Masonlar.org - Harici Forumu
		Sanat => Edebiyat => Siirler ve Sairler => Konuyu başlatan: Genius Loci - Kasım 13, 2007, 02:04:55 ös
		
			
			- 
				8 Ocak 1948'de Bursa’da doğdu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın Yayın Yüksek Okulu’ndan mezun oldu. TRT'nin Ankara bürolarında çalıştı. 1970 öncesinde okulunun polislerce basıldığı bir gün, çıkan olaylarda başına ağır darbeler aldı. Aradan yıllar geçtikten sonra 5 Mayıs 1973’te sokakta ölü bulundu. Beyin kanamasından öldüğü belirlendi. Arkadaşları, ölümünü okulun basılması sırasında başına aldığı ağır darbelere bağladılar. Dergi ve gazetelerde yayınlanan şiirleri ölümünden sonra "Şiirler" adlı bir kitapta toplandı (1974). Daha sonra aynı kitap "Sevdadır" adıyla Mayıs yayınlarınca Mart 1988’de yayınlandı. Şiir yazdığı yıllardaki üniversite ortamının da etkisiyle ölüm ve cinsellik konularını sık sık işledi.
			
- 
				ben az konuşan çok yorulan biriyim
 şarabı helvayla içmeyi severim
 hiç namaz kılmadım şimdiye kadar
 annemi ve allahı da çok severim
 annem de allahı çok sever
 biz bütün aile zaten biraz
 allahı ve kedileri çok severiz
 
 hayat trajik bir homoseksüeldir
 bence bütün homoseksüeller adonistir biraz
 çünkü bütün sarhoşluklar biraz
 freüdün alkolsüz sayıklamalarıdır
 
 siz inanmayın bir gün değişir elbet
 güneşe ve penise tapan rüzgarın yönü
 çünkü ben okumuştum muydu neydi
 bir yerlerde tanrılara kadın satıldığını
 ah canım aristophones
 
 barışı ve eşek arılarını hiç unutmuyorum
 ölümü de bir giz gibi içimde
 ölümü tanrıya saklıyorum
 ve bir gün hiç anlamayacaksınız
 
 güneşe ve erkekliğe büyüyen vücudum
 düşüverecek ellerinizden ve
 bir gün elbette
 zeki müren'i seveceksiniz
 (zeki müren'i seviniz)
- 
				gece 
 bir tabut gibi çöker omuzlarıma
 bir ölünün iç çekmesi olur rüzgar
 hüzünle düşünürüm uzaktaki bir evi
 yıldızlar sayılmaz:hasret uzakta
 hasreti bir ben bilirim
 bir de gecenin gözlerindeki baykuş
 baykuş kötü kuş baykuş çirkin kuş
 onu hüznümle güzelleştiririm.hüznümle süsler
 bir damın üstüne oturturum
 damımın üstüne oturturum
 
 -sizi hiç bu kadar yakından görmedimdi
 yıldızlar sayılmaz :hasret uzakta
 
 abimin acıyla yontulu yüzü
 yaşlı bir güvercin gibi düşer avuşlarıma
 dağılır ses olur acısı
 ezberlediğim bir öğüdü yineler bana
 -çocuğum üşütme yüreğini
 şimdi hüzün mevsimidir bütün şiirleri gezen
 ben doğma büyüme evciyim göç benim harcım değil
 hasret bana çabuk dokunur yalnızken karanlıktan korkarım
 mesela mevsim kışsa yağmur yağıyorsa
 mesela annemde yoksa yanımda
 mesela, şimşekte çakıyorsa ben çok korkarım , ağlarım
 -ana bana kurşun dök.oku üfle
 ana ben daha çok küçüğüm. bana ninni söyle ana
 
 yalnızım.bunu hep söylüyorum
 yalnızım.bunu hep söylüyorum
 
 geceyi çarmıha geriyorum kimseler tapmıyor
 hüznümü ölçeğe vuruyorum yüreğine sığmıyor
 her şey ne kadar olabilir meraklanıyorum
 yüzüme dokundukça tırnaklarım kanıyor
 yalnızlığımı hüznümle yoğuran gece
 öyle basitsin ki sen bütün şiirlerin içinde
 biliyorum.biliyorum bunu da biliyorum
 gökteki yıldızlar kadar dizeler yazılsa da
 kendime kendimden başka kendim yok
 ne utancımı kuşanan bir sevgi
 ne çirkinliğimi öpen bir kız
 
 yalnızlığımdan yalnızlığım yalnız
 
 -ana bana bir hal oldu.hep böyle titriyorum
 ana çok üşüyorum.ıhlamur ısıt bana
 
 yıldızlar sayılmaz:hasret uzakta
 ben sevgiye hasretim.sevgi uzakta
 
 ey insanlar
 ey gecede unutulmuşluğumun yargıçları
 iğrenerek öpüyorum parmaklarınızı
 iğrenerek.hepinizi kucaklıyorum ilkin
 ağzınızı dudaklarınızı dişlerinizi öpüyorum
 bilmiyorsunuz.ben kendimi öpüyorum
 
 cinsel bir çiftleşmedir çarşaflar
 ıslak bir gece en fazla kendini çoğaltır
 bir solucan vücuduna yeni bir halka ekler
 döllenir acı.sevişme daha da erselikleşir
 
 -hü’yü tanıdım size anlatmalıyım bir gün
 size bir gün mutlaka hü’yü anlatmalıyım
 
 geceyse
 tükenmişse güneşin güçlülüğü
 gök gözlerinin buğusunu yansıtır
 senin acın acıların ölümüne gebedir
 korkma yavrum
 ne gece ne geceler senin
 suçsuz mızıkçılığını küçültemez
 bir çirkini öpmek için uzattığın yüreğini
 güzelleşip bir sevginin göğsüne yatmak biraz
 biraz yorgun biraz korkak bir insan sevmek biraz
 dayayıp sırtını gecenin duvarına
 bir ölünün ağzını dudağını öpmek biraz
 
 yıldızlar sayılmaz:hasret uzakta
 ben sevgiye hasretim.sevgi uzakta
 
 ey kanımda tefler çalan mevsimle gelen
 sesimi çakallarla boğan gece
 hüznüme vur acımı soy
 beni de kuşat
 boris karlof kadar masum yüzümü
 karanlığınla frenkeştaynla
 çünkü artık büyütmeliyim içimde nefreti
 kalbim ki yıllardır iyiliğe abone
 nerde bir insan görse
 bırakır sevgi kuşlarını
 çünkü o bağışlar yargıçlarını
 kendi yasalarını kuramayan yargıçlarını
 
 ey gecede unutulmuşluğumun suçluları
 ey yanlışlığın yanlış yargılayıcıları
 suçum:nefreti öksüz bırakmak
 savunmam:sevgimi yüceltmek içindir
 sakalım yok biliyorum ama kötü değilim
 büyükleri sayarım küçükleri severim
 çocukları incitmeden severim.kadını öpmesini bilirim
 
 sizi de sizi de öpmesini bilirim
 
 -ana ben çok yalnızım.benim başka sevgim yok
 içimde utanç çiçeği gibi büyüyor hü
 
 kural tanımayan sevgim benim
 aykırım fizikötem doğa üstüm yanlışlığım
 aşkım.sevgili yanılgım benim başyargıcım
 nefretim nefretim nerdesin
 
 kalbim
 birgün elbette sana hükmedeceğim
 
 elbet geçer bu hüzün mevsimi
 bir baykuş bir serçeyle arkadaş olduğu gün
 o gün size sevinci de anlatacağım
 bir solucan bir leylekle çiftleştiği gün
 o gün bahar mevsimidir size aşkı anlatacağım
 
 ve bir gün elbette yıldızları sayacağım
 
 -gelin kucaklayın beni.yıldızları sayamıyorum.
 
 
- 
				DÜZELTİ VE ÖZÜR
 
 Arkadaşlar başlığı açarken şairin soyismi sehven ÖNDER şeklinde yazılmıştır. Şairin soyismi "ÖZGER" dir. Düzeltir ve özür dilerim.
 
 en kalbî sevgilerim ve en derin saygılarımla...
- 
				Degistirilmistir.
			
- 
				Sn. Mason,
 
 teşekkür ederim.
 
 kalbî sevgilerim ve derin saygılarımla