Masonlar.org - Harici Forumu
Masonluk Bilgidir. Bilimdir. Ilimdir. => Dilbilim - Belagat => Turkce => Konuyu başlatan: edebiyat_ogr - Kasım 11, 2014, 08:09:32 öö
-
Türkler arasında ''yazı''nın tam olarak ne zaman ve nasıl başladığını bilemiyoruz. Tarih kaynakları, M.S 4.yüzyıldan itibaren Türklerin yazıları olduğunu bildiriyorsa da bu devirden henüz bir iz bulunmamaktadır.
Daha eski devirlerde çentik tahtalar, oklar, damgalar haberleşme aracı olarak kullanılmaktaydı. Çeşitli sahalardaki Türklerde medeni ve iktisadi münasebetleri dolayısıyla M.S 7-8.yüzyıllarda Çin hiyerogliflerinin, bazı Türkçe adlar ve unvanları ifade etmek üzere ara ara kullanıldığını, bunun gibi daha M.S 6.yüzyılda ''Hazer'' civarındaki Türk topluluklarını Hristiyanlaştırmak amacıyla Türkçeye tercüme edilen ''Kitab-ı Mukaddes'in Yunan alfabesiyle yazıldığı, yine Yunan alfabesiyle M.S 9.yüzyıl sonlarında ''Tuna Türk Bulgarları'' arasında Yunan alfabesiyle yazılmış bir kitabe bulunduğunu, bunlardan başka da Brahmi, Tibet, Mani, Nesturi, İbrani, Gotik, İslav, Gürcü, Ermeni alfabelerinin kullanıldığını biliyoruz. Bununla birlikte Arap alfabesinden evvel, Türklerin umumi ve milli alfabeleri olmak üzere, başlıca kuzey Türkçesine ait yazılarda ''Orhun'' ve güney Türkçesine yazılarda ise ''Uygur'' alfabesini gösterebiliriz.
-
Çivi yazısı ve benzerleri sanki "Jakin" sütununa yakışır gibi yazılmış; Arap alfabesi ve benzerleri ise,"Boaz" sütununa...Latin alfabesi ve benzerler ise,"Jakin ve Boaz" sütunlarının karışımına...Bence,yanlız ve sadece "mısır hiyeroglifleri" ve benzerleri 3 sütuna birden yakışıyor.