Masonlar.org - Harici Forumu
Diger => Guncel Konular => Konuyu başlatan: Mozart - Ekim 28, 2011, 11:08:46 ös
-
Sevgili Dostlar,
Van'dan iki farklı İnsan türü videosu paylaşıyorum Sizlerle.
1- Van
Van' daki yağmaya Fatih Çekirge yorumu. (http://www.youtube.com/watch?v=N13ftyTWG2U#ws)
2- Van'ın Erciş semtinin Ulupamir köyü; Kırgız Türk'lerinin yaşadığı bir köydür.
Van'daki Kırgız Türklerinin Köyünde Yağma Olmadı! (http://www.youtube.com/watch?v=VNsuthnIPTI#)
Ayırt etmiyorum(Sosyal paylaşım sitelerinde 2. video için Türk'ün farkı deniyor) her iki videoda ki İnsanlar Türk Milleti'nin birer ferdidir. İkinci videoyu izlediğimde normal dedim, Sovyetler Birliği'nin yararlarından bir tanesi ama birde baktım ki bu Kırgız Türkleri 1983'te topluca Afganistan'dan gelmişler.
İkinci videodaki Kıgızlar'ı başka ülkenin Türk olmayan insanı farzedelim, bu iki videodaki İnsanlar neden bu kadar farklıdır? Haklar eşit, İkinci video depremin merkezi Erciş'ten. 2. videodakiler çok mu eğitimli zannetmiyor, köy yeri. Peki NEDEN???
-
Sayın Mozart, her millet ve her dinden insanda bu tip yağmacılar mevcuttur. Askerdeyken hiç ummadığım insanların tezkereye giderken kendi asker arkadaşlarının depodaki sivil elbiselerini yağmalayarak hırsızlık yaptıklarına şaşırarak şahit olmuştum. Bu nedenle bu tip görüntüler doğal gelmeye başladı.
Japonlardan deprem konusunda öğrenilecek çok şey olduğu bir gerçek.
Bana solcu denilince aklımda beliren manzara 1 mayıs gösterilerinde tekmelenen ve molotoflanan banka binaları dükkanlar geliyor, fakat yakından tanıdığım komunist ve solcularda bu karakter yansımıyor; Kürtlere karşı Türklerin beyninde aynen bu tarz bir önyargı yaratılmaya çalışılıyor gibi duruyor. Birkaç hasta ruhlu insanı yaşadıkları toplumun aynası gibi göstermek çok büyük bir hatadır.
Saygılarımla.
-
Nereli olursan ol oranın iyisi de var kötüsü de var. Kendi kardeşimize kefil olamıyoruz yeri geliyor. Bu yôrelerdeki insanlara daha iyi niyetle bakmanızı öneririm, eğitim yok, para yok tek eğlenceleri çocuk yapmak. Batıda bir insan iyi eğitim, iş imkanları ve iş beğenmeme en son çocuk yapma. Bu açıdan bakalım lütfen, buraların isyanı belki bizim sadece eleştirmemizdendir.
-
Her iki videoyu da izledim.
1. Video da, DEVLET ve PKK eliyle maymunlaştırılmış bir halk görürüz. İçi, abuk subuk çingene eşyalarıyla dolu kıytırık bir kamyon görürüz. O kamyonun da o insanların içine bilinçli bir şekilde bırakıldığını görürüz.
2. Video da, belli bir kitleye nispet yaparcasına, çok iyi bir organizasyon görürüz. Küçük bir köye Muhtemelen, asker denetiminde getirilmiş bir tır dolusu yardım malzemesi görürüz. Bu köye gelen kaçıncı Tır olduğunu bilmiyoruz tabiî ki. Bundan sonra da kaç tane tır geleceğini de…
Malzemelerin içeriğini bilmiyoruz tabi, ama dikkat ederseniz, kutu ebatlarının hepsinin aynı olduğunu rahatlıkla görebilirsiniz! Yani, o küçük köydeki vatandaşlara getirilen Malzeme bile Ayrım kokuyor…
İçi su dolu çadırlarda aç susuz yaşayan insanların arasına o kamyonu sokan, sonrasında da ayıplayan Zihniyet KAHROLSUN…
Lanetler olsun sizin İnsanlığınıza…
-
Bu görüntüler Türkiye'nin her bölgesi için geçerlidir. Eğitim şart! Gerçek eğitim ise ev de başlar. Bu yüzden toplumun, toplum üzerine eğitime ihtiyacı var. Devlet organizasyon konusunda çok derinden sıkıntılıdır. Bu tür durumlarda harekete geçecek bir organizasyon bile yok. Deprem vergileri zaten yol, arazi olmuş.. Umarım ders çıkarmışlardır!
Düşünüyorum ki, ilk günler bu yardımların seri olarak yapılamasının ana sebebi, yardımlardan terör örgütü mensuplarının da gizliden yararlanmaması yüzündendir. Sabah esnaflık akşam teröristlik yapanları da gördü bu ülke!
Ayrıca doğunun kalkınmasında bdp büyük bir engeldir. İnsanların duygularını sömürerek onları kandırmaktadır. Teröre açık olarak destek vermektedir.
Deprem zamanı gördük işte belediyeleri 5 kuruş etmiyor. Devletin kendi kaynak ve mallarını, Türkiye'nin yardımlarını, kendilerinin gibi gösterip roj tv gibi yönetimi Kürt olmayan medyalarda halkı kandırıyorlar. İngiltere ve İsrail, Suriye üzerinden pkk a gizli ve dolaylı yardımlarını kesmedikleri sürece, bu yöneticiler ile bölge gelişemeyecektir.
Böyle insanlarla aynı ülke de yaşamak sinir bozucu. Bu insanların yerine onurlu ve dürüst, ilkeli bireyler gelmelidir.
-
Atalarımızın sütü bozuk diye bir tabiri vardır. Alim bir adamın ufak bir çocuğu olmuş, çocuk suya giden kadınların kaplarını deliyormuş, halk alime saygısından söylememişler fakat çocuk düzelmeyince alime şikayet etmek zorunda kalmışlar. Adam çocuğuna ne kadar nasihat ettiyse de çocuk daha fazla yaramaz olmuş. Bunun üzerine alim karısıyla konuşup hiç haram yedin mi diye geçmişi sorgulamışlar. Kadının aklına gelmiş, çocuğa hamileyken elma aşermiş bir misafirlikte otururlarken elindeki el örgüsü şişiyle masada bulunan elmaya batırıp elmanın suyunu içerek aşermesini bastırmaya çalışmış. Ev sahibine gidip helallik istemişler ve çocuk aniden bu huyundan vazgeçmiş. Tabi ki bu bir hikaye...
Ne kadar eğitim verirseniz verin bu tip insanları dizginlemek imkansızdır. Eğitirseniz işadamı olup insanların emeğini sömürebilir; siyasete atılabilir ve devleti sömürerek daha büyük yağmalara imza atabilirler. vb. Hiç okuma yazması olmayan cahil insanlar daha ahlaklı olabiliyor. Eğitimin gereksiz olduğu kanaati oluşturmak için söylemiyorum. Fakat ahlak ile eğitimi paralel olarak görmek bence hatalı duruyor.
Saygılarımla.
-
Sayın Masort inan durum sandığın gibi değil eğitim eksikliğinden kaynaklı. Çocukla mantıklı konuşursan, eğitimini yaparsan, onu tek taraflı eğitimden uzaklaştırırsan böyle şeylere bulaşmazlar bile. Ben çok örnek gördüm. Hepimize çok görev düşüyor, sadece eleştirmemeli insan.
-
Bunun sadece eğitimle oluşacak bir fark olduğunu zannetmiyorum. Kırgız Türklerinin de diğerlerinden çok da farklı bir eğitim almadığını düşünüyorum.
"Kurallar yararsız, ne kaparsam kâr" diye düşünüyor birinci videodaki insanlar. Sıra, herkese bir şey sağlayacaksa, insanların kaçmayacağı bir durumdur. Bu insanlar sırayla, düzenle, bir şey almaya kalkışırlar. Ama biri çıkar sıranın en önüne geçer. Kimileri susar, kimileri de uyarır. Ama uyaran daima susandan daha azdır. Uyaran artık bir tepki merkezi oluşturur. Onun güvenliği tehlikeye girer.
Kuralları iyi uygulayan biri veya birileri olmazsa, insanlar doğa kanununa yani fiziksel güce ve nüfuza dayalı bir sistem içinde sıraya girer. Orada da bir züen vardır. Güçlü aileler veya güçlü bireyler aslan payını alır, diğerleri de akbabalar gibi geride kalanlar için bir yarış içine gireceklerdir.
Yardımların yetkili bir merkezden dağıtılması gerekir ki, o yetkili merkez, kime ne kadar ne vereceğini düzenlesin.
Dikkat ederseniz, ikinci videodaki yardım malzemeleri daha düzenli. Üzerinde yardım merkezi yazan bir tır içinde tek tip koliler içine istiflenmiş yardım malzemeleri. Burada bir düzenleyicinin, yetkili bir dağıtıcının varlığı hissedilebiliyor. Fakat birinci videoda moloz kamyonu içinden, düzensiz yardım yapılıyor.
Sorun buradadır. Sorunun en son ucunu göstererek, ve diğer faktörleri gözardı ederek bu insanları tahlil edemezsiniz. Kırgız Türkleri de başı belirsiz o kamyondan yardım alsalalardı aynı durumu görecektiniz. Bir düzenleyici yoksa, bir kanun yoksa, bir kural yoksa, veya varsa ama bunu uygulayacak adamlar yoksa istisnasız doğa kanununa göre işler yürür. Burada yardımı alan insanlardan önce böyle bir düzenin olmaması eleştirilmelidir. Benim evim yıkılmış, çocuğum aç, çadırda ailecek üşüyoruz. Ortada da böyle düzensiz bir yardım yapılıyor.Ve sırayı düzeni uygulayacak bir otorite yok. Ben de tutar kamyon üstüne çıkar kaptığımı götürürdüm.
Saygılar
-
(Ah ulan kahpe PKK ah… Sen nasılda maymuna çevirdin bu halkı böyle ah…)
Sesli düşündüm! :-X
Saygılarımla.
-
İnsan davranışları, ortamın psikolojisine göre değişim gösteriyor. Bu 2 videoda da bu gösterilmektedir.
Aynı ortam psikolojisi nerede olursa olsun sonuç değişmeyecektir.
Tıpkı, kırık cam teorisi gibi.
Devlet'in bu tür durumlar için ciddi bir organizasyonu olması kaçınılmazdır. Bu vesile ile insanlar da bilinçlenir.
-
İnsan davranışları, ortamın psikolojisine göre değişim gösteriyor. Bu 2 videoda da bu gösterilmektedir.
Aynı ortam psikolojisi nerede olursa olsun sonuç değişmeyecektir.
Tıpkı, kırık cam teorisi gibi.
Devlet'in bu tür durumlar için ciddi bir organizasyonu olması kaçınılmazdır. Bu vesile ile insanlar da bilinçlenir.
Hangi Devlet, hangi organizasyon? O bölgede yaşayan halk, oyunlarla fırıldaklarla insanlıktan çıkarılmışlar, ne psikolojisi? yüz ifadelerine baksanıza bir! ya da BDP mitinglerindeki fotoğraf karelerini alıp bir psikolga gösterin bakalım size nasıl bir analiz yapacak...
-
Ön yargı dolu ve ırkçılık belirtileri gösteren konuya cevap vermek istemesem de aşağıdaki haber başlıklarını paylaşmak istedim.
Sevgi ve Saygılar
VAN Depreminden Haber
Van’da bir depremzede yardım için İstanbul’dan gönderilen nevresimin içinde bulduğu 5 bin lirayı iade etti. (http://gundem.milliyet.com.tr/depremzede-o-parayi-iade-etti-/gundem/gundemdetay/31.10.2011/1457408/default.htm)
Marmara Depreminden Haberler
Yağmaya polisle önlem
Depremin vurduğu yerleşim merkezlerinde herkes yaralarını sarmaya çalışırken, yağmacılara da gün doğdu. Güvenlik güçleri, yağmacılara karşı önlem aldı. Geçen yıl Adana ve Ceyhan'ı yıkan depremde olduğu gibi, yağmacılar bu kez, Marmara Bölgesi'ndeki yerleşim merkezlerini vuran depremde ortaya çıktı. Depremin ilk paniği atlatıldıktan sonra Bursa, Yalova, İzmit ve Adapazarı'nda, bazı kişilerin hasar gören mağazaları yağmaladıkları ihbarı geldi. Birçok marketin camlarının yağmacılar tarafından kırıldığı, eczaneler ve elektronik eşya satan işyerlerinden hırsızlık yapıldığı ihbarları üzerine harekete geçen güvenlik güçleri, özellikle işyerlerinin yoğunlukta olduğu semtlerde önlem aldı. Bu arada depremde hasar gören mağaza ve marketlerin çevresinde de polis önlem aldı. Yetkililer, geçen yıl Ceyhan ve Adana'da deprem korkusuyla vatandaşların terkettiği evlerde hırsızlık yapıldığını hatırlatarak, vatandaşları dikkatli olmaya çağırdılar. (http://webarsiv.hurriyet.com.tr/1999/08/18/137264.asp)
Daha çok yağma olayı var’
Yalova’da depremde kurtarma çalışmaları sırasında bulunan paraların çalınması olayı depremzedelerin tepkisini çekti. Depremzedelerin avukatı “Bu olay sadece bir tanesidir, daha ortaya çıkmamış bir çok yağma olabilir” dedi. (http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/350377.asp?cp1=1)
Yılmaz Erdoğan'dan Müge Anlı'ya cevap (http://www.youtube.com/watch?v=W_X-JapGLFg#)