Amaçlar ve yöntemler üzerinden bir eleştirim olacak.
(ADAM'ın geçmişte açmış olduğu konulardan bir alıntı)
"Masonluğun amaçları:
İnsanlar arasında ortadan kaldırılmasına olanak bulunmayan çeşitli farklılıkların, bir “ayırım ve çatışma nedeni” olmasının giderilmesi;
Bilgisizlik (cehalet) ve bağnazlık (taassup) ile savaşılarak toplumlarda bunların giderilmesi;
İnsanlığın gelişimini, giderek evrimini sağlayan her türlü ilkenin yaygınlaştırılması;
Bunların önderliğini yapabilecek nitelikte bireylerin yetiştirilmesi."
Şimdi eleştirime geçebilirim. Masonluk ülküsünün gerçekleşebilmesi için uygun bir seviyeye ulaşılması gerekiyor. Bu seviyeyi açıklayabilmek için Maslow Teorisi'nden faydalanalım;
1. Öncelik: Fizyolojik gereksinimler (nefes, besin, su, cinsellik, uyku, denge, boşaltım)
2. Öncelik: Güvenlik gereksinimi (vücut, iş, kaynak, etik, aile, sağlık, mülkiyet güvenliği)
3. Öncelik: Ait olma, sevgi, sevecenlik gereksinimi (arkadaşlık, aile, cinsel yakınlık)
4. Öncelik: Saygınlık gereksinimi (kendine saygı, güven, başarı, diğerlerinin saygısı, başkalarına saygı)
5. Öncelik: Kendini gerçekleştirme gereksinimi (erdem, yaratıcılık, doğallık, problem çözme, önyargısız olma, gerçeklerin kabulü)
Masonluğun hayalini kurduğu ülkünün gerçekleştirilebilmesi için yada diğer bir deyişle Masonluğun amacına ulaşabilmesi için ihtiyaçlar hiyerarşisinde en azından ilk 2 basamağı aşmamız gerekiyor. Fakat insanlığın başlangıcından bu yana ilk 2 basamak bir türlü aşılamadı. Peki neden?
Bunun nedeni bizi diğer bir eleştiriye götürüyor. Masonluğun hedeflerinin kademesel bir problemi olmakla birlikte hedefe giden yolda izlenen güzergahta problemli. Dilerseniz daha ayrıntılı bir örnekle açıklayayım: X kişisi 100 birim sermayeye sahiptir ve 10 kişiyi yanında çalıştırmaktadır. Toplumun değişebilmesi için (ülkünün gerçekleşebilmesi için) sadece X kişisini iyi ahlaklı yapmak veya sadece yönetim sistemini ve kanunları geliştirmek yahut sadece çalışanları bilinçlendirmek yeterli olmaz. Bunların hepsini aynı anda yapmak gerekir. Tarihe bakıldığında bu bir türlü gerçekleştirilememiştir. Ve sonuç olarak günümüze kadar yapılmış bir çok umut dolu devrim üzüntüyle sonuçlanmıştır. Toplumu iyi bir hale getirmek amacıyla ortaya çıkan dinlerin üzerinden binlerce yıl geçmiş olmasına rağmen insanlık hala aynı durumdadır.
Geçmişe bakarak, şu anda sahip olduğumuz şeylere şükredebiliriz. Çok daha kötü dönemleri atlattığımızı ve birçok açıdan ilerleme katettiğimizi düşünebiliriz. Fakat bu bizi aldatmamalı. İnsan hakları, özgürlük, tolerans vs. tamamen kanunlar üzerine kurulmuş durumda. En ufak bir sarsıntıda ülkelerin ne hale gelebildiklerini, sahip olduğumuzu sandığımız şeylerin bir gecede yok olabileceğini sanırım hepimiz biliyoruz. Masonluğun amaçları sistemi geliştirmek üzerine kurulu. Fakat toplumu ayakta tutan sistemler çok kırılgan. Asıl yatırım insanlara yapılmalı diye düşünüyorum. İnsanların anlayışları değiştirilmediği sürece, dünyayı en bilge kişi bile yönetse hiçbir fark olmaz.