Masonlar.org - Harici Forumu
Diger => Diger Konular => Konuyu başlatan: sundance - Mayıs 01, 2014, 08:39:58 ös
-
Konuya başlarken ufak birkaç kişisel notumu paylaşmak isterim.
1:) Kimsenin olanakları ile ilgili bir sıkıntım yok.
2:) Adı geçecek üniversitelerle ilgili- ki ailemde de çok sayıda akademisyen var ve bunların 2 tanesi (pozitif bilimler) şu an İstanbul da ki biri özel birisi devlet olmak üzere 2 farklı üniversite de çalışmaktalar- bir sıkıntım yok.
Sadece kafama takılan ve beni belli ölçüler de rahatsız eden konuyu sizlerler paylaşmak ve tartışmaya açmak istedim.
Aslında bu konuya olan ilgim yeni değil. Bir gece televizyonda ekonomi haberlerini ve günlük borsa forex konularını yorumlayan bir yorumcunun "aslında benim bölümüm değil ama 3 ay konuyla ilgili eğitim aldım" demesiyle başladı.
Dedim ki içimden vay be dile kolay tam 3 koca ay! Sonra aynaya baktım kendi zekamdan süphelendim ve sordum kendimi ya bende bir sorun var ki 4-5 yıl harcadım eğitime ve hala devam ediyorum eğitim görmeye ve birgün diyemedim ki ben tamam oldum! veya benimle aynı sınıfta okuyan dostlarım eminim ki diyememişlerdir biz tamamız diye!...
Bunun üzerine bende televizyonlarda çalışanların CV lerine şöyle bir göz gezdirdim.Mesleği gazetecilik olan ve bu meslekten para kazanan gazetecilerin pek çoğu gazetecilik mezunu veya mesleğe başladıktan sonra ayıp olmasın diye gazetecilik eğitimi almış değil. Çok büyük bir medya şirketinin önemli bir kanalında çalışan spiker ve program sunucuların CV lerine baktım (sağolsunlar çalışanlarının Cv lerini internet sitelerinde paylaşmışlar) ve kendime sordum Gazetecilik bölümü neden var diye.
Bugün küçük ve/veya orta ölçekli şirketlerin en basit departmanlarına bile eleman alımı yapılırken, başvuranların özgeçmişleri baz alınıyorsa ve buna göre kadrolar oluşturuluyorsa. Televizyon ve/veya gazeteler de neden aynı özen gösterilmiyor ? Çocuklarımız bu fakültelere neden gidiyor ?
Peki her isteyen her istediği mesleği icra edebiliyorsa veya edebilecekse Avukatların ve Doktorların günahı nedir ?
Farklı bir konu ise, içinde bulunduğumuz forumun havasına uygun olacak şekilde işleyerek Özel üniversiteler ve Devlet üniversiteleri arasında ki farkı konuşmak istiyorum.
Parası olan ile parası olmayan aynı ünvana sahip olabiliyor ise bu kişiler eşit şekilde mi değelendirilmeli? Bu sorum açıkça Mason üyelere; Taş önemli değil midir ? Sadece taşı yontan usta mı önemlidir ?
Örneklendirmek için;( Her üniversite nin İşletme Fakültesi Tavan puanları(2014) baz alınmıştır) Kaynak: http://tabanpuanlari.gen.tr/ (http://tabanpuanlari.gen.tr/)
İstanbul Bilgi Üniversitesi: 375.682
Boğaziçi Üniversitesi: 565.780
Bilkent Üniversitesi: 433.555
İstanbul Üniversitesi: 468.014
Marmara Üniversitesi: 452.318
Orta Doğu Teknik Üniversitesi: 537.775
Koç Üniversitesi: 430.808
Önemli olan bir kişinin ünvanı mıdır ? Mesela Avukat ise mezun olduğu üniversitenin özel veya devlet olması önemli değil midir? Aynı şekilde doktorluk ve diğer bölümler.
Yani sonuç mu önemlidir. O sonuca nasıl varıldığı,o sonuca ulaşmak için harcanan emeğin hiçbir önemi yok mudur?
Saygılarımla
-
Önemli olan bir kişinin ünvanı mıdır ? Mesela Avukat ise mezun olduğu üniversitenin özel veya devlet olması önemli değil midir? Aynı şekilde doktorluk ve diğer bölümler.
Sayın sundace
Devlet okulunda okumak kişi için bir artıdır.Arasında iş başvurusu yaparken farklar oluyor tabi ki.
Mesela benim bir akrabamdan örnek vereyim.Kendisi Kıbrıs Yakın Doğu Üniversitesinde Mimarlık okudu.
Sonra Türkiye'ye döndü ve çok sıkıntı çekti.'basmış parayı okumuş' gibi söylemlerde bulunuldu ve işe girmek için çok sıkıntı çekti.Ama normal bir devlet üniversitesinde mimarlık okusaydı böyle bir sıkıntı olmayacaktı çünkü mezun olduktan tam 2 sene sonra doğru düzgün bir iş buldu.
Ama gel gelelim adam özel üniversitede okumuş Amerika da master yapmışsa eğer yapacak bir şey yok. :)
-
Sayın Who,
Master yapmayı veya yurt dışında eğitim görmeyi çok büyütmemek lazım. Gerçi biz ülke olarak Kapitülasyonlardan günümüze yadigar bir kompleks yaşıyoruz.Yabancı ülke den olsun da ne olursa olsun diye bakıyoruz olaya.
Pek çok değerli kurum ki ivy league i de buna dahil edelim; eğitim için kabul ettikleri öğrencilerin %70 i parayla okur ve bu %70 in ödediği para ile geri kalan %30 un eğitim masrafları karşılanır.
Benim canımı sıkan aynı kefeye koyulmak. Yani bir cemiyete girdiğimizde" işte şu x kişi de sizinle aynı bölümden veya aynı meslek grubundan" tarzında yaklaşım açıkçası beni rahatsız ediyor.
Lise sınavlarına hazırlanırken ve lise de eğitim görürken çabalayalım edelim. Yüksek puanlarla belli yerler kazanalım sonra aynı kartvizite sahip olalım!
Hadi diyelim öğretim görevlisi listesine bakıp özel üniversiteye gittik. Sonuçta hocalar da en az öğrenciler kadar önemli.Ama ben buna baksam bile yanımda ki açık öğretim fakültesinden hallice puanıyla benimle aynı havayı soluyacak!
Yukarıda ki yazım sadece özel - devlet bakışı için değil. Ben genel olarak T.C. sınırları içerisinde, harcanan emeklerin gözardı edilerek insanların aynı kefeye konmalarından ve tanıdık çevre vasıtasıyla ki-matematik mühendisi nin uluslararası ticaret-ödeme şekilleri-teslim şekilleri konusunda uzman olması gereken bir kurumda idari yöneticilik yaptığını biliyorum- eğitimiyle alakasız yerlerde bulunmalarını eleştiriyorum.
Saygılarımla
-
Sayın Sundace,
Türkiye de sistem böyle işliyor yapacak birşey yok,
Biz de x kişinin tanıdığı y kişinin akrabası var.Şurada şu eğitimi almış şurada şu kadar çalışmış yok ki.
Sen 40 sene çalışır bir mesleğe ömrünü verirsin.X'in tanıdığı senden 20 yaş genç bir çocuk gelir senin yetkilin olur.
Bu sistem yüzünden iş başına işi bilmeyen geliyor.Adam gazetecilik okumuş polislik yapıyor peki neden ? iş yok.
Bunlar iyi örnekler aslında ben bir hastanede hademe olarak çalışıp x,y kişiler aracılığı ile müdürlük yapan adam tanıyorum.
İyi eğitimli çok iyi işler yapabilecek adamlar harcanıyor, keşfedilenler de Amerika da vs ülkeler tarafından kapılıyor.
Keşke tek sorun statü farkı olsa...
Saygılarımla
-
ben bir hastanede hademe olarak çalışıp x,y kişiler aracılığı ile müdürlük yapan adam tanıyorum.
Karaktersiz ...
-
Türkiye koşullarında bunları konuşmanın bir önemi yok. Bunu tarihsel bir zorunluluk gibi düşünelim. İlk insanlardan bu yana, insan doğası gereği, herkes birbirine üstünlük kurmaya çalışıyor. Bu üstünlüğü kimi parasıyla kuruyor kimisi de aklı ve zekâsıyla kuruyor. Sonuç olarak bir insan özel bir üniversitede okuyor diye okuduğu bölümle ilgili tam bir yetkinliğe ulaşmış olmuyor. O bireyin iç motivasyonuyla ilgili. Devlet üniversitesinde okuyup da özel üniversitede okuyanlardan çok daha başarılı insanlar tanıyorum. Kısaca bireyin özel üniversitede okuması bir şey değiştirmez düşüncesindeyim. İşe başlanıldığı zaman kişinin yetkinliği ve kalitesi ortaya çıkar.
Saygılar.