Masonlar.org - Harici Forumu
		Masonluk Bilgidir. Bilimdir. Ilimdir. => Parapsikoloji => Konuyu başlatan: Maledictum - Ocak 31, 2011, 06:23:21 ös
		
			
			- 
				Bülent KISA'nın Türkiye okkült camiasına verdiği ivmenin benzeri ülke tarihimizde görülmemiştir. 21. Asra girerken, özleri aynı fakat gerçeğe ilişkin bakış açılarında bazı keskin farklılıklar olan İslâm ve Hristiyanlık medeniyetlerinin birbirleriyle sinir oluşturdukları bölgede yeni bir majikal sistem kurması burada doğanlar için seçilmesi mümkün olan bir tercihtir. Bülent KISA'ya atfedilen Tragna Majikal ekolü, ülkemizin İslâmi kökenlerinden gelerek İslâm kültürünün Kabalaya denk ve kompleks bir bilimi olarak gören Havâss'ına başlayanlarıyla, son iki asrın dünyasının okkült devrimlerini gerçekleştiren Batı Ezoterik Geleneklerini izleyen vatandaşlarımızı aynı kulvara sokabilme ve aynı dili konuşturabilme yeteneklerine sahiptir; bu yönüyle tam olarak Türk toplumu için hazırlanmış olduğu izlenimini vermektedir. Tragna sistemi ülkemizde şu insan gruplarına kolayca hitap edebiliyor:
Maji ile ilgilenenler
Sprituel gelişim ile uğraşanlar
Gerçek bir tanrı arayanlar
Bülent KISA 2005'teki üzücü ölümü ile çalışma arkadaşlarını ve öğrencilerinin başlattığı işi sürdürmeleri ve işi varması gereken yere vardırmaları isteğinde bırakmıştır.
1. Evrenin her yanı enerjiden meydana gelmiştir. Herşey enerji, 
enerjinin farklı türleridir. 
 
2. Her enerji mutlaka artı, eksi akımlardan oluşan bir bütündür. 
Sadece artı veya sadece eksi akımdan oluşan tek yanlı enerji 
olamaz. Enerjinin tek yanlı oluşu onun patlamasına ya da 
kendi içine çökmesine sebep olur. Bu durumdaki dengesiz 
enerji çevresine zarar verir ve yok olur. 
 
3. Bütün enerjiler, Özenerji denilen bir kaynaktan neşrolmuştur. 
Bu oluş, artı, eksi olmadan dengesiz ya da nötr durumdaki 
Özenerji'nin kendisini artı, eksi olarak bölmesi ve parçalaması 
ile gerçekleşmiştir. 
 
4. Özenerji  ayrışmasını kendi bilinç, istek ve planı ile yapmıştır. 
Özenerji zekidir, düşünür, farkındadır, bilgi toplar ve planlar. 
Evreni ve başka bir ifade ile kendisini değiştirecek güce 
sahiptir. 
5. Özenerji  ölümsüzdür.  İstese bile yapabilmesi imkansız olan 
tek şey ölmektir. Kendisine göre olan bir süreç içinde yaşar, 
ve kendi iradesi ile artı, eksi olmayan bir tek yanlı, dengesiz 
enerjiye dönüşür. Bu durumda kendi üzerine çökerek bütün 
evreni bünyesine toplar, bir kozmik yumurtaya dönüşür. 
Kendi bilincini sıfırlar, temizler ve her şey yeniden başlar. 
 
6. Bütün Evren Özenerji'den, onun dağılması yüzünden 
oluşmuştur. Fakat Özenerji gene de bir bütün olarak, her 
zaman olduğu gibi  şu anda da bir yerlerde mevcuttur. Bu 
yüzden kullanılan Özenerji deyimi ile, her halde mevcut olan 
bu bilinçli parça kastedilmektedir. 
 
7. Özenerji, Evren'in işleyişine bazı istisnai durumlar haricinde 
müdahele etmez. O, iyinin ve kötünün üzerindedir. Sadece 
gelen bilgileri alır, gözlemler, kendini idrak eder. Varlıklarına 
karışmaz.  
 
8. Varlıkları düzenlemek için görevlendirilmiş ya da bu seviyeye 
yükselebilmiş bazı alt varlıklar ve hatta  ırklar vardır. Bunlar 
insani anlayışa göre Tanrı seviyesindedir. 
 
9. İşleyişteki istenmeyen yönelmeler için Özenerji, Evren'deki 
üst ve alt varlıklarına çok ender olarak bazı bazı saplamalar, 
hafif müdaheleler yapar. Fakat bunu üst düzey varlıklar 
arasında yapar. Bu saplamaların bize yani insanlara yansıması 
da söz konusu varlıklar vasıtası ile olur. 
 
10.  Evren tek bir boyuttan ibaret değildir. Başka bir ifade ile 
Evren bir çok boyuttan meydana gelir. Bunların herbiri, 
bildiğimiz uzay, yıldızlar, galaksiler gibi ayrı bir âlemdir ve 
herbiri bir madde âlemidir. Esas olarak yedi boyut vardır 
fakat bu yedi boyutun herbirinin de bir çok paraleli vardır. 
Her paralel boyut da bize göre başka bir boyuttur. Bu açıdan 
bakınca, milyonlarca boyut vardır denilebilir. 
 
11. Evren sözünden sadece bizim yaşadığımız paralel ve 
çevrede gördüğümüz milyarlarca yıldız ve galaksi değil de 
tüm bu boyutların tamamı anlaşılmalıdır.  
12. Bütün boyutların çakıştığı, birbirine girdiği tek bir temas 
noktası vardır. Bu nokta Özenerji'nin kendisi, madde halidir. 
Bütün boyutlar Özenerji'den kaynaklanıp, neşrolduğuna göre 
her boyut ve her paralelin bir noktası Özenerji ile temas 
halindedir. Bu açıdan bakınca, bizim bulunduğumuz paralelde 
de, uzay içinde yeterince ilerleyebilirsek bir noktada 
Özenerji yani  Tanrı ile fiziksel olarak, fakat tabii 
bulunduğumuz boyutta bulunan kısmı ile karşılaşabiliriz. 
Bununla beraber, onu algılayabilmek için cihazlarımızın yeterli 
olup, olmadığı ayrı bir tartışma konusudur. 
Aslında Kblan Tragna bilgilerini tam olarak aktarmaya 
başlamadan önce bir konudan daha bahsedilmesi 
gerekmektedir; dünyadaki metafizik konularla ilgilenen Order, 
Kovan, Tarikat, Dernek gibi adına ne dersek diyelim kuruluşları 
ve değişik zamanlarda gerçekleştirilen bireysel çalışmaları 
incelediğimiz zaman bunların temelde üçe ayrıldığını 
görmekteyiz.  
1) Spiritüalist Kuruluşlar : 
Bunlar daha ziyade ruh çağırmak, ölmüş kişilerin ruhları ile 
sohbet etmek amacıyla bir araya gelen kimselerden 
oluşurlar. Ancak Türkiye'deki bir çok Spiritüalist grup gibi, 
bazı bedensiz varlıklardan evrensel bilgiler almaya ve 
kişilerin tekamülüne yönelik çalışmalar yapan kuruluşlar da 
vardır. Bu kuruluşların fiziksel plandaki hemen hemen tek 
etkinleri ise  şifacılıkla sınırlıdır. Yoga ve Değişik Budizm 
ekollerini ve son yıllarda yaygınlaşmış olan mesela Tai Chi 
gibi bazı Uzak Doğu felsefelerini de bu guruptan sayabiliriz. 
2) Majikal Kuruluşlar ve Bireysel Çalışmalar: 
Bu gruplar bildiğimiz, büyücülük deyince anladığımız 
hedefli büyü operasyonları ile ilgilenir. Başka bir ifade ile 
kişilerin tekamülleri yerine dünyasal arzuların tatminini 
isterler. Kişisel büyücülük çalışmaları hangi ekolden olursa 
olsun yani mesela ister  İslamî Havâss, ister Batı Majisi, 
ister Uzak Doğu büyücülüğü olsun bu tür amaçlarla 
hareket ederler. 
3) Dinsel Kökenli Tasavvuf Ekolleri ve Tarikatlar : 
Bunlar Dinsel amaçlı çalışmlardır. Tanrıyı tanımak, Tanrıyla 
bir olmak, Cennete gitmek ya da benzeri dinsel kökenli 
aktivitelerdir ve bunları birinci guruptan ayıran şey sadece 
dinsel kökenli olmalarıdır. 
Gerek Batı'da uygulanan Kabala'yı, gerekse klasik  İbrani 
Kabalasını bu grupların biraz dışında tutmak gerekir. Kabala 
hem üçüncü grup gibi Tanrıya yaklaşmayı, Evreni, Tanrıyı ve 
kişinin kendisini anlamasını hedef alır hem de, gerekirse kişiler 
ve olaylar üzerinde değişiklik amacıyla kullanılır. Kabala'nın 
büyücülük yanı da vardır fakat bunu da ayrı bir ekol ya da 
bireysel tercihler olarak görmekte fayda vardır. Kabala’nın 
kendisini de kendi içinde dünyasal amaçlı ve spiritüel amaçlı 
olarak ayırmamız gerekir. 
 
Bunların hepsini özet olarak baktığımızda ya metafizik konularla 
ilgili ekoller olduklarını ya da spiritüel tekamüle veya dünyasal 
büyü uygulamalarına dönük olduklarını görürüz. 
 
Kblan Tragna ekolü ise bunların her ikisini bir araya getirmiş 
olan bir ekoldür. Amacı kişiyi geliştirmek, Evrensel bütünlüğe 
ulaştırmak, güçlendirmek ve bilgilendirmek ve daha üst 
boyutlara sürüklemek olmakla beraber uygulama tarzı ve 
öğretisi insan ve olaylar üzerinde isteğe uygun değişiklikler 
yapmak olan bir ekoldür.
Yani Kblan Tragna büyücülük uygulamaları ile güç kazanan bir ruhsal tekamül yoludur. 
 
Pekiyi bu neden böyledir? Kblan Tragna Ekolünün dış  şefi, 
bilgileri bizim tarafımıza geçiren varlık, kendisini bizlere  Saki 
ismi ile tanıtan bir Altıncı boyut varlığıdır. Aşağıda da detaylı 
olarak göreceğimiz gibi Altıncı boyutun öğretici varlıklarından 
biridir. Onunla ilk karşılaşan öğrencileri büyücülük amacı ile 
çalışmalar yapan kimselerdi, ve Saki ile yapılan çalışmaların 
uzun bir döneminde sadece fizik planda istediklerini 
yapabilecekleri büyü bilgileri istediler. Uzun zaman sonra da 
Saki kendi insiyatifi ile, önceleri azar azar araya sokarak diğer 
açıları ele aldı.  Bu  şekilde de Kblan Tragna ekolü büyücülük 
amaçlı ve uygulamalı bir ekol oldu.  Şayet Saki ile ilk 
karşılaşanlar büyücülük değil de matematik meraklısı kimseler 
olsalardı matematikle ilgili bilgiler isteyeceklerdi ve çalışmalar bu 
merkezde gelişecekti.  
 
Kblan Tragna bilgileri bazı değişmez maddelerle başlar. Bu değişmez maddeler herşeyin başlangıcı ve sonudurlar. Herşey yani Kblan Tragna çalışmalarının haricinde de Evren'deki herşey onların üzerine kuruludur. Oniki ayrı maddeye ayırdığımız bu değişmezler Evren'i ve Tanrı'yı ya da bizim anlayışımıza göre Özenerji'yi özetleyip açıklarlar. 
			 
			
			- 
				
Evet.
Bülent KISA'nın "Havass"ını okumuştum;gerçekten İslam literatüründe özgün bir eser.
			 
			
			- 
				Sayın Maledictum,
Paylaşımınız için teşekkürler. Ben de bu kitabı çok beğenerek okudum ancak uygulama kısmı biraz problemli sanki. Grup çalışması gerektiriyor ve Havass, Kabala, Vudu, Wicca ekolleri gibi yaygın değil. Bunun sıkıntısını hala çekiyorum ve çalışmalarımı yalnız yürütüyorum. Yine de mantığa çok yakın ve insanın kendini geliştirmesine bir hayli izin veren bir ekol.
Saygılarımla