Masonlar.org - Harici Forumu

Inanc => 3 Buyuk Din => Islam => Konuyu başlatan: ADAM - Ağustos 28, 2014, 01:56:36 ös

Başlık: İslam'da Yeni Akım
Gönderen: ADAM - Ağustos 28, 2014, 01:56:36 ös
Bunun (olayın) ne olduğunu ya da bunların (kişilerin) neden böyle olduğunu biliyor musunuz?
Başlık: Ynt: İslam'da Yeni Akım
Gönderen: NOSAM33 - Ağustos 28, 2014, 02:15:39 ös
Sanırsam başlarına güneş geçmesin diye başlarının üzerinde taşıyorlar kitabı  ...  >:(






Not. Okuyarak ve anlayarak rehber edineceğimiz kitabımız ,aklı evvellerin yüzünden komik duruma düşürülüyor , ben de bunlara bakarak yukarıdaki basit espriyi  yapıyorum aklımca ... >:(
Başlık: Ynt: İslam'da Yeni Akım
Gönderen: SosisliSandviç - Ağustos 28, 2014, 08:11:34 ös
Kur'an-ı Kerim'i başımızdan hiç eksik etmiyoruz (ve etmeyeceğiz) demek istemişler. :-\ Belki siyasi bir eylem ile bağlantılı olabilir...
Başlık: Ynt: İslam'da Yeni Akım
Gönderen: Melina - Ağustos 28, 2014, 08:19:30 ös
Din icin her sey mübah denmek istenmis olabilir mi ?

Malum, son gunlerde Islam adi altinda hicbir toplum anlayisiyla bağdaşmayan durumlar soz konusu. Gerci her zaman oluyordu da artik iyice beliginlesti.

Saygılarımla
Başlık: Ynt: İslam'da Yeni Akım
Gönderen: MysticMind - Ağustos 29, 2014, 02:25:39 öö
Ne olduğunu bilmiyorum bir açıklaması vardır elbet. Gerçi son zamanlarda peygamberin yapmadıklarını yapmak baya moda oldu.
Başlık: Ynt: İslam'da Yeni Akım
Gönderen: karahan - Ağustos 29, 2014, 02:52:08 öö
Sn.adam'dan alisik olmadigim bir paylaşım.Resim ilginc ama inancsal bir degeri yok. Herhangi bir kutsaniyet atfedilemez, tipik bir yanlis yonlendirme vakası, lakin herrhangi bir ibadetin ritueli gibi duruyor.Salakca ve kouunca bir davranis dinsel onemi yok.

karahan
Başlık: Ynt: İslam'da Yeni Akım
Gönderen: ruzber - Ağustos 29, 2014, 06:18:43 öö
Özgür düşünen beyinin kalmadığının göstergesi, artık rehber diye ele alınan kitabın geldiği durum, kutsal başımızın üstünde ama sadece üstünde....
Başlık: Ynt: İslam'da Yeni Akım
Gönderen: ADAM - Ağustos 29, 2014, 08:35:46 öö

Demek bu konuya bugüne dek internette bir yerde falan rastlayan olmamış.

Bana aktarılışı şöyle:


 
- Hocam, okuyorum ama kafam almıyor.
- Evladım sen yanlış yapıyorsun. Sana kim oku dedi ki ? Okumakla kafa bir şey almaz. Daha doğrusu, mü’mine yarayışlı bir şey almaz.
- Ya n’apacağız hocam ?
 
Hoca tarif eder. Hocanın tarif ettiği yöntem, ekte örneklerini göreceğiniz üzere, hızla yayılıyor.

‘Osmoz yoluyla ilim tedrisi’ bu.

Başlık: Ynt: İslam'da Yeni Akım
Gönderen: baran - Ağustos 29, 2014, 10:47:07 öö
Müslüman olan birisine göre onu basinda tutmak ona bağlanmak asik  olmanin ayri bir noktası bunu anlatmak zordur ama Allahin kitabında ayri bir maneviyat olduğu için basinda tuttuyorlar
Başlık: Ynt: İslam'da Yeni Akım
Gönderen: Selim - Ağustos 29, 2014, 01:30:16 ös
OSMOZ: Geçirgen bir zar ile ayrılan iki farklı çözelti içerisindeki çözücü maddelerin az yoğun ortamdan çok yoğun ortama geçmesidir.

Resimdeki insanların kafalarının üstünde tutukları başka bir kitap olabileceği gibi  kur'an ı kerim de olabilir, sadece insanların fiziki görünümlerine bakarak algıladığım; bu insanlar müslüman gibi gözüküyor, yanılıyor olabilirim.

Fotoğraftaki insanlar OSMOZ prensibi ile öğreniyorlar ise;

 1-İnsanların kafalarının üstünde tutukları kitap içerisindeki bilgilere göre daha bilgili oldukları için kitaptaki bilgilerin kitaba akmasını sağlıyorlar,

 2- Beyinlerinin sahip olduğu çözücü (yani kavrayıcı) yoğunluğu çok olduğundan kitaptan bilgi akışı gerçekleşiyor, ancak kavrayıcı yoğunluğu yüksek bir insan kitlesinin böyle bir yaklaşım geliştirdiği kabul edilecek olursa kavrayış (zeka, akıl) bakımından düşük yoğunluktaki insanların bu kitleden uzak durması gerekiyor, aksi takdirde herhangi bir temas halinde var olanları da kaybedebilirler.

Az yoğun ortamdan çok yoğun ortama geçişin olabilmesi için iki ortam arasında geçirgen bir zarın olması gerekli, resme göre kitap ile kafa arasında zar görevini hava boşluğu yerine getirdiğinden bilgiler bir anda havaya, etrafa yayılabilir.

Bu insanlar acaba şöyle düşünmüş olabilir mi; Kitaptaki yazılar sonuçta mürekkep veya başka bir madde ile yazılmıştır. maddeleri atomik boyutta düşünecek olursak elektron, notron ve protondan oluşuyor. yazı maddesindeki elektronlar titreştiğinden kitabı beyin zarıma ne kadar  yakın tutarsam titreşen elketronlar vasıtası ile kitaptaki bilgiler arasında bağ kurarak bilgiye sahip olabilirim.


Metafiziksel olarak değerlendirecek olursam;

Tasavvuf, aydınlanma, farkındalık, kavrayış, zeka, akıl, bilinçlenme, bilinç ve sezinleme gibi kavramlar devreye girecektir. Kitabın yaydığı enerji alanına yakın olmak, enerji ile bütünleşerek amaca ulaşmak. Bana göre yeni bir yöntem olsa gerek, bilgilenmemi sağlayacak bilgi ve yorumlara ihtiyacım var, eğer yazımı okuyanlardan aydınlanmamı sağlayacak bilgiye sahip olan var ise paylaşmalarını isterim.

Sayın ADAM;

Bence bu insanlar OSMOZ yöntemi ile öğrenmiyorlar, olsa olsa DİFFÜZYON prensibi ile öğreniyorlar.

DİFFÜZYON: Çok yoğun ortamdan az yoğun ortama madde akışı.

Şimdi de diffüzyon yötemi ile öğrenme üzerine yorum yapamayacağım. Yukarıda yaptığım yorumlara dayanamadım, baydı ve resimdeki insanlardan yüce yaratan beni uzak tutsun diyor ve bağışlayıcı yönünüze sığınarak daha açıklayıcı olacağını düşündüğüm Neyzen Tevfikten bir alıntı ilave etmek istedim, ancak son anda vazgeçtim.

(Hatırlayan belki vardır, bir zamanlar arabistana ihrac edilebilecek ürünlerin üzerindeki arapça yazıları gördüğünde bizim milletten Bismillah çekenler vardı).

Eğer fotoğraftaki insanların başlarının üzerindeki Kur'an ı kerim ise aşağıdaki alıntı az çok hatırlanır. Öğrenmek için başının üzerinde taşı denmemiştir. Kutsiyet öğretinin kendisindedir, mürekkebinde kağıdında değil.

"Hz. Peygamber olayı şöyle anlatır: "Melek bana okumamı emretti. Kendisine okuma bilmediğimi söyledim. Beni kollarının arasına alıp kuvvetle sıktı; sonra 'Oku!' dedi. Ben yine, 'Okuma bilmem' dedim. Beni tekrar kollarımn arasına aldı, kuvvetle sıktı ve 'Oku!' diye tekrar etti. Ben yine 'Okuma bilmem' dedim. Üçüncü defa kollarının arasına alıp daha kuvvetlice sıktıktan sonra bıraktı ve şöyle dedi: 'Yaratan rabbinin adıyla oku; O, insanı alaktan (asılıp tutunan zigottan) yarattı. Oku! Rabbin sonsuz kerem sahibidir. O, kalemle (yazmayı) öğretendir. İnsana bilmediklerini öğretmiştir" "


Saygılarımla,



Başlık: Ynt: İslam'da Yeni Akım
Gönderen: ADAM - Ağustos 29, 2014, 02:04:40 ös
Elbette forum üyesi olan herkes istediği yorumu ve değerlendirmeyi yapabilir.

Böylece yorum ya da değerlendirme yapacak bir sonraki kişi, öncekilerden de yararlanır, yararlanılacak bir şey varsa ve o da yararlanmasını becerebiliyor ise...

Buraya kadar iyi.

Benim anlamadığım şu "Hz. Peygamber" de kim? Böyle bir adı olan birisi de mi var İslam dünyasında?

Yoksa "Hz. Muhammed" demek isterken yanlış mı yazılmış?... Öyleyse, düzeltelim de başkaları da benim gibi şaşırmasın. (Düzeltebiliriz.)
   
Başlık: Ynt: İslam'da Yeni Akım
Gönderen: ruzber - Ağustos 29, 2014, 02:23:09 ös
Emek vermeden kulaktan dolma bilgileri al, kafanı çalıştırma, aklını kullanma demek.....
Başlık: Ynt: İslam'da Yeni Akım
Gönderen: Selim - Ağustos 29, 2014, 02:37:43 ös


Uyarınız için teşekkür ederim.

Yazının o kısmını alıntı yaptığım için oldu, ama alıntı olsa bile dikkatli okumadan eklememem gerekirdi. Düzeltilmiş olarak ekte tekrar yazdım.

Saygılarımla,

OSMOZ: Geçirgen bir zar ile ayrılan iki farklı çözelti içerisindeki çözücü maddelerin az yoğun ortamdan çok yoğun ortama geçmesidir.

Resimdeki insanların kafalarının üstünde tutukları başka bir kitap olabileceği gibi  kur'an ı kerim de olabilir, sadece insanların fiziki görünümlerine bakarak algıladığım; bu insanlar müslüman gibi gözüküyor, yanılıyor olabilirim.

Fotoğraftaki insanlar OSMOZ prensibi ile öğreniyorlar ise;

 1-İnsanların kafalarının üstünde tutukları kitap içerisindeki bilgilere göre daha bilgili oldukları için kitaptaki bilgilerin kitaba akmasını sağlıyorlar,

 2- Beyinlerinin sahip olduğu çözücü (yani kavrayıcı) yoğunluğu çok olduğundan kitaptan bilgi akışı gerçekleşiyor, ancak kavrayıcı yoğunluğu yüksek bir insan kitlesinin böyle bir yaklaşım geliştirdiği kabul edilecek olursa kavrayış (zeka, akıl) bakımından düşük yoğunluktaki insanların bu kitleden uzak durması gerekiyor, aksi takdirde herhangi bir temas halinde var olanları da kaybedebilirler.

Az yoğun ortamdan çok yoğun ortama geçişin olabilmesi için iki ortam arasında geçirgen bir zarın olması gerekli, resme göre kitap ile kafa arasında zar görevini hava boşluğu yerine getirdiğinden bilgiler bir anda havaya, etrafa yayılabilir.

Bu insanlar acaba şöyle düşünmüş olabilir mi; Kitaptaki yazılar sonuçta mürekkep veya başka bir madde ile yazılmıştır. maddeleri atomik boyutta düşünecek olursak elektron, notron ve protondan oluşuyor. yazı maddesindeki elektronlar titreştiğinden kitabı beyin zarıma ne kadar  yakın tutarsam titreşen elketronlar vasıtası ile kitaptaki bilgiler arasında bağ kurarak bilgiye sahip olabilirim.


Metafiziksel olarak değerlendirecek olursam;

Tasavvuf, aydınlanma, farkındalık, kavrayış, zeka, akıl, bilinçlenme, bilinç ve sezinleme gibi kavramlar devreye girecektir. Kitabın yaydığı enerji alanına yakın olmak, enerji ile bütünleşerek amaca ulaşmak. Bana göre yeni bir yöntem olsa gerek, bilgilenmemi sağlayacak bilgi ve yorumlara ihtiyacım var, eğer yazımı okuyanlardan aydınlanmamı sağlayacak bilgiye sahip olan var ise paylaşmalarını isterim.

Sayın ADAM;

Bence bu insanlar OSMOZ yöntemi ile öğrenmiyorlar, olsa olsa DİFFÜZYON prensibi ile öğreniyorlar.

DİFFÜZYON: Çok yoğun ortamdan az yoğun ortama madde akışı.

Şimdi de diffüzyon yötemi ile öğrenme üzerine yorum yapamayacağım. Yukarıda yaptığım yorumlara dayanamadım, baydı ve resimdeki insanlardan yüce yaratan beni uzak tutsun diyor ve bağışlayıcı yönünüze sığınarak daha açıklayıcı olacağını düşündüğüm Neyzen Tevfikten bir alıntı ilave etmek istedim, ancak son anda vazgeçtim.

(Hatırlayan belki vardır, bir zamanlar arabistana ihrac edilebilecek ürünlerin üzerindeki arapça yazıları gördüğünde bizim milletten Bismillah çekenler vardı).

Eğer fotoğraftaki insanların başlarının üzerindeki Kur'an ı kerim ise aşağıdaki alıntı az çok hatırlanır. Öğrenmek için başının üzerinde taşı denmemiştir. Kutsiyet öğretinin kendisindedir, mürekkebinde kağıdında değil.

"Hz. Muhammed olayı şöyle anlatır: "Melek bana okumamı emretti. Kendisine okuma bilmediğimi söyledim. Beni kollarının arasına alıp kuvvetle sıktı; sonra 'Oku!' dedi. Ben yine, 'Okuma bilmem' dedim. Beni tekrar kollarımn arasına aldı, kuvvetle sıktı ve 'Oku!' diye tekrar etti. Ben yine 'Okuma bilmem' dedim. Üçüncü defa kollarının arasına alıp daha kuvvetlice sıktıktan sonra bıraktı ve şöyle dedi: 'Yaratan rabbinin adıyla oku; O, insanı alaktan (asılıp tutunan zigottan) yarattı. Oku! Rabbin sonsuz kerem sahibidir. O, kalemle (yazmayı) öğretendir. İnsana bilmediklerini öğretmiştir" "


Saygılarımla,




Başlık: Ynt: İslam'da Yeni Akım
Gönderen: ozkann - Ağustos 29, 2014, 05:31:49 ös
Bireysel olarak kitabı kafalarının üzerine koyanları görmek mümkün.
Pakistan, Hindistan ve İran'da bu bireysel örnekler kitabı korunma, kendisine şahitlik etmesi veya özel dini gece uygulamaları olarak kullanıyorlar.

Ancak topluluk tarafından ve akım olarak adlandırılacak düzeyde yapıldığına şahit olmamıştım.
Başlık: Ynt: İslam'da Yeni Akım
Gönderen: RaasielX - Ağustos 30, 2014, 12:02:43 öö
 İnanmak Düşünmek ten daha kolay geliyor.. 

 

" Dinsel hiç bir Anlam ifade etmiyor "


Başlık: Ynt: İslam'da Yeni Akım
Gönderen: Cornelius - Ağustos 30, 2014, 02:08:16 öö
Merak edip araştırayım dedim lakin pek bir bilgiye ulaşamadım ben de. Yalnız şu dikkatimi çekti, bulduğum kaynakta fotoğrafla birlikte yapılan açıklama Sayın ozkann'ın da belirttiği gibi özel dini gece uygulaması olduğu fikrini veriyor.

"Qajar era Constitutional Monarchy supporter Ayatollah Behbahani is holding the holy Quran over his head during the Qadr Night religious ceremonies."

(http://fouman.com/Y/Image/History/Qajar_Ayatollah_Behbahani_Quran.jpg)


Sevgilerle..
Başlık: Ynt: İslam'da Yeni Akım
Gönderen: karahan - Ağustos 31, 2014, 04:15:48 ös
Çok fazla abartılı yorum yapılmamış bu iyi.Abartmamak lazım neticede bir inancın ritüelik bir davranış biçimi demek yanlış olmaz.Ben ilk yazımda salakça bir ifade olarak yorumlamıştım ama ağır kaçmış biraz neticede ineğe bile anlam yüklendiğini düşünürsek normal karşılamak lazım.Bize garip gelebilir gelse bile bir inancın ritülei olarak bakmak lazım.Kaldiki masonluktaki ritüeller ile kıyasladığında o ritülelleri tam kavrayamayan kişilerin masonluk için satan ayinleri yapıyorlar dediklerine dahi şahit olduk.

Karahan
Başlık: Ynt: İslam'da Yeni Akım
Gönderen: ADAM - Ağustos 31, 2014, 04:45:55 ös

Sayın karahan'ın dediğine bir diyecek olmaz.

Ne zaman olmaz?

Bu uygulama İslâm dini çerçevesindeki bir mezhep, tarikat ya da akımın, Sayın karahan'ın dediğince bir ritüelik uygulmamasıysa, diyecek olmaz. Onlar da öyle  beanimsiyor işte denilerek geçilebilir. Hatta bu uygulamada "O kitap bizim başamızın tacıdır." tarzında  bir mecazi düşünce varsa,  o da saygıyla karşılanır.x

Fakat kitap içindekilerin kavranabilmesi amacıyla baş üzerine konuyorsa, işte o zaman iş değişir. O zaman bu işi kargalara havale etmek uygun düşer.



 
Başlık: Ynt: İslam'da Yeni Akım
Gönderen: karahan - Ağustos 31, 2014, 05:06:09 ös

Sayın karahan'ın dediğine bir diyecek olmaz.

Ne zaman olmaz?

Bu uygulama İslâm dini çerçevesindeki bir mezhep, tarikat ya da akımın, Sayın karahan'ın dediğince bir ritüelik uygulmamasıysa, diyecek olmaz. Onlar da öyle  beanimsiyor işte denilerek geçilebilir. Hatta bu uygulamada "O kitap bizim başamızın tacıdır." tarzında  bir mecazi düşünce varsa,  o da saygıyla karşılanır.x

Fakat kitap içindekilerin kavranabilmesi amacıyla baş üzerine konuyorsa, işte o zaman iş değişir. O zaman bu işi kargalara havale etmek uygun düşer.

Sn.Adam doğru söyler ,söylerde korkarımki o dediği bile olabilir yani durum tam kargalık olursada şaşırmam.

karahan
Başlık: Ynt: İslam'da Yeni Akım
Gönderen: Tubalkain - Ağustos 31, 2014, 10:59:20 ös
Bu şiilerin imamı  olan Aliyi anma seremonisinden görüntüdür. Bundan 1352 yıl önce Ali kafasına kılıç darbesi almış ve iki gün sonra ölmüştür. Şiiler bu olayı bu şekilde anıyorlar.