Masonlar.org - Harici Forumu
Masonluk Bilgidir. Bilimdir. Ilimdir. => Biyoloji - Canlı bilimi => Konuyu başlatan: Dor - Kasım 01, 2012, 12:42:57 öö
-
İnsanoğlunun Nesli Tükensin Hareketi: "Daha insanlık ölmemiş ama bir an önce ölsün!"
İnsan ırkının kökünün kurumasını savunan bir akım var: Voluntary Human Extinction Movement - İnsanoğlunun Nesli Tükensin Hareketi (VHEMT).
Gönüllü olarak üremezsek dünyanın insansız çok daha güzel bir yer olacağını savunuyorlar.
Doğurmama kampanyaları düzenliyorlar.
Sloganları, ‘Mümkün olduğunca uzun yaşa ve tüken’.
Hayır, şaka yapmıyorlar gayet ciddiler!
“Dört bir yandan bebekler fışkırıyor; yerkürenin her yerinde kadınlar insan soyunun sürmesi için üstlerine düşeni yaparak karınlarını dolduruyor, şişiriyor ve boşaltarak yeni bebek ordularını dünyaya getiriyorlar...” Paul Auster, son kitabı ‘Sunset Park’ta bu satırlarla anlatıyor insanoğlunun üreme tutkusunu.
Fakat bu çoğalma dürtüsüne karşı çıkanların sayısı da giderek artıyor. VHEMT bunlardan biri ve bir avuç antisosyal ve uyumsuz insanlık düşmanından ibaret değil. Onlara göre insanların doğada yarattığı tahribat hiçbir şeyle kıyaslanamaz. Tek çare de artık daha fazla ürememek.
İnsanların doymak bilmeyen parazitler olduğunu söyleyen bu ekoseksüeller, kürtaj yerine erkeklerin tüplerini bağlatmasını öneriyor. Gezegenin başına gelmiş en büyük felaket Homo Sapiens ve çözüm alternatifi, “Bebeklere hayır” demek.
BİYOLOJİK HARAKİRİ Mİ
Canına okunmuş ekosistemin kaderini değiştirmek isteyen bu hareket uzun, çook uzun vadede sonuç almayı hedefleyen bir düşünce akımı. Ürememe seçimini ahlaki bulan VHEMT’nin sözcüsü Les U. Knight’a göre, bu akım insanlık kadar eski: “Ben sadece 80’lerin sonunda adını koydum” diyor. Dinini ‘eklektik’, politik görüşünü ‘anarşi’ olarak tanımlasa da kıyametten söz eden dini metinlere referans vermekten de geri kalmıyor.
Yanlış anlaşılmasın; VHEMT gönüllü ve destekçileri herkesin intihar etmesi ya da kısırlaştırılmasını, katliamlarda kurban edilmesini ve bebeklerin öldürülmesini filan istemiyor. Silah üretilmesine, nükleer ve petrokimyasal zehirli atıklara ve faşist düşüncelere karşılar: “Yapmanız gereken tek şey, hayatlarımızın kör noktası olan doğurma eyleminden vazgeçmek. ‘Bazılarımızın çoğalması gerek’ demek ‘biz diğerlerinden üstünüz’le aynı anlama geliyor. Ruh sağlığı yerinde, kendisini kontrol edebilen ve sorumluluk sahibi insanlar pekala üreme dürtülerinin önüne geçebilir. Bu ihtiyacı duyanlar eleştirilmemeli, yardım eli uzatılmalı.”
İSTİLACI BİR TÜR
Dünyada yaklaşık 7 milyar insan yaşıyor ve bu nüfusa her yıl 80 milyon kişi daha ekleniyor. 2050 yılında 11 milyara ulaşacağımız tahmin ediliyor. VHEMT’ye göre, ekosistemin selameti için yüzleşmek zorunda olduğumuz en büyük sorun aşırı nüfus artışı: “İnsanoğlu dünyaya dışarıdan gelmiş istilacılar gibi. Bunun önüne geçmek için üremeyi teşvik eden devlet politikalarından da vazgeçmeliyiz. Yeryüzünde çoğalmaya devam eden tek bir çift bile kalmamalı, yoksa başladığımız yere döneriz.” Bir başka eleştirileri de fetişleştirilen ebevyenlik, özellikle de annelik kavramına: “Bir tür ideolojik silaha dönüştü. Bu muhafazakarlığı sorgulamanıza da imkan yok.”
ÜREME DÜRTÜSÜ DEĞİL SEKS
VHEMT’in sözcüsü Les U Knight, ABD’nin Oregon kentinden orta yaşlı bir öğretmen. 20’li yaşlarının ortasında gönüllü olarak tüplerini bağlattı. Binlerce insana ulaşan ‘These Exit Times’ adlı dergininin de editörü. Toplu kısırlaştırma ve zorunlu doğum kontrolü gibi konuları tartışmaya açarak: “Üreme dürtüsü sandığımız şey, aslında sadece seks yapma arzusu. Genlerimizi gelecek kuşaklara aktarma isteğimizin arkasındaysa kültürel koşullanmalar yatıyor” diyor.
GERİDE ÇOCUK BIRAKMAYANLAR
Bir organizasyon değil hareket olan VHEMT, biraz abartılı bir ifadeyle destekçi ve gönüllerinin sayısını milyonlarla ifade ediyor. Devasa bir fedakarlıkta bulunarak çocuk sahibi olmamayı seçen VHEMT yanlıları; arkadaş ve akrabalarını da teşvik ediyor. VHEMT çıkartmalarını arabalarına yapıştıranların ve dövme yaptıranların sayısı da az değil. 1996’da kurulan VHEMT internet sitesiyse Katalanca, İbranice ve Fince’nin de olduğu çeşitli dillerde yayınlanıyor. www.vhemt.org (http://www.vhemt.org)
Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/pazar/17789185_p.asp (http://www.hurriyet.com.tr/pazar/17789185_p.asp)
-
Insan ırkının kökünün kurumasını savunan bir akımin arkasinda olumsuzluk ve negativ enerji yayan bir seytan yolu vardir. Bu dunya bugun insanlar icindir hersey insan icin
-
Bunu savunanlar, bir felaket anında kurtulmak için delik arayacak ilk kişiler olacaktır.
İnsanoğlunun nesli tükensinmiş... Peh, aptallıktan başka bir şey değil.
-
İnsanoğlu dünyada ipleri eline aldığı günden beri, kendini kainatın merkezinde, o merkezin içinde yer alanlar arasında da en şereflisi yani şeref-i mahlukat sanmış. Gelişen zeka ile paralel olarak teknoloji ve beraberinde dünyanın istilası da kaçınılmaz olmuş. Zamanında göğün gürültüsünden korkan, çırılçıplak doğanın kucağında aciz bir hayvan olarak gezen insan, zamanı gelmiş hükmetmeye başlamış. Eskiden çocuklarının çoğu doğa karşısında elenip giderken, bugün onun da çaresi bulunmuş. Tıp gelmiş, gökdelenlere odacıklar yapılmış, mükemmel bir iletişim ve ulaşım ağı kurulmuş...
Bir gerçek ki bugün dünya insanoğlunun istilası altındadır. İnsanlığın yaşam alanı genişledikçe, diğer canlıların yaşam alanı daralıyor. Ve insanlar üremeye devam ederse, sonunda diğer canlılar diye bir şey kalmayacak.
Kainatı insana biçen dinler düşünülürse... Doğal olarak diğer canlılar insanlığın hizmetine sunulmuş yaratıklar oluveriyor. Bu yanılgıya darbe indiren ise, insanın da bir hayvan olduğunu (ama evrimleşmiş bir canlı da olduğunu belirten) evrim teorisidir. Yine gökbilim konusundaki ilerlemeler, kainatta bir hiç olduğumuzu ve evrenin varoluş sebebinin sadece insan olmadığını gösteriyor.
İnsanoğlunun soyu kurusunmuş... Niçin? İnsan denen yaratık doğa anayı tecavüz ettiği gibi üstüne üstlükte "bunlar hep benim için" diyebilecek kadar küstah olduğu için olabilir mi? İnsanoğlunun soyunun kurumasına ne kadar katılacağım bilmiyorum ama iki çocuğun ötesine geçilmesini bir "insanlık ve doğa suçu" olarak görüyorum. İsteyen aptallık bulur, isteyen şeytanlık der. Onlar bolca üremeye devam edebilirler.
Saygılarımla.
-
Sayın Peacewings,
İnsanlığın nüfus patlaması yaşadığı doğrudur. Elbette bu nüfusun azalması gereklidir. Şu an yaşanan durumda, doğa artık insanlığı taşıyamayacak hale gelmiştir. Medeniyetin gelişmesi ve insan ırkının devamının sağlanabilmesi için dediğiniz gibi belirli bir sınırın üstünde üremek kesinlikle yanlıştır.
Eskiden var olan doğal seçilimin ortadan kalkmasıyla birlikte, artık herkes "yaşar" olmuştur. Bu durumda, nüfus patlaması kaçınılmaz hale gelmiştir.
Dedikleriniz ile düşüncelerimin pek çok ortak noktası bulunuyor. Fakat insanlığın tamamen yok olması yerine, zamana yayılmış ve mümkünse bir an önce dengeli bir nüfusa sahip olması, doğa kanunlarına tekrar uymaya başlaması gereklidir bana kalırsa.
-
Sayın Munir,
Bu konuda sizinle hemfikir olduğumuz kanısındayım.
Saygılarımla.
-
Sayın Munir,
Bu konuda sizinle hemfikir olduğumuz kanısındayım.
Saygılarımla.
aynen ben de bu fikre katılıyorum çevreyi tamamen mahfediyorlar.En azından yaşama süresi 56- ya da 60 a çekilebilir diye düşünüyorum bunlar da öngörülerimden biriydi.
-
Aklıma, Türkçe çevirisi "Dünyanın Durduğu Gün" olan film geldi. İzlemeyenler için ana temasını söyleyeyim. Bir grup uzaylı varlık Dünya'ya gelip "İnsanlık bu gezegenin kanseri haline geldi. Sizi yok edersek dünya kurtulur" diyor ve olaylar gelişiyor. Fragmanı da şuydu:
The Day The Earth Stood Still 2008 Official Trailer (http://www.youtube.com/watch?v=rcSJ-6354-A#ws)
Ayrıca, Dünya nüfusunun 500 milyon ile sınırlanması gerektiği yazan bir yapı da var. Ayrıntılı bilgiyi şuradan alabilirsiniz:
http://en.wikipedia.org/wiki/Georgia_Guidestones (http://en.wikipedia.org/wiki/Georgia_Guidestones)
-
gel gör ki bizim hükümet ne diyor, yap çocuk.
-
İşte bu yüzden insanlık birleşmelidir. İşte bu yüzden Venüs Projesi diyoruz. İşte bu yüzden Gene Roddenberry'i seviyoruz.
İnsanlığın devamının tek yolu derin uzaya açılarak yeni yaşanabilir gezegenlere ulaşmaktır. Bunun için de savaşmayı bırakmalı ve birleşmelidir. Tamamen bilime, teknolojik atılımlara ve keşiflere yoğunlaşmalıdır. Bunu yapmak için de Venüs Projesi (http://en.wikipedia.org/wiki/The_Venus_Project (http://en.wikipedia.org/wiki/The_Venus_Project)) fiiliyata geçirilmelidir ki tüm dünya kaynakları en optimal biçimde kullanılabilsin, açlık, fakirlik kalmasın ve nihayetinde de insanlığın derin uzaya açılmasını sağlayacak imkanlar yaratılabilsin.
-
İşte bu yüzden insanlık birleşmelidir. İşte bu yüzden Venüs Projesi diyoruz. İşte bu yüzden Gene Roddenberry'i seviyoruz.
İnsanlığın devamının tek yolu derin uzaya açılarak yeni yaşanabilir gezegenlere ulaşmaktır. Bunun için de savaşmayı bırakmalı ve birleşmelidir. Tamamen bilime, teknolojik atılımlara ve keşiflere yoğunlaşmalıdır. Bunu yapmak için de Venüs Projesi ([url]http://en.wikipedia.org/wiki/The_Venus_Project[/url] ([url]http://en.wikipedia.org/wiki/The_Venus_Project[/url])) fiiliyata geçirilmelidir ki tüm dünya kaynakları en optimal biçimde kullanılabilsin, açlık, fakirlik kalmasın ve nihayetinde de insanlığın derin uzaya açılmasını sağlayacak imkanlar yaratılabilsin.
Yeteri kadar insan bu yaşamı kabullenecek bilince eriştiğinde gerçekleşir, ne dersin :)
-
mantıklı da vinci demons dizisine bir Türk konu olmuş izlemenizi tavsiye ederim dediğim gibi imkansız hiçbirşey yok :)
-
insanın özgürleşmesinde engel 3 şey vardır. Bunlar; aile, mal varlığı ve insanın doğadan koparılarak kendi kendine yetebilirliğin yok edilmesidir.
-
neden ilk iş olarak intihar edip bizlere iyi örnek olmuyorlar :D
-
Site Türkçe olarak da hizmet vermekte. Görüşe saygı duyuyorum ancak bana uygun değil. Bir bayan olarak yetişkin olan bayanların çoğunluğunda evlenip çocuk sahibi olma hayalinin yattığını görmekteyim . Türk ulusuna uygun bir düşünce değil gibi gözüküyor.
-
Leonardo DiCaprio (UN Messenger of Peace) at the opening of Climate Summit 2014 (http://www.youtube.com/watch?v=vTyLSr_VCcg#ws)
-
Gönderen: glory
« : Bugün, 17:28:42 »
Alıntı Yap
Site Türkçe olarak da hizmet vermekte. Görüşe saygı duyuyorum ancak bana uygun değil. Bir bayan olarak yetişkin olan bayanların çoğunluğunda evlenip çocuk sahibi olma hayalinin yattığını görmekteyim . Türk ulusuna uygun bir düşünce değil gibi gözüküyor.
Yukarıdaki düşünce sistemi tümdengelim olabilir mi? yoksa tüme varım mı? yada biçimsel mantık mı?
Siz bayansınız
Bayanlar çocuk sahibi olmak ister
Siz çocuk sahibi olmak istiyorsunuz
Bu uymadı
Siz bayansınız
Bayanlar çocuk sahibi olmak ister
Siz çocuk istemiyorsunuz
Bu da olmadı
Bayanlar çocuk sahibi olmak ister
Türk ulusu çoğalmak ister
Siz Türk değilsiniz
Siz bayan da değilsiniz
Bu da olmadı galiba bana yardım etmek isteyen yok mu?
Alıntıdır:
"Fresco lectures his ideas and gives tours of the Venus Project location.[3] The term "resource based economy" is used by the Venus Project to describe a hypothetical economic system in which goods, services, and information are free. Fresco says the Earth has enough resources for all and the practice of distributing resources through a price system method is irrelevant and counterproductive to survival."
Saygılarımla,
-
.
-
Sayın Selim ;
Benim nasıl düşündüğüm siz dahil kimse için düşünce yöntemimi sorgulama yetkisi vermez . Olayı kişiselleştirmeyin . Farklı bir başlık altında da benimle yarış havası içindeydiniz.
Ayrıca bir bayanın düşüncelerini hemcinsi olmadan anlamak güçtür. Benim fikirlerim yine banadır ama ben etrafımda gördüklerimi söylüyorum. Beğenirsiniz beğenmezsiniz o beni ilgilendirmez. Ancak;
Tekrar ediyorum nasıl düşündüğüm nasıl bir yol izlediğim tutarlı yada tutarsız olmam sizi ilgilendirmez !
-
Bu konuda Dan Brown'un Inferno'sunda, Dünya nüfusunun kontrol altına alınmadıkça her defasında katlanarak artacağından bahsedilir.
Görüşüme göre Dünya nüfusu, ailelerin daha bilinçli olarak çocuk dünyaya getirmeleri ile dengede olacaktır. Özellikle Doğu kültürünün bu konuda bazı yeni düşüncelere ihtiyacı olduğu görüşündeyim. Bolluk her zaman bereket değildir.
Yani; günümüzde nüfus yoğunluğu sorunlarının her birey farkındadır, bunun çözümü ise global düzeyde bilinçlenmedir, ortak harekettir, ulusların elele vermesinde gizlidir.
Tüm bunların yanında bir de yapılaşmadaki ve kentleşmedeki hatalar bulunmaktadır. Yüksek oranda göçlere sebebiyet verecek durumlar yaratılmamasına gayret gösterilmelidir diye düşünüyorum.
Saygılar.
-
"İnsanoğlunun nesli tükensin" hareketini sonuna kadar destekliyorum. Tükensin ve sadece ben yaşayayım. Her şey benim olsun Roma dahil.
Sonuç Pirus zaferi gibi olsun. Zaferi kutlayacak kimse olmadığı gibi yenildiği için üzülen de yok.
Yaradan ne güzel yaratmış, öyle bir şey yaratmış ki kendi neslinin yok olmasını istiyor.
Mevlam ne güzel yaratmış.
Evrenin yaradılışından sonra nesli tükenenlerin yerine yeni şeyler gelmiş. Ama nesli tükenen sonucu görememiş, hadi bakalım, o zaman ne olacak.
Neslinin tükenmesini isteyenler öncelikle ölmeden önce bana mail atsınlar ki cenazelerine bir buket çiçek göndereyim. Yok öyle nesil tükensinde sonra çık seyret. Önce sizi alalım.
Bu düşünce 1400 lü yılarda da vardı herhaldeki yeni dünyalar keşfedildi ve oradakileri yok edildi. Şimdi de burdan durmuş "ya bu inkalar, mayalar nasıl bir şeymiş ki dağların tepesine şehirler kurmuş, matematiği çok iyi biliyor olmalılar ki, uzaydan mı geldiler bunlar acaba,..."
Bu farklı ve bir o kadar da ilginç düşünce yapısı soyunu kurutacak toplumlar bulamayınca kendini mi yok etmek istiyor?
Yada soyunu kurutacak canlıları uzayda mı arıyor?
Soyunu kurutacak canlı arayacağına hayvanlardan ayıran en temel ve belirleyici özelliğin olan "akli muhakeme" yetini kullanabilmeyi gerçekleştirse.
Saygılarımla,
-
Sayın Selim
Kimsenin uzayda birşey aradıgı yok .
Kullanılan tabirler , isimler , verilmeye çalışılan mesajlar bilerek abartılmıştır .
Kendisine , Dünyasına ve hiçe saydıgı varoluşuna bu denli yabancılaşmış
uykudaki vahşi ve evrimsiz insanı uyandırabilmektir amaçları .
Bu gurup içerisinde testislerini yahut rahmini aldıranların sayısı bir elin parmaklarını geçmez .
Amaç fikirsel bütünlüğü oluşturmaktır .
Akli muhakemeden uzak sandıgınız bu insanlar , bir kavanozun içine böcekler gibi doldurulmuş milyarlarca insanın geleceğini dert ediyor .
Sizin gibilere kalırsa ; ellerini yukarı açıp Tanrılarından merhamet beklesinler .
Ve keşke herşey bu kadar kolay olabilseydi .
Daha insancıl , daha kontrollü ve daha mükemmel bir yaşamı meydana getirebilmektir hedef .
-
Sayın Selim
Kimsenin uzayda birşey aradıgı yok .
Kullanılan tabirler , isimler , verilmeye çalışılan mesajlar bilerek abartılmıştır .
Kendisine , Dünyasına ve hiçe saydıgı varoluşuna bu denli yabancılaşmış
uykudaki vahşi ve evrimsiz insanı uyandırabilmektir amaçları .
Bu gurup içerisinde testislerini yahut rahmini aldıranların sayısı bir elin parmaklarını geçmez .
Amaç fikirsel bütünlüğü oluşturmaktır .
Akli muhakemeden uzak sandıgınız bu insanlar , bir kavanozun içine böcekler gibi doldurulmuş milyarlarca insanın geleceğini dert ediyor .
Sizin gibilere kalırsa ; ellerini yukarı açıp Tanrılarından merhamet beklesinler .
Ve keşke herşey bu kadar kolay olabilseydi .
Daha insancıl , daha kontrollü ve daha mükemmel bir yaşamı meydana getirebilmektir hedef .
"Bu tür hedefleri olan insanlardan beni uzak eyle rabbim." amiiiiin
"Yaradanım yarattıklarının arasında yer alan, her daim saygı ile andığım Muhterem Sigmon FREUD un aşağıda yazdığım bazı eserlerini herkese okumayı nasip eyle ya rabbim" amiiiiiin (Rahmetliyi mumla aramaya gerek yok, eserleri yeter)
1905 Cinsellik Kuramı Üzerine Üç Deneme: İnsanoğlunda, cinsel içgüdünün gelişiminin, bebeklikten erişkinliğe dek ilk kez izlenişi.
1920 Haz İlkesinin ötesinde: yineleme takıntısı ve ölüm içgüdüsü kuramının ilk kez açık olarak tanıtılması.
1925 Kadınların cinsel gelişimi üzerine düzeltilmiş görüşler.
1926 Ketvurmalar, Belirtiler ve Anksiyete. Anksiyete sorunu üzerine düzeltilmiş görüşler.
...
Daimi'yim Her Can Ermez Bu sırra
Gerçek Kamil Olan Yeter O Nur'a
Yusuf Sabır İle Vardı Mısır'a
Bu da Gelir Bu da Geçer Ağlama
Aşık İsmail Daimi
Saygılarımla,
-
Sayın Selim
Kimsenin uzayda birşey aradıgı yok .
Kullanılan tabirler , isimler , verilmeye çalışılan mesajlar bilerek abartılmıştır .
Kendisine , Dünyasına ve hiçe saydıgı varoluşuna bu denli yabancılaşmış
uykudaki vahşi ve evrimsiz insanı uyandırabilmektir amaçları .
Bu gurup içerisinde testislerini yahut rahmini aldıranların sayısı bir elin parmaklarını geçmez .
Amaç fikirsel bütünlüğü oluşturmaktır .
Akli muhakemeden uzak sandıgınız bu insanlar , bir kavanozun içine böcekler gibi doldurulmuş milyarlarca insanın geleceğini dert ediyor .
Sizin gibilere kalırsa ; ellerini yukarı açıp Tanrılarından merhamet beklesinler .
Ve keşke herşey bu kadar kolay olabilseydi .
Daha insancıl , daha kontrollü ve daha mükemmel bir yaşamı meydana getirebilmektir hedef .
"Bu tür hedefleri olan insanlardan beni uzak eyle rabbim." amiiiiin
"Yaradanım yarattıklarının arasında yer alan, her daim saygı ile andığım Muhterem Sigmon FREUD un aşağıda yazdığım bazı eserlerini herkese okumayı nasip eyle ya rabbim" amiiiiiin (Rahmetliyi mumla aramaya gerek yok, eserleri yeter)
1905 Cinsellik Kuramı Üzerine Üç Deneme: İnsanoğlunda, cinsel içgüdünün gelişiminin, bebeklikten erişkinliğe dek ilk kez izlenişi.
1920 Haz İlkesinin ötesinde: yineleme takıntısı ve ölüm içgüdüsü kuramının ilk kez açık olarak tanıtılması.
1925 Kadınların cinsel gelişimi üzerine düzeltilmiş görüşler.
1926 Ketvurmalar, Belirtiler ve Anksiyete. Anksiyete sorunu üzerine düzeltilmiş görüşler.
...
Daimi'yim Her Can Ermez Bu sırra
Gerçek Kamil Olan Yeter O Nur'a
Yusuf Sabır İle Vardı Mısır'a
Bu da Gelir Bu da Geçer Ağlama
Aşık İsmail Daimi
Saygılarımla,
Bir şeyi özellikle vurgulamak isterim, forum üyeleri bir konu hakkında benim düşüncemi bilmeleri gerekir. Ben çok tanrılı inanca sahip biri değilim. İslam inancına mensubum, Hacı Bektaş ı veli, Mevlana Celaledini RUMİ felsefesini öğrenmeye çalışıyorum.
"Gönlü ışık yakmayı, aydınlanmayı öğrenen kişiyi, güneş bile yakamaz. Gündüz gibi ışıyıp durmayı istiyorsan, geceye benzeyen benliğini yakıver."
Mevlana
-
Daimi'yim Her Can Ermez Bu sırra
Gerçek Kamil Olan Yeter O Nur'a
Yusuf Sabır İle Vardı Mısır'a
Bu da Gelir Bu da Geçer Ağlama
Aşık İsmail Daimi
Yaradanın yarattıkları arasında en sevdiğiniz kişiyi yıllardır okuyorum .
Ayrıca Carl G. Jung dururken Freud'a içkisini yudumlamak kalır .
Tabi siz yinede okumaya devam edin .
Bakın ne demiş sayın Freud ;
''Zamanın akışı içinde insanlık, bilimin ellerinden gelen darbelerle iki kez,
naif öz sevgisinin incinmesinin acısını yaşamak zorunda kalmıştır:
Birincisi,
dünyanın merkez olmadığını,
akıl almaz büyüklükte bir dünyalar sistemi içinde sadece bir nokta olduğunu anladığında...
İkincisi,
biyolojik araştırmalar,
özel yaratılmışlık ayrıcalığını elinden alıp, soy kütüğünü hayvanlar alemine düşürdüğünde.''
Kimsenin benliği ne yeterince karanlık ne de aydınlıktır sayın Selim .
Sırra gelince , Ziya Paşa'nın kulakları çınlatan 2 dizesi yeterlidir .
'' En ummadığın keşfeder esrar-ı derunun
Sen herkesi kör, alemi sersem mi sanırsın ? ''
-
"DOR"
Kapasite yetmeyince sayın DOR ilkel benliğini yani "İT" ön plana çıkmış. Yazdıklarımı daha da haklı çıkarttınız. Sizin gibilerin yani karşısındakine yanıt vermek için "akli muhakemesi" yeterli gelmeyenlerin yapabileceği yapmışsınız. "İT" iniz ön plana çıkmışki "İT" i yani ilkel benliği ile dahi düşünemeyen zavallı mahlukatlar ancak büyük puntalarla kendini özelliğini betimler.
Daldan dala atlayıp hakareti hak sayanlar ancak her zaman soyundan sopundan sorunu olanlar zavallılardır.
Sayın Sigmon FREUD der ki; Etrafa hırlayanların çocukluğuna dönmek gerek, çocukluğunda yaşadığı ve bilinç altına attıklarını zorda kaldıklarında "İT" hemen büyük puntalarla yazarak ortaya döker.
Sayın DOR çocukluğunuzda başınıza ne geldi acaba?
Şair eşref sizin gibiler için buyurmuşki;
Kişi, kamil oldu mu üstad mertebesinde,
ona madde üstünde bir değer vereceksin...
baktın ki; hali, tavrı değişti meclise gelişte,
çüüşşş...deyip, sırtına bir semer vereceksin.
-
İnandım, insanoğlunun nesli tükensin.
-
Genelde bu tur harekler bir taraftan cikar. ( ELIT ) %1
(Z)NWO =8 bunlar birbirlerini surekli takip eden kurumlar ve kuruluslardir.
Avrupada GAY MARRIAGE , DRUG'S ,ANTI BABY CAMPAIN artisi son senelerde ust'te gorulen bir takim olaylardir.
eurovizion yarismasi = transvestie !!!
bu tur olaylari iyi dusunmek lazim.
EBOLA - AMERICAN PATENTED
BUNLARIN HEPSI DIKATE ALINMASI VE ASLINDA OLAYLARIN CIDDI BIR KONUMA ULASIYOR OLMASI DAHA BASKA BIR OLAY.