Masonlar.org - Harici Forumu

Masonluk Bilgidir. Bilimdir. Ilimdir. => Tarih => Konuyu başlatan: Kaan - Mayıs 10, 2013, 10:08:36 ös

Başlık: Sakarya'nın sırtına vurulan tarihimiz
Gönderen: Kaan - Mayıs 10, 2013, 10:08:36 ös
Sakarya’nın sırtına vurulan tarihimiz

İstiklal Savaşı’nın tarihi maalesef henüz baskılardan azade bir şekilde yazılmamıştır.

 Tarihçilerin kesmeleri gereken muazzam miktarda kördüğüm söz konusu. Bunları kesecek bir İskender de henüz ufukta görünmüyor. Lakin o görünmüyor diye susmak da yakışık almaz. Kötü adam olmak pahasına hiç değilse bazı çelişkileri sevgili okurlarımla paylaşmayı boynumun borcu biliyorum.

Milli Mücadele dönemini ikiye ayırmak gerekir. 1) Kuva-yı Milliye dönemi ki, düzenli orduya geçmeden önce çetecilik tabir ettiğimiz örgütlenmelerle belirginleşir, 2) TBMM Ordusu dönemi ki, Sakarya Meydan Muharebesi’yle başlayıp Büyük Taarruz’la sona erer. Arada İnönü muharebeleri (onlara savaş/harp demek savaşa haksızlıktır), Dumlupınar ve Eskişehir-Kütahya muharebeleri vardır. Bunlar geçiş döneminin inişli çıkışlı sıcak temaslarıdır.

Üniversitelerden kaldırılması düşünülen İnkılap Tarihi dersleri dahil olmak üzere resmi yayınlar İnönü muharebeleri ve Mustafa Kemal Paşa’nın İsmet Paşa’yı tarihin akışını ve Türk’ün ters giden talihini değiştirdiği için kutlayan meşhur telgrafını gözümüze sokarlar.

Peki Kâzım Karabekir Paşa’nın Doğu cephesinde kazandığı zaferin İnönü’den neyi eksiktir de iki satırla geçiştirirsiniz? Ali Fuat Paşa ile Çerkez Ethem’in Gediz muharebesi ile Refet (Bele) Paşa’nın Aslıhanlar-Dumlupınar muharebesini neden yenilgi sayıyorsunuz? Cevabını vereyim: Nutuk’ta yenilgi diye geçiyor da ondan ‘Zafer’ dese öteki sayılan paşalara birer şeref hissesi çıkacaktır çünkü. İsmet ve Mustafa Kemal Paşalar haricindekilerin neredeyse zaferden pay almaları sistematik biçimde engellenir. O kadar ki, sözünü ettiğim paşalara koskoca Mareşal Fevzi Çakmak da göz göre göre dahil edilmiştir.

Sahi Yunan kuvvetleriyle yoğun bir şekilde sıcak temasın sağlandığı 1921 yılında ne oldu? sorusuna henüz aydınlık cevaplar getirilememiştir. Bu arada Çerkez Ethem de, Ali Fuat Paşa da, Ali İhsan Sabis Paşa da tasfiye edilecek, kimisi hain, kimisi de beceriksiz veya uyumsuz ilan edilecektir.

Haber kaynaklarımız kısıtlı. İzzettin Çalışlar’ın Günlüğü’ne bakarsanız 3 Nisan ile 10 Eylül 1921 tarihleri arasının eksik olduğunu görürsünüz. Yani ne kadar başarılı bir komutansa artık, albayken Genelkurmay Başkanlığı’na getirilen İsmet Bey’in İnönü muharebeleri kısmı var ama Yunan ordusuna Afyon ve Eskişehir’i hediye ettiği Eskişehir-Kütahya hezimeti yok. Hatta son birkaç günü hariç Sakarya muharebesi de yok.

Ama İzzettin Çalışlar Paşa’nın 12 Eylül gününe düştüğü bir notu nasılsa okuyoruz. Buna göre Çalışlar, Polatlı İstasyonu’nda Gazi Paşa’yı ziyaret ediyor. Şöyle yazıyor defterine: “Gazi Paşa neticeden tam memnun değildi. Bana ‘Düşman Sakarya’nın batısına geçmemeliydi’ dedi.”

İyi ama Sakarya’da Yunan’ı imha etmemiş miydik? Etmemiş, hatta edememiştik. Özellikle İsmet Paşa’nın ikircikli davranması, gerekli dirayeti gösterememesi ve durumu kavrayamaması yüzünden Yunan kuvvetleri nehrin batısına geçmiş, savaş bir yıl uzamış, binlerce insanımızın kan ve gözyaşı dökmesine sebebiyet verilmişti.

Yazılmayanları gazete sütunlarına sığdırmak ne mümkün! Ciltler dolusu malzeme var önümüzde. Maddeler halinde zikrediyorum. İleride nasipse açarım.

Sakarya zaferinden sonraki günlerden bir dostluk hatırası: Mustafa Kemal ve Refet Paşalar çocuklar yararına düzenlenen bir at yarışını izlerken beraberce poz veriyorlar.

 

Çarpıtılan İnkılap tarihi

1) Sakarya Muharebesi’nin kazanılmasında Fevzi Çakmak’ın payı büyüktür. Nitekim Halide Edip Adıvar “Türk’ün Ateşle İmtihanı” adlı kitabından Mustafa Kemal Paşa’nın bunaldığı ve etrafına sövüp saydığı, geri çekilme emrini verip vermemekte tereddüt ettiği kritik bir anda Fevzi Paşa’nın müjdeli telefonuyla kendine geldiğini, cephede durumun lehimize döndüğünü öğrenince çok sevindiğini öğreniyoruz. Hatta bir ara ortadan kaybolur Fevzi Paşa. Arayıp tararlar. Nereden çıkar bilir misiniz? En ön saflarda, bir elinde Kur’an, Mehmetçiğin yanı başındadır. Kâzım Karabekir de hatıralarında Fevzi Paşa’nın Sakarya’yı gerçekte kendisinin kazandığını söylediği ifadesine yer verir. Mustafa Kemal’in çekilme emrini geceye erteler, bu sırada Yunanların da çekildiği öğrenilince emir uygulanmaz. Sakarya zaferi böyle kazanılır.

2) Eskişehir-Kütahya hezimetinin baş sorumlusu İsmet Paşa’dır. Ancak hatıratında tarihi çarpıtır. Hatalarını hiç saymaz. Hatta yenildiğini dahi kabul etmez. Peki o kadar başarılı idiyse neden istifa etmiştir Genelkurmay Başkanlığı’ndan? Meclis’te kopan o kızılca kıyamet büsbütün sebepsiz midir? Propaganda kitapları yazdıranlar bunların bir gün çöpe atılacağını bilmelidirler. Güya işlerin iyice sıkıştığı 18 Temmuz 1921 günü Mustafa Kemal Paşa, İsmet’in yanına gelmiş ve kendisine “Kutlarım, deja (zaten) kazandın?” demiş. Bir hezimetin ortasında bu garip sözün ne anlamı olabilir ki? Kandırıldığımızı Fahrettin Altay’ın hatıraları yayınlanınca öğrendik. Olayın tanığı Fahrettin Paşa, M.Kemal’in “Kazandın” demediğini, “Muharebeyi zaten kaybetmişiz, değil mi?” dediğini, İsmet’in de “Öyle görünüyor” diye cevap verdiğini aktarır. İnkılap tarihlerimiz maalesef çarpıtmalara çok sık maruz kalmış durumda.

3) Karabekir Paşa hem kendisine “Sakarya zaferini ben kazandım” diyen, hem de zaferden sonra onu Mareşal ve Gazi yapacak kanunu Meclis’e sunan Fevzi Çakmak’ı da eleştirir. Zira Karabekir’e göre bu en yüksek askerî rütbe ve unvanlar elde edilen eksik zaferin karşılığı değildir. Daha nihai zafer kazanılmış ve düşman ülkeden kovulmamışken rütbe dağıtmanın zamanı mıdır? Üstelik Karabekir’e göre Mustafa Kemal henüz Tümgeneral (Mirliva) rütbesindeydi. Sırasıyla Ferik ve 1. Ferik, yani Korgeneral ve Orgeneral rütbelerine yükseltilmesi gerekirken ikisini de atlayıp Mareşal yapılması biraz tuhaf olmuştur. (Kendisi söylemiyor ama bunu Enver Paşa’nın yıldırım hızıyla gerçekleşen yükselişine benzettiği açıktır.) Gerçekten de Atatürk, Korgeneral ve Orgeneral olmadan Mareşalliğe sıçramıştır. Gördüğünüz gibi susuz bir kuyu başında susuzluktan kıvranıyoruz. Bunlar o kuyunun dibindeki birkaç damla su gibi. Kandırmaz evet ama kandırıldığımızı hatırlatır.

Mustafa Armağan
Başlık: Ynt: Sakarya'nın sırtına vurulan tarihimiz
Gönderen: Arais - Mayıs 11, 2013, 12:38:11 öö
Yazı da gerçeklik var, ama gerçekliğin yanı sıra inceden, inceye ateşi biraz daha alevlensin diyerek, sanki hafif gazyağı dökmüş

Mustafa Armağan neyi ispatlamaya çalışıyor, gerçekleri mi ? A.B.D. ki hocasına yardakçılık mı yapıyor ? İlginç bir adam bir sene de 6 kitap yazacak kadar zamanı var, iki görevi olmasına rağmen.

http://www.odatv.com/n.php?n=cakma-tarihci-mustafa-armagan-kotu-yakalandi-2003121200 (http://www.odatv.com/n.php?n=cakma-tarihci-mustafa-armagan-kotu-yakalandi-2003121200)

Saygılarımla
Başlık: Ynt: Sakarya'nın sırtına vurulan tarihimiz
Gönderen: Arais - Mayıs 11, 2013, 01:03:42 öö
Bakın iki link daha

http://www.odatv.com/n.php?n=cemaat-bu-laflari-kaldiramaz-0108101200 (http://www.odatv.com/n.php?n=cemaat-bu-laflari-kaldiramaz-0108101200)

http://www.odatv.com/n.php?n=sevri-yeniden-tartismaya-acalim-1907101200 (http://www.odatv.com/n.php?n=sevri-yeniden-tartismaya-acalim-1907101200)

Ne kadar kolay görüyor mu sunuz karalamak ? Asıl olan çözüm bulmaktır.


Saygılarımla
Başlık: Ynt: Sakarya'nın sırtına vurulan tarihimiz
Gönderen: Kaan - Mayıs 11, 2013, 02:47:03 öö
Bütün tarihçiler hata yapabilir. Bu hatalar tarihteki hakikatleri değiştirmez. Birçok tarihçi olduğu için, biri hata yaparsa bir diğeri eleştiri de bulunarak hatayı ifşa eder ve böylece kandırılmanın önüne geçilebilir.
Mesela Bardakçı Şah Baba kitabında Vahdettin'in "Mustafa Kemal haindir" gibi sözlerini sansürlemiş, hatta yayınladığı belgelerde eski yazıları sildirerek kitabına koymuştur fakat bunu da Armağan'dan öğreniyoruz.
Yani bazıları hata yapar bazıları kasten yapar fakat birbirlerini onlar eleştirince biz okuyucular da hakikatleri öğrenmiş oluyoruz.
O yüzden tarihçiler konusu ayrı bir konudur, ayrı bir başlık açıp buna orada devam edebilirsiniz.
Burada mühim olan Milli Mücadele'deki zaferi tek bir kişiye mal etmek sorunudur. Böyle bir şey yok.

Saygılarımla.
Başlık: Ynt: Sakarya'nın sırtına vurulan tarihimiz
Gönderen: karahan - Mayıs 11, 2013, 10:28:50 öö
Tabiki tek bir kişiye mal edilir,tıpkı şöyle;

Bir şirketin çalışanlarının gösterdiği kişisel başarı sadece öncelikle müdürlerini yani yöneticilerini başarılı kılar sevk ve idare ettiği için.

Bir futbol takımını yöneten antrönördür başarılı olan çünkü başaramadığında bedeli ödeyen odur,bu kadar basit işte sizin anlamadığınız bu tarihin her döneminde ve her ülkede böyledir napolyondan hitlere,stalinden leninen,cengizhandan kubilaya,atilladan meteye tüm bu insanlar sadece kazandıkları zaferlerde adları önplan çıkmıştır bunda garipsenecek birşeyde yok tabi bizce ve bence ama sizce var yarih okuyorsunuzda sadece tek yönden okuyorsunuz ve size yeterli mustafa armağan kadir mısırğolu rıza nur tarafından okursan kafan böyle çalışır tarafsız olabilmek içinde diğer tarihçileride okuyup bir tez çıkarsan daha dürüst olur.
Başlık: Ynt: Sakarya'nın sırtına vurulan tarihimiz
Gönderen: Kaan - Mayıs 11, 2013, 05:24:35 ös
Dürüstlüğü sizin gibi birisinden öğrenecek değiliz çok şükür. "Daha dürüst olur" diyerek dürüst olmadığıma dair yakışıksız ithamlarda bulunmaya hakkınız yok. Varsa fikriniz söylersiniz fakat hakaret ile haklı falan olmuyorsunuz...
Başlık: Ynt: Sakarya'nın sırtına vurulan tarihimiz
Gönderen: karahan - Mayıs 11, 2013, 08:13:03 ös
Sen o sözü öyle anladı isen doğrudur dürüst değilsin o zaman ,abur cubur konuşmakla dürüst olunuyorsada seninki kadar olunur ancak,bu forumda kaç kişiyi tanıyor ve muhabbetin varda hem algıda sözü yanlış anlıyorsun hemde sataşıyorsun bu bile senin geçimsiz ve uzlaşmasız biri olduğunu anlatmaya yetiyor.

Birtek olumlu yanıt alamadığın gibi eleşti,ren herkeside topa tutuyıorsun devam et  bakalım.
Başlık: Ynt: Sakarya'nın sırtına vurulan tarihimiz
Gönderen: Kaan - Mayıs 11, 2013, 08:39:33 ös
Sizin eleştiriden anlayışınız anneme küfür etmek ise batsın eleştiri anlayışınız. Tek bir hakaretim yok, sadece Atatürk'ü eleştiriyorum fakat buna karşılık iki üyeden anneme hakaret geldi. Yazıklar olsun.
Başlık: Ynt: Sakarya'nın sırtına vurulan tarihimiz
Gönderen: karahan - Mayıs 11, 2013, 08:44:11 ös
Bu forumda kimse kimsenin annesine küfür etmez ben bu güne kadar görmedim .
Başlık: Ynt: Sakarya'nın sırtına vurulan tarihimiz
Gönderen: karahan - Mayıs 11, 2013, 08:57:21 ös
sn.kaan
 size acizane önerimdir  o kıymetli anneciğinize küfür eden üye herkim ise sanırım biri benim kast ettiğiniz kişi lütfen moderatörleri bizi şikayet ediniz.Yarın üstelik anneler günü bu kıymetli gün öncesi değerli annenizi kim o sözlerle hakaret etmiş ise hadlerini bildirsinler o edebsizlerin yapın bunu.
Başlık: Ynt: Sakarya'nın sırtına vurulan tarihimiz
Gönderen: Kaan - Mayıs 12, 2013, 02:39:57 öö
Teşekkürler Sn. karahan. Hepsini şikayet ettim, umarım duyarlı yöneticiler yaptırımda bulunacaktır. Hakaret, tehdit gırla maalesef...

Saygılarımla.
Başlık: Ynt: Sakarya'nın sırtına vurulan tarihimiz
Gönderen: Genius Loci - Mayıs 12, 2013, 11:37:30 öö
Sn Kaan, iletileri tek tek okudum. Annenize yapılmış bir hakaret görmedim. Ancak sizin devamlı olarak Turkiyr Cumhuriyetinin Kurucusu, ulusun kurtarıcısı, Ebedi Onder Mustafa Kemal Atatürk hakkında eleştiri sınırlarını zorlayan hatta aşan üyeler arasında sert tartışmalara yol açıcı iletileri devamlı olarak gönderdiğinizi hatta baska hiçbir konuda ileti gondermediginizi gordum.

Bu forum Cumhuriyet ve Aydınlanma Devriminin Düşmanlarının propaganda yapabileceği, Devrimin ve Cumhuriyetin kurucu Atasına ve onun yol ve silah arkadaşlarına hakaret edebileceği, onları aşağılayan iletileri gönderebileceği ve bunu ısrarla yapabileceği bir yer degil. Sizi dinledik ve ne demek istediğinizi anladık. Cevabimizi da uyguladığımız yaptırılma verdik. Geri donerseniz eğer bu tıp paylaşımlara devam etme gibi bir süreklilik durumunda aynı yaptırımı bu sefer bu kadar beklemeden uygulayacagizdir.

Bu kadar karsi-devrimci laf salatası bu forum icin yeterlidir.
Başlık: Ynt: Sakarya'nın sırtına vurulan tarihimiz
Gönderen: ADAM - Mayıs 12, 2013, 04:11:07 ös
Bu Foruma değer vererek önemseyen bir üye olarak yönetime teşekkür ederim.

Bu Forum bu tür hezeyanların dile getirildiği bir alan olmamalıdır.

Burada birtakım kişiler, bir ara Sayın ceycet'in belirtmiş olduğu üzere,  masonların toleransını ve tüm katılımcılara tanınan özgürlüğü ellerinden geldiğince istismar ederek, kendi özel amaçları ya da uydusu edilmiş oldukları bir amaç uğruna kullanmaya çalışmaktadır. Bunun da bir sınırı olmalıdır.

Biz bu gibi her yazıda bunların karşılığını vermiyor isek, bu suskunluğun gerekçesi yazabileceğimiz bir şey bulunmaması ya da ilgisizliğimiz / umursamazlığımız değildir. Yazmayışımızın ve bu gibi davranışlarda bulunanlara karşı çıkmayışımızın nedeni, konunun polemiğe daha fazla girilerek sakız gibi çiğnenmemesi, uzatılmaması, bu kirletmenin bir an önce sona ermesidir.

   
Başlık: Ynt: Sakarya'nın sırtına vurulan tarihimiz
Gönderen: karahan - Mayıs 12, 2013, 04:17:33 ös
Bu Foruma değer vererek önemseyen bir üye olarak yönetime teşekkür ederim.

Bu Forum bu tür hezeyanların dile getirildiği bir alan olmamalıdır.

Burada birtakım kişiler, bir ara Sayın ceycet'in belirtmiş olduğu üzere,  masonların toleransını ve tüm katılımcılara tanınan özgürlüğü ellerinden geldiğince istismar ederek, kendi özel amaçları ya da uydusu edilmiş oldukları bir amaç uğruna kullanmaya çalışmaktadır. Bunun da bir sınırı olmalıdır.

Biz bu gibi her yazıda bunların karşılığını vermiyor isek, bu suskunluğun gerekçesi yazabileceğimiz bir şey bulunmaması ya da ilgisizliğimiz / umursamazlığımız değildir. Yazmayışımızın ve bu gibi davranışlarda bulunanlara karşı çıkmayışımızın nedeni, konunun polemiğe daha fazla girilerek sakız gibi çiğnenmemesi, uzatılmaması, bu kirletmenin bir an önce sona ermesidir.

   

Sn.adam doğru söyler,bende forum yöneticilerine teşekkür ederim duyarlı oldukları için ve üstelik ben ve sn.pceewings'i töhmet altında kalmaktan kurtardıkları için,Atatürkü eleştirmek başka bir şey seviyesizce aşağılayarak eleştirmek ve üstelik bununda adını eleştiri hakkımı kullanıyorumla kamufle etmeye kalkmak ve aynı tondan gitmek forumumuza yakışmayacaktı.

Sn.adam yine haklı polemik olmasın diye girmedi konuya ,bilgisi olmadığından değil,lakin benimde bir tek söz söylemem lazım ben sizler gibi yapamıyorum niyetim her ne kadar polemik çıkarmak olmasada bu tip şeylere reaksiyon vermekten kaçamıyorum.

sevgilerimle
Başlık: Ynt: Sakarya'nın sırtına vurulan tarihimiz
Gönderen: symbol - Mayıs 12, 2013, 05:11:35 ös
Sayın kaan,

Şimdi de Dersim bitti Sakarya 'ya geçti.Yarın öbür günde İzmir ' yunanlılar değil Atatürk yaktı derse şaşırmam doğrusu. :D
Başlık: Ynt: Sakarya'nın sırtına vurulan tarihimiz
Gönderen: NOSAM33 - Mayıs 13, 2013, 12:46:35 öö
Toprak oldu , hala bitiremediler konuşmayı nasıl bir Millet olduk ...
Burası Masonlara ait bir form ,Fikrin belli, zikrin belli burada ne işin var ?
Nedir sizden bu milletin çektiği , İktidardasınız lakin  bir hükümet olamadınız hep bir tarafınız kanıyor .

Saygılar