Masonlar.org - Harici Forumu
Mason ve Masonluk Nedir? => Masonluk ile ilgili Sorular ve Cevaplar => Konuyu başlatan: neumann - Kasım 17, 2011, 12:03:02 ös
-
Bu aralar biraz fazla soru sordum.Meslenin dış yönüyle ilgili "popüler"-magazinsel sorularımdan dolayı rahatsız etmiyorumdur umarım.
Bu kısa zaman dilimindeki son sorum şu : (Bu zaman dilimi sonrasında biraz sessizlikle forumu izlemek daha doğru olacak.)
Masonik öğretinin herkesin kaldırabileciği bir sorumluluk olmadığından söz ediliyor.Buna ne kadar katılıyorsunuz ?
Benim düşünceme göre uygulama yükümlülüğünü bir kenara koyduğumuzda masonik öğretiyi bilmenin bir ağırlığı olmaması gerekir.
Çünkü bir bilgiyi bilmenin ağırlığı olması için bu bilginin belirli bir zümrenin çıkarıyla ilişkisi olması gerekir.Örneğin devlet sırları , ticaret sırları ...
Saygılarımla
-
Ezoterik öğretim ile bağlantılı olmak üzere öteden beri dillerde dolaşan bir söz vardır: “Bilgiyi ehil olana vermemek, ehil olmayana vermekle eş değer suçtur.” Kimisi bunu tersine çevirir. Kimisi bunun Bektaşilik gibi bir İslâm tarikatının ilkesi olduğunu belirtir, kimisi daha eski kurumlara hatta Hermetizm’e kadar taşır.
Masonik öğreti nedir?... Kendilerine ille de bir paye çıkarmaya çalışan masonlara göre herkesin öğrenemeyeceği bir şeydir. Doğrudur, Masonluğun özü içine girmeden, içinde yaşanılmadan öğrenilemez, edinilemez. Fakat masonik öğreti denilen, üzerinde ayrıca yorum ya da açıklama yapılmamış, tartışılmamış haliyle yazılı ritüelde bulunun ise, bunun hiçbir gizli saklı yanı yoktur. Çünkü bunlar zaten ezoterik olabildiği gibi egzoterik de olabilen birçok kurum, felsefe ve dünya görüşünden, bilgilerden derlenmiştir.
Konu bilgi olduğunda, doğrudur, herkes her bilgiyi kaldıramaz. Masonluğun ezoterik oluşu bir bakıma bundandır. Üyelerini seçerek alışı bundandır. Derecelerinin oluşu ve her masonun bu derecelerin sonuna kadar gidemeyişi bundandır.
Masonlukta masonlara verilen bilgiyi bilmenin bir ağırlığı vardır. Kimisi kaldırır, kimisi kaldıramaz.
Ancak Masonlukta Sayın Neumann’ın dediği tarzda bir çıkar yoktur. Bilgiyi bilmenin bir ağırlığının olması için neden bunun ille de bir zümresel çıkarla bağdaşması ya da çatışması gereksin ki? Burada öncelikle alan bilimdir. Bilimsel bilgiyi bilmenin olağanüstü bir ağılığı vardır ve bu bir çıkarla bağlantılı değildir.
Masonluğun ilgi alanı da zaten çoğunlukla bilimsel nitelikli bilgidir.
Ben şimdilik bunları dedim. Tartışalım…
-
Sayın ADAM:
Bilgiyi bilmenin bir ağırlığının olması için neden bunun ille de bir zümresel çıkarla bağdaşması ya da çatışması gereksin ki?
Öncelikle şunu belirtmek gerekiyor sanırım.Burada bilginin ediminin zorlukları,uygulama sorumlulukları vb. gibi durumlardan bahsedilmiyor çünkü bu bahsedilen fiil sadece bilmek.Yani ağır olma durumu bilenin eylemlerinden ve düşünüşünden dolayı değil bilenin bilmeyenler nezlindeki düşünüş ve eylemleri nedeniyledir.
Ağır olma durumu bireyin bilme statikliği değil bireyin bulunduğu çevrenin dinamikliğinden kaynaklıdır.
(Kainatta sadece bir insan yaşasa ve bu insan masonik öğretiyi bilse ; bu bilmenin ağırlığından söz edilmemesi gerekir)
Bu dinamiklik bilginin mahiyeti yani zümrelirin çıkarı nispetinde oluşacaktır.
Bu çıkar maddi , inançsal , farkındalık vb. konularda olabilir.Çıkar derken sadece maddi bir sahiplenme anlaşılmasın.
Masonluğun ilgi alanı da zaten çoğunlukla bilimsel nitelikli bilgidir.
İlgi alanı masonik öğretinin bir öz alt kümesi olabilir ama o küme değildir sanırım.
Saygılarımla
-
Bu aralar biraz fazla soru sordum.Meslenin dış yönüyle ilgili "popüler"-magazinsel sorularımdan dolayı rahatsız etmiyorumdur umarım.
Bu kısa zaman dilimindeki son sorum şu : (Bu zaman dilimi sonrasında biraz sessizlikle forumu izlemek daha doğru olacak.)
Masonik öğretinin herkesin kaldırabileciği bir sorumluluk olmadığından söz ediliyor.Buna ne kadar katılıyorsunuz ?
Benim düşünceme göre uygulama yükümlülüğünü bir kenara koyduğumuzda masonik öğretiyi bilmenin bir ağırlığı olmaması gerekir.
Çünkü bir bilgiyi bilmenin ağırlığı olması için bu bilginin belirli bir zümrenin çıkarıyla ilişkisi olması gerekir.Örneğin devlet sırları , ticaret sırları ...
Saygılarımla
Masonik öğretinin en büyük sorumluluğu ( Masonlar için tabii ki) bu öğretiyi harici hayata da geçirmek ve Masonluk kurumunda öğrendiklerini kendi hayatlarında yaşayarak bu öğretiyi tüm insanlığa yaymak olsa gerektir.
Fakat sayın neumann "uygulama yükümlülüğünü bir kenara koyduğumuzda" diyor. Şu halde bu bahsettiğim sorumluluğu bir yana bırakıp başka bir açıdan bakmak gerekiyor:
Masonluk öğretisini verir, her Mason alabildiği nispette bu öğretiyi alır, fakat bundan sonra sayın neumann'ın konu dışı bıraktığı seçenekten sonra Masondan Masona değişemeyecek şu sorumlukla karşılaşırız: Sır saklamayı bilmek.
İlk başta anlamsız gelebilir. Çünkü bu Masonluğun değil kişi olarak Masonun sorumluluğudur. Fakat geniş düşünelim; bunu yapabilecek kişileri arasına almakta Masonluğun sorumluluğudur. Buna ister kurumsal ister düşünsel açıdan bakın böyle olmalıdır.
Yoksa bana göre öğretisi bakımından Masonluğun bunu üyelerine tam ve eksiksiz vermek dışında bir sorumluluğu yoktur. Sorumluluk birey olarak Masona aittir.
En içten sevgi ve saygılarımla.
-
Burada bir itirafta bulunmam gerektiği kanısındayım.
Ben Sayın Neumann'ın ne dediğini, ne demek istediğini anlamadım. Mantık ile ve felsege ile bağlantılı olarak sanırım liesede bir ara böyle teorik bir şeylar anlatmışladı bize çok çok yıllar önce. Bunların çizimleri de vardı özellikle Fen öğrencileri daha iyi anlayabilsin diye.
Masonluktaki felsefe ve akıl yürütme böyle karmaşık kategorileri falan gerektirmiyor. Bilimsel yöntem ve akıl yolu yetiyor.
Sayın Neumann'ın dediği doğrudur belki. Ben bilmiyorum. Bilen varsa onaylasın. Yanlışsa, o bilenden rica edelim sistemin doğrusunun nasıl olduğunu söylesin. Bu vesileyle ben de öğrenmiş olurum demek böyleymiş diye.
.
-
Ben Sayın Neumann'ın ne dediğini, ne demek istediğini anlamadım. Mantık ile ve felsege ile bağlantılı olarak sanırım liesede bir ara böyle teorik bir şeylar anlatmışladı bize çok çok yıllar önce. Bunların çizimleri de vardı özellikle Fen öğrencileri daha iyi anlayabilsin diye.
Bende bir sorun var beni kimse anlamıyorsa ben anlatamıyorum demektir.Özür dilerim.
Ancak şunu belirtebilirim felsefi bir birikimi olan biri değilim.Fen öğrencilerinin anlayamayacağı konular üzerinde düşündüğümü sanmıyorum.Aslında mesleki olarak sayın ADAM la bir bakıma meslektaş sayılabiliriz.Ancak Sayın ADAM, ben anlatmakta güçlük çekiyorum sanırım.Anlatım bozuklukları nedeni ile de olabilir.Yeri gelmişken düzelteyim.
Düzeltme :
"Öncelikle şunu belirtmek gerekiyor sanırım.Burada bilginin ediminin zorlukları,uygulama sorumlulukları vb. gibi durumlardan bahsedilmiyor çünkü bu bahsedilen fiil sadece bilmek.Yani ağır olma durumu bilenin eylemlerinden ve düşünüşünden dolayı değil bilmeyenlerin bilen hakkındaki düşünüş ve eylemleri nedeniyledir."
Yanıtlarınız ve görüşleriniz çok teşekkür ederim.Sayın ADAM,Sayın Enelsır.
Saygılarımla
-
Ezoterik bilgiyi öğrenmek ve doğru yorumlamak bir gereklilik çünkü ortada bir hedef var. Diploma almak için hepimiz 1.sınıftan başlamadıkmı? 1. Sınıfı okumak gerekliliği gibi. Bir de anladığım kadarıyla geleneksel gereklilikler var kabul töreni ve beyaz eldiven takmak gibi.