Masonlar.org - Harici Forumu
Masonluk Bilgidir. Bilimdir. Ilimdir. => Astronomi - Gökbilim => Konuyu başlatan: NOSAM33 - Kasım 09, 2025, 08:57:59 ös
-
Mayaların 2 bin yıllık kehanet sırrı çözüldü! Gökyüzünü böyle sıfırlamışlar
Betül Topaklı
[email protected]
Antik Maya uygarlığı, piramitleri, karmaşık takvimleri ve astronomi dehalarıyla binlerce yıldır bilim dünyasını büyülüyor. Mayaların en şaşırtıcı başarılarından biri ise, Ay ve Güneş tutulmalarını yüzlerce yıl öncesinden, günümüz hesaplamalarına yakın bir doğrulukla tahmin edebilmesiydi. Peki, teleskopları veya gelişmiş bilgisayarları olmayan bu uygarlık, gökyüzünün en nadir olaylarını nasıl biliyordu? Yeni bir araştırma, yüzyıllardır çözülemeyen bu gizemi sonunda aydınlattı.
https://image.milimaj.com/i/milliyet/75/869x477/690ca27fb825a93f9900f9f7.jpg
Betül Topaklı / Milliyet.com.tr - Kızılderili Maya halkları tarafından kurulan Kolomb öncesi Amerika uygarlıklardan biri olan Maya uygarlığı, binlerce yıl boyunca Meksika'nın güneydoğusundan, Honduras, El Salvador ve Guatemala'ya kadar uzanan Mezoamerika bölgesinde hüküm sürdü. Antik Mayalar, gökyüzünü dikkatle gözlemleyen, her hareketi kaydedip anlamlandırmaya çalışan bir halktı. Bu sebeple astronomiye meraklıydılar. Onlara göre tanrıların iradesi ve eylemleri yıldızlarda, Ay’da ve gezegenlerde okunabiliyordu. Bu nedenle astronomiye büyük önem verdiler ve en görkemli tapınaklarını, gözlemevlerini bu ilahi düzeni temel alarak inşa ettiler. Güneş, Ay ve özellikle Venüs onların gözünde kutsaldı. Takvimlerini gök cisimlerinin hareketlerine dayandıran Mayalar, evrenin merkezinde Dünya’nın bulunduğuna inanıyorlardı.
https://image.milimaj.com/i/milliyet/75/770x0/690b5277f673ab5ac366fdd8.jpg
Mayalar için zaman son derece önemliydi. Bunun için ayrıntılı ve doğru takvimler yaptılar ve bunları Güneş'in, Ay'ın, yıldızların hatta gezegenlerin hareketlerini haritalamakta kullandılar. Söz konusu bu takvimler hem pratik hem de dini açıdan çeşitli amaçlara hizmet ediyordu. Astronomik hesaplamalarda, kehanetlerde, hükümdarların saltanatları ve fetihleri gibi önemli olayların kaydedilmesinde kullanılıyorlardı. Gün saymak anlamına gelen ve Mayalar tarafından Kutsal Takvim olarak da adlandırılan Tzolk’in takvimleri, 20 farklı gün adını ve her gün için farklı bir sayıyı (1’den 13’e kadar) kullanarak toplamda 260 günlük bir döngü oluşturuyordu. Dini ritüeller, kehanetler ve kutsal etkinliklerde kullanılan takvimle ayrıca, bireylerin doğum tarihine göre kişilik ve geleceğe dair yorumlar yapılırdı. Mayaların ruhani rehberleri, Tzolk’in takvimini kullanarak toplumun günlük ritüellerini ve dini törenleri düzenlerdi.
Bütün bu bilgiler yüzyıllar boyunca, Avrupa fethinden sağ kurtulan az sayıdaki değerli Maya kitabından biri olan Dresden Kodeksi'nin sayfalarında bir gizem saklı kaldı. Sayfalarında, tutulmaları tahmin etmek için bir mekanizma olarak karmaşık bir sayı ve glif tablosu tanımlandı. Dresden Kodeksi'nde yer alan 260 günlük özgün yapısıyla birlikte, Maya takviminin nasıl çalıştığı, özellikle Dünya, Ay ve Güneş tutulmalarını nasıl bu kadar isabetli tahmin ettiği modern arkeologlar için uzun süredir çözülemeyen bir gizemdi. Bir asırdan uzun süredir savunulan geleneksel yorum, Mayaların yeni bir tutulma tablosu oluşturmak için bir öncekinin son tarihini alıp oradan yeni bir döngü başlattığını varsayıyordu. Ancak John Justeson ve Justin Lowry tarafından 'Science Advances' dergisinde yayınlanan bir makale, Mayaların bu kozmik olguları tahmin etme yöntemine dair çarpıcı bir sırrı açığa çıkardı. Peki ama nasıl?
Araştırmacılar, Mayaların uğurlu işaretler için gökyüzüne baktığını zaten biliyordu. Mayaların Dresden Kodeksi’nde yer alan bir tablo, 405 yeni Ay döngüsünü listeliyordu. Bu veri, Mayaların yeni veya dolunayın oluşumunu bir günlük hata payıyla tahmin edebilmesini sağlıyordu. Ancak tutulmalar, sadece dolunay veya yeni ay sırasında değil, aynı zamanda Ay’ın yörüngesi ile Dünya’nın yörüngesinin kesişim noktalarında (düğüm noktalarında) meydana geliyordu, bu da tutulmaların tahmini çok daha karmaşık hale getiriyordu.
https://cdn.labrujulaverde.com/wp-content/uploads/2025/10/sciadv.adt9039-f6-1.jpg
Dresden Kodeksi'nin tutulma tablosu. Kesikli kutular, Şekil 1'de 'amaçlanan' olarak kategorize edilen altı veya (bir kez) yedi istasyondan oluşan dizileri çevreliyor. Ardışık kesikli kutular arasındaki istasyonlar ise yapay istasyonlar. Kaynak: John Justeson, Justin Lowry 2025
TABLOYU BELİRLİ ARALIKLARLA SIFIRLIYORLARDI
Söz konusu Ay takvimi tablosu olduğu gibi kullanıldığında, birkaç döngüden sonra tutulma tahmin yeteneğini yitirmeye başlayacaktı. Ancak Mayaların takvim uzmanları, bu sorunu aşmanın zekice bir yolunu bulmuştu: Tabloyu belirli aralıklarla sıfırlıyorlardı. Çalışmanın baş yazarı Profesör John Justeson’ın açıklamasına göre, tabloda tutulmaların tam hizalanmasına en yakın iki nokta bulunuyordu. Bu noktalar, iki özel tutulma döngüsü olan 223 ve 358 sinodik ayı temsil ediyor.
Mayalar, Ay takvimi tablolarını bu iki belirli döngüyü (358 ve 223) kullanarak periyodik olarak sıfırlamayı öğrenmişlerdi. Bu düzenli düzeltmeler sayesinde, tahminleri yüzlerce yıl boyunca şaşırtıcı bir doğrulukla sürdürebildiler. Araştırmacılar, bu takvimin büyük olasılıkla MS 1083-1116 veya 1116-1140 yılları için tasarlandığını ve dolayısıyla bu yıllarda Meksika'dan geçenler de dahil olmak üzere tüm tutulmaları tahmin etmiş olabileceğini öne sürüyor. Çalışma, Mayaların basit bir gözlemci topluluğu olmaktan öte, gelişmiş matematiksel ve astronomik döngüleri kavrayan derin bir bilimsel anlayışa sahip olduğunu bir kez daha kanıtladı.
Öte yandan mayaların tutmayan tahminleri de oldu. Maya Takvimi’nin bazı yorumlarına göre, dünyanın sonunun çok daha önce 2012’de gerçekleşmesi gerekiyordu. Antik Maya uygarlığının takviminin daha önceki yorumuna göre oluşturulan spekülasyonlarda dünyanın sonunun 21 Aralık 2012’de gelmesi bekleniyordu. Bu spekülasyonlardan esinlenen 2012 gibi Hollywood filmleri de çekilmişti.
https://cdn.labrujulaverde.com/wp-content/uploads/2025/10/1280px-DresdenCodexTodaysSheets.jpg
Forbes’da yer alan habere göre, her şeyden önce Mayaların dünyanın sonunu tahmin etmediklerine inanmak için birçok neden var. Dünyanın sonunun tahmin edilmesinin ziyade sona erme tarihleri bir döngünün sonuna işaret ediyor. Tıpkı eskimiş takvimleri çöpe atmamız gibi, bunun da bir yılın bitip bir diğerinin başladığı zaman döngüsünden daha fazlasına işaret etmediği ifade edildi.
NASA: BİLİMSEL TEMELİ YOK
Astronom Phil Plait’e göre, daha önceki 21 Aralık 2012 gününün Jülyen Takvimi’ne göre aslında 21 Haziran 2020’ye denk geldiği tahmini yanlış. İddiaları yorumlayan Phil Plait, “21 Aralık 2012 günü ilk önce Maya takviminin Gregoryen takvimine dönüştürülmesiyle elde edilmişti. Bu yüzden bunu Jülyen takvimine de uygulamanın herhangi bir manası yok. Mantıklı değil” ifadelerini kullandı. NASA da benzer tahminlerin herhangi bir bilimsel temelinin olmadığına yönelik açıklamalar yapmıştı.
ALINTI: MİLLİYET GAZETESİ
09.11.2025