Masonlar.org - Harici Forumu

Inanc => Inanc Uzerine => Konuyu başlatan: malygos - Temmuz 28, 2011, 09:33:57 ös

Başlık: Masonların Teizm şartlanması .
Gönderen: malygos - Temmuz 28, 2011, 09:33:57 ös
  Bir mason olmanın şartlarından birisi de, insanı ve bu gezegeni, yıldızları, uzayı yaratan, yaratmakla kalmayıp bu sistemin bir düzen içinde yürümesini sağlayan ''Yaratıcı''ya inanmak. -Yani bunu bu forumdan öğrendim.-

  Yaratıcı denince Türkiye'de akla gelen isim 'Allah' . Konumun sonraki aşamasında yaratıcıya bu isimle hitap edebilirim bazı noktalarda, karışıklık olmasın... İnsanlık kendi varoluşunu sorguladığı , ve yaşadığını farkedip onu bu düzenden koparan ölümü tanıdıgı andan itibaren kendisini yaşamının böyle bir şekilde bitmeyeceğini, bitmemesi gerektiğini söyleyerek telkin ediyor.Bana göre bu, açıkça bir rehabilitasyon. Ölüme karşı umutsuzca verilen bir masal savaşı. Her toplumun kendi yarattığı savaşçıları var ve bu savaşçılar onları ölümün sonsuz hiçliğinden kurtarıyor. Gerektiğinde insanlar dinleri için birbirleriyle de savaşabiliyor sırf onları ölümden kurtaracak Yaratıcılarının adı ve uyguladıkları ritüeller farklı diye.
 
  Dünya üzerinde doğan her canlı birey ve her kültür , evrim geçirirken , dinlerinde sözkonusu evrimini gözden kaçırmamamız lazım. İnsanlığımızın ilk dönemlerinde patlayan volkanlara adaklar sunarak onları sakinleştirmeye çalışmamız, gökte çakan her şimşek sonrası Allahın sinirlendiğini varsaymamız , doğanın vazgeçilmez depremleri normal seyrinde olduğunda bunu ruhların agresifleşmesi olarak tanımladığımız zamanlar geride kaldı. O zamanlar insanların acizliği doruktaydı ve dinlerden beklentiler de çoktu. Bu yüzden doğada var olan herşeyden , dinlerin içine bir miktar koyduk.Etkisi hala sürüyor mu? Sürüyor...
 
  Zaman geçtikçe tabiatı anlamaya başladık ve bilincimiz normal tabii olaylara etki edebilecek ve her an gözönünde bulunabilecek bir tanrıyı değil de, Olympos'taki Zeus'u , Yeraltındaki Hades'i , Seth'i , Denizlerdeki Poseidon'u , Ra'yı , Bast'ı , Thoth'u , Mithra'yı, Crom'u , Loki'yi ve daha nice Politeistik zemini oluşturan Tanrıları seçti, bir nevi onları sakladık. Fakat zaman içinde insanlar Olympos'a çıktı, Yeraltına indi, Denizlere açıldı ve baktılar ki din büyükleri tarafından orada oldugu vaadedilen tanrılar yerinde yok-o an insanlar ölüm korkusu ile sığındıkları Tanrı inancı ile mantığın bir yerlerde muhakkak çeliştiğini görmüş olmalılar.- Nesillerimiz O'nu zamandan ve mekandan , her türlü uzamdan soyutladı . Soyutlandılar, yetkileri ve güçleri azaldı. Öyle ki artık Afrika'da açlıktan ölen çocukların yardımına bile yetişemeyen bir Yaratıcı profili sunuldu önümüze. Yetkileri ve Gücü ölümün ardından başlayan bir Tanrı önümüze kondu . Şu anda eski ahitten çıkma 3 din bizi, yasalarımızı, devletlerimizi şekillendirmekte. Korkarım ki bu sefer bu sözde Kutsal tanrıları çürütmek de zor. Çünkü Artık adresleri ne Olympos'ta ne de herhangi başka bir dünyevi mekanda.
 
   Günümüzün Post-Modern dinleri hakkında eleştirilebilecek belki bir yığın çelişki bulabiliriz. Fakat benim sormak istediğim şey aslında şu : '' Mason olmak için neden ille bir yaratıcıya biat etmek şarttır? Elbette inanma zorunluluğu olmayan localar da var, fakat bunlar sonradan ortaya çıkmış.Orjinalinde Neden kendimizi bir yaratıcıya teslim etmek zorundayız? Masonluğa böyle bir dogmanın nasıl pozitif yarar sağlayacagını merak ediyorum açıkçası... '' sürç-i lisan ettiysem, affola. Amacım sadece, öğrenmek .
   
    Saygılarımla.
Başlık: Ynt: Masonların Teizm şartlanması .
Gönderen: Alşah - Temmuz 29, 2011, 12:03:21 öö
      Sayın malygos, doğrusunu isterseniz bu konuda daha önceleri de sizin sorunuza benzer sorular gördüm fakat, siz gerçekten çok güzel ifade etmişsiniz  merakınızı. Konuya bakışınızda bence güzel. Umarım ilerleyen süreçte faydalı tartışmalar yaşanacaktır.
      Saygılar-sevgiler.
Başlık: Ynt: Masonların Teizm şartlanması .
Gönderen: Mustafa Kemal - Temmuz 29, 2011, 12:38:46 öö
Sn. Malygos,

Eminim bu sorunuza cevaplar gelecektir. Ben sadece bir noktayı izah edebilmek açısından yazıyorum.

Masonlukta bir Yaratıcı inancı şartı, biat etmek veya kendini sorgusuz sualsiz ona teslim etmek değildir. Bu tanım biraz köktenciliği çağrıştırıyor, ki masonluk asıl bu köktenciliğe, dogmatizme karşıdır. Bu karşıtlığın bir anlamı olabilmesi için, Yaratıcı inancı şarttır.

Aksi takdirde, biraz amiyane bir tabir olacak ama, hariçten gazel okumak olur. İnanacaksınız, seveceksiniz, bileceksiniz ki dogmatizme karşı argümanlarınız samimi olsun.

Saygılarımla.
Başlık: Ynt: Masonların Teizm şartlanması .
Gönderen: Eureka - Temmuz 29, 2011, 01:04:31 öö
Sayin malygos,

Cok guzel ve zor bir konu. Tatmin edici olmaktan uzak da olsa, kendi fikrimi aktarmak isterim.

(Mustafa Kemal Kardesim'in, ben bunu yazarken, belirttigi gibi, Tanriya biat veya teslim Masonlukta olan birsey degildir. Konunun o kismina daha fazla deginmeye gerek kalmadi)

Tanri inancinin insan yolculugunda aldigi sekiller konusundaki ozetiniz guzel, ancak gercekte olanlari yansitmamakta. Kisacasi, tek tanridan cok tanriya gecis sonra tekrar sizin deyiminizle "sozde" kutsal dinlere gelinmesi turu bir yolculuk soz konusu degil. Aslinda o yolculugun nasil oldugunun arastirmasini size birakiyorum, burada o konuya giremiyorum. Arastirmanizda ozellikle eski Osiris-Isis, Orpheus, Dionysius vb. efsane ve kultleri yakinen incelemenizi, tek tanri inancinin ve mistik gelenegin, zaman icinde, icerisinde yasadigi toplumun hakim gorusleri ne olursa olsun nasil korunarak gunumuzdeki Masonluk gibi ogretilere kadar geldigini kendi gozlerinizle gormenizi isterim. Harici toplum cok tanrili dinlere nasil inanmis, inisiyeler bu tanrilar hakkinda neler biliyormus; hariciler, inisiyelerin Gunes sembolunu oldugu gibi alip ona tapmaya neden baslamislar, ozellikle bu konularda guzel ipuclari bulabilirsiniz.

Burada tartismanin anlamsiz olduguna inandigim bir diger nokta da, inanc meselesi. Bir kisi tanriya inanmiyorsa, onun kalbine tanri inancini koymak kimsenin gucu dahilinde degildir. Sizin inanciniz size, benimki bana diyerek bu konuyu da geciyorum.

Masonlukta neden Tanri inanci gereklidir demissiniz. Oncelikle bir yanlis anlamayi daha duzeltmeye calisalim:
"Elbette inanma zorunluluğu olmayan localar da var, fakat bunlar sonradan ortaya çıkmış"

demissiniz. Boyle birsey soz konusu degildir. Inanma zorunlulugu olmayan localar yoktur cunku bunlar Mason localari degildir.

Simdi gelelim sizin dogma dediginiz Tanri inancina.  Ama once, Masonlarin Tanri inancini da kisaca eski zamanlarda yazilmis kanunlarimiz acisindan tanimlayalim. Masonluk, Masonlarin inandiklari dine karismazlar. Yani Masonlar, bir En Ustun Varlik'a yonelen her dini istedikleri derecede izlemekte serbesttirler. Hahamlar, Papazlar, Imamlar da dahil olmak uzere cesitli din adamlari dahi Mason olurlar, bircogumuzun Localarinda ornekleri vardir. Bunun yaninda, Masonlarin, tum insanligi kucaklayan, dinleri, kutsal kitaplari ve hatta doganin kendisini, ayni En Yuce Varlik'in, yarattiklari icin cizdigi, dikkatlice incelenmesi ve uzerinde calisilmasi gereken, ayni buyuk eserin parcalari olarak goren evrensel bir inanca sahip olduklari, daha siklikla gozlenir.

Teizm, Deizm, Panteizm turu tabirleri kullanmak pek dogru olmaz, cunku bunlar, az once tanimladigim inanci tam olarak niteleyememektedirler. Bir diger deyisle, bu tabirlerin biri veya digerinin kullanimina karsi cikan Kardesler olacaktir, ancak benim kisaca bahsettigim evrensel inanca karsi cikacak Kardesler yok denecek kadar azdir.

Dolayisiyla, Masonlarin bir din sartlanmasi olmadigi gibi Teizm/Deizm/Panteizm vs sartlanmasi da yoktur. Ancak bir En Ustun Varlik'in varliginin kabulu, Masonlar icin gereklidir. Masonlugun rituel ve efsaneleri, bu olmaksizin, anlamlarini yitirirler ve hatta bu ritueller degistirilmek zorunda olur. Masonluk, merkezi olmayan bir cember, anlami olmayan bir harf veya harcsiz bir duvara donusur. Bu sonuncusu belki biraz romantik ve siirsel betimleme oldu ancak bu sozume tamamen inaniyorum.

Biraz da kendi fikrimi vermem gerekirse, bence ateizm de, "hic bir dogma olmasin" turu liberteryen bakis acilari da cagimizda gereginden fazla prim yapiyor. Ancak, pek tabii herkesin istedigine inanma hakki vardir. Hatta, ileride toplumun ezici cogunlugunun ateist oldugu caglardan da gecebiliriz. Fakat, Masonluk bu caglarda da, En Ustun Varlik inancini korumaya devam edecektir. Aynen, eski Misir ve Yunan'daki inisiyatik gruplarin, veya Israil ruhbanlarinin, toplumun ve yonetici siniflarin cok tanrili dinlere inandigi veya cansiz nesnelere taptigi caglarda, kendi inanclarini kapali kapilar ardinda koruduklari gibi.

Sevgi ve Saygilarimla,
Eureka
Başlık: Ynt: Masonların Teizm şartlanması .
Gönderen: ADAM - Temmuz 29, 2011, 09:05:35 öö

Bu başlık altında benim de bir katkıda bulunmam, belki birçok şey yazmam beklenirdi sanıyorum. Bu forumda yazdıklarım bunu gerektirir diye düşünüyorum.

Yazmak isterdim de... Ancak ne yazık ki şu anda zamanım elvermiyor. Oysa ertelemek de istemiyorum. Sonra bu başlık bir yere kaçar gider de ben bir daha yakalayamam diye.

Onun için araya girmek istedim. Konu başlığını canlı tutabilme kaygısından.

Böyle yapınca bir şey de yazmak gerek. Ne yazmalı?

Bakın orada Sayın Eureka'nın bir deyişi var: "Inanma zorunlulugu olmayan localar yoktur cunku bunlar Mason localari degildir."

Val canına!... Demek mason locası olabilmek sadece inanma zorunluğunu koymuş yani insanın özgürlüğünü sınırlandırmış, özgür düşünceye yeterince saygı göstermeyen ama gösterir gibi görünen localar topluluğunun tekelinde. Öyle mi?

Böyle bir şey kabul edilemez. İnanmayı zorunlu tutmayan mason locaları resmen ve bal gibi mason localarıdır. Çünkü onlar Masonluğun evrensel amacına uygun bir tutum sergilemektedir. İnsanlar arasında hiçbir gerekçeyle hiçbir ayırım gözetleden tüm insanlyarın barış ve mutluluğunu sağlayabilme yolurnda çaba...  Bunun için masonların belirgin bir doğrultuda, üstelik belirgin bir kapsamda iunançlı olmaları zonrunluluğunu koyan localar, Masonluğun bu evrensel amacından uzaklaşmakta, bunu zora sokmakta oldukları gibi, Masonluğun kendi içinde de ayırımcılıklarıyla ayrılık yaratmaktadırlar.

Olsun!... Onların da tutumu öyle işte. Berikiler onların tutumunun öyle olduğunu kabulleniyor ve onlara tolransla bakıyor.

Fakat onlar... O inanç zorunluluunda diretenlar... Bu kadarla da kalmayıp inanç zorunluluğunu koymayan mason localarını mason locası olmamakla suçlayan ve dışlamaya girişenler... Onların toleransı nerede? Onların insanlık sevgisi nerede? Onların anlayışlmılığı nerede?... Onların sevecenliği nerede? Onların masonluğun töresel ilkelerine hatta o Eski Yükümlülükler ya da Landmarklar dedikleri kuralların insancı niteliklli olanlarına (varsa öyle bir şey) uyumları nerede.

Nerede onların Masonluğu?

Böyle şeyler yazmayı hiç istemezdim.

Beni böyle haykırtan ve bu sert sözleri söyleten o iddiadır: İnanç zorunluluğunu gözetmeyen mason localarının mason locası olmadığı?

Bu Anglosakson Emperyalizmi'ne tam uygun bir tutumdur. 
     
İnsanlık adına, insanlığım adına karşı çıkmak zorundayım. Sayın Eureka ve diğer masonlar kusura bakmasın. Masonluk salt onların üye olduğu mason localarına kalmaz.


Başlık: Ynt: Masonların Teizm şartlanması .
Gönderen: Eureka - Temmuz 29, 2011, 09:24:49 öö
Sevgili ADAM'dan bu cevabi bekliyordum. Hatta o kadar bekliyordum ki, boyle bir cevabi yazsin istesem, gider o cumlemi kasitli koyardim.

Ancak "Inanma zorunlulugu olmayan localar yoktur cunku bunlar Mason localari degildir" ifadesini, bu amacla yazmadim.

Uyelerini secerek alan ve onlari evrensel degerlerle besleyip daha iyi insan olma yolunu onlara gosteren kurumlara saygim cok buyuk. Ne var ki, baslik "Masonlarin Teizm sartlanmasi". Cok belli ki, basligi acan kisinin aklinda, belli bir Masonluk anlayisi var. Tanri inancini gerektiren bir Masonluk anlayisi.

Benim ifadem de, yalnizca, soyleyeceklerimin, o Masonluk anlayisini aciklama amacinda oldugunu vurgulamakti.

Tabii gayrimuntazam Masonluk var, bayanlarin uye olabildikleri Masonluk var, sadece belli politik goruslerin tekelinde olan, neredeyse politik parti gibi isleyen Masonluk var.

Var da var. Hepsi de iyi guzel.

Ama basligi acan kisinin bahsettigi Masonluk bir tane. E basligi da ben acmadim :)

Sevgi ve Saygilarimla,
Eureka

Başlık: Ynt: Masonların Teizm şartlanması .
Gönderen: malygos - Temmuz 29, 2011, 09:32:37 öö
  Sayın Eureka yazınızı defalarca baştan okudum, hepsinde farklı seyler buldum. Çok bildiğimi kesinlikle iddia edemem , bu konuda daha çok geriyim ve öğreniyorum sizin sayenizde. Tekrar bir geriye dönüp araştıracağım. Teşekkürler bu aydınlatıcı yorumlarınız için
  Sayın ADAM ; iyi ki vaktiniz olmadığı halde geldiniz. Sözlerinize kesinlikle ben de katılıyorum. Masonlukta elbette birçok ketum, bilinmeyen bir kültür birikimi mevcut ve benim tabi ki buna saygı gösterme zorunluluğum var.
  Fakat mutlak surette bir yaratïcıya, herşeyin en yücesine inanma şartı nasıl olur da masonlukta adeta bir sıçrama taşı vazifesi görebilir? Bana göre masonluk iyi insanlardan daha iyi insanlar yapmayı amaçlıyor -bunu da burada okudum -. Birey mason olmak için her türlü şartı sağlıyorsa ve sadece inanç konusunda çelişkideyse , iyi bir insanken neden daha daha iyi bir insan olamıyor? Tüm ahlaki değerlerimizin bütünü din kaynaklı değil. Bence önemli olan erdemdir ve bunu da din kalıpları içine kimse sokamaz.Hal böyle iken barajı geçmek için ille de inan şartı bana aşırı gelenekçi bir tutum olarak geliyor. Lakin dediğim gibi "Ben Bir Hariciyim" iceride olanlari bilemem. Sorum bu yüzden belki absürd kaçabilir. Kusuruma bakmayın.
 
  Saygılarimla
Başlık: Ynt: Masonların Teizm şartlanması .
Gönderen: Eureka - Temmuz 29, 2011, 10:50:31 ös
Sayin malygos,

Iltifatiniz icin tesekkur ederim. Biraz da, forumun eksenini yeniden, Masonlugu haricilere aciklamak amacina uygun bir yerlere cekebilmek amaciyla, bu onemli konudaki tartismaya bir ekleme daha yapmak isterim.

Bir de soyle bakin.

Ben, kendimi tanimak ve gelistirmek, evrendeki duzeni arastirmak, Tanri'nin dogasini sezinlemek, ve ogrendiklerimin isiginda harici alemdeki yasamimda etrafimda Masonik idealleri yaymak amaciyla Masonluga girdim. Bu yolculugumu da temelde benim gibi dusunen kisilerle beraber yapmak istiyorum. Muntazam Masonluk iste bana bu ortamin garantisini sagliyor diye onu tercih ediyorum. Yoksa, var olan bir takim kural ve geleneklerin devamini ne pahasina olursa olsun korumak amaciyla hareket etmiyorum. Dolayisiyla, bahsettiginiz gibi asiri gelenekci olarak adlandirilmam mantikli olmaz.

Baska Masonluk anlayislari da var. Ornegin temelleri Fransa'da atilmis olan liberal masonluk. Bunun en bilinen ornegi de Grand Orient de France'in basini cektigi bir gayrimuntazam Masonluk. Bakin ben egitim hayatimin 14 yilini, birkac yili da fiilen Fransa'da olmak uzere, Fransizca egitim yapan kurumlarda gecirdim. Papaz ve rahibe (frere,soeur) hocalarim oldu. Fransiz kiz arkadasim oldu. Fransizlari, bir yabanci icin gayet iyi tanirim. Sadece Masonlugu degil, toplumsal her kavram ve kurulusu kendilestirmek gibi bir egilimleri, asiri tepkisel bir dogalari vardir. Insanlik yelpazesinde gercekten kendine has ve guzel bir toplum. Ama bu her zaman her yaptiklari dogru demek degil.

Simdi bu bahsettigim Fransizlarin basini cektigi liberal Masonluk, hem Fransizlarin toplumsal egilimlerinin hem de asiri tepkisel dogalarinin birebir izlerini tasiyor. Ornegin Fransa'da ateizm yuzde 50'ye yakindir. Sol gorus cok genis kabul gorur. Sol da sag da tepkisel ve marjinal fikirlerden beslenen bir yapiya sahiptir. Bu ulkede yuzlerce politik parti oldugu gibi, yuzlerce birbirinden bagimsiz, neredeyse hepsi gayrimuntazam irili ufakli Masonluk dernegi de vardir.

Ben, yukarida neden Masonluga girdigimi acikladim. Bu yolculugu, temelde benimle ayni gorusleri paylasan Kardeslerimle yapmak istedigimi de belirttim. Hayatimda Masonluk gibi onemli bir unsuru, Tanriya inananlari sik olarak asagilamaktan cekinmeyen bazi militan ateistlerle, politik cizgisi belli olan ve her girdikleri ortami politize etme gayesi icindeki asiri romantiklerle, gunluk milli siyasetlerini Mabed yasaminin parcasi haline getirenlerle paylasmayi istemiyorum.

Ben Buyuk Ustadimi, Fransa Grand Orient'i Buyuk Ustadi gibi, pazar aksamlari tv tartisma programlarinda, Buyuk Ustad sifatiyla, partizan politik tartismalar icerisinde gormek istemiyorum. Masonluga bu amacla girmedim.

Ben belli bir asgari musterekte fikir birliginin oldugu, Loca'larinda din ve politika gibi Kardesleri ayirici, hakikat yolculuguyla alakasi olmayan, unsurlarla ilgilenmeyen, gercek anlamda evrensel Muntazam Masonlugu tercih ediyorum.

Yalniz, sunu da soyleyeyim. Suphesiz diger tur Masonlugun da faydalari vardir.

Ayrica siz, o veya bu kurumun kapisini, kendinize fikren ve spirituel acidan uydugu icin calmalisiniz. Yoksa, uye sayisi fazla veya dunyada daha yaygin diye su veya bu kurulusu secmemelisiniz. Bundan cok guzel tahkikat sorusu cikar. Kisi eger neden bu kurulus da su degil sorusuna "cunku daha yaygin" derse, ben maddi cikar gudup gutmedigini dusunur, ikna olmazsam da adaya oylamada siyah bul veririm. Benim yasadigim ABD'de de 1 tek siyah bul, adayin Mason olmasini engeller.

Ne olursa olsun, siz kendinize uygun olan yolu tercih etmelisiniz. Baskasinin yolu size gore degildir. Sizin icin uygun yolu kendi vicdaniniza durust bir sekilde sectiginiz surece, telaslanmaniza hic gerek yoktur.

Sevgiler,
Eureka
Başlık: Ynt: Masonların Teizm şartlanması .
Gönderen: ADAM - Temmuz 30, 2011, 10:23:50 öö

Sayın Eureka'nın şu son yazısını beğendim.

Kimin umurunda!

Benim umurumda.

Kim bilir belki Sayın Eureka'nın da umurundadır.

Hatta kim bilir belki başka umurunda olanlar da vardır

Sayın Eureka, biraz da kendini anlatırken, olması gerekeni anlatıyor; özellikle son tümcelerinde.

Evet, öyle olması, öyle yapılması gerek.

Tek bir nokta var.... Sayın Eureka sözünü etmiş olduğu için "Liberal Masonluk" terimini kullanacağım.

Fransa Büyük Doğusu (Grand Orient de France) Liberal Masonluğun tek temsilcisi değildir. Önderi bile değildir. Bugün Liberal Masonluk dünya çapında büyük çoğunlukla (obediyanslar olarak) CLIPSAS organizasyonu altında birbirleriyle iletişim içindedir; Fransa Büyük Doğıusu bu örgütün üyesi de değildir. Kendi başına EME adlı bir diğer Avrupa mason örgütünün önderliğini yürütmektedir. Dolayısıyla Liberal Masonluk anlayışının geneli Fransa Büyük Doığus'nun politize tutumuyla uyumlu değildir.

Bu noktayı belirttikten sonra Sayın Eureka'nın özenle üzerinde durduğu noktaya dönelim:

Dünyanın her neresinde olursa olsun, bir kişi, oradaki bir mason örgütünün ilkeleriyle uyum içinde değilse, farklı düşünüyor ve inanıyorsa, o örgütün içine girerek onu kendi yönünde değiştirmek üzere çaba göstermek gibi bir art niyeti de yoksa, zorunlu kaldığı için ya da gene Sayın Eureka'nın belirttiği birtakım olmaması gereken gerekçelerle o örgütün üyesi olmaya kalkışmamalıdır.

Ancak ne yazık ki bu oluyor. Özellikle Muntazam Masonluk olarak anılan toplulukların çerçevesinde çok daha fazla oluyor.

Sakın benden bu iddiamı kanıtlamamı istemeyin...



Böylece bu tartışmanın başlığı dışına çıkmış olduk iyiden iyiye.

Bir kısa yazı daha yazmak isterim; “Masonluktaki Teizm Şartlanması” ile doğrudan bağlantılı olarak. O ayrı olacak.

Başlık: Ynt: Masonların Teizm şartlanması .
Gönderen: enelsır - Temmuz 30, 2011, 07:53:26 ös
 Bu konu başlığına sabah bir ileti yazmıştım. Ne olduysa ( şu bakım çalışmasından olsa gerek) silinmiş.

 O iletimde konuya katkı sağlayabilecek bir başka soru sormuştum. Özellikle mason üyelerimizden cevap bekleyerek.
 
 Sorum şuydu, yineleyeyim:

 Masonlukta Evrenin Ulu Mimarı olarak isimlendirilen yaratıcı gücü bize biraz açarak anlatabilir misiniz?

 Evrenin Ulu Mimarı... Mesela müslümanların Allah dediği yaratıcıyla aynı şey midir? Masonlar Evrenin Ulu Mimarı derken Allah mı demek isterler.( Bunu başka dinlerdeki başka deyişler için de düşünün)

 Sonrasında... Mesela hıristiyan bir kişi , masonluğa kabul edildikten sonra, Normal hayatındaki dualarını ( dini inancı gereği) Evrenin Ulu Mimarına hitaben mi yapar?

 Yoksa aslında anlatılmak istenen aynı şeydir de, sadece bir masonik hitap şekli midir?

 Sorular çoğaltılabilir... Fakat bana göre bunun net olarak ortaya konulması hem konu başlığına katkı sağlar, hem de bu konunun daha netleşmesini.

 En içten sevgi ve saygılarımla.
Başlık: Ynt: Masonların Teizm şartlanması .
Gönderen: Eureka - Temmuz 30, 2011, 08:35:25 ös
Sayin enelsir, iletinizin kaybolmasi buyuk ihtimalle bakim calismasindandir, benim de sizinle ayni zamanlarda bu konuya yazdigim bir ileti ortadan kayboluvermis.

Sorularinizi cevaplamaya calisayim.

Evrenin Ulu Mimari, ya da Kainatin Ulu Mimari veya Ingilizce tabiriyle Grand Architect of the Universe... Masonlar icin kutsal bir ifadedir.

Tarihcesine bakacak olursak, ifadeyi kayitlara gore ilk kullanan Calvin. Ancak Calvin'den once de, mimar Tanri kavrami pek tabii var, Plato zamaninda kullanilan Demiurge/Demiurgos gibi.

Ismin kendisi, Tanri'nin en cok vurgulanan Yaratici ozelligini degil de, var olan belli bir maddeyi istedigi gibi sekillendirerek insa eden, yapici yonunu on plana cikariyor. Bu bazen hariciler icin kafa karistirici olabiliyor.

Dinlerin Tanrilari icin kullandigi isimlerden farkli olarak, notr bir isim olmasi, cok cesitli dinlere inanan Kardeslerin bir arada bulundugu Masonluk'a uyuyor.

Ayrica, Masonik ogreti, hep birseyler insa etmek, bir yapiyi olcmek, bicmek, duzenlemek vb alegoriler icerdiklerinden, Masonlar onluk takan, insa edici dogada kisiler olduklarindan, benzer calismayi tum evren seviyesinde yapan bir Tanri isimlendirmesi de Masonluk icin cok uygun.

Bu gibi sebeplerden, ifade olarak Evrenin Ulu Mimari'ni kullaniriz. Ancak Tanri, en azindan benim icin, ayni Tanri'dir.

Ha bir de, Masonlar, genelde Tanri'nin adini gereksiz yere kullanmaktan sakinirlar, hangi ismi olursa olsun.

Eureka
Başlık: Ynt: Masonların Teizm şartlanması .
Gönderen: ADAM - Temmuz 31, 2011, 10:28:09 öö

Dünyada kaç tür Masonluk olduğuna şöyle bir bakıyorum…

Ohooo! Sürüsüne bereket.

Muntazam (!) masonlar kendi masonluklarının asıl ve tek olduğunu, ötekilerin masonluktan sayılmadığını ya da sayılamayacağını ileri sürüyor.

Peki.

O muntazam masonların masonluklarına bakıyorum: Onların da farklı olanları var.

Sokaktaki adama ya da bilinçsiz antimasonik cepheye sorarsanız tek bir Masonluk var. Ancak onların sözünü ettiği o tek tür Masonluk, muntazam olduklarını söyleyen masonların benimsediği tür Masonluk olabileceği gibi olmayabilir de…

Şimdi ben konuya böyle girince yine başlığın dışına çıktığımı sanmayın sakın. Başlığa geleceğim de, girizgâh yapıyorum.

Aslına bakarsanız girizgâh başlığın kapsamında diyeceklerimden daha uzun da olabilir.

Eh, ne yapayım, sıkılan okumasın.

Bir basitleştirme yaptığım ve Masonluğun o türlerine salt inanç gözlüğüyle baktığım zaman, üç tür Masonluktan söz edilebileceğini görüyorum. (Bu kategorileştirmede yanılmış olabilirim. Öyle gören düzeltsin lütfen)

İşte bu kategorilerden ilki, Masonluktaki Teizm şartlanmasıyla koşut gidiyor.

Kimileri Masonlukta teist nitelikli  bir Tanrı inancını zorunlu görüyor; üstelik hem kurumsal hem bireysel bakımdan…

Nedir teist nitelikli bir Tanrı inancı?

Evreni yaratan ve yöneten, (Dikkat: Salt yaratan değil, aynı zamanda yöneten), kazaya ve kadere egemen olan, insanların bu dünyadaki yapıp etmelerini sürekli olarak gözleyen, not eden, onlara istediği zaman can verip istediği zaman alan, öteki dünyaya göçtüklerinde onlardan bu dünyadaki yapıp etmelerinin hesabını soran, bu hesap uyarınca ama kendi ölçü ve değerlendirmelerine göre onları ödüllendiren ya da cezalandıran bir Tanrı’nın varlığına, bu Tanrı’nın insanlara buyruklarını vahiy yoluyla ve peygamber denilen aracılar kullanarak gönderdiğine, o gönderilerinin Kutsal Kitap olarak anılan kitaplarda yazılı olduğuna ve dolayısıyla o kitaplara inanmak, dolayısıyla böyle bir inancı öngören bir dine bağlanmak ve onun gereklerini yerine getirmek.

Dinin gerekleri elbette bir dinden ötekine farklıdır ama bu arada bir de ruhun ölümsüzlüğüne inanmak…

Bu sonuncusu nereden çıktı demeyin ve bunu sakın Panteist nitelikli inançlarla özdeş tutmayın. Burada “ruh”, beden öldükten sonra ödüllendirilecek ya da cezalandırılacak asal öğedir. Ölümsüz olması gerekir ki cennette ya da cehennemde gereken işlemden geçsin.

Bunu olabildiğince objektif bir tutumla anlattım. Ne doğruluyorum ne de karşı çıkarak eleştiriyorum.

Bir diğer tür Masonluk anlayışı, yukarıdakini ağır, aşırı, Masonluğun amaçlarıyla tam uyum sağlayamayacak olarak görüyor. Aslında bir Tanrı inancının gerekliliğinden yana ama bunu böyle teist nitelikli bir tarzda ayrıntılarıyla tanımlamaktan yana değil. Tanrı’yı bir ilk neden, bir ilk yaradan olarak görüyor ve gerisini kişinin kendi istem ve buyrultusuyla oluşturacağı inancına bırakıyor. Bir diğer deyişle, buna da deist nitelikli bir tanrı inancının asgari düzeyde zorunlu görülüşü diyebiliriz.

Bu ikincisinin öncekinden farkı, masonların isterlerse teist nitelikli bir Tanrı inancını da benimseyebileceklerini, ancak bunun tüm masonlar için zorunlu tutulamayacağını, herkesin kendi din ve inancında özgür olduğunu öngörmesi… Kurumsal düzeyde de bu zorunluluğu koyması.

Peki bu ikincisinde şu ruhun ölümsüzlüğü konusu?

Eh, var var olmasına da öyle o kadar çok üzerinde durulmuyor çünkü durulacak olursa teist nitelikli inanç zorlamasına yaklaşmak gibi bir keyifsizlik söz konusu olabilir.

Üçüncü tür Masonluk ise, bireysel olmaktan çok kurumsal ölçekte bir tutum benimsemiş. Masonların dinlerine de inançlarına da, dinsizliklerine de inançsızlıklarına da karışmıyor. “İsteyen inansın ve bağlansın, istemeyen inanmasın ve bağlanmasın, bu Masonluğun evrensel ölçekteki amaçları ve ilkeleri çerçevesinde bir kriter olmasın, böylece tüm insanların birlik ve bütünlüğünün sağlanması öngörülsün.” tarzında bir tutum sergileniyor.

Şimdi istenirse bu üç tür Masonluğa birer ad konulabilir, birer nitelik yakıştırılabilir. Fakat ben burada bunu belirtmekten kaçıyorum çünkü bu üç ayrı tutuma göre üç ayrı niteleme söz konusu. Objektif olacağımı söylemiştim; o tanımları da vermeye kalkışırsam yan tutar duruma düşebilirim.

Sonuç: Şayet Masonlukta bir şartlanmışlık varsa, bu bir Teizm şartlanması olduğu gibi Deizm şartlanması da olabilir, Hümanizm şartlanması da.

Bu konuda görüşlerine belirten Sayın Enelsır ile Sayın Karahan, bir başka uzantıya işaret etmiş oluyorlar.

Onların dediği de şu açıdan doğru: Masonlukta kurumsal tanımlamaların dışında ve asıl çalışma konusu olan ritüel açısından “Tanrı” ya da benzeri bir kavrama pek az rastlanabiliyor. O da bizim burada öncelikle sözünü ettiğimiz Simgesel Masonlukta değil, bazı ritlerin bazı yüksek derecelerinin bazı uygulamalarında. Ancak “Evrenin Ulu Mimarı” kavramı var. Üstelik hemen hepsinde var. (“hepsinde” değil, “hemen hepsinde”) Her mason, kimilerinde ilgili mason kuruluşunun yetkili organı, bu kavramı kendi değerleri ve tutumu uyarınca yorumluyor. (Türk Masonluğunda artık “Kâinatın Ulu Mimarı” kavramı kullanılmıyor. ) Ancak Evrenin Ulu Mimarı kavramını değerlendirmek, hir ni kadar Sayın Eureka bu bağlamda bir yaüzı yazmışsa da bana bu konu başlığının dışına taşar gibi geliyor. Hem bunu daha öne forumda bir başka başlık altında yapmıştık diye de hatırlıyorum. Bu kavram bakımından Sayın Eureka'nın dediklerinin çoğunu kabul edebilirim ama iş bu kadarla kalmaz. Üstelik bu kavramın tarihsel bakımdan çıkış noktası da Süayın Eureka'nın dediğinden biraz farklı. Neyse, dedim ya bu konuyu başka bir başlık altındazincelemek gerekir diye. Çünkü Evrenin Ulu Mimarı kavramı ile Masonluktaki Teizm Şartlanması olayı biraz çelişkiye düşebilir.


Başlık: Ynt: Masonların Teizm şartlanması .
Gönderen: Alşah - Ağustos 02, 2011, 12:51:23 öö
       Sayın maylgos'un ilk yazısına  kısaca bir not düşmüş ve konu hakkında çok faydalı tartışmalar olabileceğini belirtmiştim. Tahminimde yanılmadığım gerek sayın ADAM'ın, gerek  sayın Mustafa Kemal'in,gerek  sayın Eureka'nin  ve  gerekse sayın enelsır'ın  bir birinden doyurucu anlatımları ile ortaya çıkmıştır.   Sayın Eureka bulunduğu konum itibariyle aydınlatıcı bilgiler vermiş isede sayın ADAM'ın endişeleri  , sayın enelsır'ın soruları da de bence son derece yerindedir.
       Masonluğu anlamaya çalışırken endişeler ve sorular hep olacaktır. Olmalıdır da. Aksi tardirde bu sitenin ne özelliği kalır ki!
       Hülasa, bu şekilde ki paylaşımlardan büyük keyif aldığımı belirtmek istedim.
       Saygılar-sevgiler.
Başlık: Ynt: Masonların Teizm şartlanması .
Gönderen: ceycet - Ağustos 14, 2011, 09:48:20 ös

Tanrı inancı,daha açık tabirle insanın kendinden üstün bir iradenin varlığına olan inancı alçakgönüllüğün inşasına katkı sağlar;alçakgönüllülük ise,gelişimin olmazsa olmazıdır.


Malesef günümüzde ve günümüze gelene kadar,Tanrı inancı ile dogmaları koşulsuz kabullenme birbirine karıştırılmaktadır.İşte bu biat mevsu da buradan kaynaklanmaktadır.Aklın ve vicdanın reddettiği hiçbirşeyi,Tanrı kabul edemez.Dolayısıyla,aklının ve vicdanının sesini dinleyen birey,onlara biat etmiş olur ve Tanrı'yı da mulu eder.



Saygılarımla
Başlık: Ynt: Masonların Teizm şartlanması .
Gönderen: ruzber - Mart 28, 2012, 02:21:20 öö
farklı bakış açıları tek taraflı ve yanlı değil. Emeği geçenlere teşekkür ederim.
Başlık: Ynt: Masonların Teizm şartlanması .
Gönderen: vitriol - Mayıs 14, 2012, 01:48:57 ös
>>Mason olmak için neden ille bir yaratıcıya biat etmek şarttır?

Hayır, bkz. Özgür Masonlar Büyük Locası

>>Elbette inanma zorunluluğu olmayan localar da var, fakat bunlar sonradan ortaya çıkmış.

Evet, yavaş yavaş insanoğlu akıllanınca bu localar ortaya çıktı

>>Orjinalinde Neden kendimizi bir yaratıcıya teslim etmek zorundayız?

Orjinal windows 95 te diske veri yazarken diski çıkartınca mavi ekran veriyor. siz hala windows 95 mi kullanıyorsunuz?

>>Masonluğa böyle bir dogmanın nasıl pozitif yarar sağlayacagını merak ediyorum açıkçası... '' sürç-i lisan ettiysem, affola. Amacım sadece, öğrenmek .

Dogmanın hiçbir türlüsü mason olsun ya da olmasın kimseye yarar sağlamaz. İnsanlar kendini geliştirmekte yavaş kalıyor sorun orda.

>>Tanrı inancı,daha açık tabirle insanın kendinden üstün bir iradenin varlığına olan inancı alçakgönüllüğün inşasına katkı sağlar;alçakgönüllülük ise,gelişimin olmazsa olmazıdır.

Doğru değil, tanrı inancı diğer tüm inançlar gibi dogmatiktir, Freud inancı bir tür zihinsel hastalık diye tanımlıyor. Hastalığın adını unuttum bakınca editleyecim.
Başlık: Ynt: Masonların Teizm şartlanması .
Gönderen: b12 - Mayıs 14, 2012, 02:45:00 ös
Bu konuda neden bu kadar spekülatif tartışmaların döndüğünü anlamıyorum.. Mason olmayı çok isteyen bir insan yaratıcıya inanmasa bile "inanıyorum" diyerek işin içinden çıkabilir. Neticede masonlar size, oku bakim iki fatiha gerçekten inanıyor musun? diye sormuyor.. Kimse sizden locada sabah namazı kıldırmanızı, kur'andan yada incilden hatim indirmenizi falan da beklemiyor. Formaliteden bir kural işte.. Uzatmanın anlamı yok! Haa sen ait olmak istediğin bir kurumun tamamıyle formalite amaçlı öne sürdüğü bir sözle dile getirilen şartı bile yerine getiremeyeceğine inanıyorsan zaten mason olabilecek olgunluğa sahip değilsin demektir.. Çocuk musun sen, masonlar tanrı'ya inanmak zorundadır denildiğinde "hayır ben tanrıya inanmıyorum" şeklinde inat edeceksin?
Başlık: Ynt: Masonların Teizm şartlanması .
Gönderen: ADAM - Mayıs 14, 2012, 03:06:41 ös

Sayın b12 bu konuda çok güzel bir noktaya parmak basmış.

Öyle yapmış ve kişilere bir yol göstermiş ama gösterdiği yol doğru mu, onu sorgulamalı.

Bir mason kuruluşu var... Bu mason kuruluşuna katılmak isteyenlere dinleri, inançları hatta bir dinsel inançları olup olmadığı sorulmuyor. Dinlisi de girebiliyor, dinsizi de, inançlısı da girebiliyor dinsel bakımdan inançsızı da. Bu kurum kendini dinlerin ve inançların dışında ve üstünde tutmuş.

Bir diğer mason kuruluşu var... Bu kuruluşa katılmak isteyenlerin bir yücü varlığa inanmaları gerekiyor. O yüce varlığın adını her ne koyarsanız koyun.

Bir diğeri belirgin bir şekilde teist nitelikli bir tanrı inancını zorunlu kılıyor.

Sayın b12 ile anlaşamadığımız nokta burada.

Bana soruyorlar: "Sen bir yüce varlığa inanıyor musun?" diye. "Evet" diyorum göğsümü gere gere.

Ötekiler soruyor: "Sen evreni ve tüm varlıkları tek tanrının yarattığına, insanların kaza ve kaderini onun çizdiğine, insanları yapıp etmeleri bakımından izlediğine, ölümden sonra onları bu dünyadaki yapıp etmelerine göre ödüllendirip cezalandıracağına, ruhun ölümsüz olduğuna, o tek tanrdının tüm insanların babası olduğuna, bundan ötürü tüm insanların kardeş sayılmaları gerektiğine inanıyor musun? diye... Soru çok uzun olduğu için sonuna geldiğimizde başını unuttum ama ben bu kuruma girmek istediğim için "Evet" diyorum övünçle.

Oldu mu?

Masonluğa böyle girilir mi? Böyle bir kişiye "mason" denilebilir mi?

Diyenler var, biliyorum.

Başlık: Ynt: Masonların Teizm şartlanması .
Gönderen: enelsır - Mayıs 14, 2012, 04:18:36 ös
Bu konuda yapılan yorumları okuyorum... Şüphesiz Sayın vitriol'ün sorularının da Sayın ADAM'ın açıklamalarının da bir açıklaması yapılabilir... Fakat hangi açıdan bakarsak bakalım Sayın b12'nin söyledikleri kabul edilemez.

Dilerseniz sırayla gidelim... Şimdi biz "masonların teizim şartlanması" derken ne demek istiyoruz? Şu bir yaratıcıya inanma koşulundan mı? Eğer böyleyse... Yani iş bir yaratılmaya inanmak ön koşuluysa, bu yaratma işini birden çok tanrının paylaştığı dinsel inançları veya inanç sistemlerini ne yapacağız. Yani bir yaratıcıya inanmaktan mı, yoksa yaratılmış olmaya inanmaktan mı bahsediyoruz?

 Öte yandan biz yaratıcıya inanmak koşulunu bir zorlama olarak görüyorsak, şöyle bir soru sorsak nasıl cevaplar alırız acaba?: Dogmaları yaratan Tanrı mıdır, yoksa bütün bunları Tanrı adına yaptığını söyleyen dinler mi? Bütün dinlerin Tanrı tanımını bir gözden geçirsek, işi biraz daha kurgusallaştırıp desek ki: Bu niteliklere sahip  Tanrı böyle bir dinin mensubu olabilir mi?... Nasıl cevaplar verebileceğimizi bir düşünelim...

Sorun Tanrıya inanıp inanmamak sorunu değil, insanoğluna has araştırma ve gerçeğin peşinden koşabilme dirayetini gösteremeyecek bir tembellik yüzünden, bazı kurallar ortaya koyup, bunları da Tanrı istiyor diyerek işin içinden sıyrılma sorunudur.

 Daha açıklayıcı olması için şöyle sorsam... Dinler Tanrıyı savunur da... O dinlerin savunduğu Tanrı o dinleri savunur mu?... Biz dogmalar derken Tanrının da bir dogma olduğunu mu söylüyoruz, yoksa dinlerden mi bahsediyoruz?

 Benim şahsi görüşüm Tanrı Müslüman da değildir, Hristiyan da değildir, Yahudi de değildir?... Bunların çok ötesinde bir yerde ve çok ötesinde bir şeydir.

 Gelelim Sayın b12'nin yorumuna. Sayın b12, benim bu forumdan öğrendiğime göre bir ateist bile bir gün mason olabilir, fakat sizin o örneklemeye çalıştığınız kişi "Mason" olamaz. Çünkü yine bu forumdan öğrendiklerime göre Masonluk " İyi insanları daha iyi insanlar" yapmak için çalışır ve " Onursuz" bir insan iyi bir insan değildir.