Masonlar.org - Harici Forumu
Masonluk Bilgidir. Bilimdir. Ilimdir. => Hukuk => Konuyu başlatan: Anatolic - Eylül 04, 2007, 01:17:19 ös
-
Sevgili Üyeler,
11 Eylül olaylari sanirim hepimizin kafalarina kazinmis durumunda. Bu olay yeni yasalarinda cikmasina veya teklif edilmesine yol acmistir.
Almanya`da 11 Eylül benzeri terör eylemi uygulamak üzere yolcu ucagi kacirilirsa, bu ucak hava kuvvetleri tarafindan vurulsun diye bir yasa tasarisi cikti. Alman Anayasasini 1. Maddesinde Insan hayatinin her daim devlet tarafindan korunmasi, ve 20. Madde`ye görede bu yasalarin degistirilemiyecegi ve toplum yararina olsa dahi ihlal edilemiyecegi vurgulanmakta.
Sizce terör eylemi icin kacirilan bir ucak havada iken vurulabilmeli mi? Bu belirttigim Anayasadaki maddeler Türkiye Anayasasindada mevcut oldugunu inaniyorum. Onun icin bu konuda fikirlerinizi cok merak ediyorum.
Sevgilerimle ve Saygilarimla
-
Mantıklı bir yasa bence. Binlerce kişi öleceğine bir uçak insan ölür ama bu yasa ne kadar doğru uygulanabilir ? İşte bu tartışılır.
-
İçindeki Masum İnsanlar ne olacak? Yasa cidden bunu mu öngörüyor?
-
Sevgili Alaaddin; böyle bir kıyaslamanın söz konusu olmadığı fikrindeyim, Uçağın hedefi kasıtlı olarak belirlenmişse ve bu yolcu uçağı değilse tabiki bu yasa her halukarda uygulanmalı diye düşünüyorum_
-
Ömürsün Piyon Kardeş; Olay, 11 Eylül Saldırısıyla ilişkili bir durumsa ben de sana tamamiyle katılıyorum_
-
Burada ucagin icinde bulunan belli sayida insanlarin, belli bir cogunlugu korumak icin kurban edilmesi söz konusu. Fakat insan hayatini Anayasaya göre daimi korumak ile yükümlü olan Devlet, böyle anayasa ile cakisan bir yasa cikartabilir mi? Anayasa Mahkemesi böyle bir yasanin iptaline karar vermesi gerekir.
Sayin alaaddin,
Anayasa hayati korunacak insanlarin sayisina bakmiyor. Yani en az bir insanin hayati bile Devlet tarafindan korunmak zorunda.
Sayin Sevil Hanim,
kacirilan ucagin ve hakimiyeti ele almis eylemcinin hedefini disaridan belirlemek oldukca zor. Yolcu ucagi olmayan ucaklarinda Pilotlarida Insandir. Yani Anayasa onlarida korumaktadir. Kacirilan ucagin hedefini belirlemek zor, yani güvenlik gücleri ancak tedbir amacli bazi eylemlerde bulunabilir. Bu tedbir amacli savunma eylemleri Anayasaya uygun olmasi mümkün degildir.
Böyle bir uygulamada muhtemel yanlis anlasilmalardan dolayi meydana gelebilecek kazalari bile aklima getirmek istemiyorum.
-
Bakın Sayın Anatolic; olaya değişik açılardan bakılınca bir tek kişiden çok farklı düşünce çıkabilir; yani konu net bir biçimde açıklığa kavuşturulduğu anda ise benim bir tek düşüncem; içinde bir tek Masum İnsan bulunsa dahi o uçak asla vurulmamalıdır_
SAYGILARIMLA_
-
Ancak ikilem arasında kaldığım anlaşılmasın diye fikrimi tekrarlamakta yarar görüyorum; 11 Eylül benzeri bir amaçla yapılan her uçak eylemi havada yok edilmelidir_
-
Tam destek Piyon Kardeş; arkandayım_
-
benzer olarak ABD 9/11 dan sonra bir dizi yasa çıkarttı bunların en bilineni Vatanseverlik Yasası, ayrıca ABD, kaçırılan bir uçağın saldırı amaçlı kullanılması durumunda düşürülmesi ile ilgili bir yasayı da kabul etti. ardından Rusya'da benzer içerikli bir yasa çıkarttı.
Almanya yanlış hatırlamıyorsam 2005 yılında bu yasayı çıkartmıştı ve C.Başkanı Köhler, anayasa mahkemesince incelenmesini talep etmişti.
alman anayasasının19/(1). bendde genel özellikte kanunla sınırlama yapılabileceği 19. maddesinde (2). bendinde hiçbir durumda temel hakkın özünün ihlal edilemeyeceği (öze dokunulamayacağı) ifade edilmekte...
Alman anayasasının 2. maddesinin (2). bendinde herkesin yaşam hakkına ve kişisel dokunulmazlığa (maddi-manevi) sahip olduğu, bireysel özgürlüğün dokunulmazlığı ifade edilmektedir. ancak son cümle bu haklara ancak hukuka (yasaya) uygun olarak ihlal edilebileceği de belirtiliyor.
öyleyse, bu tarz yasaların temel hakları çiğneyip çiğnemediği hususunda sorulması gereken asıl soru, yaşam hakkının dokunulmazlığının nasıl ve hangi şartlarda dokunulabilir duruma dönüşebileceğidir.
türk anayasa hukuku açısından hiçbir durumda yaşam hakkı ihlal edilemez. hatta olağanüstü dönemlerde haklarını durdurulmasını düzenleyen m.15 "sert çekirdekli haklar" kümesini belirtmiştir ki bu kümenin içinde en başta yer alan hak yaşam hakkıdır. Alman anayasası içinde yaşam hakkının kutsallığı ve dokunulmazlığı hususunda hiçbir tereddüt mevzu bahis değil. ancak 2/2 son cümle biraz düşündürücü. hukuka uygun olarak el atılabilir durumlar nelerdir? alman aanyasa mahkemesinin içtihadlarına tam vaki olmadığım için bir şey söyleyemeyeceğim bu hususta. ancak Hakkın Özü kavramı burada önemli. TÜrk anayasasında da var olan (61 ve 2001 soneası 82) hakkın özü kavramından anlaşılması gereken nedir?
hakkın özü” kriteri, belirgin bir kriter değildir. Bir hakkın özünün ne olduğu tartışmaya açıktır. Hakkın özü neresidir; “öz” olmayan ve dolayısıyla sınırlanabilecek olan kısmı neresidir? "“Öze dokunma yasağı”nda iki teori vardır. Mutlak öz teorisi, öze dokunma yasağını somut bir olaydan bağımsız olarak yorumlamaktır. Buna göre öz, temel hakkın çekirdeği, esaslı cevheri ve asgari içeriğidir. Nisbi öz teorisine göre ise, öz kavramı her somut olay için ayrı ayrı belirlenir ve birey-devlet dengesi dengede tutulur" Hakkın özü kavramı, genel olarak tanımlanamaz, her bir hak ve özgürlük için ayrı ayrı tanımlanabilir, ayrı olarak araştırılmalıdır. Hakkın özü, onun vazgeçilmez ögesi, dokunulduğunda söz konusu özgürlüğü anlamsız kılacak olan asli çekirdeğidir. Yani Öze dokunma, "tırnak keserken ete dokunma gibi bir durumdur".
şimdi bu noktada, yaşam hakkının özü nedir? ya da yaşam hakkının neresine dokunursak özüne dokunmayız? galiba hiçbir yeri...
ancak binlerce insanın ölümünü engellemek için bir uçak dolusu insan feda edilebilir mi? bunun yanıtı ise olabildiğine zor.
-
Ucak eğer ABD uçağı ise kesin vurulur ne de olsa II. Dünya savaşında 1.400.000 ABD askeri ölmesin diye Atom bombası atabilen bir devlet ''barış uğruna''.
Benim şahsi görüşüm asla ucak vurulmamalıdır o yolcuların yaşam hakkını garantileyemeyen bir devlet anayasası benim için o devletin yasalarına inancın bittiği ve ikinci aşamanın anarşiye kaydığı bir hata olur. Kimse bir başkası için kurban edilemez!
11 Eylül raporlarındaki eylemcilerin Almanya' da Boingler ile eğitim aldığını okumuştum ayrıca bu işin ABD ve İsrail komplosu olabileceği söylentilerine sıcak baktığım oluyor. Böyle bir şey olabilir demek için çok sebep bulunabilir! belki komplo teorilerinin çekiciliğine kapıldım ancak imkansız gelmiyor nedense neden olmasın dedirttiriyor.
Saygılarımla.
-
son kertede belirtmek isterim ki, böylesi bir yasal düzenleme anayasaya açıkça aykırı olacaktır. ki zaten abdde de patriot act ve benzeri düzenlemelere karşı bir muhalefet mevcut ve sesleri de gür çıkıyor.
özgürlük - güvenlik dengesi, özgürlük aleyhine bozulursa ortaya baskıcı-faşist yönetimler çıkar. "ultraviolet" filmini izlediniz mi bilmem ama mutlaka izlemenizi tavsiye ederim. izlerken de olaya özgürlük-güvenlik ikirciliği yönünden bakmanızı.
bu ikircikli durum insanın devleti var etmesinden beridir süre geliyor. malum hobbes-locke-rousseau gibi düşünürler insanın devleti, tabiat halinden sonra bir antlaşma ile var ettiklerini söylerler. amaç güvenliklerin ve özgürlüğün korunmasıdır. burada iki farklı görüş var devredilen haklar açısından fazla ayrıntıya girmek istemiyorum. ama sonuçta devlet ya da o üthiş tanımla vazgeçilmez canavarımız leviathan, güvenliğimiz için özgürlüğümüze olabildiğince el atınca, canavırın uysallaştırılması gündeme gelmişti ki bu da hukuk devletine (rechtstaat - rule of law) giden yolu açmıştı. şimdi güvenliğimiz için hukuktan ve hukukla sınırlanmış devletten vazgeçmemizi veya onun kıyısından ucundan yapılacak ihlallerine göz yummamısı istiyorlar. bunun içinde devletten bile daha korkunç bir şeytanı önümüze koyuyorlar. halbuki özgürlük düzeninden taviz vermeden de minimalize edilmiş bir devletle maximize edilmiş bir özgürlük düzeniyle öz olarak söylersem insanlığın kazanımları elinden alınmaksızın o diğer korkunç canavarla mücadele edilebilir.
-
konu başlığı hukuktu ama hukuk içinde kalarak yaptığımız yorumlar pek itibar görmeyecek gibi :)
yine bildik mavralar, tanıdık halisülasyonlar...
burada vurulmalı veya vurulmamalıyı değil BÖYLESİ BİR YASANIN ANAYASAYA UGUN OLUP OLMADIĞINI TARTIŞIYORUZ!!!
iki konu arasında ise dağlar kadar fark var...
gelelim gerici - ilerici dikotomisine... Türk Anayasasında da Alman Anayasasında da Amerikan Anayasasında da ve diğer demokratik ülkelerin anayasalarında da YAŞAM HAKKI "HERKES" öznesine tanınmış bir HAKTIR. HERKES (Everyone - All persons) den ne anlaşılması gerektiği belki anlaşılmaz diye de üstüne
"No one may be prejudiced or favored because of his sex, his parentage, his race, his language, his omeland and origin, his faith or his religious or political opinions." (Alman Anayasası m. 3/3) denir ki HERKES arasında AYRIMCILIK OLAMAYACAĞI AÇIKÇA ANLAŞILSIN DİYE. Türk Anayasasında da var aynı şey "Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir" (10) "Herkes, yaşama, maddî ve manevî varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir" (17/1);
Türk Anayasa hukukunda farklı olarak 17/3'te yşaam hakkının ihlali sayılmayacak hallerde belirtilmiştir "Meşrû müdafaa hali, yakalama ve tutuklama kararlarının yerine getirilmesi, bir tutuklu veya hükümlünün kaçmasının önlenmesi, bir ayaklanma veya isyanın bastırılması, sıkıyönetim veya olağanüstü hallerde yetkili merciin verdiği emirlerin uygulanması sırasında silah kullanılmasına kanunun cevaz verdiği zorunlu durumlarda meydana gelen öldürme fiilleri, birinci fıkra hükmü dışındadır"
sevgi ve saygılarımla...
-
Degerli Üyeler,
burada´konu Hukuktur. Bu konuda obejktif kalmanizi ve bi takim siyasi görüslere girmemenizi rica ediyorum. Konu ile alakali olmayan yazilari siliyorum.
-
Sn SkullG,
öncelikle fikirleriniz ve yazilariniz icin tesekkür ederim. Anayasal haklarin bircogu "Insanin devlete karsi korunabilmesi icin" oldugunu biliyoruz. Simdi bu "Yasama hakki", yani Anayasal Haklarinin en önemlisi. Dolayisi ile Devletin cikarmak istedigi bu tip yasalarin Anayasa Mahkemeleri tarafindan iptal edilmesi cok önemli.
-
Burasi Hukuk Bölümüdür ve burada Hukuk ile ilgili konularin tartisilmasini istiyorum. Lütfen konuyu saptirmayin.
-
Bir insan teröre cevap verebilir kendisini savunma amaçlı ama bizde onlar gibi yapamayız. Bizim bir geçmişimiz var. Biz hiç bir Topluma zulüm etmedik ve edemeyizde.
-
Haklısın antolic ama birileri birşeyler yazınca birileri birşeylere cevap vermelidir.
-
11 Eylül olayında devletin ihmali olup olmadığı hakkında bir bilgim yok ama memurların ihmaliyle içinde vatandaşları da taşıyan bir kamu aracının aynı amaçla kaçırıldığını düşünürsek buna benzer bir yasa çıkarılması düşünülemez. İnternette yazılan bilgiler ne kadar doğru bilemem ama ABD hükumetinin ihmali olduğuna dair iddialar da var.Büyük ihtimalle ABD vatandaşları arasında da farklı fikirlere sahip olanlar vardır.Bir devlet ihmalini gizleyebilir mi ? Bence gizleyebilir dolayısıyla böyle bir yasa kaotik bir duruma yol açabilir.
Hiçbir ihmal olmadığını düşünürsek burada da her terörist saldırının muhakkak hedefe ulaşacağı ve aracın içindeki herkesin öleceği peşinen kabul edilmiş olur ki bu da kaotik bir durum.
Bu olayın tekrar tekrar yaşandığını düşünelim ve böyle bir uygulamanın toplumu nasıl bir psikolojiye sokacağını düşünelim.
Kesinlikle başka bir yol olmalı uçak içinde önlem alınabilir vs ki bu da bu konuda uzman olan insanların görevidir.