Masonlar.org - Harici Forumu
Masonluk Bilgidir. Bilimdir. Ilimdir. => Insan => Konuyu başlatan: Hamlet - Şubat 22, 2007, 09:21:06 ös
-
Ben caresizligi asla kabul edememis ve onu secenekler icine hicbir zaman almamis kisilerdenimdir.
ama bazen oyle bir cakiyorki suratina, tamamen CARESIZ oldugun anda anliyorsun, Caresizligin ne oldugunu ve onceden dusunmus olman gerektigini. Onceden kurulu bir planin olmasi gerektigini anliyorsun.
Hersecenegi dusundugunu ama CARESIZLIGI hic onlarin icine katmadigini, bu yuzden aptal oldugunu hissediyorsun.
Sonuc olarak ben caresiz kalinca ne yapiyorum?
Aciyorum kirmizi sarabimi, tek kelime bile etmeden saatlerce dusunuyorum...care bulmak icin degil... caresiz kaldigimi hazmedebilmek icin.
basarabiliyormuyum?
Artik Evet,
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Eminimki hepimiz bircok kez CARESIZ kalmisizdir. Belki bir iliskide, belki maddi olarak yada sadece sosyal hayatimizda.
Caresizligin Nedeni, Sonucu,
Gecici ve Kalici Cozumleri uzerine goruslerinizi bekliyorum...
Caresiz kaldiginizda ne yaparsiniz?
-
Üstesinden gelemediğin bir sorun vardır. sen çözemiyorsun dostlarında derdine derman olamıyor. İşte bu çaresizlikse bırak inceldiği yerden kopsun. zaten elinden birşey gelmez
-
zaten inceldigi yerden koptugu icin, Caresiz kaliyorsun.
caresiz kalinca ne yapilmasi gerekir, ne yapiyorsunuz ben bunu soruyorum.
-
Hiç çaresiz kalmadım ama sanırsam intar ederdim.
-
Durumuna göre değişir. Çok değişik sorunlar vardır. Ama elimden geleni yapmaya çalışırım eğer olmazsa, olmaz.
Gayret göstermezsen sorunun çözülmesi için sorunun çözülme yüzdesi düşer.
-
İntihar etmek başka bir çaresizliktir bence. Bu bir çözüm değildir. İntihar etmenizi tavsiye etmiyorum :)
İlerde çaresiz kalıcaksınızdır elbet bir gün.
-
Ben Atatürk'ün "Çaresizsen, çare sensin" diye sözünü bilirim. Atatürk bu sözü siyasi, belki de herhangi bir şeyi kastedederek söylemiş olabilir ama kanaatimce her alanda uygulanabilir bir söz. Gerçekten de bu söz beni çok etkilemiştir. Çaresiz hiç kalmadım şuana kadar lakin kaldığım da bu sözü ne kadar uygularım(uygulayabilirim) orası bilinmez.. Şöyle bir düşündüğümde hakikaten de insanın aklı ile başaramıyacağı hiç birşey yok.
Kısacası; Aklımı kullanmaya çalışırım. Her insan için geçerli değil ama mantıklı olan bu.
-
Çaresiz kalmak. Ben çaresiz kaldığım konularda kendimi sorgularım daha başka birşey yapılabilir mi? Başkalarına durumumu anlatırım çare ararım.
Yapılacak herşeyin bittiği yer... Başımı yukarı kaldırır Tanrı 'ya seslenirim derdimi ona anlatır kontrolün benden çıktığını ondan müdahale etmesini isterim. Gerisi? gerisi Tanrı 'ya kalmıştır.
-
Çaresiz kalmak. Ben çaresiz kaldığım konularda kendimi sorgularım daha başka birşey yapılabilir mi? Başkalarına durumumu anlatırım çare ararım.
Yapılacak herşeyin bittiği yer... Başımı yukarı kaldırır Tanrı 'ya seslenirim derdimi ona anlatır kontrolün benden çıktığını ondan müdahale etmesini isterim. Gerisi? gerisi Tanrı 'ya kalmıştır.
Bende böyle yaparım. :)
-
Değerli arkadaşlar, bana göre çaresizliğin bir anlamı vardır, bence çaresiz kaldığını hissettiğin an onun senin yaşamında niçin varolduğunu sorgulamalısın, aksi taktirde yaşamını şekillendiremezsin!
Hayatta şu hiçbirzaman unutulmamalıdır ki; insanoğlunun kendisinden başka dostu yoktur, en yakınların bile seni anlamaz, Sayın Fraternise katılıyorum, fakat insanoğlunun karşılaşmak zorunda olduğu birtakım duygular vardır, önemli olan çaresizlik ve bu gibi duygular karşısında elimizi kolumuzu bağlamak değil tam tersine üstesinden gelmeye çalışmaktır! ki yaşam zaten bunu gerektirmiyor mu?
SAYGILARIMLA...
-
Sayın Sevil Hanım güzel bir açıklama olmuş lakin çaresizlikte sadece bir şekilde olmaz ki mesela bazı çaresizliklere çözüm bulamazsınız. Örneğin ölüm karşısında çaresiz kalındığı gibi... Çaresizliğinde pek çok çeşitleri vardır. Düz çaresizlik, yaşam karşısında çaresizlik, sınavda çaresizlik vs... bu şekilde uzar gider.
Saygılarımla.
-
Yaşam zıtlıklarla doludur ve dünyamız da tezatlıkların oluşturmuş olduğu bir dengeden ibarettir, Sayın İttihatçı;
Çaresizlik, insanoğlunun yaşamında hiçbir umudunun kalmaması demektir ve bu duyguyu yaşayan herkes yukarda da değerli arkadaşların bahsettiği gibi çok farklı tepkilerde bulunulur, örneğin intihar etme ya da kendini içkiye vererek yaşamından umutlarını kesmiş olduklarını kabullenirler, kabullenmek zorundadırlar, onların kaderi budur!Dünyasal denklemde dönen çarkın dişlilerine takılıp parçalanmak istemiyorsan sana verilen yaşamı haketmek zorundasın, ayrıca sana sunulan yaşamını değerlendiremediğin taktirde de seni ölüme götürecek bu duyguları derinden yaşaman kaçınılmazdır!
Önemli olan şuanki durumun değil, yaşamına bir anlam katman gerekmektedir ki yaşamının süresinin sona ermesinden önce kendi varolşunun nedenini bulursan ve bu dünyaya niçin geldiğini farkettiğin an yaşamın felaketle sonuçlamaz diye düşünüyorum!
İnsanoğlu kendisine verilen süre içersinde herşeyi yapabileceğini sanır ama aldanır gelgelelim mutlak bir yerde bir engele takılır bu da onun sonunun geldiğini gösterir!
Burada tarihten bir alıntı yaparak Hitler'in Nazi Almanya'sında ne derece ileri gittiğini hepimiz biliyoruz, birçok insanı savaşa sürüklemiş ve dünya siyasal haritasını kendi kafasına göre şekillendirmek istemiştir, bunun dışında milyonlarca insan ölmüş, öldürülmüş ve katledilmiştir.Sonuç itibariyle en sonunda kendi kafasına bir kurşun sıkarak yaşamına son vermiştir!
Buna ek olarak Büyük İskender, Hindistan'a kadar ilerlemiş birçok ülkeyi fethetmiş, böylelikle tarihte kendinden söz ettirmeyi başarmış ancak kendini aşamadığı için ölümle karşı karşıya kalmış ve ölümü aşmayı başaramamıştır!
Sonuç itibariyle verdiğim örneklerden de anlaşılacağı gibi bu dünyada yaşanmış ve yaşanan bütün olaylardan ders çıkarmak adına insanoğlunun yapamayacağı hiçbirşey yoktur cümlesinin ölüm karşısındaki elinin kolunun bağlı olduğunu kabullenerek netice itibariyle bir aldanmadan ibaret olduğunu belirtmek durumundayım!
SAYGILAR!....
-
Çaresizlik, insanoğlunun yaşamında hiçbir umudunun kalmaması demektir
Bu göreceli birşeydir, kimileri ölümden başka hiçbir şeyi takmaz ve hiçbir dönem çaresiz olmadığını düşünür hatta çaresizlikler insanın lehine dahi çevrilebilir...
Burada tarihten bir alıntı yaparak Hitler'in Nazi Almanya'sında ne derece ileri gittiğini hepimiz biliyoruz, birçok insanı savaşa sürüklemiş ve dünya siyasal haritasını kendi kafasına göre şekillendirmek istemiştir, bunun dışında milyonlarca insan ölmüş, öldürülmüş ve katledilmiştir.Sonuç itibariyle en sonunda kendi kafasına bir kurşun sıkarak yaşamına son vermiştir!
Buda yanlış bir bilgi. Hitler'in 1945' de sığınağında kendini gerçekten öldürdüğü hala kanıtlanmış değil. Hitler´in ve yanındakilerin son aylarını geçirdiği Berlin' deki yeraltı sığınağının bulunduğu bölge, Ruslar tarafından işgal edildiği için, İngiliz ve Amerikalı araştırmacılar ancak kısıtlı araştırmalar için izin alabilmişlerdi. Ruslar Hitler´in ve son günlerinde karısı olan Eva Braun' un kömürleşmiş vücutlarını bulduklarını ve dişlerinden kimliklerini saptadıklarını açıkladılar. Fakat, açıklama ve ortaya konan deliller öylesine yetersizdi ve acemiceydi ki, Hitler´in kesin olarak ölmüş olduğu kabul edilmedi. Hatta, Stalin dahi buna inanmıyordu, ona göre Hitler ölmemiş ve ortadan kaybolmuştu yani yaşıyordu. Ve nihayet, ilk ciddi araştırma izni Binbaşı Trevor-Roper başkanlığındaki bir ekibe verildi. Binbaşı, Karşı Casusluk Savaş Odası ve İngiliz Ren Ordusu adına yetkiliydi. Araştırma, 1945 yılının Eylül-Ekim ayları arasında, İngiliz, Fransız ve ABD işgali altındaki tüm bölgelerde sürdürüldü. Fakat kendi bölgelerinde araştırmaya izin veren Ruslar, Hitler' in intihar ettiğine tanık olduklarını söyleyen tüm sığınak personelini tutuklayıp, Rusya´ya yolladıkları için, en önemli ifadeler alınamamıştı!..
Saygılar!..
-
Hitler'i sadece örnek olarak gösterdim, insanoğlu ne yaparsa yapsın kendisini aşamaz ve kendisini aştığını sanan insanlar aldanmış demektir!Netice itibariyle kazanma umuduyla yola çıkmış olan Hitler, birçok olaydan sonra başarızlığa uğramamış mıdır!
Büyük İskender, ne kadar çok uzağa gittiyse de gittiği yerde kalmadı mı, yani daha fazla ileri gidebildi mi?
Burada söz konusu olan şey Sayın İttihaçi; İnsan ırkının zirveye gelemediği ve biryerde durakladığı, bakın şimdiye dek teknik ve teknoloji alanında birçok ilerlemeler kaydeden insanoğlu, uzaya kadar çıkmayı başarmış, çeşitli bilimsel alanlarda çok büyük gelişmeler sağlamış ancak şuan itibariyle Küresel Isınmayı engelleyememektedir!....
SAYGILAR bizden!....
-
Bu arada izninizle şunları da eklemek istiyorum Sayın İttihatçi;
Bireye verilen herşey ona ait değildir, kendi bedeni ve ruhu dahil!Bu durumda dünyaya gelen bazı insanlar kendi adına birşeyler yapmaya çalıştılar, gerek ekonomi gerekse bilim vs.
Bunun dışında çoğunluk bu dünyada azınlık tarafından yönetilerek yönetilmeyi kabullenmişlerdir, bu da bir dengedir tabi!
Bunun dışında sahip olduklarımızın bize ait olmadıklarınıı pekala biliyoruz, örneğin bana ait bir ev varsa bu her ne kadar benim özel mülkiyetime girse de sonuç itibariyle onu kaybetme riskim de bulunmaktadır, kazandıklarını kaybetme aynı zamanda bir dengedir!
İnsanoğlunun kazanmasıyla kaybetmesi bir dengesel anlam taşırken örnek verecek olursak bireyin en çok istediği şey diyelim ki güzel bir villa almak ve villaya sahip olduktan sonra da çok mutlu olmakta ve mutluluğunun ardından ne gelecek (bir dönüşüm) acı bir olay ve en sevdiği kişiyi kaybetmekle de acı çekmektedir!
Sanırım ne anlatmak istediğimi şimdi pekala anlamışsınızdır!
SAYGILARIMLA
-
Anlıyorum. Teşekkürler. Buarada dalınız psikolojimi. :)
-
Hayır fakat birçok araştırmam psikoloji bilim alanında da olmuştur!Ben teşekkür ederim!
SAYGILAR...
-
Bireye verilen herşey ona ait değildir, kendi bedeni ve ruhu dahil!
ben iste buna acaip karsiyim. ne yazikki dedigin dogru ama bunu ndegismesi gerekiyor. bedenlerimiz devletlerin. bu kesin. ama ruhlarimiz? bence ruhlarimiz kimsenin degil. onlar bizim. bize ait. en azindan ben oyle dusunuyom. ruhumuzu bile sahiplenemiyosak, neyimiz varki bizim? elle tutulan hicbirsey bizim degilse, bari ruhumuz bizim olsun.
sevil, guzel aciklamalar yapmissin ama bence ise cok dini yonden bakiyorsun. bence daha bilimsel ve mantiki olarak bak.
-
İyi de bunun bilimsel ve mantıklı bir tarafı yok ki, bütün bunların bilincinde olarak bu açıklamaları yapıyorum, zaten başka bir alternatifim olsaydı olaya sadece dini yönden bakmazdım....
Sahip olduğun herşey senin değildir, bedenin ve ruhun dahil, sadece sana verilen emanetlerdir_
Şunun iyice düşünüp analiz edilmesi gerektiğine inanıyorum;
Bizim olan tek şey var mıdır bu dünyada?
Elimizde tutabildiğimiz tek şey var mıdır?
Kazandıklarımızı kaybetmeye mahkum olduğumuz bu dünyada belirli bir süreçten sonra elimizden kayıp gidenlerin hangisini elimizde tutabildik ki!....
-
Çaresizlik, diye bir durum yoktur. Ya çaresizsiniz, yada çare sizsiniz. İnanıyorum ki insan o an her şeyi yapabilir. O anı geçse çarenin kendinde olduğunu bilse sorun yok. Zamanla her şey düzeliyor. Su yatağını buluyor.
-
Ya çaresizsiniz, yada çare sizsiniz.
Guzel bi ibare ..
-
Kimsenin o güzel ibareyi kullanarak o duruma düşmesini istemem.
Ya çaresizsiniz, yada çare sizsiniz.
Guzel bi ibare ..
-
Kimsenin o güzel ibareyi kullanarak o duruma düşmesini istemem.
Ya çaresizsiniz, yada çare sizsiniz.
Guzel bi ibare ..
Dusmez kalkmaz bir Allah demisler ama:)
ya bu arada pardon ama su siralar Allah ismini her ne sebepse fazlasiyla zikreder oldum da umarim beni kapida bekleyen bi bela yoktur :D ne demisler Allahin belasi cok diye :( Allah sasirtmasin ama ..
-
Ya çaresizsiniz, yada çare sizsiniz.
Guzel bi ibare ..
Dusmez kalkmaz bir Allah demisler ama:)
ya bu arada pardon ama su siralar Allah ismini her ne sebepse fazlasiyla zikreder oldum da umarim beni kapida bekleyen bi bela yoktur :D ne demisler Allahin belasi cok diye :( Allah sasirtmasin ama ..
Evet düşmez kalkmaz bir Allah. Ben de bu arada Allah adını çok zikreder oldum.
Ben o cümleyi kimsenin kullamasını istemem dedim. Çaresizlik ile yüz yüze gelenler çarenin kendilerinde olduğunu bilmeli. Unutmalım ki her zehrin panzehiri ilgili zzehirden yapılır.
-
Unutmalım ki her zehrin panzehiri ilgili zzehirden yapılır.
Derman arardim derdime
Derdim bana derman imiş
Burhan sorardım aslıma
Aslım bana burhan imiş.
-
Unutmalım ki her zehrin panzehiri ilgili zzehirden yapılır.
Mukemmel:)
Yorumlariniz icin gercekten cok tesekkur ederim Sevgili Hakan bey, ayriyetten gostermis oldugunuz nezaketiniz icin de.. bana oldukca yararli oldu.. sayenizde biraz daha ogrenme sinirlarimi bi nebze de olsa genisletmeye calisiyorum.
Sagolun..
-
Rica ederim. Hayatta aslolan bilgiyi, deneyimi paylaşmak. Yorumlarımı beğendiğinize gerçekten sevindim. Sayın Prenses Isabella
Değerli skullG paylaşmış olduğunuz anlamlı şiir için teşekkürler
Unutmalım ki her zehrin panzehiri ilgili zzehirden yapılır.
Mukemmel:)
Yorumlariniz icin gercekten cok tesekkur ederim Sevgili Hakan bey, ayriyetten gostermis oldugunuz nezaketiniz icin de.. bana oldukca yararli oldu.. sayenizde biraz daha ogrenme sinirlarimi bi nebze de olsa genisletmeye calisiyorum.
Sagolun..
Unutmalım ki her zehrin panzehiri ilgili zzehirden yapılır.
Derman arardim derdime
Derdim bana derman imiş
Burhan sorardım aslıma
Aslım bana burhan imiş.
-
Derman arardim derdime
Derdim bana derman imiş
Burhan sorardım aslıma
Aslım bana burhan imiş.
Niyazi Mısri ...
-
Çare aramadım zannetme, Çıkmaz yolları zorladım.
Çare aramadım zannetme, Çıkmaz yolları zorladım. Gittim olmadı,kaldım olmadı...Bitti diyorsam laf değil… Bir anlık öfke zannetme, Çoktan yitirdim sabrımı… Kaçtım olmadı,sustum olmadı Bitti diyorsam laf değil…
Son nokta demişti arkadaşım Kış güneşi, bir yazısında. Son noktayı koyabilmek, çok zor demiştim içimden. Ne sancılarla kıvranmıştım son nokta için. Halbuki o son nokta canımın en yandığı gün,benden habersiz,yüreğim tarafından konmuştu.
Bir yola çıktım. Sevdam ve ben. Ah ne çetin yoldu. Dikenler,çukurlar,tümsekler. Kar,fırtına,ayaz. Kimi gün kavurucu çöl sıcakları. Ama ben kararlıydım aşmalıydım yolları. Bana beceriksiz diyenlere ispat etmeliydim kendimi. Hoş bu da pek umurumda değildi hani. Bu yolda yalnız değildim ya. Yüreğim ellerinde sevdiğim vardı. Ben bu güçle ne engeller aşardım. Aştım da bir çok engeli küçücük bedenim, kocaman yüreğimle aştım. Aslanlar,kaplanlar,toplar tüfekler ne yapabilirdi. Bendeki yüreğekarşı. O yürek ki sevdi mi tam seven,Ferhat tı,Şirin değil. Çünkü Şirin bekleyendi. Ferhat dağları delen.Ferhat’tım ben dağları delen . Ama Şirin’in istediği sadece o dağlardan açılan yoldu. Dikenleri, canı yanmasın diye söküp atıyordum.Açtığım yoldan ilerliyordu. Kanayan parmaklarımın farkına bile varmadan. Çünkü o aşkı bilmiyordu. Bense iki kişilik bir yoldayım sanıyordum. Ben engelleri aşmaya çalışıyor, Onu etraftaki yaban güllerindem, hercai menekşelerden koruyordum. Öyle olması gerektiğini sanıyordum. Oysa yola yalnız çıkmışım bilmiyordum.
Yolun bir yerinde bir küçük papatya, aslında tek görevimin dağları delmek olduğunu öğretti. Yaban güllerinden,hercai menekşelerden korudum ama,küçük papatyanın farkına bile varamadım. Farkına vardığımda ise yalnızdım.
Başarmıştım dağlar delinmişti. Ama sevdam suların altında kalmıştı.Kurtarmak gelmedi içimden . Çünkü ben zaten tek başına yaşamıştım her şeyi.
Şimdi sevda şiirleri yazmak boşuna. Şimdi kuşun kanadında mesajlar yollamak boşuna ey yar!! Çünkü sevdamın üstünden o çok çırpındığım dağ geçti...
SULAR GEÇTİ
ALINTIDIR