Masonlar.org - Harici Forumu
Masonluk Bilgidir. Bilimdir. Ilimdir. => Felsefe => Konuyu başlatan: propulsion - Mart 11, 2016, 02:47:05 ös
-
Biliyorum bir günde 6 mesaj biraz fazla ama affınıza sığınarak bir şeyler daha paylaşmak istiyorum. Bu yazıyı yazma nedenim az evvel paylaşımda bulunduğum Unutma Beni Çiçeklerinin Devrim Hikayesi kitabında geçen “değişim” kelimesi.
“Değişiklikten başka hiç bir şey devamlı değildir.” demiş Herakleitos. Pekiyi nedir değişim?
Forumumuz Mason Sözlüğünde tanımı olmayan değişim TDK sözlüğünde aşağıdaki gibi tanımlanmaktadır.
1. isim Bir zaman dilimi içindeki değişikliklerin bütünü, değişme
"Bu müsamere günündeki selamlama süresince bedenimde bir değişim olmuştu." - A. Ağaoğlu
2. Para aracılığı olmaksızın, bir nesnenin dolaysız olarak bir başka nesne ile değiştirilmesi, değiş, değişme, değiş tokuş, takas, mübadele, trampa, trok
3. biyoloji Yeni döllerin atalarına tıpatıp benzememesini sağlayan özelliklerin tümü, varyasyon
4. denizcilik Rüzgârın yön değiştirmesi
5. matematik Bir niceliğin birbirinden ayrı değerler alması veya böyle iki değer arasındaki ayrım
Daha genel vermek gerekirse durumların/nesnelerin/maddelerin/fenomenlerin/niceliğin bir başkalaşma hali içinde olma durumu biçiminde tanımlanabilir. Yada genel anlamda değişim, herhangi bir sistemin (insanların veya örgütlerin) bir süreç veya ortamın belirli koşullar altında bir durumdan başka bir duruma dönüşmesine verilen isimdir.
Değişme, nitelik bakımında olabileceği gibi nicelik bakımından da gerçekleşebilir.
Genellikle karıştırılan “gelişme” kavramı değişme kavramının özel bir durumudur. Çünkü gelişme kavramı anlamsal açıdan içinde bir olumlu yönde bie değişmeyi içermektedir. Ama değişimin gelişme biçiminde olanı değil geriye gidiş biçiminde olanı da vardır. Bu durumda geriye gidiş elbette olumsuzluk içermektedir.
Değişmeler hızlı olabileceği gibi yavaş da olabilir. Hızlı olan gelişmeler bazen devrim olarak da adlandırılabilmektedir. Bu durum, “değişimler kendiliğinden olabildiği gibi doğrudan müdahele ile de olabilmektedir” biçiminde de açıklanabilir.
Acaba değişim hem istenen bir şey midir? Yoksa karşı konulması gereken bir şey midir? Bu sorunun objektif bir cevabı yoktur. Tepkiler sübjektiftir. Yani kişiden kişiye toplumdan topluma değişebilmektedir.
Pekiyi nedir bu tepkiler?
Değişime karşısında oluşabilecek tepkiler birkaç türlüdür. Bunlar “reddetme”, “direnme”, “uyum gösterme/kabul etme” ve “destekleme” olarak sıralanabilir.
-
Sn. Propulsion'a bu güzel paylaşımı için teşekkür etmek istiyorum. Başlık kaçıncı olursa olsun, yararlı olduğu konusunda zerre kadar endişe taşınması taraftarı değilim.
Benim de bu konuda diyecek birkaç düşüncem var. Birincisi değişim-gelişim konusu ile ilgili yapılan ayrım noktasına bir örnek getirmek.
Yani bir parmağın kopması değişim iken, bir parmağın alet kullanacak kadar koordineli çalışması ise bir gelişim olarak tarif edilebilir. Ancak, somut olarak artan veya büyüyen her olgunun da gelişim olmadığını söylemek gerekir.
Bu noktada ise bir tırnağın uzamasını gelişim olarak ele almak zor olur. Tabi alan var mı; var.
İkincisi düşüncem de bahsi edilen değişimin gücüne ve boyutuna değinmek.
Makyaj bir değişim olurken, estetik ameliyat da aynı zamanda bir değişim örneğidir.
-
Sayın İNSAN'ın paylaşım hakkındaki düşüncesi ve katkısı için çok teşekkür ederim.
Değişimin gücü kavramını bence iki noktada ele almak daha doğru olur. Bunlardan ilki değişimin getirebilecekleri diğeri ise buna bağlı olarak değişim ile ilgili beklentiler.
Bu dediklerimin ilki eğer hızlı yani benim paylaşımda devrim olarak nitelediğim gibi bir değişimse getirebileceği değişiklikler çok olur. Bu durumda böyle bie değişimden de beklenti yüksek olur.
Acaba güçlü değişim istenirse neler yapılmalı.
Bu noktada ilk elden aklıma gelen nokta değiştirilmek istenen şeyin (durumun/nesnenin/maddenin/fenomenin/niceliğin) iyi analiz edilmesi ve iyi tanınması gerekir.
Devamında değişime dair planlamanın yapılması sarttır.
Sonrası ise plan doğrultusunda aksiyona geçme aşamasıdır.
-
Ben bu noktada bir soru da sormak isterim.
Bilen varsa cevaplamasını isterim.
Değişimler toplumlarda nasıl olur?
Her toplumda devrim olur mu?
Her toplum bunu kabul eder mi?
Yoksa geri mi kusar?
-
Ben bu noktada bir soru da sormak isterim.
Bilen varsa cevaplamasını isterim.
Değişimler toplumlarda nasıl olur?
Her toplumda devrim olur mu?
Her toplum bunu kabul eder mi?
Yoksa geri mi kusar?
Sayın @propulsion
Bence değişimler, toplumlarda ihtiyaç halinde olur. Örneğin avcı ve toplayıcılıktan tarım toplumuna geçişin temel sebebi nüfus, kıtlık ve yerleşim ihtiyacından olmuştur. Aynı şekilde yine ihtiyaçlar sanayi devrimini getirmiştir. Toplumlar büyük olaylar, ihtiyaçlar ve kayıp/kazanımlarla değişime uğrar.
Saygılarımla
-
Sayın Risus'un katkısından toplumun ihtiyacı neticesinde oluşan değişikliklerin toplum tarafından kabul edilebilir olduğu sonucunun çıkarılması yanlış olmayacaktır.
Acaba böyle değişkliklere devrim değil de evrilme dersek olur mu?
-
Sayın Risus'un katkısından toplumun ihtiyacı neticesinde oluşan değişikliklerin toplum kabul edilebilir olduğu sonucunun çıkarılması yanlış olmayacaktır.
Acaba böyle değişkliklere devrim değil de evrilme dersek olur mu?
Sayın @propulsion
Devrimin anlamı bir bakıma evrim ve dönüşüm değil midir? Misal; Tarım Devrimi - Sanayi Devrimi.
Bkz;
Devrim; inkılâp ya da ihtilâl, bir durumdan başka bir duruma geçiş, evrim, dönüşüm
Bir bakıma soruyu hangi anlamda sorduğunuza nazaran devrimi de o anlamda kullanabiliriz. Doğal bir değişim veya zoraki ihtiyaç değişimse ayrı bir anlamda siyasi ve askeri değişimse ayrı bir anlamda ''devrim'' kelimesini kullanabiliriz diye düşünüyorum. Peki siz hangi manada sordunuz?
Saygılarımla
-
Ben devrimi hızlı olan değişimler için kullanmayı doğru bulurum.
Ama evrim ise daha yavaştır. Bu nedenle yavaş olan değişimler için evrimi kullanmamayı doğru bulurum.
Soruma gelirsem: Ben aslında toplum mühendisliği diye bir şey var mıdır? Var ise nasıldır? diye sormak istemiştim
-
Bunun olgusal bir yanıtı olacağını zannetmiyorum. Tıpkı klasik ve neoklasik iktisatçıların arasındaki ayrım gibi. Kimisi toplumun dürtüleri ölçülebilir, hesaplanabilir ve matematiksel olarak sezilebilir derken kimisi ölçülemez, değişkendir, toplumlar analiz edilip öngörü yapılamaz demiştir. Bu yüzden toplum mühendisliği var mıdır yok mudurdan ziyade bu sorunun net bir cevabı var mıdır yok mudur?
Saygılarımla
-
Sayın Risus'un bir önceki katkısı üzerinden birtakım eklemeler yapabiliriz.
Sayın Risus toplumun kabul etmesi/ihtiyacı neticesinde oluşan değişimlerin sürdürülebilir ve toplum tarafından kabul edilebilir olduğunu söylemişti. Acaba bu dediği ile benim http://www.masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=17858.msg116967#msg116967 (http://www.masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=17858.msg116967#msg116967) adresindeki iletim arasında bir analoji kurabilir miyiz?
Yukarıda linkini verdiğim iletide değişim (ben orada perturbasyon demiştim) uygun ortam bulursa gittikçe büyür ve sistemi büyük bir kısmını kapsar. Kelebek etkisinde olduğu gibi. Sonunda sistem yeni bir denge haline ulaşır.
Bizim sorumuz ise değişiklik ve toplum ilişkisi idi.
Eğer değişim toplum tarafından kabul edilirse (toplumun dokularına uygunsa- başka bir deyişle bu başlık altında Sayın İNSAN'ın iletisine verdiğim yanıtta olduğu gibi iyi analiz edilmişse) toplumun kılcallarına kadar ulaşır ve toplum tüm katmanları ile kabul edilir. Bu bir kelebek etkisi gibi oldukça hızlı da olabilir.
Ama ya böyle değilse; yani analiz ve tanıma kısmı yeterince iyi yapılamamışsa ne olur? Bu durumda sonuç hiç de beklenildiği olmaz. Toplum değişimi kusar, kabul etmez.