Önce asıl soru sahibi Sayın hailstorm'dan başlayalım.
“Masonluğu yaşamak” her neyse, -bunu tanımlamaya çalışıyoruz ve çalışacağız- bunu anlamak için mason olmak gerekmez. Ancak uygulamak yani pratiğini yapmak için kuşkusuz mason olmak gerekir. Bu konuyu mason olmayanlar da kendilerine göre anlatabilir, yorumlayabilir. Bir mason ise bunun üzerine kendi deneyimini ekleyebilir.
Bu bağlamda gerek Sayın enelsır gerekse Sayın AHCHITECT çok güzel kısa notlar yazmışlar. Ancak unutulmasın ki ben bu başlığı açarken bunun gerekçesi şuydu: Bu konu altında yapılacak olan öznel açıklamalar, bunların üzerine tartışmalar öyle kısacık, birkaç tümce ile sonuçlanabilecek gibi değil. Bu, aslında çok geniş bir konu.
Nitekim bu nedenle Sayın hailstorm’un yakınması gereksiz kalıyor. Önce şu “Masonluğu yaşamak” teriminin bir tanımını, daha doğrusu yeterince betimlemesini bir yapalım, ondan sonra sıra masonların o çok önemli sırlarının ne olduğuna gelecek. O noktada elbette masonlar hiçbir şey söylemeyecek; mason olmayanlar isterlerse tüm betimlemelerin bir çıkarımını üretebilecek.
Sayın enelsır’ın dediği doğru gerçi ama ben uyarayım: Burada özgürlük ve eşitliği devre dışı bırakıp, Masonluğu yaşamanın salt kardeşlik çerçevesinde olduğunu söylemek yanlış olur. Çünkü Masonluğun o temel ilkeleri (özgürlük, eşitlik ve kardeşlik) gerek evrensel amaç gerekse uygulamadaki amaçlar bakımından topluma dönük bir nitelik taşır ama bundan önce bireylere yani masonlara dönük bir yönü de vardır. Bunda üçünün birden gereği söz konusu olur.
Bu deyişim biraz anlaşılmaz oldu. Daha iyi anlaşılabilmesi için az sonra bir yöntem önereceğim.
Sayın Bulgaria’nın dediği doğru. Bir kişi Masonluğun yaşamak için değil, üye olmak için Masonluğa giriyorsa, bu boşuna vakit ve nakit harcamaktır. Ancak bunun böyle olmadığı yerler vardır. örneğin ABD’nde asıl amacının Shriner olmaktır ama bu yüzden Masonluktan geçmek, onu bir basamak olarak kullanmak zorundasınızdır. Daha sonra loca kapısından içeri adım atmazsanız da olur.
Sayın ARCHITECT ise olayın sadece bireye yarar sağlayacak olan tek bir yönünden söz etmiş. Dediği yanlış değil ama çok küçük bir bölümü o.
Şöyle yapalım: Masonluğu yaşamak deyince, bu iş nerede yapılır ona bir bakalım. Acaba bir kategori ayırımı yapabilir miyiz?
Bence evet. Masonluğu yaşamanın yerini ya da ortamını üçe ayırabiliriz. Şöyle ki;
1- Locanın mabetteki toplantısı sırasında.
2- Mason kardeşler ile birlikte ama mabet dışında
a) Mason lokalinde;
b) Mason lokali dışında
3- Mason kardeşlerin bulunmadığı dış ortamda
Sanırım forumda yazmıştık bir zamanlar… Masonluğun 1723 tarihli özgün anayasasının 6. maddesine bakın. Orada buna benzer bir kategori ayırımı yapıldığını görürsünüz. Ancak bizim konumuz, oradakinden farklı olarak “Masonluğu yaşamak” deyişinin üzerine oturacak.
Şimdi soru şu: Benim yukarıda yaptığım kategori ayırımı iyi mi, noksan mı, fazla mı?
Önce katılmak isteyenlerle birlikte bunu bir belirleyelim ve kararlaştıralım. Sonda birincisinden başlayarak irdelemeye devam edelim.