Masonlar.org - Harici Forumu
Diger => Guncel Konular => Konuyu başlatan: Genius Loci - Haziran 12, 2008, 03:42:51 ös
-
Tartışma yaratılmasını önleyeceğiz diye, kentliye 21 gün boyunca şaibeli suyu içiren Ankara Belediyesi, Ankara'nın ve Türkiye'nin kaç kuşağının belleğinde yer etmiş Gençlik Parkı büyük köprüsünü yıktırdı.
Evet, her şeyi bekler, bir biçimde yeniden yapılanma adı altında nice tahribatın yapılabileceğini kestirebilir, tasarlayabilirdim; ama, yüz yıl düşünsem, o köprünün, sanki başka yapacak "ilk iş ve işlem" yokmuş gibi, ilk ağızda yıkılmasına ihtimal vermezdim. Dahası, Melih Gökçek ve ekibi, o köprüyü yıkacak deseler de inanmazdım! Barbarlığın ve vandalizmin bu kadarına akıl yatıramazdım!.. Ama yıktılar, yıkıldı o köprü. Sağ kolumu omuz başımdan koparsalar bu kadar içim yanmaz, canım acımazdı.
Şimdi ilgililer, ilgisizler; bilgililer, bilgisizler, kentliler kentsizler, kendiler kendinde değiller, AB'liler, ABD'liler, Türkiyeliler Türkiye'yi Türklere bırakmayacak kadar ülkeyi düşünenler (!), mimarlar, mühendisler, akademisyenler, üniversiteliler, varoşlarda yaşayanlar, malikaneleri konak tutmuşlar, şairler, yazarlar; politikacılar, politik hacılar, eyyamcılar eyyamcı yardımcıları, gençler, yaşlılar, cumhuriyet yanlıları, cumhuriyet düşmanları; ağalar beyler, hacılar hocalar, başı bağlılar başı açıklar, kızlar oğlanlar, taşradan gelenler, kentte yitenler, aşıklar maşuklar, ispirtocular akşamcılar, güngörmüşler güneşi unutmuşlar... aklı erenler, aklını kiraya verenler, davul çalarak gelen yıkımı görenler, görüp de sırtını dönenler ve daha niceleri... cumhuriyetin ve cumhuriyet kurucularının 15-20 yılda kurup kotardığı uygarlık yapılarını kurbanlık koyun gibi, orada burada rant ekonomi politiği, görgüsüzlük ve kuralsızlık kentliliğine, türedi zenginliğin aptal uyanıklığına teslim etmekte bir sakınca görmeyen, uygarlıktan nasibini alamamış; etkin ve yetkin takımı, onların ve onlarla birlikte memleketi çoraklaştırıp çölleştirmeye soyunmuşların, büyük mimarlık tarihçimiz, Doğan Kuban'ın demesiyle kültürsüz bir uygarlık olabileceğine, ya da uygar olunmadan kültürlü olunabileceğine inanan yöneticilerin ortalıkta cirit attığı bir pazaryerinde Gençlik Parkı'ndaki o güzelim-görkemli köprüyü iki günde yıktılar. (30/31 Mayıs 2008)
Bugün, bir rastlantı ile gittiğim Sanat Kurumu'nda (Eski Gençlik Parkı Göl Gazinosu Binası) o güzelim köprünün yerinde bir mezbelelik yattığnı görünce, elektrik çarpmış gibi sarsıldım. Bu yeni Mostar Köprüsü rezaletiyle karşı karşıya kalınca, düşünmeden edemedim: Cumhuriyeti ve cumhuriyetin simge yapılarını, kamusal ve toplumsal bellekten silmek, ülkeyi ve ülke insanını yeniden Batı sermayesinin ve tüketim mallarının açıkpazarı haline getirmek büyük kavgasında, adamlar dolu dizgin gidiyorlar. Osmanlı'nın Kırım Savaşı ardından içine çekildiği politik-ekonomik-kültürel bağlanmadan daha ağır bir süreç bu. Osmanlı'nın içinden geçip geldiği yolda, niçin, böylesi bir bağlanmanın utancını ve edilgenliğini giyindiğinin açıklaması mümkün; ama, 1923-1938 arasında kotarılan uygarlık atılımını hiç yaşamamış gibi, 1946'yla birlikte yeniden 1856 çaresizliğine balıklama dalmanın açıklaması, her halde öyle kolay olmasa gerek... Ama işte, Cumhuriyetin simge yapılarından Gençlik Parkı'nın nice cumhuriyet kuşağının çocukluk anılarının başköşesine yerleşmiş bu köprüsünü ilk elde yıkarak, onun da açıklamasını tarihin defterine kayıt etmiş durumdayız!
Evet! Yine Kuban Hoca'nın sözleriyle, "Uygarlık bir bilgi ve insana (tarihe) saygı göstergesi, taklit edilemiyor, ancak özümseniyor." Mostar Köprüsü'nün yıkılması karşısında ayağa kalkar gibi yapan "kafa"nın, Cumhuriyetin bu biricik kentsel rekreasyon alanının, neredeyse en tipik simgelerinden biri olmuş bu köprüyü yıkmada gösterdiği cevvaliyet ve celadet, ancak bize göredir!..
Şimdi belki de sıra, kalan ikinci ve küçük tek köprüdedir.
Haydi kolay gelsin!..
Küçük Treni Gençlik Parkı'ndan kazıyan kafadan başka ne beklenirdi?..
-
Bayındırlık İşleri Dergisi, Haziran 1938 tarihli, yeni dizi 1. sayısının kapağı. Gençlik Parkı çok önemli bir prestij projesi. Ankara Garından sonra, başkente gelen yerli ve yabancıya ilk selamı verecek bir uygarlık alanı. Hep gündemde, hep manşetlerde... Theo Leveau'nun planı. Havuzun hemen üst başında, şimdi yıkılan tarihsel köprü görülebiliyor!..
(http://kentvedemiryolu.com/diger/foto1.jpg)
....
Yine aynı sayılı BİD'de Gençlik Parkı'nın "Umumi Planı".
(http://kentvedemiryolu.com/diger/foto2.jpg)
.....
Nafıa Vekaleti'nin yayımladığı Bayındırlık İşleri Dergisi'nin 7. sayısı, Aralık 1939. Yıkılan köprü kapakta. H. Jansen'in başlayıp bitiremediği, ardısıra işi devralan ve Ankara Hukuk Fakültesi'nin, Ankara Maltepe Camisinin de mimarı olan Theo Leveau'nun bitirdiği Gençlik Parkı Projesinin en önemli bir bileşeni olan bu köprü artık yok!
(http://kentvedemiryolu.com/diger/foto3.jpg)
....
Yine, 1939 tarihli ve 7 sayılı BİD'den. Yıktırılan köprünün yapımına ilişkin tarihsel fotoğraflar. Başta Atatürk olmak üzere, 1936'da işletmeye açılan Çubuk Barajı'nın Ankara'ya uzaklığını düşünen cumhuriyet kurucularının şu düşüncesini bugün, burada anımsamak her halde son derece yerinde olacaktır: "Başşehrin ta ortasında gözümüzü doyuracak, bizi bozkırın büyük mahrumiyetlerinden birinden daha uzaklaştıracak vüsatte bir göl yaratmak ve yapmak için çalışmak mecburiyetinde idik. Öyle bir göl ki bunun sayesinde yazın memleket gençliği her türlü su sporları yapmak imkanı bulabilsin... İşte Gençlik Parkı, bu ihtiyaçların sevkile yapılmaktadır." (Agd) Gençlik Parkı'nı önce mezbele haline sokup, suyunu kurutup, sonra da bildik fotoğrafını yırtıp-parçalamaya çalışanlara duyurulur
(http://kentvedemiryolu.com/diger/foto4.jpg)
-
Yıkılan köprü, Nisan 2008. Ön tarafta Fatih'in torunlarının Gençlik Parkı betonuna park etmek zorunda kaldığı plastik kayık karikatürleri. 1954 Ankara-Bentderesi sel taşkınında kurtarma hizmeti gören ahşap sandallar, Küçük Tren gibi sessizce "terki havuz" ettirilmişlerdi!..
(http://kentvedemiryolu.com/diger/foto6.jpg)
....
Yıkılan köprünün küçük kardeşi, Gençlik Parkı'na Ulus yönünden girilip gelindikten sonra, Sanat Kurumu'na, Altındağ Evlendirme Dairesi'ne açılan adaya atılı. Eğer bir-iki güne kadar onu da yıkmazlarsa... artık bir kez daha çekilemeyecek bir kartpostal.
(http://kentvedemiryolu.com/diger/foto7.jpg)
....
Yine çocukluğumuzun vapur lokantası, sonra çay evi. Önce camini çerçevesini, kapısını penceresini parçalattırdılar ona-buna. Sonra onu da yıkıp yok ettiler. Başında kurumuş kavak ölüsüne üzülürken, şimdi o tipik mimari yapı da tarihin yitikler defterinde yerini almış durumda...
(http://kentvedemiryolu.com/diger/foto8-1.jpg)
...
(http://kentvedemiryolu.com/diger/kopru-1.jpg)
....
Ankara'yı İ. Melih'ten Kurtaralım.
-
Sn. SkullG,
İ.Melih Gökçek gerçek bir fenomendir. Kardeşlerimizden Çetin Altan ın çok beğendiğim bir önerisi vardır. Türk siyaseti ile ilgili bir lanetliler bahçesi veya müzesi oluşturmak ve bu ve bunun gibi tipleri gelecek nesillere sergilemek.
Eminim sizde farkındasınızdır önümüzdeki belediye seçimlerinde şeçimi açık ara kazanacağından hiç şüphem yok :) Bırakın Ankara yı bu şahıstan kurtarmayı Ankara halkının kızılaydaki Hitit Güneşini yıkıp yerine Melih Gökçek heykeli dikmesi bile beni şaşırtmaz :)
Saygılarımla,
-
Eminim sizde farkındasınızdır önümüzdeki belediye seçimlerinde şeçimi açık ara kazanacağından hiç şüphem yok :) Bırakın Ankara yı bu şahıstan kurtarmayı Ankara halkının kızılaydaki Hitit Güneşini yıkıp yerine Melih Gökçek heykeli dikmesi bile beni şaşırtmaz :)
Sn. Mystic, benim de o hususta şüphem yok :) ancak ben zaten Ankara halkını kurtaralım demiyorum. ANKARA'yı bu adamdan kurtaralım. Bunu mesela bir adaya hapsedelim Ankara Halkı'da peşinden gitsin :) yoksa bir 5 yıl daha sonra Ankara diye bildiğimiz şehirin yerinde başka bir şehir olacak gibi
Sevgi ve Saygılarımla.
-
Bu İ.'nin zaten yapmadığı kalmadı.Oğlunu da bilmeyen yokmuş Ankarada.Bizim insanımız niye gerçekleri göremez.Niye hiç birşeyi farkında değil.Belki bir Avrupa ülkesinde olsak böyle bir olayda yeryerinden oynar.NEDEN NEDEN NEDEN.
-
Bende laf söylemişim :) :) :) .Bilgi sahibi olmadan nasıl farkındalık olur ki yani insanımız nasıl farkına varır ki. :)
-
Oglu bundan daha beter Sn.M.Akyol :)
-
Az once televizyonlarda izledigim RTE'nin Melih Gokcek kardeslerini tekrar aday gostermelerine sadece buyuk bir "yuuuh" cektim. Yani bu kadarina da, ama hakikaten bu kadarina da pes dogrusu ! Pes ki ne pes !
Artik top Ankara'li da. Insallah Ankara'li yerel secimlerde Basbakan'in "Halkimiz Melih Gokcek'i istiyor" sozlerini haksiz cikartir da yuzunu kara cikartir temennisindeyim..!
-
Sn. Kırlangıç,
Yerel seçimler malum iktidar partisinin geçen seferden dahada büyük bir zaferi ile sonuçlanacaktır. İ.Melih ise %60 ın üzerinde oy almazsa çok şaşırırım.Ankara artık tam bir içanadolu şehridir.Halk orijinine dönüşümünü tamamlamak üzeredir.Nur saçan bir insanın bu ülkeyi zorla çağdaş yapması sadece karanlığı bir süreliğine dağıtmıştır.Gerçek aydınlanma karanlığın tam olarak hüküm sürmesinden ve tam bir dibe vuruştan sonra olacaktır.Halkın iradesi bu yöndedir.Aydınlanmanın toplu olarak yapılması gereklidir eger aydın bir avuç insan var güçleri ile çalışıp diğerlerini aydınlatmaya çalışmazlar onları bir köşeye itip keyiflerine bakarlarsa bir süre sonra keyif çattıkları ortam kararacaktır.Bugünler henüz Türkiye nin iyi günleridir.Hep birlikte cezamızı çekeceğiz.
Saygılarımla,
-
oğlu osman gökçek nkarada mafya gibi gezer korumalar belinde silah...altında 250 300bınlık cip.bu adamlar ankarada değişik bi cevre kurmuslar yaptıkları işler bilinmesine rağmen hiç bi şekilde ipat edilmiyo.neler var neler ma ispat yok..saygılar
-
Eeeeeee İ.Melih ne de olsa :D