyük kimi organlarının ayrımına varır sadece. Simgesel olarak, kırmızı başlıklı kız bu erginlenmeci figürün tanrısal niteliklerini algılamaktadır.

Kız, yeniden doğduğunda, ninenin kötü yönünden hemen kurtulması gerektiğini düşünür. Yeni yetişkin statüsüne uygun olarak, ilk cesur ve kesin kararını verir. Kurdun karnını büyük taşlarla doldurur. Bir kez daha taşlar, yaşam veren bir işlev üstlenirler. Kız, yaşamsızlığın (taşların), kendi yaşamını kötülükten kurtarmak için kullanılacağını keşfeder. Burada erginlenmenin iki temel niteliğini, boyun eğme/özveri ile cesur eylemi, açıkça görebilmekteyiz. Kırmızı başlıklı kız, simgesel ölüme boyun eğmiştir ve doğanın karanlık yüzünü görmüştür; bu boyun eğiş ile öğrendiklerini, yaşamını tehdit eden tehlikeden kurtulmak için kullanmayı da becermelidir.

Anne kızını, “yoldan uzaklaşma ve şarap şişesini sakın kırma” diye öğütlemiştir. Doğal olarak, cinsel bir açıdan değerlendirilince annenin, kızının namuslu bir yolda kalması için çabaladığını ve bekaretini korumasını öğütlediğini düşünebiliriz. Oysa farklı bir düzeyde aynı uyarının, “bilgilerini arttır, yeni şeyler öğren, ama yitip gitme” anlamına gelebileceğini de değerlendirmeliyiz. Anne kızının, bir ergenlik törenine katılacağını ve bu törenin kıza, topluluk kültürünün içsel anlamlarını sağlayacağını bilmektedir. Kırmızı başlıklı kız, izlemesi gereken ve önceden belirlenmiş bir kültürel yola çıktığını anlamaktadır. Kız, masumiyetini yitirmekte, ancak bir kez daha kurtla karşılaşırsa ne yapması gerektiğini öğrenmektedir.

Erginlenme ritüellerinin belirli bir cinsel eğitimi de içerdikleri düşünülürse, “yoldan sapmama” ve “şişeyi kırmama” uyarıları, cinselliğin tehlikelerine ve namusun yitirilmesine işaret etmektedirler. Masalın sonunda cinsel değerlendirmeler daha belirginlik kazanır. Bu bölümde kadınların doğurganlık yetenekleri işlenir. Bu yetenek sayesinde kadınlar erkeklerden üstündürler. Karnındaki taşlarla, olanaksız hamileliği simgeleyen kurt gülünç duruma düşmektedir. Kız, kurdun karnına taşları doldurmuştur; bir yoruma göre burada taşlar kısırlığı simgelemektedir. Uyanan kurt bir kez sıçrayıp yere düşmüş ve hemen ölmüştür. Böylece işlediği suça uygun bir cezayı çekmiş, kısırlığın simgesi taşlar tarafından öldürülmüştür.
- Sahsima ozel mesaj atmadan once Yonetim Hiyerarsisini izleyerek ilgili yoneticiler ile gorusunuz.
- Masonluk hakkinda ozel mesaj ile bilgi, yardim ve destek sunulmamaktadir.
- Sorunuz ve mesajiniz hangi konuda ise o konudan sorumlu gorevli yada yonetici ile gorusunuz. Sahsim, butun cabalarinizdan sonra gorusmeniz gereken en son kisi olmalidir.
- Sadece hicbir yoneticinin cozemedigi yada forumda asla yazamayacaginiz cok ozel ve onemli konularda sahsima basvurmalisiniz.
- Masonluk ve Masonlar hakkinda bilgi almak ve en onemlisi kisisel yardim konularinda tarafima dogrudan ozel mesaj gonderenler cezalandirilacaktir. Bu konular hakkinda gerekli aciklama forum kurallari ve uyelik sozlesmesinde yeterince acik belirtilmsitir.


Kasım 06, 2006, 10:14:29 öö
Yanıtla #1
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1091
  • Cinsiyet: Bay

Bu hikâyein bu kadar ayrıntılı olduğunu bilmiyordum. En başta dedim ne işi var bu hikayenin burda. Yanılmışım
''Kızıl elmada buluşalım''


Kasım 10, 2006, 08:08:34 ös
Yanıtla #2
  • Ziyaretçi

Cok ilginc bir analiz. Tabi avcinin da surgeon olmasi olaya heyecan katiyor  ;D


Kasım 10, 2006, 08:11:43 ös
Yanıtla #3
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1091
  • Cinsiyet: Bay

''Kızıl elmada buluşalım''


Mayıs 29, 2007, 02:54:06 ös
Yanıtla #4

Çok anlamlı bir çalışma olmuş bundan öğreneceğimiz birçok güzel nasihat da vardır, yaşamımızda bu gibi güzel nasihatlar bizleri daima doğru yola sevkedecektir_
Hikayenin bu denli güzel anlatımını ilk defa burada gördüm başka bir anlam katılmış sanki!
SAYGILARIMLA   
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Mayıs 29, 2007, 03:25:15 ös
Yanıtla #5

Burada küçük kızın bir daha yalnız başına ormana girmeyeceğine dair söz vermesi bana şunu anımsattı,
görüldü ki insanoğlu kendi iradesiyle hareket ederek birçok yanlışlıklara düştü ve doğru yoldan saptılar, çünkü yol gösterici olmadığı için kendi başlarına hareket etmek zorunda olduklarından neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilmediler ama sonuçta doğru yolu kendi iradeleriyle bulamadılar ya da bulmakta zorluk çektiler, aslında insanoğlu olarak bu dünyaya gelen kişinin yaşamın olumsuz yönlerini görerek kendi kendine aldığı bir kararla Tanrı'nın yolunu bulması sayesinde Yol Göstericinin izinden giderek bir daha asla kendi başına hareket etmeyeceğini öğrenmiştir çünkü kendi başına hareket ederek doğanın korkunç yönünü keşfetmiştir, bu sayede Özü'ne dönüp Tanrı'ya ulaşmayı hedeflemiştir, böylelikle de Tanrı'nın Gerçekliği dışındaki herşeyin bomboş olduğunu farketmiştir_ 
Nihayetinde Tanrı'nın İradesi'yle hareket eden insan, asla kötü yollara sapmaz, yanlışlıklara gitmez, Tanrı'yı kızdıracak ya da öfkelendirecek şeyler yapmaz, bu yolla da hareket ederek kötülükle savaşıp onu yenmeyi öğrenir, neyin doğru neyin yanlış olduğunu ancak Yol Gösterici sayesinde öğreneceği için bundan da anladığım kadarıyla hepimize verilmesi gereken bir ders vardır bu dersi iyice anlayıp yapılan uyarıyı dikkate almamız gereklidir diye düşünüyorum_
« Son Düzenleme: Mayıs 29, 2007, 03:30:20 ös Gönderen: SEVİL »
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Ocak 09, 2016, 06:47:08 ös
Yanıtla #6
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 879
  • Cinsiyet: Bay

''Kırmızı Başlıklı Kız'' Hikayesi ile ilgili daha önce görmediğim bir analiz. Aslında Sn. Mason bu analizi erginlenme ritüelleriyle bağdaştırarak anlatsada dolaylı olarak masonik simgeler ile ilişkisini vurgulamış. Bence biraz gizemli yaklaşmış :)

Öncelikle hikayenin ilk yazarı Charles Perrault kimdir?

https://tr.wikipedia.org/wiki/Charles_Perrault

Mason mudur? (Bazı kitaplara göre evet, kesin bir kaynak bulamadım)

Örnek: https://books.google.com.tr/books?id=5VItAgAAQBAJ&pg=PT81&lpg=PT81&dq=charles+perrault+freemason&source=bl&ots=McnrH4Fmvg&sig=kNLBz0CRIsCNOX0kSW5ZDoxoS2A&hl=tr&sa=X&ved=0ahUKEwiWoJCfhZ3KAhVM1xoKHTS-BL4Q6AEINTAD#v=onepage&q=charles%20perrault%20freemason&f=false

Hikayenin üzerinde bazı değişiklikler yapan Grimm Kardeşler kimlerdir?

Genel: https://tr.wikipedia.org/wiki/Grimm_Kardeşler

Jacop Grimm: https://tr.wikipedia.org/wiki/Jacob_Grimm

Wilhelm Grimm: https://tr.wikipedia.org/wiki/Wilhelm_Grimm

Masonlar mı ?

(Bazı kitaplara göre evet, yine kesin bir kaynağım yok)

http://tr.scribd.com/doc/29042784/Freemasonry-and-the-Germanic-Tradition-Stephen-E-Flowers-Missing-Pages-42-43#scribd

Şimdi bu insanlar mason ise bu hikayeyi de masonik simgelerle süslemiş olabilirler.


Erginlenme töreni bireyin 10-13 yaşları arasındayken evinden ve ailesinden ayrılması ile başlar. Masalın Grimm tarafından kaleme alınan biçiminde, anne kırmızı başlıklı kızı, yabancılarla konuşmaması için uyarmaz. Oysa Perrault tarafından yazılan biçiminde bu uyarı bir ders olarak yer alır. Kırmızı başlıklı kız, kurtla karşılaştığında şaşırmaz ya da korkmaz zira erginlenme töreninin başladığını biliyordur; her sınava boyun eğecektir. Erginlenme törenini yönetenlerin, çeşitli maskeler, kürkler, tüyler ve takma pençeler kullanarak hayvan kılıklarına girmeleri çok sık rastlanan bir durumdur. Hayvanların bir aşkınlık-yücelik simgesi olarak kullanılmaları neredeyse evrenseldir. Erginlenme törenini yönetenler de, hayvan biçimindeki tanrısal güçlerdir. Bu ritüel, büyük olasılıkla arkaik bir avcı kültürüne aittir. Masaldaki en önemli özellik, bir kahraman olarak avcının kızı gerçekten kurtaran kişi olmasıdır.


Masonluğa girişte de (Tekris) aday önceden bilgilenmiş/bilgilendirilmiş olabilir. Tekrisin nasıl olduğu ile ilgili bilgilendirilmemiş de olabilir. Bu giriş ritüelindeki her şeye aday boyun eğmek zorundadır. Bu bir sınamadır. Yine bu ritüel sırasında orada bulunan insanlar görevlerine göre çeşitli kıyafetler kuşanmışlardır. Ritüelin en önemli özelliği adayın Harici alemden sıyrılıp Nur'a kavuşmasıdır. (Aydınlanmasıdır / İlluminated / Let there be light)


Ormandaki kulübe, erginlenme töreninin zaman dışı kutsal mekanıdır. “Bir varmış, bir yokmuş” sözleri, zaman dışı bir mekana gidileceğini açıklayan ilk uyarıdır. Bir diğer anahtar da, bu kutsal yere yine kutsal simgelerden olan şarap ve tatlı ekmek (pasta) bırakılması oluşturur (Grimm masalları kutsal Hıristiyan simgeleri ile doludur). Nine, bir çok köken mitinde karşılaşılan Ana Tanrıça ya da Toprak Ana’yı simgeler; hem besleyen, hem de yutup yok edendir. Kurt aslında nineyi, yani Ana Tanrıçayı yutmaz, sadece Ana Tanrıçanın yok edici, yutucu niteliğini simgeler.


Ormandaki kulübe mabeti simgeler. Hikayede Hristiyan geleneklerinde yer alan şarap ve tatlı ekmek olarak tezahür eden eşyalar masonluktaki kutsal eşyaları simgeler. Nine, bilgeliğiyle Üstad-ı muhteremi kurt ise masonluğun karşı olduğu değerleri temsil eder. Kurt nineyi yutsa da Hakikatin gücüyle nine kurtulmayı başarır.


Diğer bir erginlenme motifi, simgesel ölümdür. Genellikle erginlenme kulübesi bir yılan ya da canavar biçiminde varsayılır ve erginlenme adaylarını yuttuğu düşünülür. Karına ya da rahme geri dönüş sayesinde, kişilik yitirilir. Kurdun midesine giren kırmızı başlıklı kız, simgesel olarak ölmüştür. 


Bu bölümde de yine açıkça tekris töreni öncesindeki hazırlık aşamalarını görebiliriz. Kurdun karnı tefekkür hücresini simgelemekte ve aday burada simgesel bir ölüm gerçekleştirmekte.


Aslında kız, ninesinin yerini alan kurdu anında tanımalıydı. Oysa, yalnızca bu “yeni” ninenin olağandan büyük kimi organlarının ayrımına varır sadece. Simgesel olarak, kırmızı başlıklı kız bu erginlenmeci figürün tanrısal niteliklerini algılamaktadır. 


Evet bu bölümde de masonlukta her derecenin sırrı, simgeleri, uyarı ve işaretleri farklı olduğundan dolayı Nine (Üstad-ı Muhterem) kılığına girmiş kurdu tanıyamıyor. Çünkü henüz o işaretlere vakıf değil.


Kız, yeniden doğduğunda, ninenin kötü yönünden hemen kurtulması gerektiğini düşünür. Yeni yetişkin statüsüne uygun olarak, ilk cesur ve kesin kararını verir. Kurdun karnını büyük taşlarla doldurur. Bir kez daha taşlar, yaşam veren bir işlev üstlenirler. Kız, yaşamsızlığın (taşların), kendi yaşamını kötülükten kurtarmak için kullanılacağını keşfeder. Burada erginlenmenin iki temel niteliğini, boyun eğme/özveri ile cesur eylemi, açıkça görebilmekteyiz. Kırmızı başlıklı kız, simgesel ölüme boyun eğmiştir ve doğanın karanlık yüzünü görmüştür; bu boyun eğiş ile öğrendiklerini, yaşamını tehdit eden tehlikeden kurtulmak için kullanmayı da becermelidir.


Kızın kurdun karnından kurtulmasıyla adayın aydınlaması tamamlanmıştır. Artık oda küp taş olma yolunda ilerleyen bir ham taştır. Kurdun karnının taşlarla doldurulması. Diğer mason kardeşlerin kötü bir durumda her zaman yanında olacağını ve onu kötülüklerden koruyacağını vurgular. Burada erginlenmenin iki temel niteliği olarak açıklanan boyun eğme/özveri ile cesur eylemi bir masonun niteliklerini simgeler. Mason kişi masonluğun kurallarına ve törelerine boyun eğmeli, öğrenmeye ve çalışmaya karşı özverili olmalı, masonik sırları her ne şartta olursa olsun koruyacak kadar cesur olmalıdır. Masonlukta öğrendiklerini harici hayatta da tatbik ederek ışığını yaymalıdır.


Anne kızını, “yoldan uzaklaşma ve şarap şişesini sakın kırma” diye öğütlemiştir. Doğal olarak, cinsel bir açıdan değerlendirilince annenin, kızının namuslu bir yolda kalması için çabaladığını ve bekaretini korumasını öğütlediğini düşünebiliriz. Oysa farklı bir düzeyde aynı uyarının, “bilgilerini arttır, yeni şeyler öğren, ama yitip gitme” anlamına gelebileceğini de değerlendirmeliyiz. Anne kızının, bir ergenlik törenine katılacağını ve bu törenin kıza, topluluk kültürünün içsel anlamlarını sağlayacağını bilmektedir. Kırmızı başlıklı kız, izlemesi gereken ve önceden belirlenmiş bir kültürel yola çıktığını anlamaktadır. Kız, masumiyetini yitirmekte, ancak bir kez daha kurtla karşılaşırsa ne yapması gerektiğini öğrenmektedir.

Erginlenme ritüellerinin belirli bir cinsel eğitimi de içerdikleri düşünülürse, “yoldan sapmama” ve “şişeyi kırmama” uyarıları, cinselliğin tehlikelerine ve namusun yitirilmesine işaret etmektedirler. Masalın sonunda cinsel değerlendirmeler daha belirginlik kazanır. Bu bölümde kadınların doğurganlık yetenekleri işlenir. Bu yetenek sayesinde kadınlar erkeklerden üstündürler. Karnındaki taşlarla, olanaksız hamileliği simgeleyen kurt gülünç duruma düşmektedir. Kız, kurdun karnına taşları doldurmuştur; bir yoruma göre burada taşlar kısırlığı simgelemektedir. Uyanan kurt bir kez sıçrayıp yere düşmüş ve hemen ölmüştür. Böylece işlediği suça uygun bir cezayı çekmiş, kısırlığın simgesi taşlar tarafından öldürülmüştür.


Bu bölümdeki cinsiyetle alakalı yaklaşımların hiç birine katılmamakla beraber şöyle yorumlayabiliriz. Burada öğütlenen “yoldan uzaklaşma ve şarap şişesini sakın kırma” masonluğun yolundan sapma, verilen sırları ifşa etme. Zaten yemin ederken de bu konuda aday uyarılır.

Evet, benim bu hikayeyi yorumlayışım bu şekilde. Eksiklerim yanlışlarım elbet vardır. Belki bana hiç katılmıyor olabilirsiniz. Bu yüzden yorumlarınızı, eleştirilerinizi bekliyorum.

Haydi tartışalım :)
« Son Düzenleme: Ocak 09, 2016, 07:07:38 ös Gönderen: Waldow »


Ocak 09, 2016, 08:22:47 ös
Yanıtla #7
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 856
  • Cinsiyet: Bayan

Bu masalın bu denli ayrıntılı olduğunu hiç düşünmemiştim, şimdi öğreniyorum.

Teşekkürler Sayın Mason.

Saygılarımla
Adequatio intellectus et rei


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
8 Yanıt
4967 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 27, 2007, 12:19:15 öö
Gönderen: Sebnem
4 Yanıt
4119 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 04, 2008, 09:07:37 ös
Gönderen: dogudanesen
3 Yanıt
5790 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 21, 2011, 04:44:50 ös
Gönderen: Süvariler
0 Yanıt
2614 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 29, 2012, 05:04:38 öö
Gönderen: Munir
5 Yanıt
10946 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 07, 2014, 01:37:26 öö
Gönderen: ayilmaz92
4 Yanıt
2452 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 11, 2014, 04:34:56 ös
Gönderen: Melina
15 Yanıt
11347 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 10, 2015, 05:31:33 ös
Gönderen: ADAM