Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Ortadoğu'nun Liberalleştirilmesi  (Okunma sayısı 5840 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mart 24, 2011, 03:09:13 öö
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 56
  • Cinsiyet: Bay

        Ekonomi ile alakası olan biri olarak bence.. petrol kuyuları, çine giden petrol bağlantıları, çinin etkinliğine sınır çekme ve yine çine tedbir dışında...

       İktisadi açıdan bu süreci halkların özgürlüğünden daha çok liberalleşmei olara görüyorum... Eğer dünyaya büyük ölçüde yön veren büyük kapitaller ise tezim şu şekilde mantıklı olabilir..

       Ortadoğunun bildiğim kadarıyla geneli böyle olduğu için kaddafi örneğinden yola çıkıcam..  kapitaller petrole sahip olabilmek ve kolay yön verebilmek iiçin diktatörlüğü yönetim şekli olarak uygun gördüler.. rekabet etmeleri gerken bir ortam yaratamazlardı her ülkeden tek bir kişiye yön vermeleri yeterli idi.. ancak bir süre sonra bu tek kişiler inanılmaz servetlere tasarruflara sahip oldular.. ancak ve bu tasarruflar isviçre vs. zaten tasarrufu yüksek olan ülkelerde mevduat oluşturdu.. yani bi şekilde atıl paraya dönüştü..

      Önemli nokta ise bu tek adamların bu servetlere rağmen etrafındaki 100 200 kişi ile yaptıkları tüketim kişilerle kıyaslayınca nekadar çok fazla olsada ortalama bir ülkenin tüketmesi gerekenden daha az..
       Demek istediğim şu Bmw bu tek adamlara kaç tane satabilir..8.. 10.. 40... 100.. hadi bilemedin 200 tane 7.45 satsın çünkü çok para snırlı kişide ve harcama kapasitelri belli.. ancaaak eğer bu muazzam servet halka yayılırsa bu sefer Bmw 200 tane 7.45 yerine  10.000 tane 1, 3, ya da 5 kasa Bmw satabilir bu diğer küresel şirketler içinde bu şekilde fayda sağlar..
        
     Amerkia ve Avrupada muazzam üretim kapasitesi.. ortadoğuda skışan muazzam servetler.. isyanlar sonrası bence büyük ölçüde gerçekleşecek liberalleşme ile bir araya gelicektir..
« Son Düzenleme: Mart 24, 2011, 03:26:36 öö Gönderen: Nomen est omen »
deus meum que jus


Mart 24, 2011, 03:51:26 öö
Yanıtla #1
  • Seyirci
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 647
  • Cinsiyet: Bay


Sayın sad, ben emperyalistlerin belli başlı firmalar olduklarını düşünmüyorum. Yeri geldiğinde bmw, yeri geldiğinde Bp, yeri geldiğinde silah üreticileri emperyalist hareketlere yön verebilir. Ama kim lider olursa olsun, bütün emperyalistlere fayda sağladığı açıktır. Çünkü hepsi aynı sistemden beslenmektedir.  Çad'daki petrolün Akdenize olan bağlantısı açılırsa, petrol fiyatlarında bir düşme olacaktır. Petrol fiyatı düşerse, otomotiv sektörünün satışları artacaktır. Böylece bmw bütün dünyadaki satışlarına bir %5 ilave ederse  Libyanın yarısına bmw satmış kadar kar edecektir. Yani sonuç ne olursa olsun bmw ye yarayacaktır. Ama Libya da asıl karını katlayacak olan ve Libyanın dağılmasını isteyecek olan çok büyük petrol ve inşaat kartelleri olacaktır. Ben emperyalist ülkelerinin bugün için sorunlarının üretim fazlası değilde, enerji ve dolayısı ile petrol olduğunu düşünüyorum. Kaldı ki, Libya'yı tamamen ele geçirecek ülkeler içerideki pazarları da ele geçireceği için, daha fazla pazar ve tüketiciye ulaşacaktır. Bmw dedeğil belki ama bir renaoult veya peugeot arabalarını daha çok satacaklardır.

saygılarımla...
Bir yere ait olmayı hiç istemedim. Ya kendim olurum yada başkalarının arkamdan övgüleri ile ölmüş olurum.


Mart 28, 2011, 11:30:18 ös
Yanıtla #2
  • Mason
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 155
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Sad,
Dünya yakın tarihine şöyle bir göz attığımızda örneğin kanımca Sovyetler de dahil olmak üzere sermaye akışını kapitalin bir yerden diğer yere akmasını engelleyen ve sonuçta buna bağlı olarak bir çok değişkeni etkileyen paranın herhangi bir ülkede belli isimlerde kalması ve bu paranın dünya sermayesine aktarılmasını engelleyen isimlerde veya şirketlerde kalması her zaman sorun olmuştur.
Örneğinizde de belirttiğiniz üzere petrol fiyatları ve bunun etkilediği değişkenlerin sayısı artmakta zorunlu mallar daha da zorunlu hale gelmektedir.Dolayısıyla kanımca da bu operasyonda belirttiğiniz atıl para sorunun çok büyük etkisi olmuştur.Ancak şahsen orada ki halka çok üzülsemde arap liderlere üzülemiyorum çünkü bir yandan yıllardan hatta neredeyse yarım asırdan beri kendi halkını hiç umursamamış olan liderler şimdi halka silah dağıtıp yine kendini kurtarmaya çalışıyor.Sovyetlerde de durum buna benzerdi en azından ben öyle görüyorum.

Saygılarımla...
Memento Mori


Mart 29, 2011, 01:51:26 öö
Yanıtla #3
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 56
  • Cinsiyet: Bay

syn. prometheus,
almanya az güneş alan bir ülke olmasına rağmen şuan güneş enerjisi ile tüm meskenlerin ihtiyacının %10 nunu karşılayabilmektedir.. rüzgar enerjisi ve diğer doğal enerji kaynakları hariç.. tabi ki yine petrole açlar... 
ancak benim dediğimi libya vs şuan isyanların çıktığı ülkelerin şuana kadar ki toplam ithalatı, yabancı yatırımlar ve hükümetlerin borçları ile 5 sonra bu kalemlerin rakamlarına bakarak anlıyabiliriz..   
yine kısa olsun diye küçük bir örnekten yola çıkıcam ben sam amca olarak ahmet yeğenime diyorum ki koçum bak senin köyünün toprağında benim ihtiyacım olan bişey var ben seni köyün başına getiriim bi şekilde sende benim ihtiyacımı karşıla.. benim teknlojim vs. üretim fazlamı ben zaten gelişmekte olan ((yani hem gelişmiş gibi tüketim eğilimi yüksek (yeni görmüş toplumlar) hemde daha üretimini tamamlayamamış))
ülkelere satarım ihracatımı yaparım. senin köye satmasamda olur zaten sen köyün başına geçince onların tüketecek parasıda olmayacak diyorum..
ancak gel zaman git zaman gelişmekte olan ülkelerin bazıları (japonya çin hindistan vs.) fazla gelişti artık bunlar benden bişi almayı bırak bana satıyolar... yarattığım bu tüketim çılgınlığından kurtuldu bu haylazlar o yüzden bana aç insanlar lazım (ama tabi cceplerinde paraları ile)..
ahmetcim uzun lafın kısası sen bu zamanında abarttığın ve haklarını yiyip sefil bıraktığın halka (tabi bu işime gelince böyle oldu) para verde bu sefiller, deliler istedikleri tvlerde gördükleri hayallaerinde olan şeyleri talep etsinler bende satayım..
ahmet karşı çıkar.. servetinin ihtişamına aldanır firavun sanar kendini...
sam amca ları olarak bende zamanında uyuttuğum halkı uyandırırım.. yaşasın özgürlük..(ysşsdın tüketim yaşasın kapitalizm)..
deus meum que jus


Mart 29, 2011, 02:07:52 öö
Yanıtla #4
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 56
  • Cinsiyet: Bay

eğer sonuç olarak bütün bunlar sadece petrol için olsa bile, birinden birşey istemeniz için birşey vermeniz lazım elinizde onun isteyeceği birşey olması lazım.. adamı dövüp öldürüp istediğiniz şey pek şık olmaz ve son çaredir.. bunun kolay yolu ise önce bir bağlantı, ilişki kurmaktır.. kapitalist ülkelerin yaptığı genellikle budur..
öncelikle iyi bir ikili ilişki.. ilişkide ki küçük taraf bunun iyi birşey olduğu sanar.. ancak büyük tarafın yaptığı iyi bir ikili ilişkiden çok küçük ülkeyi kendisine bağlı hale getirmektedir... potansiyelini kullanamayan fakir (atıl parası bol ancak bu parayı işletme becerisine sahip olamayan) bir kişi düşünün, ben zengin ve parayı iyi işleten biri olarak direk gidip o fakir adamdan atıl parasını istesem bana güvenmeyecek vs. vermeyecektir ki fakirde olsa en azından bensiz hayatını devam ettirebiliyo bana muhtaç değil.. ancak ben kapitalist zekam ile bu fakir adamı alıp ona arkadaşça yaklaşıp onu güzel bi restoranta götürüp güzel barlar güzel kızlar gösterip.. güzel bi araba hediye edip.. güzel kıyafetler verip ve hayal edemiyeceği güzellikte yerleri bir kez gösterip.. bir süre sonra onu bu güzel hayata alıştırdıktan sonra bütün bunları elinden alırsam.. bu fakir adam o potansiyeli olan atıl parasını (kaynağını) bana kendisi gelip vericektir çünkü benim alıştırdığım o lüks hayat artık onun ihtiyacıdır...

bu bağlamda konu ile tam alakalı olmasada ben ermenistanla ilişkilerimizdede, aşırı milliyetçi duygulara kapılıp ilişkileri sıfıra çekmektense bu gibi bir politika izlenmesi gerektiğini düşünüyorum.. şuan ermenistanda 20 yıllık arabalar kullanılıyo ve yaşam standartları düşük düzeyde..
ermenistana bir şey vermeden.. (bir şeye alıştırmadan) hiçbirşey(sözde soykırım iddiası) hakkında birşey isteyemeyiz.. şuan kuzey ırak'ı suyu veya elektriği kesmekle ya da sınır kapılarını kapatmakla tehdit edebilirsiniz.. ancak hiç alakanız olmayan birini tehdir edemezsiniz... ermenistana kapitalizmin harika ürünlerini biz eğer sunarsak biz alıştırırsak.. bize alışırlarsa.. bişeyler istememiz daha kolay olucaktır..

saygılarımla
deus meum que jus


Mart 29, 2011, 05:06:54 öö
Yanıtla #5
  • Seyirci
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 647
  • Cinsiyet: Bay

Sayın sad,
Güneş enerjisi ve rüzgar enerjisi gibi konuları epey araştırmıştım. Sanıldığı gibi çok da tatminkar kaynaklar değil. Sebep bu tarz yatırımların arkasında yine petrol şirketlerinin olması ve bir çok patendleri ele geçirmeleri. Rüzgar ve güneş enerjisinde, hatta gün-ışığı enerjisinde(yarı iletken teknolojisi ile yapılır) sorun elektriğin depolanmasıdır. Depo edilecek akü ve benzeri şeylerin ömürleri çok kısadır ve petrolden daha pahalıya gelirler. Bu gün gelişmiş pil patendleri de petrol firmalarının elindedir.   Ayrıca bu konudaki patend sahibi küçük işletmelerinde büyük yatırımlar yapmaya, pazarlarını geliştirmeye imkanları yoktur, zaten izinde verilmez.
Yani, gelişmiş ülkeler isterlerse petrole olan bağımlılığı azaltabilirler de.
Ancak konu bu değil tabiki.  
Konu atıl paraya ulaşılmaya çalışılması ve bu yüzden bazı ülkelere saldırılması.
Ancak şu var ki, Fed kimlerin elinde? İstenilse, (ki yaptılar bile) para basılamaz mı? Dünya devleri istedikleri kadar paraya sahip olabilirler. Tamamen isteklerine bağlıdır bu.  Ben günümüz de atıl para diye bir şeye inanmıyorum. Belki eskiden vardı, ancak öyle bir sıkıntı yok.

Ermenistan konusuna gelince, biz neyi üretiyoruz ki neyi satacağız? Artık madenlerimiz bile bizim değil. Bizim üzerimizden yine dev karteller para kazanacaktır.
Çinin ürettiği otomobillerin daha ucuzunu yapabilir miyiz, yada bmw den daha kaliteli bir otomobil üretebilir miyiz? Türkiye'deki otomotivi sektörünü ben yabancıların ve en fazla iki ailenin elinde görüyorum.
Üstelik şu var ki, ermenistana vereceğiniz tavizler, size araba satışı getirmez. Uyduruk soykırımı kabul ettiğiniz anda ilk yapacakları iş, tazminat davaları açmaktır. Arkasından da toprak istenecektir. Yok soykırımı kabul etmeyelim de aramızı düzeltelim, diyorsanız, buyrun düzeltin.
Üstelik biz ermenistana asla aşırı milliyetçilik yüzünden karşı değiliz. Sadece parçalanmaya karşı olduğumuz için yalanları kabul etmiyoruz.  Sanırım siz akp nin yabancıların çıkarları için uydurduğu yalanlara inanıyorsunuz? İktidardakiler dürüst olsalardı, zaten müslüman kardeşleri çeçenleri satmazlardı.( Putinin bu konudaki açıklamasını duymuşsunuzdur sanırım.) Ayrıca inanılmaz bir Türk dünyası vardı ki, hiçbir teknolojileri yoktu. Biz hepsini görmezden geldiğimiz gibi, Azerileri de 3 kuruşa sattık.

Ayrıca Japonya, Çin, Hindistan tüketim çılgınlığından kurtulmadı, sadece kendi içinde o tüketimi karşılayacak, teknolojiyi, sanayiyi ve burjuvasını yarattı.

Benim düşüncem, parayı da, tüketim mallarını da gelişmiş ülkeler yapar. Petrole şimdilik ihtiyaçları var. Amaçları tek dünya devleti, tek dünya ordusu tek dünya parası ile her şeye hakim olmaktır. Teknoloji ile artık her bir bireyi kontrol edebilecek seviyeye geldiler. Bize ise sadece onların uydurduğu karmaşık ekonomik terimleri arasında muhabbet etmek kaldı.

Saygılarımla...
Bir yere ait olmayı hiç istemedim. Ya kendim olurum yada başkalarının arkamdan övgüleri ile ölmüş olurum.


Mart 29, 2011, 04:40:36 ös
Yanıtla #6
  • Ziyaretçi

mehmet altanın bununla ilgili tespiti vardı.eskiden batı ortadoğuya uçak satardı.uçakları halka değil dikdatörlere satardı.hatta bunu seatledeki iki şirketle anlatır. boening ve microsoft. eskiden uçak satılırdı ama artık o kadar karlı değil. kaddafiye 30 uçak satılacağına 1 milyarlık bir islam pazarına microsoft yazılımları ipode gibi çeşitli ürünler satılabilir. zaten microsoft büyürken boennig giderek küçülmektedir. bu serbest piyasanın yararlı bir yanı. tek dünya (pazar) zatenbir basamaktır.aynı teknolojiyi hata daha iyisini yapmak gerekir.bunun içinde çalışmak gerekir. "onlar herşeyi ele geçirdi" dmek bence gereksiz. müslümanlar dnyadaki en önemli ticaret yollarını,tekstil üretim yerlerini (hindistan ve anadolu) ele geçirdiğinde avrupa yeni arayışlara girişti.bunu yapmak lazım.


Mart 29, 2011, 06:25:24 ös
Yanıtla #7
  • Seyirci
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 647
  • Cinsiyet: Bay


Onlar her şeyi ele geçirdi.

Saygılarımla..
Bir yere ait olmayı hiç istemedim. Ya kendim olurum yada başkalarının arkamdan övgüleri ile ölmüş olurum.


Nisan 06, 2011, 07:09:54 öö
Yanıtla #8
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 56
  • Cinsiyet: Bay

sayın prometheus
ekonomi ile alakanız ne kadar bilemiyorum ancak fed in veya başka hiç kimsenin istediği gibi para basma gibi bir gücü en azından biyere kadar yok bu basit bir arz-talep dengesi. ayrıca atıl para yok tezinizide burada sayfalarca yazarak çürütmeme gerek yok çünkü bütün ekonomistler yanılıyor olamaz.
çin ve  japonya nın tüketim çılgınlığın kurtulması ile, iç pazarını doyurup dışarı nihai ve ara mal ihracatı yapabilicek konuma gelmesini anlatmak istedim. Ki bu kesinikle böyledir bütün ekonomik verilere bakarak bunu görebilirsiniz.

örneklerimde ise anlatmak istediğimden çok örneğin küçük kısmına takılmamalısınız bmw şu veya başka firma sadece örnek.
ermenistan konusunda araba üretip veya biz üretelim satalım demiyorum.. en azından bi koz olabilicek gümrüklerimizi kullanalım diyorum.

sonuç olarak ben ortadoğuda ki değişimi liberalleştirme olarak görüyorum.. liberalleşen ülkeler daha çok bağmlı hale gelbilirler ve sizin dediğiniz hedeflerinide gerçekleştirebilirler..

saygılarımla...
deus meum que jus


Nisan 06, 2011, 07:15:15 ös
Yanıtla #9
  • Seyirci
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 647
  • Cinsiyet: Bay

Ekonomistlerin yanılmadığını bir kere görsem, hepsinin elini öpeceğim.
Fed in keyfi para basma gibi bir gücü yok diyorsunuz. Bunu ispatlayabilir misiniz?  Amerika'da seçimlerde bağış toplanır ve bu paralar milyarlaca dolara ulaşır, bu bağışı yapanlarda büyük kartellerdir, bankerlerdir. Amerikan senatosu ve başkanı zaten para babalarının elindedir, yani fed'i elinde tutanlarındır. Piyasayı diledikleri gibi yönetirler, fed de kullandıkları aletlerden birisidir. Yani onların keyfine kalmıştır her şey. Dünyanın herhangi bir yerindeki kriz veya para akışını da onlar yönetmektedir. Onlardan habersiz hiçbir şey olmaz.
Bunlardan dolayı, ekonomistlerin tahminleri veya bilgileri gerçekte olmayan şeylerdir, onlarda bilgi vardır demekte çok zordur. Sanal bir dünya da karışık kelimelerle oyun oynamaktan başka hiçbir işe yaradıklarını görmedim.

Atıl para konusunda sizden bir şeyler öğrenmeyi isterim. Bu gün bankalara girmeyen ne kadar para olabilir? Çünkü sanal ortamda yaratılan para miktarı yeryüzündeki bütün paraların binlerce katıdır diye biliyorum. yani sizin merkez bankamızda şu kadar dolar stoğu var demeniz, kasanın kapılarını açınca o kadar kağıdın orada olduğu anlamına gelmiyor benim bildiğim. Bence fed'in çıkardığı "para çarkı" kitabını incelemek gerekiyor. Amerikalıların söylediğine göre, piyasadaki bütün borçlar ödense, piyasada tek bir dolar kalmaz. Yani sizin dediğiniz arz talep meselesi de böylece anlaşılabilir. Amerika 20 trilyon doları piyasaya sürdü ancak hala kriz devam ediyor, hala para yok ortada. Arzı da talebide büyük güçler belirler. Medyada, yani spekilasyonda onların elindedir. Ekonomistler konuşsun dursun.

Sonuç olarak liberalleşme güç sahiplerinin istediği bir alettir ve orta doğunun veya başka bir yerin liberalleşmesi diye bir şey bana göre yoktur. Sadece hangi tür oyuncak olduklarından bahsedilebilir.
Bir yere ait olmayı hiç istemedim. Ya kendim olurum yada başkalarının arkamdan övgüleri ile ölmüş olurum.