Bahsini ettiğimiz Arthur Scohopenhauer’ın ‘’Seçkinlik ve Sıradanlık’’ adlı yapıtından aktarımlar yapacağımızı daha önce ifade etmiştik. Bunun üzerinden biraz zaman geçmiş olabilir; olsun, geç olan hiçbir şey zamansız değildir.
Şimdi izninizle 15 bölümü geçmeyecek şekilde tasarladığım bu çalışmayı başlatmak,sizlerle paylaşmak istiyorum.
İyi okumalar…
SEÇKİNLİK VE SIRADANLIK ÜZERİNE
Hiçbir makam, mevki, soy sop farkı yoktur ki,kafalarını sadece bellerinin hizmetinde kullanan, bir başka ifade ile,onu iradelerinin,emellerinin bir hizmetkârı olarak gören milyonlarca insan ile :
‘’Hayır! Kafa bunun için kullanılmayacak kadar değerlidir. O sadece kendi kendisinin hizmetinde kullanılmalıdır. Bu dünyanın harikulade ve çok çeşitli manzaralarını hoşnutluk içinde izleme ve düşünmeye ve sonra da onu bir birey olarak, kişiliğime yanıt olabilecek şekilde, yeni bir biçim içerisinde yeniden üretmeye çalışmalıdır.’’ diyecek cesarete sahip çok az ve ender bulunur kimseleri, birbirinden ayıran derin uçurum kadar büyük olsun.
Bunlar, dünyanın gerçek soyluları,hakiki asilzadeleridir.
Diğerleri köleler ve ırgatlardır.
Güzel sanatlar, şiir ve felsefe alanında bir milletin ürettiği eserler, işte sahip olunan bu akıl fazlasının sonucudur.
İnsanların büyük çoğunluğu, tabiatları gereği yeme,içme ve çiftleşme dışında herhangi bir konuda ciddi olamayacak biçimde yaratılmıştır. Bu fevkalade nadir rastlanır ve yüksek yaradılışa sahip kimselerin din, bilim veya sanat adı altında dünyaya getirdikleri her şey, büyük çoğunluk tarafından hiç kaybedilmeksizin kendi bayağı amaçları için birer araç olarak kullanılacaktır.
Çünkü onlar çoğu durumda, bunları kendi maskeleri haline getireceklerdir.
Bahsini ettiğimiz Arthur Scohopenhauer’ın ‘’Seçkinlik ve Sıradanlık’’ adlı yapıtından aktarımlar yapacağımızı daha önce ifade etmiştik. Bunun üzerinden biraz zaman geçmiş olabilir; olsun, geç olan hiçbir şey zamansız değildir.
Şimdi izninizle 15 bölümü geçmeyecek şekilde tasarladığım bu çalışmayı başlatmak,sizlerle paylaşmak istiyorum.
İyi okumalar…
SEÇKİNLİK VE SIRADANLIK ÜZERİNE
Hiçbir makam, mevki, soy sop farkı yoktur ki,kafalarını sadece bellerinin hizmetinde kullanan, bir başka ifade ile,onu iradelerinin,emellerinin bir hizmetkârı olarak gören milyonlarca insan ile :
‘’Hayır! Kafa bunun için kullanılmayacak kadar değerlidir. O sadece kendi kendisinin hizmetinde kullanılmalıdır. Bu dünyanın harikulade ve çok çeşitli manzaralarını hoşnutluk içinde izleme ve düşünmeye ve sonra da onu bir birey olarak, kişiliğime yanıt olabilecek şekilde, yeni bir biçim içerisinde yeniden üretmeye çalışmalıdır.’’ diyecek cesarete sahip çok az ve ender bulunur kimseleri, birbirinden ayıran derin uçurum kadar büyük olsun.
Bunlar, dünyanın gerçek soyluları,hakiki asilzadeleridir.
Diğerleri köleler ve ırgatlardır.
Güzel sanatlar, şiir ve felsefe alanında bir milletin ürettiği eserler, işte sahip olunan bu akıl fazlasının sonucudur.
İnsanların büyük çoğunluğu, tabiatları gereği yeme,içme ve çiftleşme dışında herhangi bir konuda ciddi olamayacak biçimde yaratılmıştır. Bu fevkalade nadir rastlanır ve yüksek yaradılışa sahip kimselerin din, bilim veya sanat adı altında dünyaya getirdikleri her şey, büyük çoğunluk tarafından hiç kaybedilmeksizin kendi bayağı amaçları için birer araç olarak kullanılacaktır.
Çünkü onlar çoğu durumda, bunları kendi maskeleri haline getireceklerdir.
Sayın iNSAN;
Yazı diziniz cok değerli ve yerin de bir paylaşım; yanlız, ya ceviri de bir hata var; yada imla sorunu...
Bu bölüm deki anlatımın ilk satırları,anlaşıla bilir değil.Gözden gecirilirse mükemmel olacaktır.