Masonlar.org - Harici Forumu
Inanc => Islam => 3 Buyuk Din => Tasavvuf (Sufizm) => Konuyu başlatan: sundance - Ocak 05, 2011, 07:53:42 ös
-
İnsan kendisi gibi etten kemikten aynı Yaradan tarafından yaratılmış bir başka insana mı aşık olur ? İnsan aşık olduğu insan için mi acı çeker, gözünü karartıp ölüme gidebilir ? Yoksa Aşk sadece insanın Yaradınına karşı mı hissedebileceği bir duygudur ?
Gerçek aşk, dağları delmek,çölleri aşmak,susuz ve aç kalabilmek mi?
Yoksa Gerçek aşk; Hz.İbrahim in ateşe atıldığı zaman ki teslimiyeti mi ? Hz.Eyyub un hastalığa karşı sabrı mı ?
Hz.Davud un sesidir, eliyle demire şekil vermesi mi ? Hz.Musa nın kızıldenizi ikiye bölen asası mı ?
Hz.İsa nın kokusunu bile hissettiği Son Peygamber i müjdelemesi mi ? Hz.Muhammed in Allah a olan teslimiyeti mi ? Hz.Muhammed söylüyorsa doğrudur diyen Hz.Ebubekr in sadakati mi ? Hz.Ali nin cesareti ve ilmi mi ? Hz.Yunus un cenneti istemeyip Allah a "Bana Seni gerek Seni" demesi mi ? Yoksa; Hz.Mevlana nın nefesi, seması, "Gel" Demesi midir gerçek aşk ?
İnsan başka bir insana da aşık oalbilir mi ? Yoksa İnsan sadece, kendine can,kan veren Yaradanına mı aşık olabilir ? En güzel şiirler,sözler sadece Yaradana mı karşı kaleme alınabilir, söylenebilir ?
"Allahım bu vuslatı hicran etme
Aşkın sarhoşlarını nalan etme
Sevgi bahçesini yemyeşil bırak
Bu mestlere bahçelere kasdetme
Dalı yaprağı vurma hazan gibi
Halkını başı dönmüş zelil etme
Kuşunun yuvasının ağacını
Yıkma da kuşlarını perran etme
Kumunu ve mumunu karıştırma
Düşmanları kör et de şadan etme
Hırsızlar aydınlığın düşmanıdır
Onların işlerini asan etme
İkbal kıblesi yalnız bu halkadır
Umut kabesin öyle viran etme
Bu çadır iplerini öyle katma
Çadır senindir eya sultan etme
Yok dünyada hicrandan daha acı
Ne istiyorsan et de onu etme " Mevlana Celaleddin Rumi
Saygılarımla
-
Sn sundance hoş bir başlık açmışsınız...
İnsan sadece yaradanına aşık olabilir, olabiliyorsa çok da güzel olur. Tasavvuf kültürü zaten mecazi aşkı ilahi aşka giden bir basamak olarak görse de, bir insana olan aşkın sonuçlarını bizzati mutasavvıfların ismi literatüre kazınanların hayatlarında, satırlarından tahlil ediyoruz.
Kaderin cilvesidir ki, bilinen hikayelerin hepsinde ve sizin verdiğiniz örneklerde de insana aşık olup 'lütuf' olarak kavuşanlar *aşk*ın kaybolduğunda , sadece ilahi aşk ile yoğurulunduğunda gerçekleşmiş. Misal Yusuz ile züleyha hep vurgulanır; ancak Yakub ile Yusuf? Yakub ki bir peygamber, gözleri kör olana kadar ağlamasına rağmen Yusuf'a kavuşamamıştı. Züleyha ise Yusuf'a kavuştuğunda zaten kalbinde Yusuf'a yer kalmamıştı...
Tasavvuf penceresinden bakıldığında, peygamberler bile sınanmış. Hatta Pir ile Şems de daha yakın bir örnek. Mevlana, Şemsi kaybettikten sonra kavuşmasa da olaya kendi içinde vakıf olduğunu anlıyoruz ki olayı çok farklı bir zemine taşıyarak kendi yolunu çizmeye devam etmiş.
saygılar